Ne acımasız ne bencilim değil mi? Patlama 2: Sana sahip olmak uğruna Belki de tüketmek pınarlarını yaptığım Bilmesem nasıl bir yüreğin olduğunu Hiç düşünmem Geçirirdim pençelerimi en derin yaralarına Ama öyle güzel, öyle çocuk ki yüreğin Seni sana bırakmamak olacak en büyük günah
Ve biz Yeryüzünün yarım kalmış hikayeleriyiz seninle Tüm vedaların adıyla.
Bir kadın ve bir erkek... Bir kış gecesinde, kaderlerinin yıllar öncesinden düğümlendiği Büyükada'daki otelin farklı odalarında yağmurun sesini dinlemektedirler. Kadın tutkulu, şefkatli ve hassastır. Erkek bencildir, haindir. O güzel kadını yıllar içinde çok kırmıştır, bilir kendi kabahatlerini... Camların zangır zangır titrediği bu fırtınalı gece, belki de erkeğin son şansı olacaktır. İyi bilir aşkın adaletsizliğini. “Yaşanan hiçbir şeyin kaybolmadığını, ne yaşanmışsa bir yerde saklı durduğunu, bir gün önüne çıkacağını, bundan kaçış olamayacağını...” Adalı Mikail'in Kahvesi'nde oturmuş, “Herkes kendisini aldattığı kadar suçlu!” diye kendi kendine mırıldanırken, çayını içer ve sadece bekler!
Born in Istanbul in 1959, Cezmi Ersöz ranks as one of Turkey's most prolific and best-selling authors. After working as a journalist for several of Turkey's daily newspapers, Ersöz began writing full time in the mid 1990's. His works -at once both romantic and pessimistic- tend to reflect the darkest aspects of life.