Jump to ratings and reviews
Rate this book

Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine

Rate this book
Seneca (MÖ 4’e doğru-MS 65): Devlet adamı ve filozofluğunun yanı sıra Roma tarihinin en önemli söylev ustalarından ve tragedya yazarlarından biridir. Babasının bir siyaset adamı ve hatip olarak yetiştirmek istediği
Seneca, bir süre devlet işleriyle uğraştı ve sonunda kendisini en sevdiği işe, yani felsefeye adadı. Stoacı öğretileri içeren çok sayıda düşünce metni, mektup ve tragedya yazdı.
Mutlu Yaşam Üzerine ve Yaşamın Kısalığı Üzerine’de Seneca doğaya uyumlu yaşama mecburiyetini çeşitli açılardan ve yaşadığı dönemden örnekler vererek ele alır. İlham verici bu iki metin, Stoacılığın Roma döneminde nasıl bir yaşam anlayışını salık verdiğine dair soruların yanıtlarını da barındırır.



C. Cengiz Çevik (1983): İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde lisans, yüksek lisans, doktorasını tamamladı. Eskiçağ ve Rönesans dönemi Latincesi, kültürü ve felsefe-bilim geleneği üzerine çeviri ve telif çalışmalarına devam etmektedir.

104 pages, Paperback

Published January 1, 2018

162 people are currently reading
1498 people want to read

About the author

Seneca

2,704 books3,861 followers
Lucius Annaeus Seneca (often known simply as Seneca or Seneca the Younger); ca. 4 BC – 65 AD) was a Roman Stoic philosopher, statesman, and dramatist of the Silver Age of Latin literature. He was tutor and later advisor to emperor Nero, who later forced him to commit suicide for alleged complicity in the Pisonian conspiracy to have him assassinated.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
498 (32%)
4 stars
642 (41%)
3 stars
324 (21%)
2 stars
56 (3%)
1 star
11 (<1%)
Displaying 1 - 30 of 139 reviews
Profile Image for C. Çevik.
Author 44 books214 followers
December 12, 2018
İlkin 2017'nin sonbaharında başlamış, çok az çevirmiştim. 2018'in ilk aylarından yazın ortasına kadar aralıklarla çevirdim. Büyük ölçüde Koç Üniversitesi, ANAMED Kütüphanesi'nde bazen bilgisayar başında bazen de yazarak çalıştım. Adından da anlaşıldığı gibi Seneca'nın iki eserini barındırıyor: Mutlu Yaşam Üzerine ve Yaşamın Kısalığı Üzerine

Seneca'nın sunduğu yaşam teorisi üzerine birkaç şey söylemek isterim.

Öncelikle Stoa felsefesi Kinik gelenek üzerinden Sokratesçi erdem anlayışına dayanır. Kinik Krates'in öğrencisi olan Zenon'un kurduğu Stoa felsefesi başlangıçta en az Kinik felsefe kadar toplumsal ve politik açıdan marjinal bir toplum anlayışını öngörüyordu. Ancak özellikle de Roma dönemindeki Orta Stoacılık evresinde, yani Panaetius ve Posidonius çizgisiyle birlikte Roma'nın güçlü toplumsal ve politik koşullarının etkisi altına girmiştir. Stoa felsefesi, sıradan insanların deneyimleyemeyeceği türden büyük kahramanlık örnekleri anlatılmaya devam etse de, eylemde toplumsal ilke ve dinamiklerle çelişmeyen, geleneksel erdemlerle felsefî erdemlerin iç içe girdiği bir düşünce sistemi olmuştur. Erdemli olunacaksa, toplumla ve devlet geleneğiyle çatışmadan olunmalıdır.

Ancak felsefî ilkelerin güçlü politik gelenek karşısında anlamını tümüyle yitirdiği söylenemez. Mutlu yaşamak, son kertede hala erdemli yaşamaktır, hatta çoğunluğun erdemle çelişen ahlakî kusurlarını benimsememektir. Tüm evrene nüfuz eden tanrısal akıl bizi mutlu yaşama götürecektir, topluma Roma geleneğinin kökeninde ve Stoa felsefesinde ortak olarak bulunan cesaret, ölçülülük ve azla yetinme gibi erdemler öğretilmelidir.

Yeryüzü bedensel yaşantı alanıdır, geçici bedenin doğal ihtiyaçları aşan arzuları tatmin edilecek diye erdemlerden vazgeçilmemeli, toplumun aşırılıklarının kaynağı budur, bu sadece Stoa felsefesi açısından değil, Roma'nın toplumsal ve politik yapısı için de tehlike arz etmektedir.

O halde kaypak talihin sunduğu ve sadece bedene hizmet eden, geçici lütuflarla zihnimizi meşgul etmemeliyiz. Mutlu yaşamın kaynağı sözde ve eylemde erdemli bir tutum takınmaktır. Ancak burada Seneca'nın saray yaşamını hedef alan bir eleştiri belirmektedir. Seneca Mutlu Yaşam Üzerine'de bu eleştiriye yanıt verir, ona göre filozof nasıl yaşadığını değil, nasıl yaşanması gerektiğini anlatır, kendisinin yaptığı da budur.

Platoncu erdem ve adalet anlayışını hatırlatırcasına, her koşulda erdemli olmanın bir yolu vardır, ister sarayda, ister sokakta ol. Odaklanılması gereken konu, bulunulan koşullarda doğayı örnek alarak nasıl evrensel ve tanrısal akılla buluşulacağıdır. Bunun için öncelikle gereksinim duyulan şey felsefedir. Felsefe ilk bakışta kısa görünen yaşamı uzatmanın yolunu da gösterir. Felsefe çağlar arasında dolaşmamızı ve her çağdan büyük zihinlerle irtibat kurmamızı sağlar, örneğin felsefe benim Seneca'yla, Seneca'nın Sokrates'le irtibat kurmasını sağlayan şeydir.

Doğru bir muhakemeyle anlaşılacaktır ki, yaşamı mutsuz veya kısa yapan biziz. Tercih anında, farkında olsak da olmasak da, ya önümüzü aydınlatır ya da karanlığa gömeriz, bazen de ne olduğunu hiçbir şekilde anlayamadığımız bir boşluğa düşeriz. Daha sonra Epiktetos'un ısrarla vurgulayacağı gibi, ne başka insanları ne tanrıyı suçlamalıyız, felsefe sayesinde kendimizi suçlamayı öğreniriz, bu bir eğitim sürecidir ve sonunda kendimiz dahil kimseyi suçlamadığımız bir bilinç düzeyine varırız ya da varmayız. Mutlu yaşam işte bu bilinç düzeyine ulaşma çabasının ödülüdür, felsefeyi bir varış değil, yolda olma hikayesi yapan bir anlayıştan bahsediyorum: Değişmek değil, değişme iradesini göstermek.
Profile Image for Burak  Candan.
115 reviews12 followers
July 11, 2022
Kökeni Sokratesçi geleneğe dayanan Stoacı felsefe kısaca, 'mutluluğa ulaşabilmenin ancak doğayla bir hale gelmekle ve bir haz beklentisine girmeksizin mutlak erdeme ulaşmaya çalışmakla mümkün olduğu' görüşünü savunuyor. İki metin birleşiminin ürünü olan bu eserde de Stoacılığın Roma dönemindeki en önemli filozofu olan Seneca'nın bu temel görüşten hareketle iki farklı konu üzerine düşüncelerini okuyoruz.

İlk metinde Seneca, mutluluğa erişmek için gerçekleştirilmesi gereken zihinsel terbiyeyi: kişinin duygularından sıyrılıp aklını devreye sokarak acı, haz gibi kavramlara karşı kayıtsız kalabilmeyi öğrenmesi ve erdeme ulaşmak için her türlü teşvikten sıyrılarak sadece ve sadece onu amaçlaması gerekliliğini anlatıyor. Bu noktada erdemi ve hazzı birbirinden ayırmayan, hatta hazzı amaçlamadan bilgeliğe erişmenin mümkün olmadığını savunan Epikuros'a ve onun felsefesine sıklıkla eleştiri getiriyor. Zira Seneca, 'erdemin yan ürünü' diye tanımladığı hazza zayıf, aşağı ve aldatıcı gibi nitelikler yüklerken, -onu reddetmese de- mesele 'mutlak iyi'ye ulaşmak ise hazzın varlığının bir önemi olmadığını savunuyor. Bunun akabinde de kendi felsefesine getirilen eleştirilere cevap olarak zenginliğe, onun sahipliğe ve yönetimine dair çok aydınlatıcı görüşler sunuyor.

İkinci metinde ise zamanın göreceliliğini, yani onun kısalığının ve uzunluğunun kişinin vizyonundan ve anlayışından bağımsız olmadığından bahsediyor. Bir başka deyişle, aklı ve felsefi tefekkürü devreye sokmadan yaşanılan bir hayatın ancak çarçur edildiğini, bu kimselere herhangi uzunluktaki bir ömrün/zamanın yetmeyeceğini savunuyor. Bu görüşü de kendi zamanının imparator, yönetici gibi 'fazla meşgul' kimselerin itiraflarıyla destekliyor. Kısaca zamanı ve onu kulanmanın ne demek olduğunu Stoacı bakış açısından, bilgece aktarıyor.

Eserdeki fikirlerin bugün dahi ne denli kuvvetli ve geçerli olduğu göz önüne alındığında, Seneca'nın, 'filozof her devre hitap eden kimsedir' cümlesinin doğruluğu anlaşılıyor.
Profile Image for Argos.
1,261 reviews494 followers
August 8, 2025
Seneca insan doğasına ilişkin derin ve zamanının çok önünde düşünceler sahip. Bu düşüncelerini sade ve edebi bir dille anlatıyor, ahlaki öğütler şeklinde veriyor. Ancak çok didaktik, Seneca’dan etkilenen imparator M. Aurelius’un “Kendimce Düşünceler” kitabı gibi samimi bir dili yok. Tümüyle değerlendirildiğinde yazıldığı çağı düşününce çok etkileyici.
Profile Image for Alp Turgut.
430 reviews143 followers
February 13, 2019
Adından da anlaşılacağı üzere ilk kitapta mutlu yaşamın tanımının, ikinci kısmıyla yaşamın aslında kısa olmadığının vurgusunun yapıldığı "Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine", yaklaşık 2000 yıl önce yazılmasına rağmen günümüzde bile hala geçerliliğini yitirmeyen gerçekleri barındırmasıyla oldukça etkileyici bir eser. Mutlu bir insan olmak için insanoğlunun doyuma uğraşmasını gerektiğini belirten Seneca, kendinden önceki filozoflar gibi mutluluğu hazdan ayırarak sevgiyi öne çıkarıyor. Buna ek olarak yaşamı kendini geliştirmeye adayarak zamanını boşa harcamayan ve iyilik peşinde koşan insanlara göre yaşamın kısa olmadığına dikkat çekilen kitapta insanların başkalarına değil kendilerine bakmaları gerektiğinin altını çiziyor. Kesinlikle okunması gereken felsefi eserlerden biri olduğuna inandığım eserin çevirisi de oldukça başarılı.

09.01.2019
İstanbul, Türkiye

Alp Turgut

http://www.filmdoktoru.com/kitap-labo...
Profile Image for Hande Kılıçoğlu.
173 reviews75 followers
August 9, 2019
Okurken cümleler arasında duraklayıp düşündüğüm, bol bol altını çizdiğim iki metinden oluşuyor kitap adından da anlaşılacağı üzere. İlk metinde mutluluğun ne olduğunu ve ona nasıl ulaşacağımızı anlatırken, söylediklerinin aksi denebilecek bir hayat yaşadığını söyleyenlere karşı da savunmasını yapıyor.
"...mutlu yaşamın aslında özgür, dik, korkusuz ve sağlam duran bir zihin olduğunu, zira bu zihnin korkunun ve şehvetin dışında konumlandığını, kendisi için tek iyinin ahlaki doğruluk, tek kötünün ise ahlaksızlık olduğunu, değersiz bir yığından ibaret diğer şeylerin mutlu yaşamdan hiçbir şey alıp götürmediğini ve ona katkı sağlayamadığını, en yüce iyiyi artırmak veya azaltmaksızın gelip gittiğini söylemekten bizi ne alıkoyabilir?" sf. 8
" Sağlıklı olmayan mutlu değildir, kendisi için en iyisi olan şeyler yerine zararlı olan şeylerin peşinde koşan biri de sağlıklı değildir. Dolayısıyla yargısı doğru olan mutludur, her ne olursa olsun, mevcut durumda başına gelen şeylerden memnun olan, kendi koşullarına uyum sağlayan ve yine koşulların yarattığı her durumda aklın rehberlik ettiği insan mutludur." sf. 10
Yazarın 'Yaşamın kısalığı üzerine' kaleme aldığı ikinci metni ise benim daha çok ilgimi çekti. Zamanın hızla geçtiğini hatırlatırken, kişinin 'yaşadım' diyebilmesi için hayatını ve zamanını nasıl kullanması ve kullanmaması gerektiğini anlatıyor.
"Parasını paylaşmak isteyen biri bulunmaz, ancak her insan yaşamını birçoklarıyla paylaşır. İnsan malvarlığını korumak konusunda oldukça hesaplı davranır, ancak açgözlü olmanın onur vesilesi sayılacağı tek konu olan zamanın harcanmasına gelince oldukça bonkör davranır." sf. 48
"Sürekli bir işle meşgul olanlar zavallıdır; kendi işleriyle meşgul olmayanlar, başkalarının uykusuna göre uyuyanlar, başkasının adımına göre yürüyenler ve kendilerine, yaşamdaki en özgürce eylemler olmasına rağmen, sevmeleri ve nefret etmeleri buyurulan kişiler daha zavallıdır. Bu kişiler yaşamlarının ne kadar kısa olduğunu bilmek istiyorsa, yaşamlarının ne kadar az bir kısmının kendilerine ait olduğunu düşünsün." sf. 73-74
Profile Image for Rabia.
288 reviews
January 28, 2025
Kitabın içerisindeki söylemler hayatımda ilk defa duyduğum ve şaşırıp hayatımı değiştiren nitelikte değildi tabiki, keza bu yüzden de okumadım. Bazen bildiğimiz şeyleri uygulamakta güçlük çekeriz ya da hayatın içinde kendimizi çok kaybettiğimiz için birilerinin ya da bir şeylerin bize bunları hatırlatmasını isteriz. Bu kitabı okumamın amacı, bana bir şeyleri hatırlatması beni biraz titretip kendime getirmesiydi ki, Seneca'nın sivri dili ile bildiğim gerçekler tokat gibi yüzüme çarpmış oldu.

Yazarın tüm görüşlerini benimsiyor ya da destekliyor değilim, yazdığı dönemde bahsettiği mutluluğu elde etmek anlattığına göre uygulanabilir ama 2025 yılında okuyan biri olarak bildiriyorum... maalesef çalışmak zorundayım ve mutluluğu bir noktada paramla kazanmak zorundayım. Kitabın içindeki öneriler ve söylemlerle kendi düşüncelerimi ve hayatımı harmanlayarak bu sonuca vardım.

Böyle bir dönemde, bu ekonomik şartlarda, böylesine kalabalık ve binalar dışında yeşil alanın kalmadığı, hobi edinmenin bile pahalı olduğu, insanlardan kaçmanın kolay olmadığı böyle bir dönemde maalesef mutluluğa bir nebze erişebilmek için çalışmak zorundayım ama çalışma saatlerim dışında kendime özel alan belirleyip saçma sapan şeylere vakit ayırmak yerine sadece o anı yaşarken mutlu olup bazen hiçbir şey yapmadan durmalı ve telefon televizyon gibi anlık hazlar veren ve ileride unutacağım boş şeylerden uzak durup beni mutlu eden ve gerçekten hatırlayacağım şeylere vakit ayırmalıyım. Yazarın da bahsettiği gibi zaman geçiyor ve sonumun ne zaman olduğunu bilmiyorum yalnızca 3 şey var: geçmiş, gelecek ve şimdi. Geçmiş kesin olandır ve bitmiştir üzerine pişmanlık duymamalıyım. Gelecek belirsizdir, bilmediğim bir şey için kaygı ve korku duymamalıyım. Yalnızca şimdi vardır ve yalnızca ana odaklanıp yaşadığım anda kalırsam mutluluğa erişebileceğim.
Profile Image for Sena Nur Işık.
Author 11 books1,138 followers
July 3, 2019
Aşık oldum! Harikaydı!! Acilen yazarın diğer kitaplarını da sipariş veriyorum!!
Profile Image for Ezops.
153 reviews2 followers
September 3, 2025
Erdemli yaşamın en yüce iyiye ulaşmada tek yol olduğunu savunan Seneca stoayı tek yol olarak yüceltmiyor aksine kinizm, epikür okulu gibi yolları da doğru anlaşıldığında takip edilmesi gereken üstün felsefeler olarak sunuyor. İki sesleniş oldukça kısa olsa da okuması hayli uzun sürdü. Gayet samimi bir dille yazılmış gibi görünse de süzülmesi ve özümsenmesi vakit alıyor.
Profile Image for Caterina.
1,210 reviews62 followers
August 18, 2019
"Herkes mutlu yaşamak ister, ancak yaşamı mutlu kılan şeyin ne olduğunu görmek konusunda zihinleri kördür." (syf, 3) diyor Seneca. Hepimizin hayatının bir döneminde mutlaka okuması gereken C.Cengiz Çevik hocanın ince eleyip sık dokuyarak dilimize kazandırdığı bu değerli eseri,bir değil bir kaç defa okunası, üstelik her okumada farklı bir şeyin dikkatimizi çekeceğini de garanti ediyor.

İki bölümden oluşan eserde ilk bölüm mutlu yaşam üzerine düşünceleri içerirken ikinci kısımda yaşamın kısalığı ve bu kısıtlı zamanda yapılabileceklerle yapılmayanlar üzerinde durulmuş. Çoğu düşünce bugün de geçerliliğini koruyor.

İkinci kısımdan bir alıntı ile incelememe son vereyim; "Kaldı ki, sınırları belli, ayrıca az miktarda olan bir şeyi idareli kullanman kolaydır, ne zaman tükeneceğini bilmediğin bir şeyi daha dikkatli koruman gerekir. (syf, 56)
Profile Image for Begum.
112 reviews5 followers
January 23, 2021
Seneca’nın intihar ettiğini biliyordum. Ancak imparator Nero tarafından kendini öldürme cezasına çarptırıldığı için intihar ettiğini bu kitapta öğrendim.

Her ne kadar kısa bir kitap olsa da eminim son okuyuşum olmayacak. Ara ara döneceğim; yeniden gözden geçireceğim. Muhtemelen ruh halime göre farklı yerleri seveceğim. Bu okuyuşumda hoşuma giden ve altını çizdiğim yerlerden bazıları:

“Ben bilge değilim ve benimle ilgili kötü düşüncelerini daha da beslememek için söyleyeyim, bilge olmayacağım. Bu yüzden benden en iyilerini seviyesinde olmamı değil sadece kötülerden daha iyi olmamı bekle. Her gün kusurlarımı biraz azaltmam ve hatalarımı eleştirmem bana yeter.”

“Yaşamayı tüm ömür boyu öğrenmek gerek, belki seni daha çok şaşırtacak ama ölmeyi de ömür boyu öğrenmek gerek.”

“Makamlarımız bize işkence mi etti?“
Profile Image for Müzeyem.
117 reviews9 followers
October 24, 2019
''Daha iyi yaşayabilmek için sürekli bir şeyle meşguller, yaşamlarını harcayarak yaşam inşa ediyorlar! Uzun vadeli planlar yapıyorlar, oysa bu tür bir erteleme en büyük yaşam israfıdır, bu erteleme öncelikle onlardan günü çalar, daha sonrasını vadederken bugünün yaşantısını koparıp alır. En büyük yaşam engeli, yarına dayanıp bugünü tüketen beklentidir. Talihin elindeki şeyin planını yapıyor, kendi elindeki şeyden vazgeçiyorsun. Ne umut ediyorsun? Amacın ne? Gelecek olan her şey tam bir belirsizlik içinde, sadece yaşa!''
Profile Image for Uğur Erdem Seyfi.
31 reviews9 followers
October 11, 2020
Kitap "Mutlu Yaşam Üzerine" ve "Yaşamın Kısalığı Üzerine" olacak şekilde iki bölüme ayrılmış. İki bölümü de okumak gayet zevkli ve göz açıcıydı. Kitaptan memnunum.

Mutlu Yaşam Üzerine:

Bu kitaptaki en belirgin vurgu hazlara karşı kayıtsız/ilgisiz olmak. Seneca kitap boyunca birçok noktada epikürcülüğü (hazcılığa dayanan bir yaşam felsefesi) eleştiriyor ve kontrolümüzde olmayan hazlara bağlı olmamızın gerçek mutluluk açısından ne kadar zararlı olduğuna vurgu yapıyor. Sahip olduğumuz hazların yoğunluğu ne kadar fazla ise bu hazların yokluğunda çekeceğimiz acının da bir o kadar büyük olacağını, kendimizi kaptırırsak hazlarımızın kölesi olacağımıza vurgu yapıyor. Haz ile erdem arasındaki farklara, bu ikisinin neden aynı şeyler olamayacağına, erdemin hazzı getireceğine ancak erdemli olmanın amacının hazzın kendisi olmadığına ve olmaması gerektiğinde vs. değiniyor. Seneca, bölümün ortalarına doğru kendisine zengin olduğu için tutarsız davranıyor olduğu şeklinde yöneltilen eleştirilere cevap veriyor. Ona göre zenginlik gibi hazlara karşı bağımsız olmamız, bu şeylerin kendisini elde etmeye çalışmamamız veya eğer bunlara sahipsek bunlardan faydalanmamamız gerektiği anlamına gelmiyor: Kontrolü koruduğumuz ve elimizdeki bu şeylerin geçiciliğini kabullendiğimiz sürece zenginlik gibi şeylere sahip olmakta herhangi bir sakınca yok, hatta bu şeyleri farklı açılardan erdemli davranışlar sergilemek için araç olarak dahi kullanabiliriz.

Bu özet kısa oldu ancak dediğim şeyleri vurgulayacak, belirli alıntıları paylaşmak isterim:

“En yüce iyi, şansın getirdiği şeyleri ciddiye almayan bir zihindir ve sadece erdemle mutlu olur.” (8)

“İnsan hazza üstün geldiği gün, acıya da üstün gelecektir. Ancak bir insan, en sağı solu belli olmayan ve kendini kontrol edemeyen efendilere, yani hazlara ve acılara köle olduğunda bu köleliğin ne kadar da kötü ve tehlikeli olduğunu görüyorsun. Dolayısıyla özgürlüğe kaçmalıyız. Bunu mümkün kılan da sadece talihe kayıtsız kalmaktır.” (9)

“Birbirine benzemeyen, hatta zıt olan şeyleri niçin bir araya getiriyorsunuz? Erdem yüce, soylu, krallara layık, yenilmez ve tükenmez bir şeydir, haz ise bayağı, kölelere layık, zayıf ve güdük bir şeydir, onun durağı ve ocağı genelevler ve meyhanelerdir. Erdemi tapınaklarda, forumda, mecliste, surların önünde dururken, toz içinde ve boyalı, elleri kabuk bağlamış halde bulacaksın, hazzı ise çoğun hamamların, rahatlama salonlarının ve aedilis’ten çekinilen yerlerin çevresinde saklanırken ve karanlık bir yer ararken, şarap ve buharla ıslanmış, bir ceser gibi sararmış, boyanmış ve makyaj yapılmış bir halde bulacaksın.” (11)

“Karakteri değişken olan şey mutlak değildir, bu yüzden çarçabuk gelip geçen ve kendi sonunu getiren bir şeyin gerçek bir varlığının olması mümkün değildir, nitekim haz biteceği yere ilerler ve başlar başlamaz sonunu arar.”

“Birileri çıkıp ‘Ama sen de sadece haz beklentisiyle erdeme saygı gösteriyorsun’ diyebilir. Bir kere erdemin haz vereceği kesin olsa bile erdem sadece bu nedenle aranmaz. Zira erdem sadece onu vermez, fazladan onu da verir, bunun için çaba harcamaz, başka bir şeye yönelince ona da ulaşır.” (14)

“Dolayısıyla erdemi ararken neyi amaçladığımı sormakla ve onu aşan başka bir en yüce iyinin olup olmadığını merak etmekle hata yapıyorsun. Erdemle neyi hedeflediğimi mi soruyorsun? Kendisini hedefliyorum. Onun kendisinden daha değerli başka bir şeyi yok.” (14)

“Erdem tüm bu şeyleri dağıtır, hazlara izin vermeden önce onların değerini hesaplar, onayladıklarına az değer verir ya da izin verse bile duyduğu hazları ihtiyaç olarak görmez, aksine dizginleyerek değerlendirir. Ancak bu dizginleme hazları azaltırken senin en yüce iyine zarar verir. Sen hazzı kucaklıyorsun, ben ona gem vuruyorum; sen hazdan hoşlanıyorsun, ben onu kullanıyorum; sen onun en yüce iyi olduğunu düşünüyorsun, ben onu iyi olarak bile görmüyorum; sen haz için her şeyi yapıyorsun, ben hiçbir şey yapmıyorum.” (15)

“Ben herhangi bir şeyin, hazzın dahi egemen olabildiği birine bilge demem. Haz için uğraşan biri zorluğa ve tehlikeye, insan yaşamını kuşatan onca tehdide ve yoksunluğa nasıl direnebilir? Böyle yumuşak bir düşmana bile boyun eğiyorsa ölümün yüzüne, acılara, dünyanın ve en acımasız düşmanların neden olduğu yıkımlara nasıl katlanabilir?” (15)

“Erdem önden gitsin, işaretleri taşısın Hazzımız da olacaktır, ancak onun efendisi ve dizginleyeni olacağız, bir şey bizi ikna etmiş olacak, hiç zorlamayacak. Ancak liderliği hazza verenler, ikisinden de yoksun kalır, erdemi yitirirler, hazza da sahip olamazlar, aksine haz onlara sahip olur, hazzın yokluğu onlara işkence gibi gelir, fazlalığı ise boğazlarını sıkar. Hazdan mahrum kalınca zavallı, hazza boğulunca ise daha zavallı olurlar” (20)

“İyi şeyler yerine kötü şeyleri tercih eden biri için başarıya ulaşmak tehlikelidir. Nasıl vahşi hayvanları güçlükle, tehlikeye katlanarak avlarsak ve yakaladıklarımızı da kaygıyla elimizde tutarsak -zira genelde sahiplerini yaralarlar- büyük hazların durumu da böyledir, büyük bir felakete dönüşür ve yakalanan yakalayan olur.” (20)

“insanın hazları ne kadar çok ve büyükse, o insan bir o kadar küçüktür ve daha çok sayıda kişinin kölesidir.” (20)

“Kuşkusuz kim erdem ile haz arasında, denkliğin olmadığı bir birliktelik kurarsa, kötü olanın zaafından ötürü iyi olanın da sahip olduğu gücü azaltır ve o ana dek kendisinden daha değerli hiçbir şey tanımadığı, o sarsılmaz özgürlüğü boyunduruğa vurur. Böylece insan talihe muhtaç olur, ki bu da en büyük köleliktir, bunu kaygılı, şüpheli, ürkek, koşulların korkunç kıldığı ve zamana bağlı değişimlerin muallakta bıraktığı bir yaşam izler.” (21)

“bu eleştirilere ben de katılacağım ve kendime senin düşündüğünden daha şiddetle karşı çıkacağım, ama şimdi sana şöyle cevap veriyorum ‘Ben bilge değilim ve benimle ilgili kötü düşüncelerini daha da beslememek için söyleyeyim, bilge olmayacağım. Bu yüzden benden en iyilerin seviyesinde olmamı değil, sadece kötülerden daha iyi olmamı bekle. Her gün kusurlarımı biraz azaltmam ve hatalarımı eleştirmem bana yeter …’ ” (24)

“Bilge, talihin kendisine sunduğu armağanları hak etmediğini düşünmez. O zenginliği sevmez, ancak ona sahip olmayı tercih eder; onu yüreğinde değil, evinde ağırlar ve sahip olduğu zenginliği reddetmez, aksine onu korur ve erdemine yardımcı olacak daha büyük bir imkan olarak düşünür.” (30)

“Zenginliğin bende nasıl faklı bir yeri olduğunu mu öğrenmek istiyorsun? Zenginlik gittiğinde benden kendisi dışında hiçbir şeyi götürmez, oysa o senden ayrıldığında sen sersemleyeceksin ve onun tarafından terk edilmiş görüneceksin, zenginliğin bende bir yeri var ama sende en yüksek yerde bulunuyor, sonuç olarak zenginlik bana ait ama sen zenginliğe aitsin.” (31)

“Ben zenginliğin iyi olduğunu kabul etmiyorum, zira öyle olsaydı insanları iyi yapardı. Oysa günümüzde kötü insanların elinde bulunduğu için zenginliğe iyi denemeyeceğinden, onu böyle nitelendirmeyi reddediyorum. Bununla birlikte zenginliğin arzulanabilir, yararlı ve yaşamı kolaylaştıran bir şey olduğunu kabul ediyorum.” (34)

“Zenginlik bilgeye göre köle budalaya göre efendi konumundadır. Bilge zenginliğe hiç önem vermez, sizin içinse zenginlik her şeydir; zenginliğe, sanki biri size, ona ebediyen sahip olacağınıza dair söz vermiş gibi, davranıyor ve bağlanıyorsunuz, bilge ise fakirliği en çok, zenginliğin tam ortasında dururken düşünür” (37)


Yaşamın Kısalığı Üzerine:

Seneca kitabın bu bölümünde insanların zamanın kısalığından yakınmalarına karşın onu harcama şekillerindeki ikiyüzlülüğe vurgu yapıyor. Birçok insanın önemi olmayan şeylerin peşinde koşarken yaşamını harcamasından, çoğu kişinin geleceğin hayalini kurarken anı kaybettiğinden, insanların kendilerine vakit ayırmamalarından yakınıyor. Genel olarak gayet iyi bir bölümdü, aşağıda bu bölümde beğendiğim alıntıları paylaşıyorum:


“Kısıtlı bir zamanımız yok, sadece çoğunu boşa harcıyoruz. Yaşam yeterince uzun ve tamamı iyi düzenlenirse, en büyük işlerin başarılmasına fazlasıyla yetecek kadar bahşedilmiştir, buna karşılık yaşam herhangi bir iyi şeye adanmadığında, lüks ve umursamazlık yüzünden tükenir ve kaçınılmaz sorun baskısıyla, bizden uzaklaştığını anlamadığımız yaşamın çoktan geçip gittiğini kavrarız.” (46)

“kısa yaşam bulmayız, onu biz kısaltırız, ondan yoksun değiliz, onu tüketiyoruz.” (46)

“kim olursan ol, bazen başkası mağrur bir yüzle de olsa sana bakar, kulaklarını açıp söylediklerini dinler, yanında durmana izin verir, ancak sen kendini dinlenmeye değer biri olarak görmezsin. Dolayısıyla başkasının da bunları yapmakla mükellef olduğunu düşünmenin bir gereği yok, zira sen üzerine düşeni yaparken, başkasıyla birlikte olmak istemiyordun, sadece kendinle olmayı beceremiyordun.” (47)

“Parasını paylaşmak isteyen biri bulunmaz, ancak her insan yaşamını birçoklarıyla paylaşır. İnsan malvarlığını korumak konusunda oldukça hesaplı davranır, ancak açgözlü olmanın onur vesilesi sayılacağı tek konu olan zamanın harcanmasına gelince oldukça bonkör davranırlar.” (48)

“Birçok kişinin şöyle dediğini işiteceksin: ‘Elli yaşına gelince inzivaya çekileceğim, altmışıncı yaşım beni tüm yükümlülüklerimden azat edecek.’ Peki daha da uzun yaşayacağının güvencesini nereden alıyorsun? Bunun planladığın gibi olmasına kim izin verecek? Yaşamının geri kalan kısmını kendine ayırman ve iyi bir zihin yaratmaya sadece hiçbir işin yapılamayacağı bir dönemini adamak seni utandırmıyor mu? Son verilmesi gerektiği zaman geldiğinde yaşama başlamak için artık çok geçtir! Tüm planları ellinci ve altmışıncı yaşlara kadar ertelemek ve az kişinin ulaştığı bir noktada yaşama bağlanmayı isteyerek ölümlülüğü unutmak ne büyük aptallık!” (49)

“Fasces’in [bir çeşit makam] hayalini kuran adam, ona kavuştuğunda ondan kurtulmayı arzular ve çok geçmeden şöyle der: ‘Bu yıl ne zaman bitecek?’ Oyunlar düzenleyen adam oyunların sorumluluğu kendisine verilince bu sefer şöyle düşünür: ‘Bunlardan ne zaman kurtulacağım?’ Avukat Forum’da bin parçaya bölünür ve sözünü ulaştırabileceğinden daha büyük bir kalabalıkla birlikte her yeri dolanırken ‘Şu tatil ne zaman gelecek?’ diye hayıflanır. Herkes günün yorgunluğuyla yaşamında acele eder ve gelecek arzusuyla çabalar durur. Buna karşılık zamanını kendisi için kullanan insan her gününü son günüymüş gibi düzenler, yarını arzulamaz ve yarından korkmaz. Herhangi bir saatin ona getirebileceği yeni bir haz mı var? Her şeyi bilir, elde ettiği her şeye doymuştur. Geri kalan her şeyi sahibemiz talih dilediği gibi düzenleyebilir, neticede yaşamı artık güvenceye kavuşmuş. Belki ona bir şey eklenebilir ancak ondan hiçbir şey koparılamaz, bununla birlikte, tatmin olmuş ve arzulamasa da koruyabileceği besinle doyuma ulaşmış biri olarak belki bir eklemeyi kabul edecektir.” (55)

“birisinin beyaz saçlarına ve kırışıklarına bakıp uzun yaşadığını düşünmenin alemi yok, o uzun yaşamadı, sadece uzun süre var oldu. Güçlü bir fırtınanın limandan koparıp oradan oraya sürüklediği veya farklı yönlerden esen çılgın rüzgarların etkisiyle aynı yerde dönüp duran bir adamın, uzun bir deniz yolculuğu yaptığını düşünmenin ne anlamı var? Uzun bir deniz yolculuğu yapmadı, sadece uzun süre fırlatıldı durdu.” (55)

“İnsanlar yıllık gelirlere ve armağanlara aşırı değer veriyor, tüm çaba, emek ve dikkatleriyle onlara odaklanıyor. Kimse zamana değer vermiyor, onu bedavaymış gibi, müsrifçe kullanıyorlar. Oysa aynı kişilere hastalandıkları zaman bak, ölüm tehlikesi yanlarına kadar gelince hekimlerin dizlerine yapışıyor, ölüm cezasından korkunca, yaşayabilmek için, hazırlığını yaptıkları her şeyi bırakıyorlar.” (56)

“Şu insanların görüşünden daha aptalca bir şey olabilir mi, hani şu kendi basiretiyle övünenlerin? Daha iyi yaşayabilmek için sürekli bir şeyle meşguller, yaşamlarını harcayarak yaşam inşa ediyorlar! Uzun vadeli planlar yapıyorlar, oysa bu tür bir erteleme en büyük yaşam israfıdır, bu erteleme öncelikle onlardan günü çalar, daha sonrasını vadederken bugünün yaşantısını koparıp alır. En büyük yaşam engeli, yarına dayanıp bugünü tüketen beklentidir. Talihin elindeki şeyin planını yapıyor, kendi elindeki şeyden vazgeçiyorsun. Ne umut ediyorsun? Amacın ne? Gelecek olan her şey tam bir belirsizlik içinde, sadece yaşa!” (57)

“geçmişi unutların, şuanı es geçenlerin ve gelecekten korkanların ömrü çok kısa ve kaygıyla doludur. Zavallılar sona geldiklerinde, geç de olsa, hiçbir şey yapmadan ne kadar uzun süredir meşgul olduklarını anlarlar.” (68)

“Geceyi bekleyerek gündüzü, ışıktan korkarak da geceyi yitiriyorlar!” (69) [İnsanların anlık hazların aruzusunu kurarken anı yitirmelerinden, anlık hazları yaşarken de onları kaybetme korkularına atıfta bulunuyor.]

“Şansla gelen hiçbir şey kalıcı değildir, ne kadar yükseğe çıkılırsa, düşme olasılığı da o kadar artar. İleride bitecek olan şeyler kimseyi mutlu etmez, dolayısıyla kazanmak için çok çalıştıkları şeyleri [servet, insanların saygısı, yetki gibi şeylerden bahsediyor] koruma uğruna daha da çok çalışmak zorunda olan insanların yaşamının sadece en kısa değil, en sefil yaşam olması kaçınılmazdır. İstediklerini zahmetle kazanır, kazandıklarını da kaygıyla ellerinde tutarlar. Bu arada asla kaybettikleri zamanı geri alma fırsatları olmaz. Meşgul oldukları eski işlerinin yerini yenileri alır, umut umudu, hırs da hırsı uyandırır. Sefaletlerine son verme değil, sadece yöneldikleri şeyi değiştirme arayışındadırlar.” (70)

“Genelde pratexta giymiş, adı Forum’da iyi bilinen birini gördüğünde, onu kıskanma, bu şeyler yaşam karşılığında alınır. Adlarıyla anılan bir yılları olsun diye tüm yıllarını harcarlar.” (74)
Profile Image for Mert.
Author 13 books81 followers
July 23, 2022
Puanım 4/5 (%76/100)

Genel olarak hoşuma gitti. Hayatımın gidişini düşündüğümde sanırım böyle felsefi bir kitap okumaya ihtiyacım varmış. Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius gibi Stoacı olduğu için okurken çok zorlanmadım. Zaten bahsettikleri şeyler de oldukça benzer ve Epiktetos'u hatırlattı genel olarak. Kitap ikiye ayrılmış ve ben ikinci bölümü (aslında bölüm değil ikisi ayrı kitap) daha çok sevdim. İlk bölümde Seneca kalabalıktan uzaklaşmayı, erdemli olmayı, var olanla yetinmeyi ve gerçek mutluluğun erdemlilikten geçtiğinden bahsediyor.

İkinci bölüm ise "yaşam, değerlendirmeyi bilirsen, uzundur" alıntısıyla özetlenebilir. Yaşam aslında kısa değil hatta güzel bir hayat yaşamak için oldukça uzun fakat insanlar bu zamanı güzel değerlendirmeyi bilmiyor şeklinde anlatıyor Seneca. Carpe diem yani anı yaşa düşüncesini de görebiliyoruz burada. Gösterişten uzak, elindekiyle yetinmeyi bil, kendini geliştir, her şeyden zevk almaya bak ama hayatının bir anda bitebileceğini de aklından çıkarma gibi öğütler veriyor Seneca. Bu kısmı çok beğendim ve kendi hayatımda da uygulamaya çalıştığım için bana yakın geldi. Güzel bir kitaptı tavsiye ediyorum. Seneca'nın başka kitaplarını da almıştım onları da yakında okurum gibi duruyor.
Profile Image for Omer Karagoz.
23 reviews
September 12, 2025
Çevirisi çok başarılı, oradan yıldız kırmıyorum.

Seneca en önemli Stoic düşünür/yazarlardan birisi, ancak döneminin kısıtlamalarına zaman zaman çok takılıyor, bazı nasihatlerde hislerine yenik düşüyor.

Yine de elbette tavsiye ederim.
Profile Image for Gizem.
17 reviews
December 14, 2024
I knew that Seneca had committed suicide. With this book, I learned that he was sentenced to suicide because his name was linked to an assassination attempt against the emperor.
The book is written so profoundly that reading it once will not be enough. I am sure that every time we read it, we will gain a new perspective and experience new enlightenments. The book consists of two parts. Despite being a thin book, I believe it should be read slowly and thoughtfully.

I will conclude my evaluation with a passage I underlined:
“You live as if you were destined to live forever, no thought of your frailty ever enters your head, of how much time has already gone by you take no heed. You squander time as if you drew from a full and abundant supply, though all the while that day which you bestow on some person or thing may be your last. You fear all that is mortal, and long for all that is immortal.” (Page: 48)
4,5/5

Seneca’nın intihar ettiğini biliyordum. Bu kitapla, imparatora yönelik bir suikast girişimiyle adı ilişkilendirildiği için intihar cezasına çarptırıldığını öğrendim.
Kitap öylesine derin bir şekilde yazılmış ki, bir kez okumak yeterli olmayacaktır. Eminim ki her okuduğumuzda yeni bir bakış açısı kazanacak ve yeni aydınlanmalar yaşayacağız. Kitap iki bölümden oluşuyor. İnce bir kitap olmasına rağmen yavaş ve sindirerek okunması gerektiğini düşünüyorum.

Değerlendirmemi altını çizdiğim bir pasajla sonlandırıyorum:
“Sonsuza dek yaşayacak gibi yaşıyorsunuz, zayıflığınız aklınıza hiç gelmiyor, şimdiden ne çok zamanın geçip gittiğini göz önünde bulundurmuyorsunuz; bir şeye veya birine adadığınız bir gün son gününüz olabilecekken yaşamınızı, tükenmez, dolu bir kaynaktan geliyormuş gibi harcıyorsunuz. Ölümlü olan her şeyden korkuyor, ölümsüz olan her şeyi arzuluyorsunuz.” (Syf: 48)
4,5/5
Profile Image for yaren.dglr.
21 reviews10 followers
September 3, 2024
kitapta altını çizmediğim cümle kalmadı, mutlaka okunması gereken felsefi bir eser✨

“Gelecek olan her şey tam bir belirsizlik içinde, sadece yaşa!” (57)
Profile Image for nur ö..
160 reviews32 followers
February 4, 2020
Mutlu Yaşam Üzerine ve Yaşamın Kısalığı Üzerine şeklinde iki kısımdan oluşan kitap, hayatımıza indirgenmesi gereken öğretilerden oluşuyor. İlk kısım “Mutlu Yaşam Üzerine” de, aklın egemenliğini esas alarak doğaya uygun yaşanması gerektiğini savunan stoacılık öğretisini yansıtıyor. Hazlarımızın mutluluk arayışında bir engel oluşturduğunu, aksine bizi kötü yola sürüklediğini sürekli vurgulayan Seneca, mutluluk için erdemi ve erdemli olmayı öğütlüyor. Özetle haz ve erdem çatışması da diyebiliriz.
İkinci kısım “Yaşamın Kısalığı Üzerine” de ise, hayatın kısalığının bilincinde olarak, hayatımızı buna göre düzenlemeyi bilmemiz gerektiği söylenmekte. Şimdiyi, anı yaşamamızın önemi sıkça vurgulanmış. Geçmiş, şimdi, gelecek üçlemine de yer verilerek ayrı ayrı şekilde inceleniyor.
Profile Image for Seher.
184 reviews39 followers
September 22, 2019
Yaşamın Kısalığı Üzerine kısmını daha çok beğendim.
4 reviews
August 30, 2025
Kitabın özellikle yaşamın kısalığı üzerine olan kısmını çok beğendim, herkesin okuması ve düstur edinmesi gereken çarpıcı tespitler mevcut.
“ İnsanlar mallarını başkasının almasına katlanamaz ve topraklarının sınırları ile ilgili en ufak bir anlaşmazlık çıkmayagörsün, hemen taşa ve silah sarılırlar, buna karşın yaşamlarına başkalarının karışmasına izin verir, hatta gelecekte kendilerini ele geçirecek işleri bizzat çağırırlar. Parasını paylaşmak isteyen biri bulunmaz, ancak her insan yaşamını birçoklarıyla paylaşır. İnsan varlığını korumak konusunda oldukça hesaplı davranır, ancak açgözlü olmanın onur vesilesi sayılacağı tek konu olan zamanın harcanmasına gelince oldukça bonkör davranırlar.”
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Sabiha.
26 reviews
May 9, 2025
iç huzur ve mutlu olmak hakkında insanı düşündürüyor.
Erdem haz ilişkisi noktasında hak verdim yalnız seneca kendisi varlıklı bir aileden geliyor ve kendisini eleştiren daha alt kesimdeki insanlara çok daha ağır eleştirilerde bulunuyor. toplumun alt kesiminin "madem o kadar erdemlisin varlıklarınla hayır işle" eleştirisine "siz irin ve iltihap içindeyken karşınızdakinin sivilcesini eleştiremezsiniz" diye cevap veriyor kitabında.
mutlu olmak, erdemli olmak, kişinin kendine odaklanması ile ilgili felsefeleri güzel. kişisel gelişim anlamında da katkı sağlayan bir kitap
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Ercan Yüksel.
21 reviews1 follower
March 16, 2022
Seneca bu kitabı bugün yazsaydı kıytırık kişisel gelişim kitaplarından farkı olmazdı; hoş, benim için yine yok. Seneca, seni hiç sevmedim süt oğlan.
Profile Image for Babək OSMANLI.
62 reviews
February 29, 2024
Hayat bazılarını, hırslarının doruğuna varamadan, ilk mücadelelerinin ortasında terk etmiştir. Bazılarını ise, bin aşağılık durumdan sürünerek çıkıp asil bir konuma ulaştıktan sonra, sefil bir düşünce ele geçirir, sadece mezartaşı yazısı için mücadele etmişlerdir.
Profile Image for wedneslay.
13 reviews5 followers
November 5, 2024
kitabın "mutlu yaşam üzerine" kısmından çok hoşlanmadım ama "yaşamın kısalığı üzerine" kısmı tam olarak hayattaki endişelerimi, düşüncelerimi ve bakış açımı yansıtıyordu. ikinci kısmı sevdim.
125 reviews2 followers
November 10, 2019
Çok fazla tekrar okumayı yavaşlatıyor...Güzel tespitler var yaşam üzerine ama akıcı bulmadım.
Profile Image for Imge.
16 reviews9 followers
Read
May 25, 2020
Neredeyse her sayfasi cokca dusunmeyi gerektiriyor
Altini cizecek cok cumle var ama biraz tikanik bir kitap oldugunu dusundum
Profile Image for Ahmet.
213 reviews2 followers
November 6, 2023
Yaşam gerçekten çok kısa, şimdiyi yaşamak herkesin yapabildiği bir şey değil, mutluluk da öyle.
Profile Image for namıdiğerniçe.
66 reviews
July 14, 2024
Stoacılığa kendi bakış açımı getiriyor ve baygın halinden kurtarıyorum (selam Zenon sadece şaka) kitap hakkında genel yorumum "güzel bir eser" olduğu yönünde. Öncelikle Yaşamın Kısalığı Üzerine ile ilgili okuduklarımın kendimi "ya bu hayat çok kısa 20 oldum sonrası zaten 40 e sonra 80 öldüm bile" düşüncesinden kurtarmasını amaçlıyorum. Sonra da madem hayat kısa değil o kadar Mutlu Yaşam Üzerine düşüneyim, hem uzun hem de mutlu yaşayım kısmıyla bitirmek istiyorum okumamı. Stoa felsefesini hazdan kopayım, tamamen bilginin erdemiyle yaşayım, eğlence ve zevk verici hiçbir şeyi yapmayım olarak görmüyorum. Benim anladığım (her ne kadar kitapta bu tür zevkleri yanlışlasa da Seneca, kendime not:yanıldığımı anlayacağım) zevklerin, dünyevi isteklerin, hırsların insanın özünün önüne geçmemesi yönünde. Sonuçta insanız aksi pek de gerçekçi değil.
Not: Bilerek bu kısımlara dokunmadım, Mutlu Yaşam Üzerine isimli yazısını okuyunca insandan beklentisinin hazzı ve zevki tamamen bırakması yönünde değil maddelerin kölesi olmamak yönünde olduğunu gördüm.
İki madde çıkardım özellikle kendim için kitabın bu kısmından (klişe olmasından korkarak)
1) Kendi hayatına sahip çık, kendi özünü bul.
2) Gelecek için söz vereceğine, gelecek yaşlarını düşünüp endişe edeceğine şuan ne yapacaksan yap ve zamana güven.
Ek1: Bi kısım var beni güldüren. İlyada ve Odysseia'yı kim yazmış ne zaman yazmış ya da tarihte şu ne zaman olmuş bileceğinize felsefe öğrenin, felsefe okuyun diyor :)
Ek2: Boşluktaki meşguliyet dediği bir kavram var, ben zamanını çok da değerli olmayan ama değerli görmeye çalıştığı konularla doldurması olarak yorumladım insanın bkz:inziva yaşamı
*
Mutlu Yaşam Üzerine kısmıyla ilgili ek ne söylenebilir bilmiyorum çoğunlukla erdemli olmak üzerinden ilerleyen bir metindi. İnsanın aklını kutsayıp ölçülü olmak gerektiğini savunuyordu.
"Yargısı doğru olan mutludur, her ne olursa olsun mevcut durumda başına gelen şeylerden memnun olan, kendi koşullarına uyum sağlayan ve yine koşullarının yarattığı her durumda aklın rehberlik ettiği insan mutludur."
Profile Image for Buse Yeben.
25 reviews1 follower
February 12, 2025
Stoacı görüş perspektifinden mutlu yaşam ve yaşamın süresi kavramlarına bakmak güzeldi. Ben “Mutlu Yaşam Üzerine”de anlatılan ve hayata uygulanması gereken zihin yapısını çok basite indirgenmiş ve fazla katı buldum. İlk bölüm benlik değildi. “Yaşamın Kısalığı Üzerine” ise benim de arada düşündüğüm “dolu dolu ve iyi yaşamak” kavramının üzerine kurgulanmış, güzel ve faydalı olacağını düşündüğüm şeyler anlatıyordu. Bu sebeple ikinci kısıö daha çok hoşuma gitti. Farklı bir tür olsun diye felsefe içerikli bir kitap okumak amacıyla yola çıkmıştım ama pek benlik değilmiş.
Profile Image for rei.
95 reviews1 follower
November 8, 2025
seneca'yı bir de günümüz türkiyesinde yaşarken görmek isterdim, kesinlikle güzel cümleler var ama bir o kadar da yıl farkının belli olduğu cümleler var. yine de bu tarz bir okuma yapmak ilginç oluyor.
Profile Image for gül ★.
123 reviews50 followers
December 20, 2024
mutlu yasam uzerine kismi daha guzeldi. yasamin kisaligi uzerinden 1 puan kirdim
Displaying 1 - 30 of 139 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.