“Tanrı var mıdır?” insanın binlerce yıldır yanıtını aradığı bir sorudur. Bu soru felsefenin de en temel sorularından bir tanesidir. Filozoflar bu soruya farklı yanıtlar vermişler, kimi Tanrı'nın var olduğunu, kimi Tanrı'nın var olmadığını, kimi de Tanrı'nın var olup olmadığının bilinemeyeceğini savunmuşlardır. Bu kitapta felsefe uzmanı Prof. Dr. Örsan K. Öymen, ateist (tanrıtanımazcı) ve agnostik (bilinemezci) akıl yürütmeleri, tarihsel bir perspektifle özetlemekte, ayrıca, laiklik ilkesinin geçerli olduğu bir ülkede, din konusunda farklı görüşlerin gelişmesinin önemine dikkat çekmektedir. Bu kitap, sorgulayıcı, yaratıcı ve analitik düşünce doğrultusunda evreni ve yaşamı anlamaya çalışanlar için, rehber niteliğindeki kitaplardan biridir.
Prof. Dr. Örsan K. Öymen, Lisans ve Doktora derecesini Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Felsefe Bölümü'nden, Yüksek Lisans derecesini New York Üniversitesi (NYU) Felsefe Bölümü'nden almıştır. Felsefedeki araştırma alanları Epistemoloji (Bilgi Felsefesi), Etik (Ahlak Felsefesi), Siyaset Felsefesi ve Din Felsefesi'dir.
Çizgisini bildiğim Destek Yayınları’na bu kitabı yayınladıkları için ilkin teşekkür ediyorum. Örsan K. Öymen ise bu kitapla çok önemli bir misyonu üstlenmiş ve mükemmel derlemelerle ve nitelikli yorumlarıyla üzerine aldığı, kendi kendisine verdiği görevi ve başta “entelektüel” çevre olmak üzere, okuyan toplum üzerinde istediği etkiyi tam olarak yerine getirebilmeyi başarmış bence. Kutlarım.
Tamamen felsefi bakış açısıyla yazılmış olduğunu umarak aldım. Büyük ölçüde hak vermekle beraber, kitap biraz da ülkemizin bağnaz müslümanlığına karşı bir iç boşaltma olmuş. Kitabın adı şöyle olsa daha yerinde olurdu: “Felsefi Olarak Tanrının Varlığı ve Türkiye’de Laiklik-Yobazlık Üzerine”.
Din felsefesi ve temel açılımlarına uzak, ama meraklı kişiler için, bilgilendirici bir kitap.
Tanrının kurgusal ve olgusal bakış açıları ile değerlendirildiği kitapta; varoluşçuluktan nedenselliğe, akıl yürütme ve deneyimlemeden “gözü kapalı” kabullenmeye, bir çok farklı görüş ele alınmış.
Bazen kurgunun temelleri sarsılırken diğer yanda da olguya olan inanç belli bir temele oturtulmaya çalışılmış. Bunu, sadece kitabın ismine bakıldığında oluşabilecek yanlış bir ön-yargıyı törpülemek adına özellikle belirtmek gerekiyor. Konu; yaklaşık 2500 yıldır süregeldiği şekilde, tez ve anti-tezlerle, akılcı bir yöntemle, diyalektikle yani özetle; felsefi açıdan ortaya konmuş kuramların basit, sade ve açıklayıcı ifadeleri üzerinden ele alınıyor.
İktidar eleştiren bölümler gereksizdi, eleştirilere katılmakla beraber kitabın konusu değil. Bütünlük yok, söyleşi kısmı belki sonda olsa daha iyiyidi.
Yüzeysel bir kitap. argümanlar kahvehane seviyesinde. Tanrının varlığı gibi derin ve ontolojik bir sorguyu, altını güçlü felsefi argümanlarla dolduramamış yazar.