Çoğumuz için “Sovyet Yüzyılı” çoktan geride kalmış, çok ama çok uzaklardan bize bakmaktadır. 1917 deneyiminden bahsetmek dahi bugün neredeyse her tür “dogmatik” düşüncenin şeytani miladı olarak tarif ediliyor. Türlü menkıbelerle anlatılan ya da çoğu eleştirisiz bir sahiplenme içerisinde bir konu gibi görünen Sovyet deneyimi bugün en basitinden eskimiş ve eskiye ait kodlanır. Geçmişte Lenin’e atıf yapılmadan cümle kurabilmek bile mümkün değilken bugün Lenin’e, Troçki’ye, Buharin’e ya da Zinovyev’e atıfla konuşmak mazide çakılıp kalan bir muhafazakar/dogmatik yaftalamadır artık.
Oysa her devrimci hareket kendisinden önceki devrimci hareket ve akımların fikir, tartışma ve deneyimlerinden beslenir, onlara geri döner. Onlara atıfla bugünkü deneyimini anlamlandırmaya çalışır. İşte bu sebeple 1917 sadece geçmişe bugüne değil geleceğe dairdir ve Gelecek 1917 tarihten sınıfa, kültürden devrime tüm birikimlerin ışığında bir projeksiyon yaratma, bugünü besleme, geleceğe umut ve mücadele taşıma çabasıdır.
1975’te İstanbul’da doğdu. 1997’de İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. İlk Yüksek Lisansını Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde 2002’de tamamladı. İkinci Yüksek Lisans derecesini 2004 yılında Budapeşte’de Central European Univer-sity’den, Doktora derecesini Hollanda’nın Leiden Üniversitesi’nden 2010’da aldı. 1999’da İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde araştırma görevlisi oldu. Halen aynı fakültede yardımcı doçent olarak çalışmaktadır. 2012-2013 öğretim yılında Atina’da Panteion Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Tarih Bölümü’nde misafir öğretim görevlisi olarak bulundu. 2011 yılından beri İstanbul Özgür Üniversite’de seminer dersleri veriyor. 2003-2008 yılları arasında Eğitim-Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi’nde yönetim kurulu üyesi, 2005-2007 arasında da Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nde parti meclisi üyesi olarak çalıştı. 2013’te Tarih Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. Tarih Vakfı Yurt Yayınları ve Toplumsal Tarih dergisi yayın kurulu üyesidir. 2004’te 1908 Osmanlı Boykotu: Bir Toplumsal Hareketin Analizi adlı kitabı ve 2008’de Toplumsal Hareketler: Tarih, Teori ve Deneyim adlı derlemesi İletişim Yayınları tarafından yayımlandı. 2014’de The Young Turks and the Boycott Movement: Nationalism, Protest and the Working Classes in the Formation of Modern Turkey adlı kitabı Londra’da I.B. Tauris tarafından yayımlandı. Bu kitabın Türkçesi yakında İletişim Yayınları tarafından yayımlanacaktır. Türkiye’nin toplumsal ve siyasal tarihi, toplumsal hareketler, Türk milliyetçiliği, Türkiye sol düşüncesi, Türkiye futbol tarihi ve sınıf hareketi üzerine yazdığı yazılar çeşitli yabancı/yerli dergi ve kitaplarda yayımlandı.
Çoğumuz için “Sovyet Yüzyılı” çoktan geride kalmış, çok ama çok uzaklardan bize bakmaktadır. 1917 deneyiminden bahsetmek dahi bugün neredeyse her tür “dogmatik” düşüncenin şeytani miladı olarak tarif ediliyor. Türlü menkıbelerle anlatılan ya da çoğu eleştirisiz bir sahiplenme içerisinde bir konu gibi görünen Sovyet deneyimi bugün en basitinden eskimiş ve eskiye ait kodlanır. Geçmişte Lenin’e atıf yapılmadan cümle kurabilmek bile mümkün değilken bugün Lenin’e, Troçki’ye, Buharin’e ya da Zinovyev’e atıfla konuşmak mazide çakılıp kalan bir muhafazakar/dogmatik yaftalamadır artık. Oysa her devrimci hareket kendisinden önceki devrimci hareket ve akımların fikir, tartışma ve deneyimlerinden beslenir, onlara geri döner. Onlara atıfla bugünkü deneyimini anlamlandırmaya çalışır. İşte bu sebeple 1917 sadece geçmişe bugüne değil geleceğe dairdir ve Gelecek 1917 tarihten sınıfa, kültürden devrime tüm birikimlerin ışığında bir projeksiyon yaratma, bugünü besleme geleceğe umut ve mücadele taşıma çabasıdır.
Devrim perspektifi hususunda derdi olan; liberal demokrasi ve ideolojisizliğin hayatımızı mutlak şekilde hegemonya altına aldığı bu dönemde “Batı merkezli tarihyazımı ile Stalinist parti tapıcılığının birleşkesinden” uzak kalarak Ekim Devrimini, anlamını ve gelecek hususunda umudunu hissetmek isteyenler için bulunmaz bir kaynak eser oluşturulmuş.
Devrimi ancak ve ancak kitlelerin yapabileceği gerçeğini ısrarla vurgulayan ve tarihin sadece olmuş olanlar üzerinden, kaçırılmış olasılıklar üzerinden de okunabileceği konusunda ufuk açan bir metin.