"İlk ciltteki gibi burada da başlıkların büyük bir bölümü, güncel Türkçe metinlerde dil ve anlatım yönünden tartışmak, doğrulamak ya da sorgulamak ihtiyacını duyduğumuz noktalardan oluşuyor: Dilbilgisinin, imlanın, İngilizce ile Türkçe arasındaki ilişkinin, dil-toplum ilişkisinin, ayrıca terim ve kavramların uygulamada içebakış ve tartışma gerektiren bazı yönleri; ‘söylem’ adını verdiğimiz boyut dahil. Her iki cildin de dizinleri sayesinde birer başvuru kaynağı ve çalışma malzemesi olarak işlev görebileceğini umuyorum.
"Ancak, bence en önemlisi her iki ciltte de yer alan ‘Genel Bakış’ yazıları başta olmak üzere, dil meselelerine bakış tarzıdır. Dilin ‘doğru’su ‘yanlış’ı, hayatın bin bir hâlinde ve toplumun bin bir oluşumunda dilin aldığı biçimler, bunların bir süreç halindeki incelikleri... ‘Genel bakış’ derken, dil olgularıyla ilgili sezgiler oluşturmaktan söz ediyorum. Dilimiz, Dillerimiz ve Dil Meseleleri bu sezgilere ne ölçüde katkıda bulunabilirse, amacına da o ölçüde ulaşmış olacak."
Necmiye Alpay, Türkçeyi ne kadar pervasızca kullandığımızı bu yapıtında gözlerimizin huzuruna seriyor. Temelde 8 bölümden oluşan kitap; imla, anlatım sorunları; İngilizceden gelen kelimelerle ve söylem bilmeceleriyle anadil gibi hususları bize aktarıyor. Birçok yerin altını çizdiğim bu kitap, bana bazı kelimeleri ne kadar yanlış kullandığımı(z) gösterdi. Stabil, Etnik-Irk, Militarizm gibi kelimelerin manaları konusunda ufkumu açtı. Eliptik, Pozisyon, Kopya gibi aslen dilimizin dışından gelen kelimelerin doğru kullanımı hakkında engin bilgiler sundu. Türkçe ile uzaktan yakın ilişkisi olan herkesin kitaplığında bulunması gereken bir eser, dil meseleleri. Türkçe konusunda Necmiye Alpay gibi isimler maalesef artık azaldı.