Kitabı hep gece yatmadan önce okumayı tercih ettiğimden mütevellit ilk başlarda kitabın içine girmekte ciddi zorlandım.Başka bir nedeni de kurguydu sanırım çünkü biraz beklediğimden farklı gelişti olaylar ama kitap özellikle sonlara doğru öyle bir açıldı ve beni öyle mutlu ve keyifli hale getirdi ki açıkçası 4 vermeye elim gitmedi.😊 Zeynep Sahra'nın diğer serisinde de olmuştu. Kız karaktere kitabın belli noktalarında acayip sinir oluyorum ama daha sonra nasıl oluyorsa bir şekilde kendilerini affettiriyorlar ama zaten önemli olan da bu değil mi?😉 Kitabı olay örgüsü, baş karakterleri, yan karakterleri bir bütün olarak çok sevdim.Özellikle Profesör ile olan kısımlar çok güzeldi ve Harry Potter alıntılarını unutmamak gerek kitabın çok hoş bir detayıydı.😍Ayrıca kitabın içinde zamanla anlaşılan bazı durumlar vardı ki mesela şu bardaklara sayı yazma meselesi o kadar hoşuma gitti ki.Nedeninin o olabileceği hiç aklıma gelmezdi. Bu kitapla birlikte benim için şu bir kere daha kesinleşti.Zeynep Sahra okumak beni hep mutlu ediyor 😊😊
Yine yazarın akıcı bir kitabını okumuş oldum. Ama ne yazık ki kitapta Işıl, profosör şeytan ve Sufi hariç kimseyi sevemedim. Kitabın baş erkek karakteri bana göre fazla sönüktü. Işıl'ın arkadaşını zaten hiç sevemedim. Burak ve ikisinin Bay S ile ilgili bazı şeyleri saklaması çok mantıksızdı. Sakladıkları şey az bir şey değildi. Bu konuda cok saçmaydı. Ya Işıl'ın başına da gelseydi? Işıl hariç kimseyi sevmedim. Ve onu anladım diyebilirim. Annesi ile olan telefon konuşması zaten her şeyi anlatıyor. Ve onu anlıyoruz. İkinci bir kitabı olsa okurum. Tam yeni ekip olmuşlarken onları okumak eğlenceli olur. Yazar belki bu sefer Burak karakterini sempatik yapar.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Kitabın kapağında 'kusurlarını sevmeyenler için' yazıp kitabın baş karakterinin tam bir Mary Sue olması... (kızın su katılmamış bir gerizekalı olması hariç tabii) Hayır bir de kızın kitap boyunca kusur da kusur kusur da kusur diye gezmesinin sebebi kahverengi saçlı ve gözlü olması. Yazarın niyeyse renkli göz takıntısı var (öbür kitaplarını da okudum) ama kahverengi göze de kusur demezsin be...
3,5 tan 4 "Hayat bir hamurdur ve ona nasıl şekil vereceğimiz bizim elimizdedir" Kitabı 3 kez yarım bırakıp tekrar başladım bu yazarın Ayçöreği ve Elmalı Turta serisini çok sevmiştim ama bunda baş karakter İşıl'dan nefret ediyordum. Taki gözünü açana kadar kitabın ilk 300 sayfası sıkıcı ama sonu akıcı güzel karantinada kafa dağıtmak için iyi bir seçim.
Okuduğum en tatlış @zeynepssahra kitaplarından biriydi.İçinde bulunan tatlı çizimleri ile çok farklı bir eser olmuş. Bay S nasıl bir şerefsizdi. Ve en güzeli içinde en sevdiğim Harry Potter filminden alıntılarla doluydu.En sevdiğim karakter ise Rocky oldu. Öyle bir arkadaşım olsun istedim okurken.Kitabın konusuna gelince Sırf aşık olduğunu düşündüğünü adam yüzünden inadını devam ettirdiği için başına gelenler yanındaki bütün insanların ondan yüz çevirmesine neden olur ve bu durum Işıl'ı Bir hayli sarsar. Işıl kendini sürekli kusurlu gören bir edebiyat öğrencisiydi ve onun bu hale gelmesinde annesinin rolü çok büyüktü. Burak ise gizemli hayatıyla kimseyle hatta oyuncak bebeklerle bile arkadaşlık kurmayan kendini çizimlerini adamış bir edebiyat öğrencisiydi. Livya ise Işıl'ın ev arkadaşı üstelik Livya Işıl'ın gözünde tam bir kusursuzluk abidesi iken Livya'nın yaşadıkları ve hissettikleri pekte Işıl'ın gördüğü gibi değildi. Mete ise tam bir aptala aşık ve Işıl'ın gözünde aşk konusundaki beceriksizliğinden ötürü kendine bu konuda yakın gördüğü pek arkadaşlık kuramayan Burak'ın konuştum nadir kişilerden, Sufi ise Işıl'ın bir partiye gitmesi sonucu kapıda duran irikıyım korumaya samimi davranışından ötürü hayatlarına dahil olmuş dış görünüşüne tezat Bir yüreğe sahip olan namı diğer Rocky.
Okudum bitti… Biraz çekinceli yaklaştım kitaba, çünkü yazarın önceki kitaplarını sevmemiştim. Bu kitabı beklediğimden daha hızlı okudum – Portakal ve malum olay beni üzdü, böyle olayları kitaplarda okumak dahi gerçekten çok acı. Karakterlerimizi biraz fazla Amerikanvari , yabancıvari ya da ne derseniz deyin öyle buldum. Bu fikrimi çok çok zor aştım, kitap boyunca da zaman zaman bu fikre o kadar sıkı tutundum ki, bazen bu fikrin ötesinde algım donuyordu. Kitaptaki gramer hatalarını yine çok sıkı eleştireceğim, lütfen bu kitapları okuyun ve basmadan önce revize edin, gerçekten güzel bir cümle ya da güzel bir hikaye gerçekten sırf gramer hatasından nefret edilesi hale gelebiliyor. Burak önce ezik biri gibi geldi bana ama gittikçe sevdim kendisini. O da yabancı esintilerden kurtulabilirse, düzgün bir karakter haline gelebilecek. Hikayenin bitmiş olması ve devamının olmamış olması çok sevindirici. Sonuç itibarıyla kitaba beklediğimden daha yüksek bir not vereceğim.
Zeynep Sahra'nın daha önce sadece Ayçöreği ve Elmalı Turta kitaplarını okumuştum ve pek beğenmemiştim. Bu sebeple kitaba biraz düşük beklentili ve önyargılı başladığımı söyleyebilirim. Ama kitabı gerçekten çok sevdim. Öncelikle Harry Potter alıntıları benim aşırı hoşuma gitti. Çerezlik bir kitap ama çoğu çerezlik kitabın pek anlatmaya çalıştığı bir şey olmaz sadece okursun. Bu kitap kesinlikle öyle değil. Kendini sevmeye dair çok güzel şeyler anlatıyor. Çizimlerin olması da gayet hoştu. Malesef Işıl karakterini pek sevemedim. Yer yer bana bu kadar da aptal olunmaz dedirtti. Onun dışında belirttiğim gibi gayet güzel bir kitaptı. Okumanızı tavsiye ederim.
Kitap için bir şey söylemek istemiyorum, puanım açıkça belli ediyor bence.. Sadece teşekkür yazısı için teşekkür etmek istiyorum. Kusurlarımızın ne kadar güzel ve sevilebilir olduğunu anlattığın için. Buna gerçekten çok ihtiyacımız oluyor. Ve sanırım ne zaman aynaya bakıp ağlamak istesem açıp kitabını okuyacağım. Her şey için teşekkürler ❤️
kendini sevemeyenler, değersiz görenler , sahip olduklarını değil sahip olmadıklarına bakan herkesin açıp okuması kendine ders çıkartması ve uygulaması gereken şahane yazılmış bir kitap. Diğer kitaplardan farklı olarak içinde yer alan küçük resimlerle kitaba farklı bir hava katmış. Mutlaka açıp okumanız gereken kitaplardan.
Kitap sayesinde kendimi sevmem gerektiğinin farkına vardım ve olaylardan çok beni sonda yazarın yazdığı yer etkiledi. Ve kitapta ayçöreği ve elmalı turtadan alıntıların olması hoştu ve güzel bir kitaptı okuduğuma değdi
Bu kadar klise cok az sey okudum . Okurken cring buldugum cok fazla sey vardi. Allah askina Türkiyede hnagi genç mankafa kelimseini kullanır? Her neyse karaktrr kitabin kurgusu dolayisiyla surekli kendini ezikliyir fakat isin dozu kacmis.
Farklarımızla güzel olduğumuzu, insanların dış görünüşlerinin ve psrıltılı hayatlarının arkasında neler olabileceğini ve farklarımızla bizi seven ve isteyen insanları kaybetmememiz gerektiğini çok tatlı bölüm başı çizimleriyle beraber bize anlatan bir kitap.
Beni sarmıştı ve olayları içinde yaşadım zeynep sahranın tüm kitaplarında geçerli bu, güzel ama en sevdiğim en iyi kitap diyemem sadece okurken elimden bırakamadığımı hatırlıyorum :)
Çok güzel bir kitap çok önerildi okudum ve bayıldım içinde aşk dostluk ne ararsan var bazı yerler küçük çocuklar için uygunsuz olsada çok güzel bir kitap BAYILDIM
Hayatımda iğrenmeden okuyup katlanabildiğim tek aşk kitabı olabilir. Harry Potter ve Star wars göndermeleriyle dolu güzel bir kitap. Kalın ama aralarda resimler var ve hızlı bitiyor bu sebeple.
Çoğu zaman okurken sinir krizi geçirdim. Gereğinden fazla uzundu. Uzatılmak için uzatılmış gibiydi. Ama ben de kıvırcık saçlı olduğum için 2 yıldız veriyorum.
Ben bu kitabı dört yıl önce de okumuştum. Fena değil. Bazı bölümlerini geçmek istedim. Ana karakterlerin duyguları bana çok geçmedi. Sanki ana karakterler Sümer ve Işıldı. Sümerin olduğu yerler gereksiz fazlaydı. Ortalama bi kitap. Kitaptaki bazı yerler beni çok rahatsız etti.
Gerçekten alıp hayal kırıklığına uğradığım bir kitaptı. Arkasında süper kahraman çizimleri olduğu için kitabı süper kahraman kitabı sanmıştım meğerse...
Tamamen saygıdan dolayı iki yıldız verdim yoksa benim için kötü bir kitaptı