Jump to ratings and reviews
Rate this book
Rate this book
Kayıp Zamanın İzinde ve Ulysses’le birlikte modernist roman türünün ve aynı zamanda Dünya Edebiyatı’nın başyapıtlarından olan Niteliksiz Adam tam metniyle 4 cilt halinde, M. Sami Türk’ün çevirisiyle Türkçede! Musil'in 1920’lerin başından 1942’de ölümüne güne değin üzerinde çalıştığı ancak tamamlamayı başaramadığı Niteliksiz Adam, görünürde ana karakter Ulrich’in nitelik kazanma çabalarını ve bir grup Avusturyalı entelektüelin Paralel Faaliyet adını verdikleri bir oluşum içerisinde “önemli bir şeyler” yapma teşebbüsünü anlatırken, özünde “hiçbir şey yapamamanın” romanıdır; herkes eyleme geçmek ister ama geçemez, herkes çok ciddidir ama bu ciddiyet zamanla trajikomik bir hal alır, kitapta aslında çok şey anlatılır ancak bir yandan da hiçbir şey anlatılmaz; Niteliksiz Adam, her şeyin ve hiçbir şeyin romanıdır. Hem kesinlik hem de belirsizliklerle doludur. Fikirsizlik üzerine yazılmış, fikirlerle dolu devasa bir eserdir.

“Bu kitap bir hiciv değil pozitif bir konstrüksiyondur.

Bu, bir psikoloğun kitabı değildir.

Bir düşünürün kitabı değildir (çünkü düşünce unsurlarını öyle bir düzene sokmaktadır ki o düzen)

… bir şarkıcının kitabı değildir.

Başarılı olan, başarılı olmayan bir yazarın kitabı değildir.

Kolay da zor da bir kitap değildir, çünkü bu tamamen okura bağlıdır.

Böyle devam etmek zorunda kalmadan, bu kitabın ne olduğunu bilmek isteyen herkesin onu bizzat okumasının (benim veya başkalarının hükmüne güvenmeyip bizzat okumasının) en iyisi olacağını söyleyebileceğimi zannederim.”

- ROBERT MUSIL -

(Tanıtım Bülteninden)

752 pages, Paperback

First published January 1, 1930

3 people are currently reading
142 people want to read

About the author

Robert Musil

308 books1,376 followers
Austrian writer.

He graduated military boarding school at Eisenstadt (1892-1894) and then Hranice, in that time also known as Mährisch Weißkirchen, (1894-1897). These school experiences are reflected in his first novel, The Confusions of Young Törless.

He served in the army during The First World War. When Austria became a part of the Third Reich in 1938, Musil left for exile in Switzerland, where he died of a stroke on April 15, 1942. Musil collapsed in the middle of his gymnastic exercises and is rumoured to have died with an expression of ironic amusement on his face. He was 61 years old.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
25 (43%)
4 stars
19 (32%)
3 stars
11 (18%)
2 stars
2 (3%)
1 star
1 (1%)
Displaying 1 - 8 of 8 reviews
Profile Image for A. Raca.
768 reviews172 followers
May 9, 2021
"Muhteris bir kalbin sağı solu belli olmayan kıpırtılarına karşı güvenilecek tek ilaç vardı: Plana sonuna kadar disiplinle uymak."

"İki insanken bir olma rüyası: Doğrusu bu uydurmanın tesiri bazı anlarda gecenin sınırlarını aşan rüyanınkinden farklı olmuyor, şu an da akılla hiç alakası olmayan bir duygu halinde iman ile inkar arasında gidip geliyordu."

"Aşk karşılık bulmayınca yahut tamamen karşılık bulmayınca erkek ile kadın arasındaki ihtirasın sönüşünü veya reddedilen bir dilenci misali insanı bezdirişini seyret."

"Sanırım güzellik bir şeyin sevilmesinin ifadesinden başka bir şey değil; sanatın ve dünyanın bütün güzelliğinin kaynağı, bir sevgiyi anlaşılır kılabilme gücüdür."

"Yalnızlık: insanlar yalnızlıkta Tanrı'ya küser, inanmayanlar onunla ancak yalnızlıkta tanışır."



Niteliksiz Adam'ın 4 cildini bitirmiş bulunuyorum. Son kitap tamamlanamadığı için bolca "etüt", "fragman" vb içeriyor. Parantezler içerisinde notlar biraz kafa karıştırıcı olsa da gözümde korkan o koca kitap esti geçti. Çok çok güzeldi.
Bu sefer Agathe'nin Lindler ile ahlak ve ilişkiler üzerine uzun sohbetlerini okuyoruz. Derken ikiz kardeşler Ulrich ve Agathe'nin "şehvet" dolu konuşmalarını okurken korktuğum başıma gelecek mi diye 200 sayfa hem heyecanlandım hem irkildim.
Tam savaşın eşiğindeki insanların durumuna, Paralel Faaliyet'in ulusal bir önemi olmasıyla biraz haberdar oluyoruz.
Goethe ve Nietzsche esintileri yine çok yoğun.
Afekt ve berkitme diye iki kelime öğrendim kitap sayesinde. Kitabın sonundaki çevirmen sonsözünü okumanızı öneririm, bu zor metini çevirirken yaşadıklarından bahsetmiş Sami Türk.

Bir de söylemeden geçemeyeceğim bu ciltte de "ıztırap" kelimesinin yazılışı aşırı göz yakıyordu.
Çok çok sevdim. Gözünün korkmasın, bir yerinden girişin.

A. Raca, 2021

🖤
Profile Image for Şafak Akyazıcı.
134 reviews55 followers
September 7, 2022
Bitti!
Sefiller (5 cilt) ve Kayıp Zamanın İzinde(7 cilt) kitapları ile o kadar çok vakit geçirmiştim ki bitirdiğimde yaşadığım hüznü, uzun bir süre severek yaşadığım bir yerden ayrılışa benzetmiştim. Her gün karakterlerle buluşmak bir alışkanlık olmuş, iki adım ötemdeki rafa kaldırmak bile ağırıma gitmişti. Yıllar sonra aynı hisle raftaki yerine bırakıyorum Niteliksiz Adam’ı.
***
Kitabın bir özetini çıkarmayacağım burada, biraz okuma deneyimimi anlatayım istiyorum.
İlk iki cildi YKY’den yani Ahmet Cemal çevirisi ile okumuştum bundan altı yıl önce. O iki cildi de ara vermeden, art arda okuyabilmiştim. Zorlanmamış, aksine bu kitap için yapılan ‘zor kitap’ yaftasını da anlayamamıştım.
Gelelim bugüne ve Aylak Adam’dan devam ettiğim 3.ve 4. ciltlere. Farklı yayınevlerinden okumuş olmak tabii bir karşılaştırmayı da beraberinde getiriyor, hem okuma tecrübesi hem çeviri hem de bitmemişliğin sefasını sürmüş bir kitabın da gelebileceği noktaları merak ettim.
Zor!
“Kolay ya da zor kitap diye bir şey yoktur, bu tamamen okura bağlıdır.”
Sevgili Musil 714. Sayfada böyle diyor ama aynı okur, aynı kitabın diğer yarısında bir hayli zorlanabiliyor işte. Üçüncü ciltte biraz, dördüncü ciltte bir hayli hem de. Bu denli zorlandığım bir kitaba devam etmek zorunda mıydım, evet! Bu kitabın ne olduğunu başkalarının hükmüne göre değil, bizzat okuyarak bilmek istedim çünkü. İlk iki cildini çok sevmiş olmamdan bağımsız, önemli bir neden bu benim için.
Bir kere M.Sami Türk çevirisi oldukça ağdalı. Türkçede yaygın olmayan kelime sayısının fazlalığı, eskimiş kelimelerden oluşmuş söz öbeklerinin tercihi okumayı güçleştiriyor. 742. sayfada çevirmenin ön sözü var, neden okur için güç olabilecek bu çeviriyi tercih ettiğini öyle tatlı anlatıyor ki, çeviri için söylenmelerim işte kitabın sonuna vardığımda böyle bitiyor. Kafamdaki çeviri ile ilgili her şey açıklığa kavuşuyor.
**
Dördüncü cilt, düşünce yumağı ya da fikir beyanı taslakları zamanla romana evirilmiş.(yirmiden fazla varyasyonu varmış kitabın) Düşüncelerle uğraşmayı seviyorsanız okuyabileceğiniz en iyi ama en iyi kitap ancak Musil’in cümleleri ile özel olarak ilgilenmeniz, zaman ayırmanız gerekiyor.
Son cildi her gün elli sayfa okuyarak ve okuduğum her bölüm için notlar alarak bitirdim. Bazen bir ödev üzerinde çalışıyormuşum gibi, bazen akıveren bir roman oluyordu elimde. Kah içinden çıkamadığım sembolik bir anlatım, kah sayfaları hızlıca çevirerek. Özellikle sevgi, duygu ve öğretileri, davranışlarımıza yansıyan süreç ve çelişkilerimiz gibi soyut birçok kavramla uzun uzun devam eden sohbetleri ve de teorik düşünceleri okurken akışta kalmak güç. Buralarda ihtiyacınız olan şey sabır. Şimdi bu sabrı göstererek böylesine güç bir metni idrak ederek okumuş olmanın keyfini yaşıyorum.
***
Birazcık da içeriğe değinmeliyim. Ulrich! Anlatının asıl gövdesindeki isim. Mevcut imkanları reddeden, zayıflığının zaman zaman farkında, muhalif bir karakter. Asker, mühendis, bilim insanı ve daha birçok şey olmak isteyip olamayan, etrafına yargılar dağıtan adam da. Aslında Ulrich anlatmaya başladığında çoğu zaman yerinde bazen de hatalı sorgulamaları ve tespitleriyle beni sayfalara kilitleyen isim. Onu diğer karakterlerden ayıran temel özellik bu, güçlü entelektüel yanı. General Stumm ve Ulrich arasındaki sohbetler -Agathe ve Ulrich soyut kavramlar üzerine yapılan akışta kalmayı zorlaştıran sohbetlerinden sonra-en sevdiğim bölümler, entelektüel bir mizahla işlenmiş nefis bölümler, dönemin siyasi gerilimi, şiddetli değişimi, siyasi ilişkileri, burjuvazinin ahlaki kokuşmuşluğunu en iyi yansıtan bölümler.
***
...ve diğer karakterler; kız kardeş Agathe, kuzen Clarisse, onun eşi Walter, General Stumm...
Hepsi toplumsal gerçeklikte birer temsil-sembol aslında. Bu karakterler tamamlayıcı olma özelliğinde gibi görünse de hepsi hikayede oldukça etkili, karışık bir devrin kafası daha karışık kaymak tabakası, küçük burjuvaları yani.
***
Bauman’ında dediği gibi: “Edebiyat ve sosyoloji iki kız kardeş gibidir.” Niteliksiz Adam tam da bu kardeşliğin ifadesi olabilecek bir örnek. Toplumsal koşulların bilinç yahut psikoloji üzerindeki etkilerini ve davranış düzeyindeki yansımalarının edebiyatla bu denli başarılı kotarılmasına başka hiçbir kitapta rastlamadım.(Dostoyevski hariç. Musil’de hayranmış zaten kendisine.)
Niteliksiz Adam, herhangi bir eserle kıyaslanabilir olmaktan çok öte. Keşif! Daha önce deneyimlemediğim müthiş bir okuma ancak bazı deneyimlerden edindiklerimizi, anladıklarımızı aktarmak oldukça güç. Akla tezat, ruha yerleşik bir deneyim deyip noktayı koymak istiyorum.
***
Şayet kitabın sonuna gelebilirseniz, kitabın düşüncesini, anlamını pekiştirecek fikir notları mevcut. Bu bölümleri de okumaya doyamadım, Musil’in eşi Martha Musil’in kitabın basımı için verdiği çabasını, kitabın adının nerelerden evirildiğini, Musil’in hangi düşünceyle kitabı bitirmediğini, neden bu kitabı yazdığını çok, birçok şeyi de öğreneceksiniz.
***
“Kendimi, hayatımı, ahlakımı, yaptıklarımı, yapmadıklarımı daha iyi anlamak için yazdım.” (Syf.352) diyor Musil. Ben de o niyetle okudum sevgili Musil, senin hikayene dahil olarak...
Profile Image for Caner Sahin.
127 reviews9 followers
March 27, 2022
Robert Musil kesinlikle anlaşılması ve okuması zor bir eser bırakmıştır bize. Niteliksiz Adam çevirmen M.Sami Türk'ün dediği gibi Roman-Deneme tarzında. Robert Musil bizzat kendisi eserimi ikinci defa okuyun diyerek bize kitabın zorluğunu göstermiştir. Kitap bazı durumların, bir yere ve düşünceye bağlı olamayan Ulrcih'in düşünceleri, velhasıl Robert Musil için okunmalı.

İlk 3 cildi okuduğum zaman Goodreads kullanmıyor idim :)
Profile Image for Şehriban Kaya.
407 reviews19 followers
April 8, 2019
Musil'in Niteliksiz Adam Dördüncü ve son cildi son derece yoğun felsefi ve psikolojik çözümlemeler içeriyor, bu bakımdan yorucu. Agathe ve Ulrich'in sonu gelmez diyalogları yanı sıra, deliliğin sınırlarında dolaşan Clarisse'nin idam mahkumu Moonsburger'e olan tutkulu merakı romanın psikolojik gerilim düzeyini artırıyor. Ulrich'in Clarisse ile macerası sonrası Paralel Faaliyet'in lideri Diotima ile olan şiddet içerikli birlikteliği sindirilmesi bir hayli zor psikolojik gerilimler sunuyor. Romanın ana karakterlerinin yanında Gerda ve Hans aracılığı ile Avrupa Birinci Dünya Savaşı'na doğru ilerlerken gençliğin içinde olduğu ruh hali ve trajik sonuçlarına da tanıklık ediyoruz. 25 yıl Niteliksiz Adam'ın yazımı ile uğraşan Musil'in roman için aldığı notlar da kitabın sonuna eklenmiş. Roman yazımına dair ipuçlarını edinmek için iyi bir kaynak olabilir meraklısına.
Profile Image for Yahya.
211 reviews21 followers
October 3, 2025
Dört cilt 2120 sayfa binlerce cümle ve yüzlerce altı çizili pasajla sonlandırıyorum bu metni. Uzun bir yolculuk oldu benim için. Yılın başında kendime hedef koymuştum bitirmek için. Şu anda bunu başarmanın mutluluğu var üzerimde. Art arda okumadım hepsini belli bir aralıkla bitirdim her cildi. Onun için okurken sıkılmadım. Zaten öyle bana göre öyle hemen okunup bitirilecek bir metin de değil. En son bu kadar mesaiyi Kayıp Zamanın İzinde için harcamıştım. Ama o daha uzun bir metindi. Bir romanda ne arar insan? Kurgu mu? Aşk mı? Siyaset mi? Felsefe mi? Psikanaliz mi? Toplumsal bir bakış mı? Evet ne ararsanız bu metinde onu bulacaksınız Niteliksiz Adam’da. Biryandan tüm bu temaları içerirken aslında bir yandan zihinsel bir teori Niteliksiz Adam’ın hikayesi. Bir nevi eylemden yoksun bir teorisyen. Okunması kolay değil özellikle son cilt insanı her anlamda zorluyor. İlk üç cilt bahsettiğim temalarla harmanlanmış bir hikaye çerçevesinde ilerlerken, son ciltte tamamen felsefi yönün ağır bastığı bir metne dönüşüyor. Üstelik tamamlanmamış bir metin olduğu için belli bir sona varmıyor. Evet 2120 sayfa ama eser maalesef tamamlanmamış. Zaten son cildi okumanın zorluklarından biride bu. Bazı metinlerin çoğu taslak şeklinde. Ama bu bildiğimiz tarzda bir kurgu olmadığı için çok sorun yaratacağını düşünmüyorum. Genel olarak okumak için zaman ve emek gerekiyor böyle bir metin için. Kitap incelemesinden ziyade benim hissettiklerim önemli okurken keyif aldım bu yeterli benim için.
Son olarak geleyim çeviriye. Çeviriyi genel olarak beğensem de belli başlı noktalarda göze batıyor. Eski Türkçe kelime ağırlığı biraz fazla. Ama en göze batanı tüm metin boyunca “ızdırap” kelimesinin “ıztırap” olarak kullanılması. Bu bir harf hatası olamaz çünkü dediğim gibi tüm metin boyunca kullanılmış. Belli ki bilinçli tercih edilmiş. TDK’ya da baktım acaba bu kullanımı da var mı diye ama böyle bir kullanım görmedim. Onun için bu kısım rahatsız etti. “Esasında ömrün ortalarına varınca, nasıl olup da bu hâle geldiğini, bu zevkleri, bu dünya görüşünü, karısını, mizacını, mesleğini ve başarılarını elde ettiğini ancak az sayıda insan kavrayabilir fakat artık pek bir şeyin değişmeyeceğini de hisseder. Bu kimselerin aldatıldığı bile öne sürülebilir, çünkü olan biten her şeyin nasıl bu şekilde geliştiğine dair yeterli bir gerekçe asla bulunamaz, nitekim başka türlüsü de olabilir: Olaylar büyük ölçüde kendi kendilerinden menkul değildir, çoğu zaman bir sürü şarta, keyfiyete, hayata, bambaşka insanların ölümüne bağlıdırlar ve âdeta o zaman diliminde bu insanların başına gelivermişlerdir, hepsi bu. Bu anlamda gençken hayat bitmek bilmez bir sabah gibi insanların önlerinde durur, dört bir yanı imkân ve hiçlikle doludur, derken birdenbire öğle vakti bir şey çıkıverir, onların esas hayatı olduğunu iddia eder ve bütüne bakıldığında bu öylesine şaşırtıcıdır ki bu haliyle, tıpkı yirmi yıldır tanımadan yazıştığınız bir insanın günün birinde ansızın karşınıza çıkmasına benzer, halbuki onu kafanızda bambaşka canlandırmışsınızdır.”
Profile Image for Osman Tümay.
377 reviews8 followers
January 3, 2024
Musil’in ricasını kırmayarak bu romanı iki kez okudum; ikincisi çok daha kapsamlı ve başarılı bir çeviriden olmak üzere. Yaşama anlam katan bir deneyim bence, Niteliksiz Adam’ı okumak. Pek çok şey önemsizleşiyor, yalnızlık bir nimete dönüşüyor…
140 reviews
July 15, 2025
"Un medio que mata el espíritu , pero que al mismo tiempo lo conserva enlatado para el consumo general, es el acto de mezclarlo con la razón".

Bueno, si Herr Robert Musil no era genial, pero de veras, no como se dice ahora, estaba muy cerca.
Displaying 1 - 8 of 8 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.