Jump to ratings and reviews
Rate this book

Murtaza

Rate this book
Insani en derininden kavrayarak anlatan kalemlerin basinda gelen Orhan Kemal, olumsuz karakteri Murtaza ile Turk edebiyatina asla silinemeyecek bicimde damgasini vurmustur. Yazildigi gunden beri defalarca filmlere, oyunlara konu olan bu karakter, insanin en caprasik durumlarindan birini kara mizahla yuklu bir dille anlatir. Otorite ile dogru kavrami arasinda sikisip kalan, dogruculugundan odun vermemek icin cabaladikca daha cozumsuz durumlara dusen, bu arada gittikce insani anlamaktan uzaklasip salt ilkelerini savunan bireyin basina gelenlerin acikli bir guldurusudur Murtaza'nin oykusu. Turk edebiyatinin en onemli klasiklerinden biri olan Murtaza, her okurun mutlaka okumasi gereken bir kitap. Orhan Kemal'in kitaplari bir okurun hayatta rastlayabilecegi o cok nadir hazineler arasinda yer alir. Cok az yazar okurun dunyasinda onun kadar iz birakir, okurunu onun kadar bicimlendirir. Orhan Kemal umudu ve aydinligi yeniden kazanmaniz icin yol gosterir bize. Edebiyatimizin en degerli ustalarindan biri olan Orhan Kemal'in kitaplarini yayimlamaktan onur duyuyoruz.

446 pages, Paperback

First published January 1, 1952

40 people are currently reading
593 people want to read

About the author

Orhan Kemal

83 books205 followers
Orhan Kemal, (Mehmet Raşit Öğütçü) writer of short stories and novels was born in Adana in 1914 and died in Sofia in 1970. His father, Abdülkadir Kemali, was an MP from Kastamonu during the first term parliament of the Turkish Republic. Abdülkadir Kemali, a lawyer by profession, established The Ahali Party which was dissolved causing its founder to have to flee to Syria. In order to accompany his father, Orhan Kemal had to miss his final year of secondary school. Orhan Kemal stayed in Syria for a year, returning to Adana in 1932. He worked as a laborer, weaver and clerk in cotton gin mills. During his military service he was sentenced to 5 years imprisonment for his political opinions. Bursa prison became a turning point in his life and art work as he met Nazım Hikmet who greatly influenced him. On his release in 1943, Orhan Kemal, moved to Istanbul (1951), where he worked as a labourer, a vegetable transporter and then as a clerk for the Tuberculosis Foundation.From 1950 onwards he tried to live upon the income gained from writing. Orhan Kemal died in Bulgaria. His body was returned to Turkey and buried in Zincirlikuyu cemetery.

Kemal’s first poem was published in Yedigün under the name of Raşit Kemal (Duvarlar 25.04.1939) Further poems written under the same pen name are Yedigün and Yeni Mecmua 1940. On meeting Nazım Hikmet, Kemal wrote under the name of “Orhan Raşit” (Yeni Edebiyat 1941) Impressed by Nazım Hikmet, Kemal concentrated on stories as opposed to poems. His first story, “Bir Yılbaşı Macerası”, being published in 1941. In 1942 he adopted the name Orhan Kemal when writing stories and poems in Yürüyüş. He found fame through stories in Varlık in 1944, his first collection of short stories “Ekmek Kavgası”, and first novel “Baba Evi”, was published in 1949. Early works depicted characters form the immigrant quarters of Adana Kemal described the social structure, worker employer relationships and the daily struggles of petty people from industrialised Turkey. He aimed to present an optimistic view through the heros of his stories. He never changed his simple exposition and thus became one of the most skilful names of Turkish stories and novels. He also wrote film scripts and a play called “İspinozlar”. Dramatisations have been made of “72.Koğuş”, “Murtaza”, “Eskici Dükkanı”, “Kardeş Payı”. After his death a novel award was arranged in his name (1971).

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
301 (30%)
4 stars
382 (38%)
3 stars
230 (23%)
2 stars
60 (6%)
1 star
15 (1%)
Displaying 1 - 30 of 42 reviews
Profile Image for Nevra Arslanturk.
247 reviews5 followers
May 9, 2024
Sen de görse idin kurs, alsa idin amirlerinden sıkı disiplin, dolaşsaydı damarlarında mübarek kanı Kolağası Hasan Bey’in..Murtaza özeti. Orhan Kemal iyi bir edebiyatçı şüphesiz, iyi bir dil. Kitabı yeniden yazmış ve romanlaştırdığını söylüyor. Çok uzun, daha öz anlatabilirdi anlatmak istediğini. İlginç bir karakter Murtaza. Cumhuriyet dönemi ilkeli insanlarından biri, her şeyi bunun önüne koyuyor. Diğer yatan etik sorusu da Murtaza’da karakter özünde temelleniyor. Doğu değerlendirme yapamıyor Murtaza, hep ezbere değerlendirmeleri. Ezbere değerlendirmenin de koşullar değiştikçe bizi nereye götürebileceğini de çok iyi özetliyor. İyi niyetli, ilkeleri var ama kritik düşünme ve değişen koşullara göre sorgulama becerisi olmadan statükocu olmanın dışına çıkamıyor. Tek doğru otorite oluyor, otoriteye her koşulda itaat ve neticede sömürülme ve sömürüyü diğerleri için de artırma. Zar zor geçinen Ferhat’ın 4 yevmiyesinden olmasına neden oluyor-kızını kendi elleriyle öldürüyor-tüm bunlara kayıtsız. Kızlar görünmez Murtaza’nın gözünde, kadınlar sadece dırdırcı ve para talep ediyorlar. Ama oğlanlar savaşıp ülkeyi kurtaracaklar-kıymetli onlar. Ona göre Zenginler çok çalıştıkları için zengin, onlar daha kıymetli. Orhan Kemal toplumcu bir yazar, Murtaza’yı karikatürize ederek değerleri sorgulatıyor belki ama toplumculuğu tam anlamıyla hissedemedim. Günümüzde toplumculuk sanırım sadece işçi sınıfı anlatmak değil, ataerkil olmayan, savaş güzellemesi dışında, ana karakterin isyankar olduğu hak mücadelesi veren insanlar. Diğerlerine çok alıştığımızdan belki de..Olaylar 1940’ların Türkiyesi’nde Çukurova’da geçiyor. Demokrat parti geçişini iyi vermiş, insanların çıkarları için vaatlere kanmaları, yoksulluk, propaganda aynı günümüz. Patronun ise “Her fabrikaya bir Murtaza lazım demesi” ironikti, en iyi sorgulama buradaydı. Yeter ki sömürüyü çoğaltacak, sermayedarın hakkını savunan ama kendisi için bir şey talep etmeyen, itaatkar emir erleri olsun. Murtaza da zaten rıza gösterilen anlamına geliyor kelime kökeni olarak ek ayrıntı.

Orhan Kemal’in tefrika ettiği ilk romanmış ayrıca.

Sinema: Murtaza(1965) Tunç Başaran Filmi (sonlara doğru kitapta olmadığı halde klasik Türk filmi namus klişelerine evriliyor maalesef baya bayık-sen de mi tunç başaran:/ bir de nedir bu kadınlara ayak yıkatma sevdası) / Bekçi (1986) Ali Özgentürk filmi.

Tiyatro da Semaver Kumpanya Işıl Kasapoğlu oyunu çok iyiymiş, maalesef sahnelenmiyor uzun zamandır.

Unutmayınız. Aldık kurs gördük terbiye🤪
This entire review has been hidden because of spoilers.
39 reviews3 followers
March 23, 2021
Kitapta konu olan Murtaza enteresan, nevi şahsina münhasır bir karakter.
Öylesine enteresan bir karakter ki, iyi mi, kötü mü yoksa deli mi olduğuna karar veremiyor insan.
Bir yandan aşırı dürüst, işine ve ahlaki değerlerine bağlı bir kişi iken öte yandan aşırı anlayışsız, kendinden üst mevkidekilere taparcasına bağlı, aşırı statükocu, değişime kapalı ve sınıf bilincinden yoksun bir insan.
Murtaza’nın tek hayali, Balkan harbinde şehit olmuş dayısı Kolağası Hasan gibi olmak, çevresinde mutlak disiplini sağlamak, insanlara akıl vermek ve çocuklarına da kendi değer yargılarını kabul ettirmek.
Kitap, bekçi Murtaza’nın düzeni sağlamak üzere görevlendirildiği fabrikada sıkı disiplini nedeniyle işçilerle yaşadığı sorunlar, bu dikbaşlılığı nedeniyle arkadaşları ve hatta ailesi tarafından dışlanması ve başına gelen talihsiz olayları konu alıyor. Yazar Murtaza’nın etrafında gelişen olayları anlatırken, o dönemin politik ve sosyolojik bir fotografını da çekiyor.
Ülkede dikkati çeken bir yozlaşma hakim.. Demokrat partinin güçlenmesiyle insanların menfaatleri doğrultusunda kutuplaştığını, aynı işyerinde, aynı kötü koşullarda sömürülen işçilerin haklarını aramak yerine birbirlerini didiklediklerini görüyoruz.
Kız çocuklarına musallat olan işçilerden tutun, para hırsının insan sağlığının önüne koyan doktoruna veya sadece parti savunuculuğu yaptığı için hak etmediği zenginliklere kavuşanlara kadar bir sürü yozlaşma emaresi var kitapta.
Bunca kötülüğe rağmen Murtaza değişmiyor, prensiplerinden asla ödün vermiyor, bakkaldan ekmek çalan oğlunu bile affetmiyor.. sanırım bütün bu özellikleriyle Murtaza Anadolu’nun Donkişot’u olmayı hak ediyor..
Profile Image for Helena (Renchi King).
352 reviews16 followers
March 21, 2019
Zabavno i tužno istovremeno! Dugo neću zaboraviti ovaj iskarikirani luk Murtaze koji je “završio tečaj,dobio stroge upute od nadređenih i čijim venama kola krv slavnog kulage Hasan- bega” 😊
Profile Image for Rıdvan.
549 reviews93 followers
March 29, 2016
Zavallı Murtaza.
O bir deli. Bunu Kabul etmemiz lazım. Hayatta elde ettiği tek başarı devlet babasının üzerine geçirdiği o bekçi üniforması, o rozet. Devlet, millet aşıkna o formaya hayatını adamış. Ne ailesini görüyor gözü bu uğurda ne açlığı tokluğu.
Tabi başka gurur duyduğu şeylerde var ancak bunlar onun başarısı değil.
En başta Balkan harbinde şehit düşüen dayısı Kolağası Hasan. Nedense kendisini dayısıyla özdeşleştiriyor. Onun gibi biri olabilmek için uğraşıyor hayatı boyunca. Damarlarında akan kanın dayısından geldiğini anlatıp duruyor herkese sürekli.
Olamıyor dayısı gibi bir türlü. Bir tarafta Balkan harbinde can veren bir asker, bir kolağası, digger tarafta ise mahallede bir gece bekçisi. Birde almış komutanlarından sıkı terbiye, birde kurs... Tamam artık, sıkı mı Murtaza'nın önüne geçebilmek artık. Mahallliyi bıktırmış. Herkesin giyimin kuşamına bakışına duruşuna herşeyine karışıyor. Akşamları utanmıyorda milletin kapısını çalıyor, uyumayanları yatağa yatırıyor.
İşte bu Murtaza bir gün iki kızınında çalıştığı bir fabrikaya kontrolcü atanıyor. Mahalleli böylece kurtuluyor ama gelin görünki bu seferde fabrika işçilerinin çilesi başlıyor.
Murtaza'nın iki lafından biri " dolaşıyor damarlarımda Kolağası Hasan Dayımın kanı. Sen almamışsın amirlerinden sıkı terbiye hem da kurs. Vazife mukaddezdir herhangi bir namuzdan"

Başaramıyor Murtaza. Bir türlü olmuyor. Kimseyi adam edemiyor. Hatta kendi çocuklarını bile.

Aslında bu bir dram. Çok üzülüyorum ben Murtaza'ya.
Profile Image for Hakan Sipahioğlu.
205 reviews24 followers
April 24, 2018
iyi bir roman diyemem; hatta roman mıdır, bilemem. sahnelenmemiş oyun metinlerinin de edebiyat eseri olarak okunabildiği (şimdi pek kalmadıysa da eskiden çok yaygın olduğu söylenir) düşünüldüğünde, daha çok tiyatroya veya sinemaya uyarlanmak üzere yazılmış bir metin gibi. nasıl ki hababam sınıfı'nın kitabını okumak hiç mi hiç güldürmüyor ama aynı metin iyi bir yönetmenlikle bir ulusun baştacı oluyorsa aynı potansiyeli taşıyan bir kitap bence murtaza. ama bir roman olarak niteliği bir yana bırakılırsa, iyi bir tahlil olduğu muhakkak. uluslaşma sürecini tamamlamadan kurulan türkiye cumhuriyetinin meşruiyetinin kaynağı olarak batılı burjuva demokratik devletler gibi ulus'u göstermediği, aksine ulus'a erken doğum yaptırarak onun kendini devlet ile tanımlamasını sağladığı çokça söylenir. bunun yansımalarını her yerde görebiliriz aslında. ideolojik olarak aynı çizgide olmasam da, tesev'in yaptığı [http://www.birgun.net/haber-detay/yar... bir çalışmada] yargı mensuplarının yüzde 41'i yargılama sırasında devletin çıkarları ile adalet ya da demokrasi arasında bir çatışma olması durumda devletin çıkarlarını ön planda tutacağını belirtebiliyordu mesela. veya çok da uzağa gitmeye gerek yok, ekşi sözlük'te devlete dair herhangi bir güncel olayın başlığında, örneğin sol bir eyleme yönelik hukuksuz polis şiddeti söz konusuysa "ee devlet x diyorsa x yapacaksın kardeşim" yorumlarına ve bu yorumların aldığı beğenilere şahit olmak vakayı adiyedendir bilindiği üzere. en acısıysa memlekette 40 yıldır dinmeyen iç savaşı körükleyen temel öğelerden biri olan "diğer çocuklarım da bu vatana feda olsun" psikolojisidir sanırım. örnekler çoğaltılabilir. murtaza tam da bunun parodisidir. şöyle bir soru sormuş olsa gerek orhan kemal: acaba devletçilerin istediği insan tipi tamı tamına ortaya çıksa ne olur? sanki "içine devlet kaçmış" bireylerin röntgenini çekmişçesine, yukarıdaki semptomların hepsini görürsünüz murtaza'da. kanuni vazifesi için hukuku çiğner. evlatlarını şehit olmaları üzere yetiştirmek en büyük hayalidir; bir kız çocuğunuysa başka bir kutsal göreve, çırçır fabrikasına kendi elleriyle kurban eder. kitabın son bölümündeyse meseleyi demokrat parti'nin zaferini getiren (ve bugün dahi popülist sağ siyaseti muzaffer eyleyen) siyasal atmosferin oluşumuna bağlar orhan kemal. bu kanımca estetik bir hatadır bir roman için, kitabı iyice lokalize eder; ancak bir yandan da muhteşem bir siyasi okumanın kapısını açar. ölümü görünce sıtmayı tezahüratlarla karşılamanın siyasal psikolojisidir bu. popülist sağın ne mal olduğu kitapta da türkiye'de de ortadadır. buna rağmen, popülizm ne olursa olsun populus'u, halk'ı göz önünde tutabilirken; meşruiyetinin kaynağını yine kendinden alan, `boş gösteren` ideolojisiyle devletçiliğin şansı yoktur. velhasıl "ülkesini en çok seven vazifesini en iyi yapandır"ın karşısında neden hep "benim memurum işini bilir"in kazandığı sorusunun cevabıdır murtaza.
Profile Image for Tuncer Şengöz.
Author 6 books270 followers
January 2, 2021
"Görmüşüm kurs, almışım amirlerimden çok sıkı terbiye, hem de disiplin."



Orhan Kemal'in unutulmaz roman karakteri ve Adana'nın işçi mahallelerinden yoksulluk ve sefalet tablolarıyla 1940'lar Türkiye'sinin alegorik manzarası.
Profile Image for Hayriye.
4 reviews
September 19, 2014
İngilizcede şöyle bir söz vardır:

"Don't judge a book by its cover"

Bu sözü kitaba çok uygun buldum. Başlangıçta, kapağında kalın bıyıklı ve öfkeli gözlerle bakan bir adam olan kitap pek ilgimi çekmemişti. Fakat kitabı okudukça ön yargılarımın ne kadar yanlış olduğunu gördüm.

Murtaza iş hayatını ve fabrikada çalışan insanların yoksulluk hikayesini anlatıyor. Her sayfasını sanki gerçekten olayın içinde yaşıyormuş gibi hissederek okudum. Olayları adeta kendi gözlerimle görmüş gibi bir duyguya kapıldım.

"Görmedin kurs almadin sıkı terbiye" ifadesi bir çok sayfada geçiyor. Bu bana çok komik geldi.

Kitabı herkese tavsiye ederim.
Profile Image for Ayda Ozrn.
150 reviews1 follower
May 7, 2021
Kraldan çok kralcı kimliğiyle baştan sona sinir eden, hayretlere düşüren, bu kadarı da olmaz dedirten bir karakter Murtaza...Orhan Kemal’in şahane üslubuyla Türkiye gerçekleri ve cehaletin gözü kapalı fanatikliğin sorgusuz vazifenin hikayesi...
Profile Image for Sinem G..
22 reviews1 follower
August 4, 2022
İnanılmaz iyi bir kurgusu olan, cumhuriyetin kısmen karanlıkta kalmış 1940lı yıllarında geçen, su gibi akıp giden, mükemmel bir orhan kemal romanı.
Profile Image for Hikmet.
38 reviews20 followers
September 9, 2023
Aldığın kursun da, gördüğün sıkı terbiyenin hem da disiplinin de, damarlarında akan Kolağası Hasan Bey'in kanının da... Kitap üç yüz elli sayfaysa ellisi bu cümleler. Tekrar tekrar tekrar... Sürekli aynı şeyleri yinelemiş Orhan Kemal. Önce bekçi Murtaza, pardon Murteza, sonra fabrika gece kontrolü Murtaza ama sıradan bir Murtaza değil. Almış kurs, görmüş sıkı terbiye hem da disiplin, akar damarlarında Kolağası dayısı Hasan Bey'in vatan topraklarına akıttığı onurlu kanı... Daima nümune-i imtisal idir, olmalıdır da. Neden? Diğerleri gibi kurs almamış, amirlerinden sıkı disiplin öğrenmemiş bir vatandaş değildir de ondan. Dönüp dönüp üç yüz elli sayfa aynı şeyi okumak istiyorsanız kurs almış, sıkı terbiye disiplin görmüş Murteza orada.
Profile Image for fundaerman.
50 reviews7 followers
September 22, 2016
"Aaaç gözünü vatandaş! Yukarda Allah,Ankara'da Devlet,Hükümet hem de,burda da ben!"
Görev adamı,idealist Murtaza'nın traji komik hikayesi.Herşeyden önce vazifenin geldiğini söyleyen bu bekçi ile sorgulamayı unutan,herşeye boğun eğen,kendine benzemeyenleri değiştirmeye çalışan zihniyete bir bakış atıyoruz.

65 reviews
December 10, 2020
1940ların Türkiye'sini ve politik konumlanışları, sınıflar arası ve sınıf içi çatışmaları, bir iplik fabrikası ve onun etrafındaki emekçi mahallesini mekan olarak seçerek anlatan bir Roman. Romanın tarihsel duruma dair tespiti bir çok Cumhuriyet romancısının tespiti ile aynı, en çok garibanların olacak olan Cumhuriyet en çok patronların Cumhuriyet'i olmuştur. Romanda fabrika müdürü karakterini patron sınıfı temsilcisi olarak görürken, lümpen işçi sınıfı kesimleri arasındaki politik ve ideolojik karşılaşmaları da görüyoruz. Murtaza karakteri idealist Kemalist devrimin, CHP'de somutlanan köhne kalıntısı olarak yer alırken, romanın sonlarına doğru DP temsiliyetini de patron temsilcisi fabrika müdürü ve lümpen işçi sınıfı arasında görüyoruz. Roman, sınıf içi bölünmelerin ideolojik ve kültürel yapısını çözümlediği gibi sadece burada bırakmıyor ve bir bütün olarak işçi sınıfı ile patron sınıfı arasındaki karşı gelişi de anlatıyor. Bu kısmı ile Orhan Kemal bütünlüklü bir toplumcu bakış sunuyor ve toplumu sadece sınıf içi karşıtlıklar olarak ele almaktan uzak duruyor. Roman bir bütün olarak Marx'ın Kapital'in 1.cildindeki "FABRİKA REJİMİ" kavramının Marx'ın da vurguladığı gibi toplumsal hayata etkilerini gözler önüne seriyor. Genç Kapitalist Cumhuriyet'in köhneleşmesi, krizi ve krizi aşmak için yaptığı hamlesinin toplumsal etkilerinin anlatısı.
90 reviews11 followers
November 7, 2025
Biz Murtaza'yı anlayamayız. Çünkü o almış kurs, görmüş amirlerinden sıkı terbiye hem da disiplin ve haliyle tam bir görev adamı olmuş. Çok dürüst çok doğrucu, ikram edilen bir kahvenin bile rüşvet olmasın diye parasını veren biri. Yoksul olmasına, yoksul mahallede yaşamasına karşın asla bu durumu sorgulamıyor, otoriteye sıkı sıkı bağlı ve kendi ailesinden çok devlet haklı. Kendi ailesine ve çocuklarına yabancı ama amirlerinin sözünden çıkmaz dışarı. Kitabın başında bu karakteri, özellikle sürekli tekrarladığı cümlelerle, komik buldum fakat sonlara doğru Ah be Murtaza değdi mi şimdi şu yaptıklarına diyerek haline üzüldüm. Bir kitap okumaktan ziyade bir Yeşilçam filmi izledim hissiyatındayım. Biraz daha kısaltılmış olsa daha iyi olmaz mıydı diye düşünsem de Orhan Kemal'den 1940'lı yılların Türkiye'sini ve çok iyi tanıdığı bu ülkenin insanlarını okumak her zaman zevk.
Profile Image for hazal deniz.
54 reviews4 followers
Read
October 12, 2025
Bu kitabın adı “zorla güzellik olmaz” olmalıymış. Birinci bölüm 120 yerine 20 sayfa olsaymış ve Murtaza’nın aynı repliği 100 defa yazılmamış olsaymış belki bu kitap hakkında daha iyi şeyler hissedebilirdim. Çünkü Orhan Kemal ilginç halkımızın otoriteye ve devlete duyduğu ilginç hayranlığını çok iyi anlamış. Ancak kitabın yarısına geldiğimde söve söve okuyordum Murtaza’nın kolağası dayısını vs. vs.

Kitapta döneme ve millete dair güzel tespitler olmasına rağmen Orhan Kemal’le ilk defa tanışacaklara tavsiye etmem.
Profile Image for Ozan.
32 reviews2 followers
October 21, 2019
"Bir vazife benzemez yemeye peynir, ekmek hem da."
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Ceren.
139 reviews
May 4, 2023
O sahte Atatürk ve Mussolini hikâyesi kitabı iki kat daha iyi yapmış.
Profile Image for Yasemin Salihoglu Karagul.
321 reviews27 followers
April 13, 2024
Bekçi Murtaza'nın daha önce tiyatro oyununu izlemiştim. Konuyu bilmeme rağmen yine elimden bırakamadım kitabı.

Murtaza'ya içim acıdı. Istedim ki biri destek olsun ona, kendi çıkarları icin degil onu anlayarak destek olsun, onu kullanmasın, harcamasın.

Murtaza ana kahraman ancak içinde muhacirlik de var, emek sömürüsü, yoksulluk, 1940lardaki chp-dp çatışması, çıkar ilişkileri de anlatılmış.

Orhan Kemal'in eserlerini ara ara okumak lazım
Profile Image for Seda Canikli.
34 reviews
January 26, 2023
Kitabı okurken Murtaza bazen saç baş yoldurdu, bazen içimi acıttı. Çok değişik duygular yaşattı bana. Ama her duygumda emin olduğum tek bir gerçek vardı: Orhan Kemal çok büyük bir kalem. Saygıyla...
Profile Image for Mine Trak.
63 reviews2 followers
February 21, 2018
Orhan Kemal'in en güzel ve en çarpıcı eseri bence Murtaza.
Ömür boyu Bekçi Murtaza'yı unutamayacağım ve onun karakterindeki insanlarla da karşılaşınca aynı hüzünlü/ekşi tadı duyacağım.
6 reviews
September 14, 2024
Murtaza, kendisini komik duruma düşürecek ölçüde vazifeyi her şeyin üstünde gören, doğrucu, kuralcı, görünüşte ilkeleri olan birisi. Bu doğruculuğu yalnız çevresindekilere değil, kendisine de şart tutuyor. Öyle ki çeyrek ekmek çalan çocuğunu beraat ettirmek isteyen hakime hapse yollayın diyen, vazife sırasında uyuyan kızını sonunda ölüme gidecek şekilde döven, kendisini de fen müdürüne şikayet edip ceza isteyen biri. Ancak diğer bir taraftan da geceleyin uyumayan halk fakirse onlara kızan, zenginse veya onun üstüyse onların hakkıdır diyip laf etmeyen bir adam. Bu bakımdan bakıldığında kraldan çok kralcı; rütbesi yükselip de görevleri çoğaldığında ekstra maaş ve yan hak istememesi, bunu sadece görev aşkıyla yapıyor olması da otoritenin ekmeğine yağ sürüyor. Hiçbir çalışanın fabrikada onu istemeyip de fen müdürünün yine de her zaman onun arkasında durmasının tek sebebi işlerin doğru yapılıyor olması. Yani Murtaza, tam olarak iktidarın baskısının yarattığı ideal vatandaş tipi. Diğer insanların onu neden istemediğini sorgulamayan, üstleri ne derse yapan, oğlunu vatan için ölecek bir asker olarak yetiştiren, vazife için her şeyi göze alan biri. Onun için sistemin getirdikleri kendi doğrularıdır ve başka bir ihtimal olamaz. O yüzden de şefin deyimiyle “her fabrikaya bir Murtaza lazım"dır.
Kitabın sonunda ise 1940’lı yıllarda yükselen Demokrat Parti ve başta olan İsmet İnönü çatışması, Murtaza-Nuh karakterlerinin çatışmasıyla yansıtılıyor. Üniforma giyen, rap rap yürüyen, disiplinli Murtaza karakteri asker kökeni ve yine disiplinciliğiyle savunduğu İsmet İnönü’yü sembolize ederken Nuh ise mahalleli olmasıyla, halktan imajı çizen Demokrat Partiyi sembolize ediyor ve bıkmış olan halk, hiçbir bilgisi yokken çığ gibi büyüyen tepkisel ve kitlesel davranışlarla Nuh’un peşinden koşup onu kahraman biliyor.
This entire review has been hidden because of spoilers.
589 reviews9 followers
April 2, 2025
A faulty masterpiece.

Its repetitive in some parts, and I think the translation is not great as many times I felt the language is not flowing naturally. First half is very slow and second half too fast. There are definite issues in this book.

But at its core, its a masterful satire. The second half kept me on edge, and the last couple of pages left me breathless. The key message of this book is so powerful, and they way it was delivered in the end could not have been done better.

This book should especially be read by those who like to always burn the midnight oil working; those who never take proper time off because they believe work is life; Those who sacrifice their own families just to deliver on endless KPIs.

Before you decide to make that sacrifice to work more, or cancel your vacation, and justify this as a selfless act, try to remember if its only your own time you are sacrificing, or its the time of those forgotten people you have negelected as they wait for you to be back.
13 reviews1 follower
October 6, 2024
Murtaza disiplinli, dürüst, vazifesinin arslanı bir adam. Ama vazifesine o kadar bağlı ki yer yer ailesini bile gözü görmüyor. Bu yüzden pek kimse tarafından sevilmiyor. Kendi çıkarlarını hiçbir koşulda düşünmüyor. Gerekirse uykusuz kalıyor gerekirse aç. Makine başında uyudu diye kızının ölümüne sebep bile oldu. Oğluna dayısı Kolağası Şehit Hasan Bey gibi olsun diye adını vermiş ama oğlu o yoldan gitmediği için onu yok saymıştır. Küçük oğluna da Hasan adını vermiş ama küçük Hasan da bakkaldan çeyrek ekmek çalıp polise yakalanınca çıktığı mahkemede oğlunun tarafını tutmamış tutuklayın demiştir. Murtaza karakteri yerli Don Kişot. Güzel bir kitap ama akıcı değil bence. Kitaba dair yılllar geçse de unutmayacağım 2 cümle var: ‘Gördüm kurs, aldım amirlerimden çok sıkı terbiye hem da disiplin. Dolaşır benim damarlarımda şehit Kolağası Hasan Bey’in mübarek kanı.’ Bu cümleleri Murtaza o kadar çok kuruyor ki bir süre sonra okuma gereksinimi bile duymuyorsunuz bu cümleleri.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Cem Mustafa Demir.
223 reviews
March 3, 2024
Murtaza, kitapta da çokça bahsedildiği gibi Don Quijote benzeri orijinal bir karakter. Bütün dünya rahatını, refahını isterken doğrulardan bir adım geri atmayan ve maalesef bunun zararlarını(!) en çok yakınlarına yaşatan bir bekçi.

Biraz Şener Şen'in Züğürt Ağa'sı, biraz ama en çok da Namuslu filmi'ni hatırlatıyor. Hatırlatıyor diyorum ne yazık ki bu kitap o filmlere ön ayak olmuştur büyük ihtimalle ve bana bu ayıbı bu yaşımda duyduranların suçu gerçek bir eğitim açığıdır.
Mani gibi bir dil, genel olarak modern bir Türkçe kitaptan keyif almanızı oldukça arttırıyor. Yazarın okuduğum ilk kitabı ve okuduğuma memnunum.

Çok kahkaha, biraz acı.
Dönemin siyasi olaylarına tanık olmak ve halkı görmek ise eşsiz bir perspektif.
Profile Image for Muhammet Akgöl.
17 reviews1 follower
February 27, 2022
Murtaza, edebiyatımızın en nev-i şahsına münhasır karakterlerinden biri, adeta bir Cumhuriyet Dönemi Don Kişot'u. Orhan Kemal'in romanın geçtiği döneme dair çıkarımlarıyla, bu nev-i şahsına münhasır karakterin bünyesinde taşıdığı çelişkiler birleşince kitaba hem bir trajedi hem de sağlam bir kara mizah nüvesi yüklenmiş oluyor.
1 review
December 25, 2025
okurken sinirleri bozan bir karakter. Yaşam sadece siyah veya beyaz değildir. Hayatın içindeki gri yanları da görerek ona göre yaşamak gerekir. Ailesi hariç çevresindeki herkesi disipline sokmaya çalışan (tabi onun kafasındaki disiplin anlayışı ile) ancak kendi ailesi ve çocuklarını geri planda bırakan bunun uğruna kendi çocuklarına acımayan deli bir karakter.
This entire review has been hidden because of spoilers.
60 reviews
March 31, 2021
Eğitim gören ve devletine ve üstlerine kayıtsız şaetsız bağlı olan bekçi Murtaza tahmin edebileceğiniz gibi Türk insanının parodi kestirilmiş tasviridir.Her Orhan Kemal.romanında olduğu gibi bunun da sonu üzücü biter
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Öykü Coşkun.
352 reviews2 followers
September 22, 2022
murtaza arasan bulunmaz bir karakterdi resmen. bir an seviyorum, bir an sevmiyorum. fen müdürüyle nuh'un arasında bir yerlerde hissettiğim duygular ona karşı :)
ama çok acımasız olduğu da bir gerçek, orası ayrı. çocuklarına tavrı normalleştirilmemesi gereken bir durumdu bence.
Displaying 1 - 30 of 42 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.