Bu kitabı neden eline aldın, bilmiyorum. Belki beni Youtube'dan tanıyorsun, belki ilk defa karşılaşıyoruz. Sebebi her ne olursa olsun buradasın. İlk cümleyi okudun. Artık bu anın geri dönüşü yok.
İçeride karşılaşacağın hikayeler, benim hikayelerim. Daha önce defalarca yaşanan, eşsiz veya benzersiz olmayan hikayeler. Anlatmam lazımdı, çünkü anlatmazsam çatlardım.
Ben Y kuşağına aitmişim; sen Z, onlar C, öbürleri T…
Her neysek, çok yorgun bir geçmişin çocuklarıyız. Bizi kirli geçmişten, kavgalardan, darbelerden korumak için renkli dünyaların içine attılar. Sorumsuzuz, dünya umurumuzda değil diye de bizden nefret ettiler. Ne dünya umurumuzdaydı, ne de biz dünyanın umurundaydık. Mesele artık kendi meselemizdi. Yaşamak için bir yol bulacaksak bunu kendi başımıza yapacaktık. Güven mi? Güven kelimesi çoktan bankalara, sigorta şirketlerine satılmıştı, hem de yok pahasına… İnsana dair birçok kelime çoktan şirketlerin olmuştu. Herkes güvenilmezdi artık, her an sırtımızdan vurulabilirdik. Hem tek başımızayız hem paranoyağız.
Sana videolarımda hep dedim ki; “kendi cennetini yarat.”
Ben o cennete gidene kadar cehennemden geçtim, iyi ki...
Sana kendi hikâyemi olduğu gibi, dürüstçe anlattım;
Sen de anlat, başkasına değilse bile kendine anlat diye…
"Her şey o kadar çok ki; birini alsan diğerinin hatırı kalır. Her yönden o kadar çok taciz ediliyoruz ki; kendi iç sesimizi duyamıyoruz. Kendimizden uzaklaşıyoruz. O kadar bilgi, seçenek, farklı dünya var ki; içimizdeki seçenekler, dünyalar nasıl en ufak fikrimiz yok."
Kitap açısından hiçbir beklentim yoktu ama yazarı uzun süredir hayranlıkla izlemişken ona karşı bir beklentiyle dolmuşum. Ortaya çıkan bu kitabın belki de bir amacı yok, belki de Başak Kablan'ın iç dünyasına konuk olmak, onu daha iyi anlamak... Belki. Sonuç olarak karman çorman, hedefsiz yazılardan oluşuyordu. Basak'in hiç tahmin edemeyeceğim bir yönüyle tanıştım. Ayrıca yazım dili de konuşma diliyle örtüşüyor, konuşurken kulandığı kalıpları yazarken de eksik etmemiş yazısından. Basak'ın ruhunu hem hissediyor hem de bu şahıs da kim, diye düşünüyorum. Tatmin etmedi, hayal kırıklığına uğradım.
Kitapta epey çok yazım hataları ve anlatım bozuklukları var. Çok okuduğunu neredeyse her satırında dile getiren bir kişinin böyle hatalar yapması düşündürücü oldu.
Başak'ı çok uzun zamandır takip ediyorum. Hatta o kadar severek izliyorum, anlıyorum ve içselleştiriyorum ki yazılarını okurken sanki yanı başımda oturmuş O konuşuyor, kendisi anlatıyordu hikayelerini bana. Seni daha da yakından tanıdığım için mutluyum Başak! Sıradaki kitabı sabırsızlıkla bekliyorum. Bizi çok bekletme!
Kitap aslında vadettiğini veriyor, yazar kendisini sade bir dille anlatıyor siz de adeta onu dinliyorsunuz. Edebi bir eser, çapraz kurgular, beklenmedik sonlar vs. yok. Hızlı okunan, hayatın içinden hikayelerin anlatıldığı konuşma tadında geçen bir kitap.
Eğer iyi bir YouTube izleyicisiyseniz, muhakkak Başağı görmüşsünüzdür. Kendisi bize özgüvenli olmayı anlattı, kitaplardan bahsetti, film dedi belgesel dedi, adisyonların altından notları çıkardı aha siz busunuz işte dedi. Şimdi de bizim kız kitap çıkarmış, kendisini uzun süredir takip etmeme rağmen bilmiyordum vallahi. Kitabın başlığından ise kader ortağı olduğumuzu anladım. Her acı farklı yaşanırmış ama ben hiç bu kadar kendimi okumamıştım. Bu arada sakın baba ölümü psikolojisi üzerine kitap zannetmeyin, çok farklı . 1 günde bitebilecek çok güzel bir kitap. Okurken de Başağım sesi sürekli yankılanacak, bu ise kaymağın üzerine bal :)
Yazarın videolarını çok sevdiğim için okudum. Eğer yazarı tanımasaydım hiç eğlenmezdim ama tanıdığım için böyle bir sorun yaşamadım. işaretlediğim 3 bölüm oldu. Diğerleri çok da güzel yazılar değildi. Kitabı okumak yerine 2 videosunu izlemek daha mantıklı çünkü videoları çok daha iyi.
Her ne kadar toplum içinde bu kitabı okumak cringe gelse de, her ne kadar kopuk kopuk anılardan oluşuyor gibi görünse de çocukluğuna ve ergenliğine dair yaptığı güçlü tespitlere ve kendi hakkında bu denli dürüst olması güzeldi, beklentim olmadan başladığım keyifli vakit geçirdiğim bir kitaptı
Büyük bir hevesle satın aldım, keyifle okudum. Okunması çok rahat bir üsluba sahip ancak fazlasıyla yazım hataları mevcut. Bu durum beni fazlasıyla sinir etti açıkçası. Bazı bölümler çok yavan, bazılarıysa aşırı duygusaldı. Yolculuklarda çerez niyetine okunabilir.