Üç Yapraklı Yonca

by Ayşe Ayhan Demir

Yonca.

Nam-ı diğer Üç Yapraklı Yonca.

Dördüncü yaprağını kim bilir nerede kaybetmiş? Şanssızlıklar kraliçesi

‘Hayat yeni başlıyor,’ dergisinin masasız editörü...

Hiç şansım dönmeyecek mi diye düşünürken, şirkete yeni gelen Müdür Alp'i gördüğü an şansının değiştiğine inanan Yonca. Ezeli rakibi Nejat'ı alt etmek için hiç olmadığı kadar

hırslı olmak zorundadır.

Hem işte hem de aşkta talihini döndürmeye karar verir. Ama bakalım işler onun istediği gibi olacak mıdır?

Şahsına münhasır karakterleriyle bu kitap sizi kendi hayatınızın içinde hissettirebilir. Evde, iş yerinde veya mahallenizde karşılaştığınız, karşılaşabileceğiniz, okuduğunuzda “Evet, işte bu!” diyeceğiniz tüm tanıdıklarınız bu hikâyenin içinde.

Ben anlatmaya hazırım. Peki ya siz gülmeye hazır mısınız?

Genres: Turkish, Turkish Literature

368 pages, Paperback

Published October 25, 2018

Reviews

[Irmak · Rating 5 out of 5]

Hayatımdaki değişikliklere adapte olmaya çalışırken kitap okumak oldukça zor bir süreç haline geldi benim için. Yeni yeni tekrar eski halime dönmeye başladım diyebilirim. O yüzden bu süreçte daha keyifli, sürükleyici ve beni içine alacak kitaplara ihtiyacım vardı. Ayşe'nin kitabı tam böyle bir ihtiyaç anımda elime ulaştı ve ben bütün okuduklarımı kenara ayırıp Üç Yapraklı Yonca'ya başladım. İyi ki de öyle yapmışım kitap bana çok iyi geldi.

Öncelikle Ayşe'nin kalemini çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Cümleler hiç durmadan, hiçbir kesintiye uğramadan içinize akıyor ve okuduğunuz her satırı gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Bence en güzel yanlarından birisi de buydu. Sadece karakterleri tip olarak gözümde canlandırmakta zorluk çektim onları da hayal gücüm doldurdu :')

Kitapta en sevdiğim şeylerden birisi de karakterler oldu. Ayşe sanki karakterlerine kendinden birer parça vermiş gibi hissettim hatta ben bile karakterlerde kendimden parçalar buldum. Özellikle Süreyya ve Füreya'yı okurken çok keyif aldım ve her annede olabilecek izler gördüm. Bütün karakterleri çok sevdim diyebilirim sanırım - Alp hariç, o başta gönlümü kazanıp sonra da suratına tükürtecek kadar kaybetti beni - he bide Nazlı şeytanı. Ondan bir atak beklemedim desem yalan olur, bu kadar kolay çekileceğini düşünemedim nedense.

Kitabın en başından sonunda ne olacağını anlıyorsunuz zaten ama işin o noktaya nasıl geldiğini, Yonca'nın başından geçenleri, Nejat ile birbirlerini yemelerini, Alp ile yaşadıklarını okumak işin keyifli yanı. Yani sizi sonuca ulaştıracak o süreç zaten bu kitabın olayı -en azından bana göre-.

Kitapta beni rahatsız eden tek bir nokta oldu o da Arslan ile alakalıydı. Onun konumu, kim olduğu beni rahatsız etti. Yani evet bu bir kitap ama ben bu kadar tesadüfü kaldıramıyorum, bünyeme ağır geliyor :D

Kitabı gerçekten çok keyif alarak okudum, yüzümde devamlı bir tebessüm vardı. Bazen kıkır kıkır güldüm, bazen kahkahalar attım ve itiraf ediyorum gözlerimin dolduğu anlar da oldu. Ayşe'nin kalemini en çok da bu yüzden sevdim. Çok tadında bir romantik komedi kitabıydı bence. Hele de benim gibi okuyamama durumundaysanız bu kitap size ilaç olacak.

[Gökçe · Rating 5 out of 5]

4.5/5

Üç Yapraklı Yonca'yı sanırım yazıldığı ilk zamanlardan beri biliyorum ama okuması şimdiye kısmet oldu :) Uzun süre sonra elime alınca kısa sürede bitirdiğim bir kitap oldu Üç Yapraklı Yonca, çok akıcı, adeta film gibi gözlerinizden akıp giden bir kitap.

Yonca bir dergide -küçük, küçücük bir dergide- editör. Öyle küçük bir dergi ki Yonca'nın masası bile yok, sehpada çalışıyor. Yonca şıpsevdi, aşık olmak, sevilmek isteyen ama sürekli terk edilen, sakar mı sakar bir kız. Bir gün tüm sakarlık silsilesinin ardından gözlerini bir açıyor, karşısında hayatının aşkı olacağına inandığı Alp! Alp üstelik derginin bağlı olduğu medya kuruluşunun da yeni patronu. Yonca'nın içinde bu sefer üç değil dört yapraklı yoncalar açıyor adeta. Ama unuttuğu bir şey var: can düşmanı Nejat! Nejat aynı kuruluşta spor dergisinin editörü, Yonca'yla dalaşmadan duramayan, çapkın Nejat. Bırakır mı mis gibi dergisinin kaderini patrona yanık Yonca'ya? :D

Ayşe'yi sosyal medyadan takip edenlerin de bana hak vereceği şekilde Yonca'nın içinde çokça Ayşe barınıyordu :D Kahve denince benim bile aklıma Ayşe geliyor daha ne olsun :D İlk kitabına göre kalemi inanılmaz ilerlemiş, kitap olağan bir hızda devam etti. Evet, sakar editör klişesi ortada; ama artık valla böyle şeylere de takılırsam hiç kitap okuyamayacağımdan gözlerimi kapatacağım o konuya. Başlarda gerçekten daha basit bir hikaye ve anlatım varken, kitap sonlara geldikçe Yonca kendini buldukça, kendiyle konuştukça dedim tamamdır, bu kitap olmuş. (Bana kaldı çünkü bunun kritiğini yapmak :D ) Sanki böyle Katherine Heigl'lı Amerikan romantik komedileri vardı ya, sanki onları izlemek gibiydi. Çok keyif aldım, Yonca'yla Alp'in o müthiş buluşmasında zaten gülmekten karnım ağdırı. Ama dediğim gibi kitabın benim için vurucu noktası Yonca'nın kendini bulma hikayesi oldu. Karakterleri sevdim, aralara serpiştirilmiş bizden ifadeleri sevdim, yazarın biz kadınlara dair gözlemlerini svedim. Her şeyden öte atıf sayfasında Atam'ın adını gördüğüme sevindim.

Ha aklıma takılan şeyler yok mu? Var. Karakterlerin fiziksel özelliklerini çok bilmiyoruz. Kitapta yer yer edit hataları vardı. Tabii yerine 'tabi' yazıldığı her seferde içimde küçük Gökçecikler bileklerini verevli verevli kestiler. Arslan meselesi bir tık muamma. Kitabın devamı gelecek mi? Ben Alp'i sevdim yazar Alp'i yazacak mı? :D Ama genel olarak bakıldığında keyifle okunacak, kendimce naçizane "başarılı" addettiğim, kitabı yazan arkadaşım olduğu için çokça gurur duyduğum bir kitaptı. Ben tavsiye ederim açıkçası :)

***

Ben değerliydim, erkeksiz, aşksız, bekar ve çocuksuz olarak da değerliydim. Ben sevdiğim işi yaptığım, ürettiğim ve bu şekilde ayakta durabildiğim için değerliydim. Bunu görme fırsatını bana Alp vermişti. Üç yapraklı yoncanın dördüncü yaprağına ihtiyacı yoktu. Çünkü hayat böyleydi. İnsan kendi şansını kendi yaratırmış. Bunu bilememiştim ve hep oturduğum yerden bir şeylerin olmasını beklemiştim. Şimdi hiçbir şeyi beklememe gerek olmadığını, bir şeyi istiyorsam kalkıp yola koyulmam gerektiğini biliyordum.

Üstelik gidiyordu ve ben onu durdurmayacaktım. Sonu belli olmayan şeylere bulaşmaktan bıkmıştım. Kendi kendime kaldığım şu bir hafta boyunca kalbimin böyle şeyleri taşıyamayacak kadar ağırlaşmış olduğunu anlamıştım. Özellikle yüreğim şu an içten içe parçalanırken böyle yaşayamayacağımı anladım. Ona şimdi sarılacak, onu bu birkaç saniye boyunca çok çok sevecektim. Ama o, bu kapının ardında kaldığında onu unutacağıma yemin ettim.

[Başak · Rating 3 out of 5]

3,5 ⭐

klişe ama tatlı, çerezlik bir romantik komedi okudum. yazarın dili çok güzeldi ve okurken çok eğlendim. arada böyle kitaplar okumalıyım.

[Meltem Demir · Rating 5 out of 5]

Keyifli bir romantik komediydi. Severek okudum. Karakterler güzel yaratılmıştı, anne ve teyze en sevdiğim karakterlerden olabilir :))

Yonca aslında hepimizden izler taşıyan bir genç kadın. Kitapta verilen kadın yalnız başına da başarılıdır, mutludur,kendi ayakları üstünde durabilir imajını sevdim :)

Baştan beri Nejatsever olduğum için Nejat'ı biraz daha okumak isterdim. Kitabın muhtemelen devamı gelecektir çünkü Nilgün ve Cihangir'in de sonunu merak ediyorum, sonu açık kaldı. Romantik komedi severlerin şans vermesi gereken bir kitap, tavsiye ederim :)

[Beyza · Rating 4 out of 5]

Böyle kitaplar ilaç gibi geliyor bana bir şeylerde çok sıkıldığımda. Klişeler var mıydı evet, dili hafif miydi evet. Ama ben bunu seviyorum yani diyebileceğim bir şey yok. Gerçekten içimi ısıtan bir hikâyeydi. Keşke filmi olsa dedim bir an.

[tripswithbooks · Rating 3 out of 5]

Yonca, tanıdık geldi okudukça. Yer yer tebessüm ettiren bir sakarlığı, duygularıyla ilgili gelgitleriyle insanı heyecanlandıran bir çocuksuluğu vardı. Bir hafta sonunu okuyarak geçirmek isteyenlere keyifli hikayesiyle eşlik edebilir, haberiniz olsun.

[Marla'dan Alıntılar]

İnstagram’dan tanıdığım Ayşe Ayhan’ın ilk kitabı Aşk Nerede’yi dört sene önce okumuş ve bloğumda paylaşmıştım. İkinci kitabı Üç Yapraklı Yonca’yı mart ayında okudum ve ilk kitabını göre çok daha başarılı buldum. Yazarın tecrübe kazandığı ve kaleminin iyileştiği net şekilde belli oluyor. Romantik tarzda kitaplar okumak isteyenler için güzel bir tercih olabilir.

https://suleuzundere.blogspot.com/202...

[raven · Rating 5 out of 5]

Üç Yapraklı Yonca herkesin kendi içinde bulacağı karakterlere sahip.
Yonca meslek sahibi, birbirinden orijinal teyze ve anneye sahip bir kadın. İş hayatı ve özel hayatında şanssız fakat arkadaşları konusunda şanslı biri. Gerçi masasız bir editör ne kadar şanslı olabilir ki? Kendisi bir editör fakat çıkardığı dergi fazla ilgi görmediğinden kızımızın bir masası bile yok. Ama işler burada değişiyor ve ben kitabı elimden bırakamıyorum. Yonca'nın kahveye olan aşkı, işine olan sevgisi ve özel hayatında olmayan gelişmeler çok ama çok eğlenceliydi. En yakın arkadaşları Nilgün ve Cihangir ise ayrı bir komediydi. Şirketin yeni müdürü Alp, Yonca'nın düşmanı ve iş arkadaşı Nejat arasında kalmak gerçekten zordu.Fakat ben Nejat diyorum. İlk başta biraz gıcık bulmuştum ama ne ara favorim oldu ben bile bilmiyorum.

Günlük hayatın içinden sahneler aşırı güzeldi. Mahallenin süsü teyzeler,klasik yaşam en sevdiğim sahneleriydi. Yonca'nın ne olursa olsun güçlü olabilmesi ve verilen mesajlar ...
''Ben değerliydim,erkeksiz,aşksız,bekar ve çocuksuz da değerliydim. Ben sevdiğim işi yaptığım,ürettiğim ve bu şekilde ayakta durabildiğim için değerliydim.''

Üç Yapraklı Yonca'yı gidin alın ve okuyun. Gerçekten insanı mutlu eden güzel bir kitaptı. Yonca şanssızlık konusunda bir şeyler öğrendiğim bir karakter oldu.

[✿яσsαℓιη∂α✿ · Rating 4 out of 5]

Gerçek yaşantımızda karşımıza çıkabilecek karakterler ile satırlar arasında kendimi bulduğum, eğlenceli bir o kadar da kendine has karakterleri ile okuması keyifli bir kurgu oldu benim için. (=

[yonca.reads · Rating 3 out of 5]

Kendi tarzında tatlı, akıcı, içten bir kitap olmuş. Okurken gençlik dizisi izlemiş gibi oluyorsunuz☺️ Yalnız başlarda kitaba bağlanmakta sıkıntı çektim. Olay akışı beklentimi karşılamadı, ya da olaylar bazı filmlerden çok tanıdık geldi ve bir şekilde merak duygumu tatmin etmedi. Sonlara doğru daha coşkulu oldu, özellikle hikayeye yeni karakterler girince. Başlarda sevemediğim Yonca karakterini de yine son bölümlerde sevdim ve gelişen olayları büyük heyecan ve merakla okuyup bitirdim. En sevdiğim karakter Arslan oldu 😀 Sonuç olarak romantik komedi fazla okuduğum bir kitap tarzı olmamasına rağmen bu okuma bana keyif verdi.

[aycicegininkitapligi · Rating 3 out of 5]

Klişe ama güzeldi. Keşke arkadaşım olsaydın Yonca kız☘️

[okumadan_olmaz · Rating 5 out of 5]

Ne zaman bir aşk kitabı okusam kitap bittikten sonra kendimi daha iyi hissettiğimi fark ediyorum. Bu sebeple Üç Yapraklı Yonca da bana öyle iyi geldi ki...
Yonca’nın güçlü bir kadın olarak hayatına devam etmeye çalışırken doğru insanı bulma çabaları ( her ne kadar böyle bir çabası olduğunu ara ara inkar etse de) öylesine güzel ve samimi bir dile ile yazılmış ki. Yüreğine sağlık Ayşe @bikahvebikitap. Yine çok bizden, yine yüreğe dokunan bir kitapla buluşturdun bizi.
Kitabın başından sonunun nasıl biteceğini az çok tahmin etseniz de o noktaya gelene kadar karakterlerin neler yaşadığını okuma isteğinizin canlı kalması yazarın kurgudaki ba��arısından kaynaklanıyor kesinlikle.
Okuduğum bazı yorumlarda kitapta yer alan ve olayın ana çatısını oluşturan durumdaki tesadüfün fazla olduğundan bahsedilmiş. Ben kişisel hayatımda da yok artık dediğim çokça tesadüflere şahit olduğum için kurgudaki tesadüfler beni rahatsız etmedi.
Kısacası, satırlarında kaybolacağınız, film izler gibi okumak isteyeceğiniz, zaman zaman kahkaha atıp zaman zaman da hüzünleneceğiniz bir kitap olmuş Üç Yapraklı Yonca.
Aşka inanan herkesin okuması dileğiyle.

[Seda U · Rating 3 out of 5]

Akıcı ve eğlenceli bir kitap. Mahalle kültürü ve artık kalmayan komşuluk sıcacık hissettiriyor ama maalesef başka bir iddiası da yok kitabın. Çok güldüğüm karakterler var, çok gereksiz bulduklarım da. Kitap sonunda sevindim, fakat aslında beklenen bir sondu.

[Yağmur · Rating 3 out of 5]

3,5

[Burcu · Rating 5 out of 5]

Yaz tatilinde rizeye gittik ödevlerimi evde olduğu için annem bana kitap alıp okumamı söyledi ve ben hiccccccc kitap okumam nefret ederim ama bu kitabı okurken sabahladigimi hatırlıyorum harikaa

[Çağla Doğançay · Rating 5 out of 5]

Bu romanın karakterleri hepimizin bir yerlerden aşina olduğu karakterlerden oluşuyor .Belkide bu karakterlerden biri bile olabilirsin.Kitap aşırı eğlenceli bir o kadar da akıcı.Okunması gereken güzel kitaplardan biri.