Angoulême Uluslararası Çizgi Roman Festivali / En İyi Çizgi Roman Albümü Ödülü (2014)
Fabio ve Giovanni kardeşler, bir Fiat 500'ün direksiyonunda derin bir yolculuğa başlar. Giovanni, Fabio'yu ölen babasının anısını onurlandırmak için eve, İtalya'ya dönmeye ikna eder. Uzun yıllar birbirini görmeyen kardeşlerin hesaplaşması her kilometrede biraz daha gün yüzüne çıkar. Usta çizer Alfred'in bu eşsiz çizgi romanında Fransa'daki günbatımıyla İtalya'daki günbatımının hissettirdikleri birbirinden çok farklı. Yolların ıssızlığını, yaz sıcağını, tatlı esintileri çizgi ve renklerle hissedecek; görmediğiniz İtalyan kasaba ve kırlarını bizzat göreceksiniz.
Aquí nos encontramos con Fabio y Giovanni, dos hermanos que se separaron hace mucho y que ahora, por la muerte de su padre, deben reencontrarse en medio de un viaje que los llevará a reconciliarse mientras recorren las carreteras que los regresaran a su Italia natal.
A medida que pasan las páginas vamos viendo cómo estos dos hermanos van venciendo sus diferencias, aceptando sus recuerdos dolorosos y aprendiendo cómo vivir en un mundo en el que muchísimas cosas de las que conocían han cambiado. Pero lo mejor de todo es que el camino que recorren los lleva a perdonar los errores que han cometido y a decidir reparar todo lo que rompieron en sus años de estar separados.
Me gustó un montón el giro que da la historia sobre el final de esta novela gráfica. Es un giro que le pega muchísimo y que hace que todo el relato pueda ser leído bajo una nueva luz mucho más esperanzadora.
Aslında çizgi roman sevmem, ama bu kitap inanılmaz güzel çizimleriyle, renkleriyle çok farklı. Hikaye basit olsa da iyi kurgulanmış. 1950’lerin sonlarında iki kardeşin Fransa’dan memleketleri İtalya’ya yolculukları sırasındaki hesaplaşmalarını anlatıyor. Çizimlerde iki kareyi çok sevdim, biri efsanevi bisikletçi Fausto Coppi’nin duvardaki resmi, diğeri yine gençliğimizin efsanevi sinema oyuncuları C. Cardinale, M. Mastreoni’nin film afişi. Çok başarılı bir çizgi roman.
Bence son yıllarda ülkemizden zorunlu-gönüllü göçe maruz kalan tüm arkadaşlarımızın aklındaki soru bu. Ne giden mutlu, ne kalan mutlu. Herkesin içinde bir boşluk duygusu var. Kimse kendini evinde ve güvende hissedemiyor. Kısa sürede durumlar iyileşeceğe de benzemiyor.
Fiat 500, yol hikayesi, çizimlerin ve renklerin muhteşemliği, detayların derinliği (Fransa'nın günbatımıyla İtalya'nın günbatımının farklı olması) en sevdiğim kısımlar. Yol hikayelerini oldum olası sevmişimdir zaten.
Son zamanlarda grafik romanlarda sıklıkla karşılaştığım AMK kısaltması ise beni gerçekten çok irite ediyor. Yani küfür dağarcığı bol güzel Türkçe'mizde başka kelime kalmadı mı? Eminim ki daha iyisini yapabilirsiniz, hadi aslanlarım!
Buna benzer beş yıldızlık bir abi-kardeş hikayesi okumak isterseniz Sıradan Zaferler'i öneririm.
Güzel bir yol öyküsü. Geçmişte yaşananların, alınan kararların, hataların, o zamanlar hata olmayanların öyküsü. Yakın zamanlarda İtalya gezisi ve yine yakın zamanlarda seyrettiğim Limonata filmi aklıma geldi. Benzer hikayeler benzer yaşamlar. Kısacası güzel bir çizgi roman. Tavsiye ederm.
Sono sempre belle le storie di fratelli che si ritrovano dopo tanti anni e un po' alla volta abbattono il muro che nel frattempo si è creato tra loro. Siamo nel 1958 e abbiamo un fratello minore che va a cercare il maggiore (ex camicia nera e fuggito in Francia dopo la guerra) per riportarlo a casa in Italia, con la scusa di un ultimo omaggio al padre da poco scomparso. L'atmosfera è resa benissimo e l'evoluzione di entrambi i protagonisti lungo il percorso procede come è lecito aspettarsi. Litigano, tacciono, poi pian piano iniziano ad aprirsi, hanno degli intoppi (per lo più legati alla Cinquecento scassata su cui viaggiano), incontrano altri personaggi più o meno utili allo sviluppo della narrazione e infine arrivano. Forse il finale è un po' "facile", soprattutto visto il carico di dolore e di incomprensioni che questa famiglia ha accumulato negli anni; inoltre io (che, sì, mi fisso sui dettagli) già dal principio non ho capito perché le ceneri del padre dovessero essere riportate in Italia (poi, ok, non era quella la verità, ma comunque non aveva molto senso ed è strano che chi si è fatto convincere da questa motivazione non abbia mai sollevato obiezioni). Però nell'insieme è un ottimo fumetto e Alfred ha uno stile notevole (bellissimi i voli d'uccello sul paesaggio attraversato dalla piccola Cinquecento), che sa anche cambiare fino a farlo diventare rarefatto e quasi "matissiano" nei flashback. E poi ci sono scene che restano veramente impresse: su tutte quella delle lenzuola appese e il sogno alcolico.
Hem çizimler ve renk kullanımındaki incelik, hem de cıvımadan kalbe dokunabilen akıcı,sakin ve bir o kadar güzel hikayesiyle aldığı ödülü hak etmiş bir eser.
Çok beğendim. Son zamanlarda Türkçe'ye çevrilen grafik romanlar arasında en iyisi diyebilirim. Son zamanlarda izlediğim pek çok filmden de iyi. Rocco ve Kardeşleri'ni anımsattı dönem ve hikayesi itibariyle. Visconti'nin eli değmişçesine. Italyan Sineması'nın ve coğrafyasının büyüleyiciliği var sayfalar arasında. Sınıra kadar da Fransa. Sinema tadında görsel şölen sunuyor aynı sayfalar bize. Yan hikayeler ve karakterlerle dağılmadan çok şey katmayı başarmış Alfred bu yol ve bugünün mimarı geçmişle hesaplaşma hikayesinde. Tavsiye üzerine okudum, koşulsuz sevdim. Tereddütsüz tavsiye ederim.
Esta é uma novela gráfica muito bonita. Quem conhece a zona italiana da Toscana vai deliciar-se com algumas das páginas deste livro. Além disso, o uso da cor é magnífico. O autor utiliza dois tipos muito distintos de ilustração para o presente e para as cenas do passado. Inicialmente, essa diferença causou-me alguma estranheza mas acabou por fazer sentido e acho que resultou muito bem.
Dois irmãos reencontram-se, após vários anos de afastamento, devido à morte do seu pai. Vão fazer uma viagem de carro, de França para Itália, e vamos conhecendo a sua história ao longo deste percurso. O argumento poderá não ser muito original mas o desfecho conseguiu surpreender-me. É uma história bonita e muito bem contada.
Uluslararası Çizgi Roman Festivali’nde ‘En İyi Çizgi Roman Albümü’ ödülü almış bir kitap. Altmışların başında Fransa’dan İtalya’ya bir yolculuk.
Uzun yıllar birbirini görmeyen kardeşlerin hesaplaşması, usta çizer Alfred’in bu eşsiz çizgi romanında çok güzel buluşmuş. Renkler, çizimler, diyaloglar harika.
Kesinlikle kütüphanenizde bulunması gereken bir kitap.
Qué belleza de libro. Definitivamente nunca es tarde para enmendar nuestros errores. Mientras hay vida hay esperanza y, mientras nuestra familia esté presente, no hay ningún hilo incapaz de volver a unir los lazos rotos. Se los recomiendo mucho.
Bien contada, gráficamente impecable (pero la gente cuando saca del agua la cabeza tiene el pelo pegado a esta, p. 39, dios, qué pijotera soy). Una historia conmovedora. Lo tiene todo, así que no sé por qué no me ha atrapado más, quizás no me ha parecido lo suficientemente distinta a otras historias conmovedoras.
Kaçan mı, kalan mı korkak? Kalanlar gidene, sürekli yer değiştirenler kaçtıkları yere karşı neler hisseder? Sürekli yer değiştirenler yolların esiri midir? Bir an gelir ki geçmişinizden ve ortamınızdan kaçmak gerekebilir; peki geride bıraktıklarınız ve siz ne kadar eksilirsiniz?
Dinamik ve pastoral çizimleriyle bir solukta bitirilen, iyi ki dünyada Alfred gibiler var dedirten ödüllü bir çizgi-roman.
Historia dwóch braci, którzy mają sobie sporo do wyjaśnienia. To pewnie taka pigułka, w której skondensowano losy wielu włoskich rodzin, na jakie wpływ miała wielka historia. Podziały i różne kierunki, w jakim udawali się ludzie blisko spokrewnieni, bywały przyczyną dramatów i wielu niezagojonych ran. Podoba mi się ta bardzo osobista perspektywa, którą można przenieść na bardziej ogólny poziom.
Mimo że o bohaterach dowiadujemy się więcej dopiero w trakcie trwania fabuły, są to postacie o mocnych cechach osobowości, co nadaje historii dynamiki. Podobają mi się szczególnie te momenty, w których autor doprowadzając do najbardziej emocjonalnych czy podniosłych sytuacji, sprowadza braci na ziemię, ujawniając ich śmieszność. To także (a może przede wszystkim) opowieść drogi, która (jak zawsze) jest jakąś metaforą i ostatecznie staje się nawet ważniejsza niż cel podróży.
Rysunkowo gdzieś między Pako Roką, a Marcinem Podolcem, czyli klarowny styl zawieszony między realizmem, a cartoonem. Przy czym jest tu kilka prześlicznych rozwiązań dotyczących kompozycji (np. całe strony wśród bieli rozwieszanej na sznurach pościeli), a rytmikę wyznaczają retrospekcje z uproszczonym rysunkiem i ograniczoną paletą kolorów.
Con el telón de fondo de los comienzos de la década del 60 y con flashbacks a la Italia fascista, Come prima es un relato sobre la familia, la sociedad y la constitución del yo en el individuo. Un relato sobre la idea de hogar, la culpa y la redención, sobre el perdón y el autoconocimiento. Los personajes creados por Alfred son profundamente humanos, lejanos al maniqueísmo imperante en el medio. La narración tiene momentos de una emotividad abismal, amparados por un cuidado aspecto gráfico, la síntesis visual y el colorido en los paisajes.
Eis um livro que andava há algum tempo a tentar adquirir mas que nunca me apareceu disponível nas usuais livrarias. Finalmente, surgiu a oportunidade na Feira do Livro de Lisboa.
A história
Fábio é um arruaceiro. Nas primeiras páginas percebemos que ganha a vida em combates, mas há algum tempo que não ganha nenhum. Deve dinheiro a tipos perigosos, mas deita-se com a irmã de um deles. Quando o procuram, Fábio foge. Coincidência, o irmão aparece-lhe com as cinzas do pai, propondo uma viagem de carro para retornar a Itália, onde o deverá esperar a sua herança.
Cedo se percebem as diferenças entre os dois irmãos. Fábio, gabarola e tempestuoso, realça os motivos monetários da viagem enquanto discursa sobre a coragem que teve ao deixar o seu país – quem dera aos que ficaram terem tido a sua coragem. Já Giovanni, mais calado e pensativo, há-de-se cansar dos modos do irmão.
Comentário
Nada como forçar duas pessoas numa viagem de carro para causar entendimentos e desentendimentos. Neste caso, os dois irmãos há muito que se separaram, mas agora vêem-se forçados a prosseguir de carro durante vários dias. Pelo caminho, acontecem vários percalços que vão provocar as conversas mais sentidas e o cair das máscaras acumuladas – o expectável no cenário de longa viagem de carro.
Apesar do cliché que rodeia a linha narrativa, a progressão é sublime, com os devidos contratempos e discussões, elementos que irão contribuir para o caminho do entendimento, enquanto exploram diferenças de perspectiva, percepções passadas, história e expectativas. Os dois irmãos possuem camadas próprias que vão sendo reveladas e provando que os dois são mais semelhantes do que distantes.
Em termos visuais é um traço caricato mas expressivo, alternando entre a simplicidade dos momentos em memória (num traço mais cru e simples) e os momentos que vão decorrendo, mais detalhados e expressivos.
O resultado é uma leitura que consegue balancear os momentos de bom humor (e mais caricatos) com os momentos mais reais e psicologicamente mais marcantes. Entre memórias e peripécias, exploram-se sentimentos e pensamentos, numa progressão cada vez mais intimista.
Conclusão
Como Antes é uma leitura brutal que vai retirando camadas à nossa percepção das personagens. Sobretudo de Fábio. Começa como um fanfarrão, mas percebemos depois que existe outro homem e outra existência, endurecida pelas circunstâncias e pela vivência. Um livro de reencontro, não só com o passado, mas também consigo próprio – mas desenvolvido de forma empática e realista, ultrapassando deambulações filosóficas ou existenciais.
De winnaar op het Franse stripfestival is niet Nederlandstalig/Engelstalig te verkrijgen... maar soms mag je zot doen.
Ik heb genoten van dit verhaal. De roadtrip die de Italiaanse broers ondernemen ontvouwt zich tot een mooi verhaal met levendige driedimensionale karakters en originele 'screenplay'.
Zo denk ik aan de openingsscène waarin de bokswedstrijd parallel loopt met de reünie van de broers om de onderliggende emoties weer te geven, of de flashes uit het verleden die idyllisch afsteken van het normale kleurenpalet als een soort nulpunt van 'toen het goed was', of de scene waarin de jonge broer, omringd door opgehangen dekens, met zijn vrouw spreekt maar zij eigenlijk kwijt raakt in een schimmenspel...
Grafisch en inhoudelijk sterk én verstaanbaar hoewel in het Frans. Aanrader.
Daha önce manga okumuşluğum var ama çizgi roman çok farklı bir kurgu ve ilk defa okudum. Manga gibi hızlı akan bir çizgi seri beklemedim elbette ama sadeliği ve anlatmak istediği duyguları çok zekice aktarması hoşuma gitti, konusu klişe olabilir ama okuyup bitirdiğinizde sizi alıp kendi dünyasında uzun bir yolculuğa çıkarıyor, karakterlerin duygu durumunu anlatışındaki temiz ifade zekice kurgulanmış. Bu sebeplerden hem ilk göz ağrım oluşu hem de çizgi romanı sevdirmesin açısından tam not aldı :)
Contiene almeno una decina di vignette che rappresentano la solitudine in un modo tanto preciso da poter parlare davvero a chiunque si sia sentito solo, nonostante fosse in compagnia.
#EskisiGibi ile 1950'lerin sonunda Fransa'dan İtalya'ya uzanan yolculukta, uzun yıllar birbirini görmeyen Fabio ve Giovanni kardeşlere, eşsiz çizimler vesilesiyle eşlik ediyoruz. Sakin, akıcı ve bir o kadar da etkileyici.
"Kişi, hazır olduğu zamanı bilir, hisseder. Bir adım atar ve onun doğru olduğunu bilir. Artık geri dönmek gibi bir seçeneği yoktur. Canını da acıtsa, o zamana kadar sahip olduğun her şeyi geride bırakmak zorunda da kalacak olsan, yaşıyor olursun."
birkac ovgu gorunce alfred ile bir an once tanismam gerektigini dusunmustum oysa ki. ben grafik romanlarda cizimlerden cok hikayeye onem veriyorum, hikaye ne kadar guzelse cizimler de onunla birlikte guzellesiyor ve anlam kazaniyor benim icin. "eskisi gibi" sandigimin aksine derinlikli bir grafik roman degil. oyle olmasini cok isterdim.
Çizimler müthiş, renkler olağanüstü! Muazzam bir yol hikayesi, kardeşlik, aile, geçmiş, korku, kaçış... Ne ararsan var. Çizimler ve renklerin, tarzların değişkenliği beni hayran bıraktı. Fiat500’de sanki ben de vardım.
Very nice artwork! There were like 2 styles combined in this graphic novel and both were very well made. Also the story is well played mixing the time of italian fascism with a troublesome personal past.
Hikaye ve çizimler ilk baştan sizi içine çekiyor. Çizginin kalitesi sonuna kadar aynı ahenki korumayı başarıyor. Hikaye ilerledikçe aynı gücü bulamadığımı söylemeliyim. Biraz klişeleri kıramıyor duygusunu hissettim. İmkanım olsa 4.5 yıldız verirdim 😉