Kurtların arasında yalnızca yer edinmekle kalmayıp aynı zamanda onlardan birine dönüşen Ada’nın artık en büyük sorunu hayatta kalmak değildi. Tanıştıkları ilk günlerde gördüğü Dawson, daha beter bir şekilde geri dönmüştü. Amona’nın büyüsü yüzünden bambaşka bir gerçekliğe hapsolan Dawson, Ada’nın tahmininden daha büyük bir karanlıktaydı. Büyücülerin onlara karşı harekete geçmesiyle tüm öncelikleri değişecekti. Ada’nın efsanevi bir yaratığa -ala kurda- dönüştüğü haberi tahminlerinden daha hızlı yayılmıştı. Yeni güçlerini keşfederken aynı zamanda ailesini kurtarmaya çalışan Ada için savaşmaktan başka bir seçenek yoktu. Bir savaş yaklaşıyordu. Üstelik bu savaşı önce kocasına, sonra da kurtların en büyük düşmanlarına karşı vermek zorundaydı. Beklemediği şeyse geçmişinden gelen hayaletlerin ona yardım etmesiydi.
“Kan ve küf kokulu bir depoda, kocası yaralı bir halde masaya bağlanmışken uykuya daldı. Ona yardım etmedi, kurtulması için kelepçelerini çözmedi. Sadece sıradaki işkencesinin ne zaman başlayacağını düşündü. Yanında duran bıçağını temizlemişti. Kullanılmaya hazırdı.”
1993 yılında Kocaeli'nde doğdu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi mezunu. Küçük yaşlardan itibaren hikayelere ve hayal dünyasına ilgi duyan yazar, lise yıllarından itibaren fantastik ve romantik kurgular yazmaktadır. Okuyucuya doğaüstü ve içinde kaybolabileceği bir dünya vermek istemektedir.
Yayımlanmış ilk kitabı Amazon Efsanesi Üçlemesi'nden Zincirlenmiş Kalpler'dir.
Sevmedigim ve isyan ettiğim çok yeri var...yazdiklarini çok beğendiğim bir yazar kendisi ama bu olmamış ☹Ada ve Dawson u 2.kitapta bitirip 3.kitabı stone ve felicia üzerinden yazsaymış keşke hani yeni seriymiş gibi ...böyle çok zorlama yer yer saçma konularla serisini gereksiz uzatmış aynı zamanda değerini düşürmüş bence.zira çok sevdiğim bir seriydi...Bu iki yıldız stone ve felicia ya birde günlük bölümlerine...Ada dan da soğudum, bu kitabı hiç yazılmamış saymak istiyorum, çok mutsuz oldum☹😢
Yine muhteşem bol aksiyonlu ve maceralı bir kitaptı 🥺 Hatta diğer kitaplar arasında sanırım en çok aksiyon bu kitapta vardı. Çünkü sayfaları postitlemekten ve postitlerken okumaktan diğer sayfaya geçemedim 🙊 İkinci kitabın finalinden sonra merakla üçüncü kitaba başladım çünkü başlamamak elde değildi. Önceden dediğim gibi, bu seride final sahnelerinden sonra ister istemez bir merak oluşuyor içinizde. Bunlar hep yazarın marifetleri 😋 Kitap hakkında ne yazsam bilemiyorum, üçüncü kitap olduğu için bir kaç şey söylesem de eminim okumayanlar pek anlamayacak 🙈 o yüzden en iyisi siz en başından itibaren okumaya başlayın. Bana güveniyorsanız pişman olmazsınız.
Serinin üçüncü kitabınin da sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bir önceki kitapta Ada ile Dawson'i, Amona'nin hain saldırısıyla baş başa bırakmıştık. Şimdiyse her şey hem kaldığı yerden devam ediyor hem de bambaşka olaylarla bizlere bir sonraki kitabın ana konusu hakkında bir fikir veriyor. Dawson,muhurden kurtulsa bile ailesini tehdit eden bir büyücü meclisi var. Savaş kaçınılmaz. Üstelik Ada hamile ve doğumunda ölme ve bu uğurda bir fedakarlık yapma gibi bir durum söz konusu. Geçmişten gelen karakterler ve Ada'nin ailesinin birazcık daha genişlemesiyle kitap tadından yenmez bir hal alıyor. Ikili ilişkiler ve aralarinda yasananlar lütfen biraz daha uzun yazzzzzz Büşra dedirtiyor insana. Tüm bunların haricinde her zaman ki gibi Büşra yine kalemini konuşturmuş. Bazı sahnelerin yerini değiştirip, bazı yerlere de eklemeler yapmış. Hele o sonu... Benim ilk okuduğum halinden bile daha iyi olmuş. Resmen dördüncü kitaba sağlam bir konuyla gireceğim, hazır mısınız diye baş bas bağırıyor. Böyle çok daha güzel, çok daha akıl çelici olmuş Uzun uzadıya yazmak istediğim çok fazla şey olsa da yapamıyorum. Ada'nın, Dawson için düşündüğü sözlerde olduğu gibi "Keşke onu ne kadar sevdiğini anlatabileceği bir dili olsaydı." Diyor ve bu seriyi nasıl sevdiğimi anlatacak bir yolu bulamadığımı söyleyerek,çekiliyorum. Okuyun... Okuyun 🤗
Saatlerdir nasıl bir inceleme girsem diye düşünüyorum. En sonunda düşüncelerimi topladım ve işte buradayım! 1 sene beklediğime değdi mi? bence kesinlikle değdi. İkinci kitabın sonunda ne olduğunu anlayıp yarıda bırakmış üçüncü kitap çıkana kadar okumamıştım. Eh bu sayede cinnet geçirip üçüncü kitaba başlamış oldum ama ne başlamak. üçüncü kitapta bol aksiyon, arkadaşlık, güç gösterileri, ihanet, sadakat ve aşk okuyoruz. Diğer kitaplara göre bir üstte ama ilk kitabın yeri bende hep ayrıdır. Neden bilemiyorum ama Büşra üçüncü kitapta ters köşeleri ile çıtayı arşa çıkarmış bu bir gerçek. Spoiler vermeden konuya gelecek olursam; İlk bir kaç bölümü Dawson ile uğraşıyoruz. Okurken ne şirret oldu bu çocuk demekten kendimi alamadım. O laflar neydi öyle Dawsoncuğum. Her neyse iyi ki mühür olayı fazla uzamadı iki senedir uğraşıyoruz şu illetle. Ada'nın çabalarına bayıldım. Aşkı için savaşan kadınlara her zaman hayranımdır. Ada yüzümüzü bu konuda kara çıkarmıyor. Dawson olayı kapandığı sırada Ada'nın ikizleri ile nasıl mücadele ettiğini okuyoruz. O doğum ve o sırada yaşananlar beni öyle etkiledi ki. Hele Dawson... Ama sonunda ikizlere bayıldım. onları öyle sevdim ki kitaba çok ayrı bir hava kattılar. Efsane ikizler geliyor hazırlanın! Onun dışında Dawson ve Adanın aşkları öyle sınavlardan geçiyor ki dudaklarımı kemirdim resmen. Hem de büyücüler ile de savaş halindeler. Büyücüler ada ve ikizlerin ölmesini istiyorlar ve kurtlara savaş açıyorlar. O savaş sahneleri güzeldi ama bir eksik vardı. Savaş sahnelerinin daha detaylı ve daha heyecanlı anlatılmasını isterdim. Bana bir tık eksik geldi ama onun dışında her şey süperdi! Yan karakterlerden Gavin. Aşığım bu çocuğa ya. Hep diyorumdur Gavin diye bir arkadaşım olsun diye ama dünya ne bir Dawson ne de bir Gavin nasip ediyor. Stone ve Felicia efsane ikili olma yolunda ilerlerken bence Peretha ve Creon ikilisi oluşacak ve onları sollayacaklar gibi geliyor tabi bilemeyiz. Genel olarak kitaba bayıldım! tam istediğim gibi.. dördüncü kitabı sabırsızlıkla bekliyorum. umarım 1 sene daha beklemeyiz diyor Büşra hastayım sana devam et diyerek kapatıyorum.
Saatlerdir nasıl bir inceleme girsem diye düşünüyorum. En sonunda düşüncelerimi topladım ve işte buradayım! 1 sene beklediğime değdi mi? bence kesinlikle değdi. İkinci kitabın sonunda ne olduğunu anlayıp yarıda bırakmış üçüncü kitap çıkana kadar okumamıştım. Eh bu sayede cinnet geçirip üçüncü kitaba başlamış oldum ama ne başlamak. üçüncü kitapta bol aksiyon, arkadaşlık, güç gösterileri, ihanet, sadakat ve aşk okuyoruz. Diğer kitaplara göre bir üstte ama ilk kitabın yeri bende hep ayrıdır. Neden bilemiyorum ama Büşra üçüncü kitapta ters köşeleri ile çıtayı arşa çıkarmış bu bir gerçek. Spoiler vermeden konuya gelecek olursam; İlk bir kaç bölümü Dawson ile uğraşıyoruz. Okurken ne şirret oldu bu çocuk demekten kendimi alamadım. O laflar neydi öyle Dawsoncuğum. Her neyse iyi ki mühür olayı fazla uzamadı iki senedir uğraşıyoruz şu illetle. Ada'nın çabalarına bayıldım. Aşkı için savaşan kadınlara her zaman hayranımdır. Ada yüzümüzü bu konuda kara çıkarmıyor. Dawson olayı kapandığı sırada Ada'nın ikizleri ile nasıl mücadele ettiğini okuyoruz. O doğum ve o sırada yaşananlar beni öyle etkiledi ki. Hele Dawson... Ama sonunda ikizlere bayıldım. onları öyle sevdim ki kitaba çok ayrı bir hava kattılar. Efsane ikizler geliyor hazırlanın! Onun dışında Dawson ve Adanın aşkları öyle sınavlardan geçiyor ki dudaklarımı kemirdim resmen. Hem de büyücüler ile de savaş halindeler. Büyücüler ada ve ikizlerin ölmesini istiyorlar ve kurtlara savaş açıyorlar. O savaş sahneleri güzeldi ama bir eksik vardı. Savaş sahnelerinin daha detaylı ve daha heyecanlı anlatılmasını isterdim. Bana bir tık eksik geldi ama onun dışında her şey süperdi! Yan karakterlerden Gavin. Aşığım bu çocuğa ya. Hep diyorumdur Gavin diye bir arkadaşım olsun diye ama dünya ne bir Dawson ne de bir Gavin nasip ediyor. Stone ve Felicia efsane ikili olma yolunda ilerlerken bence Peretha ve Creon ikilisi oluşacak ve onları sollayacaklar gibi geliyor tabi bilemeyiz. Genel olarak kitaba bayıldım! tam istediğim gibi.. dördüncü kitabı sabırsızlıkla bekliyorum. umarım 1 sene daha beklemeyiz diyor Büşra hastayım sana devam et diyerek kapatıyorum.
Mart ayına Türk yazarlardan fantastik türde kalemini çok beğendiğim sevgili yazarımız Büşra Toraman’ın kitabıyla başladım. Serinin ikinci kitabı öyle bir sonla bitmişti ki devam kitabını sabırsızlıkla bekliyordum ve çıktığı gibi de vakit kaybetmeden alıp okudum. Ve yine harikalar yaratmış. Ayrıca bu seriyi ilk kez wattpad platformunda okuyan biri olarak kurguya eklemeler olmuş daha genişletilip, zenginleştirilmiş. İçeriğini anlatıp spoiler vermeyeyim, yalnız şu kadarını söyleyeyim yine öyle bir yerde bitti ki şimdiden beklemeye başladım serinin devam kitabını.
-------------------
Dawson, Ada’nın ne kadar şaşkın göründüğünü fark ettiğinde, “Ne düşünüyorsun?” diye sordu. “Anlamıyorum,” dedi Ada sessizce. Sesi daha yüksek çıkmayı başaramamış gibiydi. “Nasıl olur da bana hiç sıradan bakmazsın, bıkkınlıkla ya da alışılmışlıkla. Her bakışın, beynimde hissettiğim her düşüncen hiç azalmıyor, hiç sıradan olmuyor.” “Aynısı senin için de geçerli değil mi?” dedi Dawson, Ada’nın saçlarına dokunarak onları önüne doğru alırken. “Beni gördüğünde bakışların üzerime takılmıyor mu? Ya da her hücrene varana kadar yaşadığını hissetmiyor musun?” “Birini bu kadar sevebilmek mümkün mü sahiden?”
Kitap çok iyidi, olaysız geçen, aşkın ve dostluğun hissedilmediği tek bir sayfa bile yoktu. Sayfaların akışına kapılıp adeta film izler gibi okuyup bitirdim. Sanki daha önce okumamış gibi ama aynı zamanda onlara yeni okuyuculardan daha yakın ve bilerek okudum; ki ben normalde daha önce okuduğum şeyleri tekrar okuyamam ama bu seri söz konusu olduğunda bu geçerli bir durum değil. Kitaplarda sevdiğim her şey bu seride mevcut; dostluk, aşk, güç, bol olay, tahmin edilememezlik, komiklik, zekice olaylar silsilesi ve özgünlük.
Ada ve Dawson'un aşklarının bol bol sınandığı, kendi hayatlarından çok birbirlerinin, ailelerinin ve dostlarının hayatları için savaştıkları ve tüm kurtların değişime adım adım yaklaşlaştığı bir kitaptı. Geçmiş biraz daha açığa çıkarken, bugünler, büyücülerle ve başka kurtlarla süregelen güçlü bir mücadeleyi gözler önüne seriyor.
Ada'ya, hikâye olarak okuduğum zamanlarda kızdığım bir konuyu kitap haliyle daha kısa ve diğer şeylerle birlikte okumak farklı hissettirdi ve Ada'ya bu sefer kızamadım. Hikâyedeki her duyguyu güçlü bir şekilde hissettim. Bu derece bağlılık, vahşilik seviyorum sanırım. Her an yeni bir olay ve bu olayların hem duygusal hem fiziksel hem de yönetimsel vs. etkileri var. Bazen, keşke biraz rahat etseler dediğim bile oldu, fazlasıyla olay seven yapıma rağmen, düşünün. Savaş mı ararsın, birebir mücadele mi ararsın, planlar, yeni bilgiler ve güçler... Kesinlikle çok kapsamlı bir seri, her konuda zengin bir konusu ve bakış açısı var. Kitabın sonuna doğru gelişen durumlarla ucu açık kalan her şeyi okumak için sabırsızlanıyorum. Kesinlikle şiddetle önerdiğim bir seridir; okuyun, okutun.
Benim en çok sevdiğim fantastik serilerden biri #kırmızıbaşlıklıkızserisi. Yazarın kalemini daha önce okumuştum ve kendisi en sevdiğim yazarlardan biridir.
Ada ve Dawson aşkı son hızla ve heyecanla devam ediyor. Ada Dawson yapılan kalp büyüsünü bozmak için çabalıyor. Dawson ise Ada'ya bir iyi davranıyor bir kötü. Sinir oldum o sahnelerde. Ada ise Dawson'a olan aşkına inanıp onun peşinden gitmesi gene cesur Ada 'yı ortaya koydu. Zaten aşk varsa tüm engellerin üstesinden gelir. Ada Dawson büyü yapan Amona ile savaşıyor. Ve aşkı ile tüm engellerin üstesinden gelicek.
Sevgili @busratoraman her kitabın da olduğu gibi citasını yükseltmiş ve kendini çok geliştirmiş. Dördüncü kitabı merakla bekliyoruz. İnşallah çok beklemeyin.
Dünya kendini içine çekse de bu kitapta eksik olan bir şeyler vardı.Ada ve Dawson’ın ilişkisi çok zorlama bir şekilde sınandı gibi geldi.Çok saçma ve zor süreçlerden geçtiler ama karakterlere bayılıyorum.Felicia ve Stone tatlı bir çift oldular.Sadece bu seride kitap aksa da sanki anlatımda bir şeyler eksik gibi geliyor.Yazar daha üzerinden wattpad yazarlığını atamadı gibi
This entire review has been hidden because of spoilers.
Muh te şem diiii. En baştan bir kez daha okudum tüm seriyi. Tüm detayları zihnimde tazeleyerek. Öyle derin öyle güzel ki. Fantastik severler kaçırmasın.
⚔️Serinin şimdilik son kitabını da bitirdim ve umutlarım tamamen kesildi. Her kitapta bir umut belki toparlar demiştim ama olmadı. Hatta bu kitabın son 100 sayfasında bile dedim galiba bir şeyler oluyor falan sonra yine yazarın önemli olayları geçiştirip önemsizleri uzun uzun anlatmasına mağdur kaldım. Aynı zamanda artık karakterlerin aşkı o kadar yapmacık geldi ki sıkıldım. Karakterlerin genel düşünceleri bana oldukça saçma ve tutarsız geldi, saçımı başımı yoldum. Olaylar birbirini tekrar etti. Resmen insanları reading slumptan çıkaran bu seri beni ona soktu. Önceki yorumlarına daha fazla ne ekleyebilirim bilemiyorum. Sevmeye uğraştım ama sevemedim. Kitap okumaya yeni yeni başladıysanız belki seversiniz ama bunun dışında pek tavsiye edemiyorum ve kimse yanlış anlamasın Türk yazar, kurtadam, fantastik, wattpad gibi sebeplerden dolayı da değil sevmemem...
~Alıntılar~
⚔️Çektiğin acılarla birlikte ayağa kalkmak, en güzel meydan okumadır.