Jump to ratings and reviews
Rate this book

Evsiz Bir Adamın Güncesi

Rate this book
Etnolog yazar Marc Augé’den etnik-kurmaca olarak nitelendirdiği samimi bir anlatı: Evsiz Bir Adamın Güncesi.

Emekli olduktan sonra evini boşaltıp eşyalarını satarak arabasında yaşamaya başlayan bir adamın yerleşik düzenden, kök salmaktan ve bir yere bağlanmaktan uzak durmaya çalışmasının hikâyesi. Arka planda Paris sokakları, ucuz oteller, kalabalığın uğultusu ve her şeye rağmen yerleşik duygular.

‘Her zaman kaçmayı düşledim. Bu düş, gecelerimin sürekli tekrar eden bir sahnesi oldu. Senaryo hiçbir zaman tam olarak aynı olmasa da her defasında kendimi mucizevi bir şekilde varlığımın farkına varmamış düşmanlarca çevrelenmiş bir halde buluyordum. Bu rüyalar, iki farklı sonla kendini tekrar edip duruyordu: Ya ben kendimi gizleme gayretiyle seyirterek oradan ayrılıyordum ya da paçalarım tutuşarak tam bir panik halinde, son hızla kaçıyordum. Aynı rüyada birinden ötekine geçtiğim de oluyordu. Öyle ki, tam sessizce kaçacakken biri beni fark edip eliyle işaret ediyor, ben de çılgın kalabalığa karışıp gözden kayboluyordum.

80 pages, Paperback

First published January 6, 2011

8 people are currently reading
220 people want to read

About the author

Marc Augé

117 books173 followers
Marc Augé is a French anthropologist. His career can be divided into three stages, reflecting shifts in both his geographical focus and theoretical development: early (African), middle (European) and late (Global). These successive stages do not involve a broadening of interest or focus as such, but rather the development of a theoretical apparatus able to meet the demands of the growing conviction that the local can no longer be understood except as a part of the complicated global whole.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
45 (18%)
4 stars
99 (41%)
3 stars
76 (31%)
2 stars
15 (6%)
1 star
3 (1%)
Displaying 1 - 24 of 24 reviews
Profile Image for A. Raca.
768 reviews169 followers
December 1, 2019
Bu aralar okuduğum ince kitaplar çok güzel çıkıyor hiç beklentim yokken...
70 sayfaya neler sığdırmış. Artık arabasında yaşamaya karar vermiş, yalnız kalmış bir adamı okuyoruz. Kimsesi yokken eve de ihtiyacı olmuyor insanın...

:)

"Yazı yazmayı ciddiye almak, yazmayı bıraktığımız an ölecekmişiz gibi yazmak değil midir?
Ben neden bahsediyorum böyle? Ne zannediyorum kendimi? Bezginliğe teslim olmamak için bu soruya cevap vermeyeceğim."

🌸
Profile Image for Sine.
385 reviews471 followers
June 20, 2022
marc augé, fransa’da yeni ortaya çıkan bir sosyal sınıf olan “düzenli geliri kira ödemeye yetmeyenleri” bize anlatmak için etnik-kurmacayı tercih etmiş. etnik-kurmacayı da şöyle tanımlıyor: “sosyal bir olguyu belli bir bireyin öznelliğiyle anlatan öykü”.

zaten konu müthiş tanıdık. fransa’da bu bahsi geçen sınıfa ait olan bireylerde “evsizlik” çeşitli şekillerde tipikleşmiş: misafirhanelerde, tanıdıklarda, arabalarda kalanlar. bizim bu konuda tipikleşmemize ramak kaldı diye düşünürken odasını kiraya veren kiracı haberleri geldi aklıma. üstelik bizler, etnik-kurmacamızın mercedes’inin geniş arka koltuğunda yatan baş kahramanı kadar da şanslı değiliz; birkaç yıl öncesinin ev parasına şu an mini minicik bir araba almak bile güç.

neyse, dertler derya olmuş faslı bir tarafa, yazarın bir noktada dikkat çektiği gibi bu dertler bir şekilde global; bunu bir birey üzerinden anlatırken dünyanın bir ucundaki okura hissettirebilmesine bayıldım bir kere. sonra bu kadar üzücü bir konuyu bu kadar nötr anlatmasına, hatta kahramanın bazı açılardan “rahatladığını” anlatıp okur olarak “hadi canım” dedirtmeden sizi ikna edebilmesine bayıldım. yıllarca ev düzeninde yaşamış birinin böyle bir düzene geçişini, bu yeni düzende zorlandığı ufak detayları, ve toplumun onurlu bir bireyi olarak yaşamak için çabalamasını derdine ortak ederek anlatabilmesine bayıldım.

ama en çok, bunu nasıl tarif edebileceğimi de bilmiyorum ama, bu çağdaş fransız yazarlarda bir şey var, ona bayılıyorum. nasıl sade, nasıl yalın, ve nasıl direkt bir şey. sanki bütün bu dünya edebiyatları belirli frekanslarda yayın yapan radyolar, ve benim antenler çağdaş fransızları ayna gibi çekiyor djhdjsjs. hiç kelime fazlası yapmıyorlar ama hiç “aman bu ne uyduruk şey” demiyorsunuz, ne anlatıyorsa kalbinizin orta yerinde. siyasetin bireylerin hayatını nasıl etkilediğini söylemeden anca bu kadar güzel söylersiniz herhalde.

şu an okumadığım augé’ler var diye seviniyorum.
Profile Image for Seher Andaç.
345 reviews33 followers
Read
October 3, 2018
Kitabın anlatısından ziyade yazılma niyeti oldukça merak uyandırıcı. Etnik-kurmaca bir yazın deneyimi.
“Etnik-kurmaca romancısının tutkusu, normal bir romancınınkiyle aynı değildir. Okurun kahramanıyla “özdeşleşmesini” veya ona “inanmasını” istemez. Onun istediği okurun romanda dönemiyle ilgili kimi şeyleri keşfetmesi ve yalnızca -ve yalnızca- bu açıdan anlatıda kendini bulup tanımasıdır.” Böyle diyor Marc Augé. Birkaç kez ev taşıyan herkesin ”evsiz bir adamın güncesi” anlatısında bunu anlayabileceğini de ekliyor.
Tüm insanların asgari müşterek içeren bir hak çerçevesinde kullanılabilir ve içilebilir akan bir çeşmeye, huzurlu bir uyku için gereken bir yatağa, ve banyoya, ve tuvalete, ve beslenmeye hakkı olduğunu düşünüyor ve savunuyorum. Diğer canlılar da insanla eşit bu hakka sahip! Asgari müşterek yaşam değil de “rant” yerküreyi şekillendirse de esas olan bu!
Ve merhaba Marc Augé! Tanıştığıma çoook memnun oldum:)
Profile Image for Serbay GÜL.
206 reviews57 followers
October 16, 2019
Geçim sıkıntıları dolayısıyla arabada hayatını idame ettirmek zorunda kalan kesimlerin varlığı hiç aklımı meşgul etmemişti açıkçası. Belki de bizde pek rastlanan bir durum olmamasıyla alakalıdır. Bu açıdan bakıldığında benim için farklı ama edebi açıdan pek de matah olmayan bir deneyim oldu.
Profile Image for Metin Yılmaz.
1,071 reviews134 followers
December 21, 2019
Net ve akıcı bir dille anlatılmış güzel bir kitap. Yazar, bir yere bağlı kalmayı, bir yere ait olmayı sorgulamış. Araba içinde bir yaşamla toplumsal düzenden uzaklaşmaya çalışmış. Güzel bir anlatım olmuş tavsiye ederim.
Profile Image for Larnacouer  de SH.
876 reviews197 followers
October 26, 2024
Kafamı karıştıran bir kitap daha. Ne anlatıyon be abla gözünü seveyim be abi seviyesine gelmeden bitmesine sevindim hatta aidiyet karmaşasını doğrudan az ve öz şekilde ele almasını keyifli bile buldum ancak bu noktada okumasam bir şey kaybeder miydim sorusuna verebileceğim bi’ yanıtım yok.

Pazartesi sendromu ne zorsun.
Evet hala Cumartesi akşamındayız.
Neyse ne!
Profile Image for belisa.
1,410 reviews41 followers
February 13, 2019
başladım ve bitti, güzel içten bir metindi...
6 reviews7 followers
June 10, 2016
Narrated as irregular diary entries made by Henri, a retired tax inspector who can no longer afford to maintain a home in Paris, No Fixed Abode explores the growing distance between an individual and the wider society he has been a part of, in a personal yet curiously objective manner.

Read more at: https://mini1menon.wordpress.com/2016...
Profile Image for UmarsızOndine.
56 reviews1 follower
Read
July 12, 2024
Evsiz Bir Adamın Güncesi ile Marc Agué ile tanışmış oldum. Agué kitabı etnik kurmaca adını verdiği türde yazmış. Böylece bu tür ile de tanışmış oldum. Etnik kurmacayı şöyle tanımlıyor yazar: “ ‘Etnik-kurmaca’, sosyal bir olguyu belli bir bireyin öznelliğiyle anlatan öykü olarak tanımlanabilir. Ama bu öykü ne bir otobiyografi ne de bir itiraflar manzumesi olduğundan, bu kurmacanın bireyi mutlaka, her yönüyle, günlük hayatın içindeki binbir ayrıntısıyla ortaya koyması gerekir.”

Yeni bir sınıfın oluştuğundan bahsediyor yazar; işi ve geliri olduğu halde bu gelirin bir evin sabit giderlerini karşılamaya yetmemesinden kaynaklı arabalarında, sokakta, arkadaşlarında, akrabalarında, buldukları herhangi bir yerde kalan insanlar. Aslında bu durum bizim ülkemize de hiç yabancı değil. Günümüz koşullarında emekli ve asgari ücret ile ev kiraları karşılaştırıldığı zaman insanların ne kadar zorlandığı ortada. Bulunduğum şehirde binek arabasında kafesteki kuşu ile beraber kalan insan görmüşlüğüm de var. Yani bu sınıf hem ülkemizde hem de dünyada maalesef çoğalacak.

İkinci evliliğinin de boşanma ile sonuçlanmasından sonra ev giderlerini karşılayamayan kahramanımız evdeki eşyalarını sattıktan sonra arabasında yaşamaya başlar. Bunun için park ücreti ödemeyeceği sokaklar, arada bir kalabileceği ucuz moteller, yazabileceği kafeler araştırır. Kendine yeni bir düzen kurma çabası yani. Kitap boyunca karakterin duygu durumunu yakından izleyebiliyorsunuz. Ve bu yaşadığı beni derinden rahatsız etti. Ortada hem bir yas hem de göç var. Yani en azından bana yansıyan bu oldu.

Kısacık bu kitabı sevdim. Okuyun, pişman olmazsınız.
Profile Image for Erdem Yılmaz.
191 reviews3 followers
March 10, 2024
Evsiz Bir Adamın Güncesi (Journal d’un SDF, 2011)
Marc Augé (1935-2023, 88y)
Çeviren: Zeynep Büşra Bölükbaşı

..her zaman kaçmayı düşledim..

..yeni bir yoksul sınıfı..
..’sabit evi olmayan’ (SDS: ‘sans domicile stable’)
..yeni göçebeler..

..hayatımın akışını, kendimi kaptırabileceğim bir hikaye olarak izlemek istiyorum..

..denizde dalgalarla boğuşanları kıyının huzur ve konforundan izlemek nasıl da keyiflidir..

..insanın evini kaybetmesi, birini kaybetmek gibi. son kalan bir başkasını..

..İLGİMİZ, bizim yerimize düzenlenip önümüze sunulan, sanki kendi sorularımızmış ve onları merak edip ortaya koyan bizmişiz gibi davranılan sorular üzerine odaklanıyor..

..yalnız içmeyi sevmezler ve birbirlerini çok iyi tanırlar. hep DAHA FAZLA tanığa ve uyarana ihtiyaç duyarlar..

..çok yüksek olmayan çekici bir sesi vardı ve onu keyifle dinledim. bazı zamanlar, şaşırtıcı derecede genç gösteriyordu..

..tiyatroda gibiyim aslında ama hem oyuncu hem seyirciyim..

..bana kendinden bahsetmeye başladı. bir sır, bir başka sırrı açığa çıkarınca özel paylaşımların arkası kesilmedi..

..hava değişimi vakti gelmişti. sessizce, kimseye veda etmeden oradan ayrılmaya karar verdim..
65 reviews
November 28, 2022
Augé's ethnofiction which is 'neither a novel not an academic study' portrays homelessness in present day France (2000s). Unaffordable housing rents, lack of employment, old age etc are the reasons for the protagonist to abandon his appartment and move into his car. The novel is short and well written. But towards the end, he rejects any idea of having a fixed abode or rather staying with others. The homelessness becomes part of him. In a moving passage, he mentions how he is part of the 'ground level' living in the streets that people from the appartments use just as commutation without bothering to notice the daily lives, the details of people on the streets.
The novel is but not about 'poor' and a distinction is brought about between him and a poor beggar that dies in the street. It's very mid class in its existential woes, finding a philosophical sanction for doing what he's doing (absences, loneliness) or the networks that he still has/gains from cafes and so on. In as such, it has a mystification of social conditions etc
8 reviews1 follower
February 4, 2018
A diary event of an old Parisian lingering on the streets, in his car backseat, and trying to insulate himself in his anonymity and at the same time struggling to notice that the warmth of life - of other human being is missing all along troubles the reader.

As an ethno fiction it captures the exact reflection of a retired man from a 'decent' neighborhood disposes of his possessions and becomes a monk like existence on wheels. His interactions and pity and loathing for the homeless beggar is sharp retrospective fear on the life ahead. The events are bit like trying to get a better deal of modern life or a mobile company offer, escaping paying rent but finally we all get fucked up but pretense of good life saves face for all who believe in Urban safe life for eternity. A slap!
33 reviews1 follower
June 21, 2019
Marc Augé kitabını etnik bir kurmaca olarak tanımlıyor ve bunun nedenlerini de kendisi ilk yazısında açıklıyor.

Bu anlatının dikkat çeken en önemli özelli��i, aslında etrafımızda var olan ve fark ettigimiz ancak yokmuş davrandığımız insanlara dair kısa bir öykü olması. Anlatıdaki karakter gerçek bir karakter değil ama kendi içerisinde bu hayatı, bu duyguları yasayan gerçek insanların hayatlarına dair durum tespiti.

Çok farklı bir Kitap bir çırpıda okunuyor ve farklı bir tat bırakıyor.
Profile Image for Sam.
356 reviews30 followers
April 7, 2020
Kitabın konseptini ve ele aldığı konu hakikaten özellikle günümüz toplumları göz önünde bulundurulduğunda çarpıcı. 3 puan verdim fakat beğendim, ortalama üstü bir kitap. yazarın farklı kitapları da hemen listeye eklendi.

yersiz yurtsuzluk... bilinçli ya da değil... kötü... ama iyi kitapların çıkmasına ön ayak oluyor işte.
Profile Image for Simen.
114 reviews6 followers
August 28, 2022
Bu adamın tarzını, bakışını, toplum/birey gözlemini çok seviyorum. Bambaşka bir pencere açmak, yalnızlıkla kaçış arasındaki ince sınıra bir göz bakmak için şipşak okumalık bir kitap. Gerçekle-kurgu arasında, neden olmasın ki düşüncelerini aklımıza sokan sonra da halimize şükrettiren bir kitap.
Profile Image for Ufuk Aktas.
40 reviews21 followers
January 17, 2019
Kısa bir kitap olduğundan bir çırpıda okuyabilirsiniz. Farklı bir bakış açısından hayat derlemesi gibiydi. Okunabilir diye düşünüyorum.
Profile Image for Hüseyin Tunç.
74 reviews1 follower
February 29, 2020
Düzenli bir maaşı olup da ev kirasina yetmeyen insanların olduğuna 'ikna' olmak benim için çok sarsıcı oldu.
Profile Image for Mohit Joshi.
45 reviews
December 25, 2021
This book ❤️
It takes you places you can't go without having "no fixed abode."
Profile Image for Julia.
259 reviews
May 31, 2025
J'étais étonnée que le personnage principal ait fait une khâgne, jusqu'à ce que je m'apercoive que l'auteur avait été le directeur de l'EHESS.
Sinon, roman plutôt court qui soulève des interrogations intéressantes sur le rapport à la rue et aux voisins, et à l'importance du système social et humain dans lequel on est imbriqués.
Profile Image for Sevim Tezel Aydın.
796 reviews54 followers
May 20, 2024
"Yalnızlığım yeni bir şey değil. Yeni olan ve bana hafifi bir sarhoşluk ya da sersemlik hissi veren asıl şey, hiç kimse bilmeden istediğim her şeyi yapabilecek olduğum gerçeği."
Henri vergi müfettişliğinden emekli olur, emekli maaşı ile Paris'teki evinin kirasını ödeyemez, eşyalarını satar ve arabasında yaşamaya başlar. Evinden ayrılsa da yaşadığı mahallede yaşamaya devam eder. Bir yandan yerleşik düzenden kaçarken, diğer yandan yerleşik davranış ve duygulardan kopamaz. Yeni yaşam tarzı Henri'yi adım adım diğer insanlara ve hayata bakışını sorgulamaya iter.
Son zamanlarda okuduğum en güzel metinlerden biri. Birey ile toplum arasındaki mesafe, yalnızlık, modern yaşam, sıradan insan için giderek ağırlaşan ekonomik koşullar üzerine düşünmemi sağladı.
Profile Image for Merve.
62 reviews2 followers
December 20, 2023
Hayretler içindeyim, bir kitap nasıl bu kadar hafifken bir o kadar da ağır olabilir?

“Bir kere hareket etmek zorunda kaldığımda yeni bir yolculuk arefesi mi bu yaşadığım, yoksa mutlak bir yoldan çıkış mı bilemiyorum” diyen kahramanımız, her şeyini geride bırakarak kendi aracında yaşamaya başladığı bir düzenin içinde buluyor kendini. Neticede her seçim bir vazgeçiş, atılan her adım geridekinden bir miktar daha kopuş ve söylenen her söz geri dönüşü artık mümkün olmayan bir etkileşimin kapılarını aralamıyor muydu?

“Kesin olan bir şey varsa o da hayatımın dönüm noktasında olduğumdu. Hayatımın dönüm noktası, kalbimi yerinden oynatıyordu ve bu beni mutlu mu ediyordu yoksa umutsuzluğa mı sürüklüyordu, bilmiyordum.”

Geri dönüşü olmayan tüm o dönüm noktalarının muhteşem güzelliğine ✨
Displaying 1 - 24 of 24 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.