Jump to ratings and reviews
Rate this book

Sadık Demir #1

İyi Adamın On Günü

Rate this book
Dört kadın ve bir adam. Kadınlardan en alımlısı ona ihanet etti; en zengini ondan çetrefil bir bilmece çözmesini istedi; en kurnazı labirentten çıkışı gösterdi; en seveceni ise hayatını hiç olmadığı kadar güzelleştirdi…

On günde olup biten bir muamma… Kayıp bir meleğin peşine düşen herkesçe “iyi bir adam” olarak bilinen eski avukat Sadık’ın hafiyelik ve hayatındaki kadınlarla yüzleşme hikâyesi…

İyi Adamın On Günü, Mehmet Eroğlu’nun dünyasında ayrıksı duracak yeni ve kıymetli bir parça. Katman katman açılan; yalanlarla, hazlarla ve esrarengiz cinayetlerle örülü şaşırtıcı bir polisiye. “Adalet, adalet dedin mi, Alyoşa ya da Mişkin kalmak mümkün değil.”

“…Galiba cesaret sandığımız şey, korkunun yokluğundan ya da korkuya alışmaktan ibaret...” Cesaretimin sırrını vermek için daha da eğildim. İçimden gülmek geliyordu: “Hem risk almadan, yaşamını ortaya sürmeden adalet elde edilmiyor.”

243 pages, Paperback

First published February 1, 2019

3 people are currently reading
111 people want to read

About the author

Mehmet Eroğlu

25 books53 followers
Mehmet Eroğlu (born 2 October 1948) is a Turkish novelist. His most known work is Issızlığın Ortasında ("In the Midst of Isolation").

He was born on 2 August 1948 in İzmir. In 1971, he graduated from the Department of Civil Engineering at the Middle East Technical University. He then worked as a civil engineer at the Turkish General Directorate of State Hydraulic Works, the Tourism Bank and at a private company.

He shared the first award at the Milliyet Novel Contest (of the Milliyet news paper) in 1978 with Orhan Pamuk, with his novel Issızlığın Ortasında (In the Midst of Isolation).[2] He also collected the Madaralı Novel Award in 1985 with the same work and the Orhan Kemal Novel Award in 1985 with Geç Kalmış Ölü (The Delayed Dead), which was a continuation of the previous book. His work reflects various situations of humanity by creating anti-heroes, while also not concealing his political point of view.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
69 (24%)
4 stars
158 (56%)
3 stars
44 (15%)
2 stars
8 (2%)
1 star
2 (<1%)
Displaying 1 - 30 of 35 reviews
Profile Image for Banu Yıldıran Genç.
Author 2 books1,405 followers
March 10, 2019
tıkır tıkır işleyen bir polisiye. ufacık bir ayrıntı, soru işareti bile kalmıyor akılda. ah unuttu dediğiniz bir şey son sayfada cevaplanıveriyor :)
mehmet eroğlu usta bir yazar, ustalığını bu polisiyede de gösteriyor ama şöyle bir şey hissettim okurken, edebiyatın ruhundan çok tekniğinde ustalaşmış artık. sanki belli şablonları var, onları uygulamış gibi. bilmiyorum yanılıyor da olabilirim.
en sevdiğim romanı ıssızlığın ortasında da olduğu gibi bu romanda da erkeklik kitabı yazılıyor, bunu da ekleyeyim. kadınların deli divane olduğu erkek karakterler... eroğlu'nun en sevdiği :)
Profile Image for Jefi Sevilay.
789 reviews94 followers
June 24, 2024
Gerçekten keyifli ve akıcı bir polisiye. Evet, önceden Netflix filmini izlemiştim ama izlemeseydim bile Sadık'ın Nejat İşler olduğunu anlardım :)

Sadece şu noktalarda eleştirilerim var.
1. Kitap fazla durağan, fazla aksiyondan yoksun. Demiyorum Amerikan filmleri gibi helikopterler patlasın Sadık önünde yürüsün. Ufak bir kovalamaca, ufak bir aldatmaca, ufak bir plot-twist bile iş görürdü. Gerçekten heyecan namına hiçbirşey yoktu. Düşünebiliyor musunuz inanılmaz iriyarı ve korkutucu bir mafya babası seni sokaktan aldırıyor, karşısına oturtuyor, senin aklında "ulan keşke arabaya binmeden bir sigara yaksaydım" ya da "o sütün son kısmını bırakmayacaktım" mı olur, direk altına mı yaparsın :) Adamın nabzı bir tık hızlanmıyor bile.

2. Her şey (çok fazla) Sadık'ın istediği şekilde oldu. Hatta şöyle düşündüm sanki "İyi Adamın On Günü" bir oyunmuş, onu oynayan da o kadar çok bitirmiş ki hep doğru kararları, diyalogları ve hareketleri ezberlemiş, en sonunda en iyi oyununu oynamış. Dikkat edin kitaptaki hiçbir şey Sadık'ın istemediği gibi olmuyor. Hangi eli oynarsa oynasın hep en kazançlı çıkan o.

3. Son eleştirim de tüm Türk yazarlara. Vizyon eksikliğinden midir bilmiyorum ama o kadar lokal kitaplar yazıyorlar ki hiç yurtdışına açılayım, başka dillere çevrilsin, bestseller olsun diye bir hayalleri yok.

Yine de en sonları hariç hiç sıkılmadım ve keyifle okudum diyebilirim.

Herkese keyifli okumalar!
Profile Image for Leylak Dalı.
632 reviews154 followers
March 31, 2019
Mehmet Eroğlu'nun alışageldiğimiz tarzının dışında, su gibi akan bir polisiye olmuş "İyi Adamın On Günü". Keşke Sadık Bey'in başka maceralarını da okuyabilsek ilerde...
Profile Image for Otnemem.
81 reviews9 followers
June 2, 2020
Okuduğum ilk Mehmet Eroğlu romanı. Üslubu kolaylıkla avucuna aldı. Sanırım yazarın polisiye diye nitelendirilebilecek ilk romanı. Buna rağmen ince elenip sık dokunmuş bir polisiye var elimizde. Bittiğinde tatmin olmuş bir şekilde kitabı elimden bıraktım. Çok da güldüğüm bir kitap oldu, özellikle de Dostoyevski göndermelerini başarılı buldum. Romandaki kadınlar erkekleri olmadan ayakta durmakta zorlanıyordu, bu hissiyatı sevmedim açıkçası.

“.....Galiba cesaret sandığımız şey, korkunun yokluğundan ya da korkuya alışmaktan ibaret...”
Profile Image for Sevgican.
150 reviews17 followers
February 21, 2019
İyi adamın on günü, son dönem okuduğum en iyi polisiye idi. Mehmet Eroğlu'nun hali hazırda bayıldığım üslubu, polisiye kurgusuyla birleşince, tadından yenmez bir hal almış.
Ana karakter Sadık hemen bağ kurduğum bir karakter oldu. Sadık'ın sevdiği herkesi ben de sevdim. Sevmediklerinden nefret ettim.
Kısacası, başı sonu oldukça güzel, kendini heyecanla okutan, Dostoyevski göndermeleriyle gülümseten, çok güzel bir kitaptı.
Tadı damağımda kaldı!
Profile Image for Derya.
48 reviews4 followers
September 21, 2020
“İyi” bir sıfat olarak kendi başına bir insanı “iyi insan” yapar mı? Yoksa adaletin tecelli etmesi için bir şey yapmadan “iyi” kof bir sıfat olarak mı kalır? Eroğlu’nun 2019’da yayınlanan son kitabının kurgusu bu sorunun etrafında şekillenmiş.

Barodan atılmış “loser” bir avukat eskisi olan Sadık, önemsiz takip işlerinde üç-beş kuruş kazanırken kendini yargı önünde savunamayan garibanlara da yardım etmektedir. Herkesin sürekli olarak ne kadar iyi bir insan olduğunu vurguladığı kahramanımız hırslı ve zengin bir avukat olan arkadaşı Maide’nin evinde çalışan Yeter’in kayıp oğlunun peşine düşer. Maide’den gelen iki bin lira karşılığında bir hafta boyunca Tevfik’i arıyor gibi yapacaktır. Yeter’in Sadık’a işin üstüne düşmesi için altın bileziğini vermesiyle kendisi bu süreyi on güne çıkarır. Tahmin edileceği üzere, bu sıradan bir kayıp hadisesi değildir. Sadık araştırdıkça içinde Suriyeli göçmenlerin, mafyanın, pedofillerin, sapkınların olduğu bir dünyaya girer. Bu sırada da ona büyük bir kazık atarak terk eden eski karısının ve bitmiş evliliklerinin hikâyesini öğrenir, Sadık’a olan aşkından dolayı seks işçiliğini bırakan Fatoş’u tanır, yeni başlayan bu birlikteliğe şahit oluruz.

İyi Adamın On Günü, Sadık’ın tekamülünün hikâyesi. Ama bu İsa Mesih’in yaptığı gibi tokat atana diğer yanağını çevirerek gerçekleşen bir tekamül değil. Eroğlu romanında adalet kavramını sorgulamış ve adaletsiz iyiliğin olmadığını vurgulamış. Tahmin edilebileceği gibi, Sadık zaman zaman şansın da yardımıyla planlı bir şekilde mağdurların intikamını alıyor. Hoşuma giden noktalardan biri hayatta hep kazanmak için başkalarının sırtına binerek yükselen ve haksızlıklar yapan (eski karısı Rezzan mesela) insanlara karşı Sadık’ın aslında kendisinin de plan yapabildiğini kanıtlaması oldu. Plan yapmayı kötülerin tekelinden alan ve ‘keşke iyiler daha aktif olsalar’ dedirten bir hikâye bu.

Romanda hoşuma gitmeyen ya da aklıma yatmayan noktalara gelirsek, Meral karakterinin işlenişini zayıf buldum. Sanki romana sonradan eklemlenmiş gibi hissettim. Belki ben anlamadım, ama Meral’in, Sadık’la ilişkisinin ve romanın ortalarında ölen köpeğinin hikâyeye katkısını çözemedim. Bu karakter tamamen çıkartılsa romanda ne eksilirdi, cevabını bulamıyorum.

Mehmet Eroğlu’nun kişisel anlam ve değerler dünyasında adalet kavramının önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum. Kusma Kulübü’nde de yazar Türkiye’nin medyatik paraziter yapısıyla uğraşmış, biz okurlar da bu intikam hikâyesini içimize sular serpilerek okumuştuk. Eroğlu’nun kitaplarının sinemaya ya da televizyona adapte etmeye ne kadar uygun olduğunu düşünürsek senaristlerin, yapımcıların, yönetmenlerin bu derece kayıtsız kalmaları anlaşılır gibi değil (Yıllar önce Kırkıncı Adım sinema filmi olmuştu diye hatırlıyorum.). Ümit ediyorum Türk sineması gibi Türk okuyucusu da Eroğlu’na hak ettiği ilgiyi gösterir.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Judy Abbott.
853 reviews55 followers
May 1, 2023
Çok beğendim, hemen devamını okuyacağım. Netflix filmini de çok beğendim.
101 reviews3 followers
April 4, 2019
Adaletin kefesi hep sağa, zenginlere doğru eğilir...............

Zenginlik bu gezengendeki en tehlikeli hastalıktır.

İnsanda para çok oldu mu, kendini eşyayla ortaya koyuyor.
Bütün zenginler istediklerini elde etme konusunda cömerttir.

Zengin olup da iyi biri var mı? Hayırseveler? Onlar iyi olmayı iyilikten üstün tutanlar.

Annelerin, çocuklarına bakarken kör olduklarını, onlara hiç elde edemeyecekleri meslekler yakıştırdıklarını, kendileri cehennemde yaşadıklarından olacak, cennet hayalleri, süslü gelecekler tasarladıklarını biliyordum. Tanrı onların hazırladığı özgeçmişleri okusa hiç bir çocuğu yanınına almazdı.
Konu çocuklar olunca anne babaların bağışlanması gerekir.
Bir çocuğum olursa, onu asla benden daha zenginlerin çocuklarının gittiği okullara göndermeyeceğim.

İki içten dostun arasındaki en güçlü bağ, paylaşılan sessizlik değil midir?

Yoksulların pahalı nesnelerle kurduğu, tutkulu, arsız bağlılık.

Kadınlara karşı gerektiğinden fazla iyisin. Cinsiyet ayrımcı bir iyilik, pek tabii seni enayi kategorisine sokuyor. Sevilmeyi gerektiğinden fazla ciddiye alıyor, bütün kadınlar seni sevsin istiyorsun. İnsanlar seni sevmek için, ya maymun olmanı isterler ya da biat etmeni.

“Herkes” biraz da “hiç kimse” demek değil midir?

Rüyasız bir geceden sonra sabah kalktığımda elimde sadece hayal kırıklığı vardı.

Bir fahişenin hayatında her gün, onu üzecek, en az bir şey olur.

Öfkem bereketsizdi, hemen sönerdi. Onunki ise çimleri saran ayrık otuna benzerdi, hergün koparılıp atılmasına rağmen, sürekli büyüyen cinsten.

Yaptığım budalalık iyi biri olmanın kısa ömürlü hazzına direnememek değil miydi?

Böyle güzellikleri yaratan birinin saklanıyor olması düşüncesi doğru olamaz, bu yüzden tanrı yoktur.

İyi birisi olmak, insana gelecek tasarlama becerisi vermiyor.

Düşünmek iyidir, insanı düşünceli yapar.

Tehlikeli olan karşımdaki kadının çok güzel olması değil, güzelliğini kullanmadaki becerisi olduğunun farkındayım.

Eninde sonunda her insan kalbi kırık bir palyaço değil midir?

Sıradan alanın acısı da, kederi de sıradan olur sanıyorsan yanılıyorsun.

İnsan ömrü boyunca çocukluğunu içinde taşır. Hele bu çocuk, gerçeğin gereğinden fazlasını taşımaya mahkum edilmişse.

Dünyanın sevgi, tutku ve sadakatle kurulduğunu sanıyordum. Dürüstlüğün tedavülden kaldırıldığını kabullenemedim. Hem yükselmek, hem de dürüst kalmak, geceyle gündüzü aynı anda yaşamak kadar imkansız.

Morarmış ya da moramamış, namuslu yüzlere dayanamam.

Herşeyini bildiğiniz birisini sevmek zorken, insan sevmeye değer birini bulduğunda ne kolay sevebiliyor. Bir zamanlar batıl inaçlarım vardı, aşık olunan mutlaka vefalı ve namusludur diye.

Milletin ahlak dediği saçmalıklara aldırdığım yok ama ahlaksız da değilim.

Yaşamın değeri, uçurumun ucunda dengene tekrar kavuşup, geri çekildikten sonra anlaşılır.

Namussuz bile sıkıştığında şeref ve namusdan söz eder.

İyiliğin haklılığı beni yatıştırmıyor. İyilik, adaletin peşine düştüğünde pekala kötülüğe dönüşebilir.

Hep iyi birisi olarak yatıp, iyi birisi olarak kalkabilmek.

Sorun özgürlükten kaynaklanıyor. Yalnızlıkla özgürlük arasında yadsınamaz bir ilişki olduğunu biliyorum. Yalnız olunca özgürlüğün anlamı var mı?

Tek yalan genellikle işe yarar, çok yalan yararsızdır.

İnsanlar hakkında bir şey öğrendiysem o da şu, beden ruhtan çok daha masum.

Yediğim kazıklar bana çok önemli bir şey kazandırdı, öngörü.

Öç aldıktan sonra bağışlama duygusu gelişir.

Evliyken O, büyük şeyleri, geleceği, değişmeyi, tutkuyu almıştı. Benin önüme küçük mutluluk kırıntıları atmıştı. Ben kolayca ihanet edip gittiklerini akla getirmeden, insana bel bağlamıştım, yaşamın kendisine değil, bunu unutmuşum.

Hayatımın hiç bir anında, zamanın adamı olmayı beceremedim.

........................İnsan adil olmak istiyorsa değişmeli.
Profile Image for Mustafa Yıldırım.
1 review1 follower
March 19, 2019
Mehmet Eroğlunun en iyi kitabı değil ama yinede o tad var. Bende yazım tekniğinde ustalaştığını fakat edebiyatın dozunun azaldığını düşünüyorum. Mehmet Eroğlu okumaya bu kitapla başlanmasını tavsiye etmem. Biraz ahmet Ümit romanlarına benziyor.
Profile Image for Gizem Akıncı.
9 reviews7 followers
January 23, 2021
Kitap bir polisiye romandan bekleneceği gibi akıcı ve sürükleyici gidiyor, hikaye de kötü değil. Ancak ciddi olarak rahatsız olduğum ve bu yüzden yüksek ihtimalle bir daha Mehmet Eroğlu okumayacağım dediğim iki konu var:

1. İnanılmaz eril bir dil. Erkek, erkeklik, kadınların objeleştirilmesi, hikayedeki önemsiz nesneler olmaktan ileri gidememeleri, yazarın bu alandaki düşünsel eksikliğini apaçık ediyor. ‘Sonunda kendini orgazma ulaştıracak bir erkek bulmuştu’ gibi çiğ ibareler var. Ciddi bir saplantı haline gelmiş kitapta, çok sıktı bu dili okumak.

2. İronik bir şekilde bu erkeklik saplantısının yanında hikayede bence gereğinden fazla ve açık eşcinsel tecavüz, ayin, ensest konuları işleniyor, bir yerden sonra midem bulandı artık. ‘Bir hikayeyi ilginç yapmak için olabildiğince sapkınlık içersin’ kafasında olmamalı bir yazar. Malzemesi bu kadar iğrençleşmeden de sağlam olabilmeli.

İşte böyle hocam, seveni çıkacaktır, bunlara takılmayan çok insan da olacaktır ama benim radarıma fena takıldı bu falsolar.
Profile Image for Tekin Mentes.
158 reviews1 follower
March 24, 2023
Çok iyiydi, epey sürükleyici bir romandi. Kitabın yarisindayken Netflix için filminin çekildiğini öğrendim. Filmi izlemedim ama kitabı çok beğendim.
Profile Image for Sevim Tezel Aydın.
799 reviews55 followers
April 30, 2020
Severek, keyifle okudum. Öncelikle yazarın üslubunu beğendim. Romanın kahramanı Sadık hayatındaki kadınlar ve onların problemleri ile uğraşırken kendini çeşitli maceraların içinde buluyor. Hikayesini samimi bir dille anlatıyor. Kitabın kurgusu iyi, merak öğesi sonuna kadar devam ediyor. Son sayfaya gelince “peki Sadık şimdi ne yapacak?” diye sordum kendime. Hikayenin devamı gelse ne güzel olur. Bence Sadık bir polisiye dizisinin kahramanı olmayı fazlasıyla hak ediyor. Son olarak, hikayenin içinde sık sık Dostoyevski’ye yapılan göndermelere bayıldığımı eklemeliyim.
Profile Image for Alphan Lodi.
325 reviews1 follower
January 17, 2022
“Felsefe ne demek biliyor musun ?” Biraz fikrim vardı tabii ama cevabı ona bıraktım: “Ölümden söz etmek…”

“Yüzüme fala bakar gibi bakıyordu: Merak, umut ve inançsızlıkla”

Polisiye dediğin saat gibi tıkır tıkır işleyecek. Eski avukat Sadık’ın kayıp bir genci aradığı on günlük tam bir muamma. Bu muammaya eşlik eden diğer örgü ise Sadık’ın hayatındaki kadınlarla yüzleşme hikayesi. Kitap katman katman açılıyor ve hiç bir konu açık bırakılmaksızın bitiyor. Okuduğum ilk Mehmet Eroğlu kitabı idi. Karar verdim; son olmayacak. Çok sağlam, şaşırtıcı bir teknik. Senaryo yazarlığının etkisi de var belki.
Profile Image for G. İlke.
1,278 reviews
December 3, 2024
Kitabı okumak zor değil. Akıcı bir dili ve üslubu var yazarın. Ancak edebî açıdan okura bir şey kazandırıyor mu derseniz, maalesef olumlu cevap veremem. Filmini izlemeden önce okuyayım demiştim, ki filmden daha fazla keyif almama da yardımcı oldu bence. Devam kitaplarını da okumaya karar verdim, çünkü devam filmlerini izlemek istiyorum. Oyuncular o kadar iyi ki, ellerine hangi senaryo verilse süper olurmuş zaten. Günün yorgunluğunu alan bir zaman dilimi oldu benim için. Bu yüzden okumaya devam. =)
Profile Image for Bulent.
990 reviews64 followers
December 12, 2024
Eroğlu'nu ilk kez okudum. Kimi zaman esas karakter Sadık'ın, öyle söylemesi gerektiği için konuşuyormuş gibi davrandığı inandırıcılığını zaman zaman yitiren ama totalde okunabilecek bir roman. Hikaye kayıp bir genci aramak için görevlendirilen eski bir avukat olan Sadık'ın geçmişindeki kadınlar ile ilişkileri ile düğüm düğüm ilerliyor. Giderek Sadık'ın geçmişi ve bu kadınların hayatındaki yerini öğrenirken, bağımsız bir şekilde gelişen bir dizi suçu anlamaya ve çözmeye başlıyor okur.

[#seslikitap]
Profile Image for Melek .
407 reviews13 followers
June 28, 2021
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Açıkçası güzel bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. Kararında, fazla uzatılmamış bir kitaptı. Kitabın oldukça akıcı bir dili var.

Beni en çok etkileyen ve beğendiğim nokta Türkiye'de yaşanan insan ticaretini bir tema olarak almasıydı kitabın. Özellikle Suriyeli kişiler olmak üzere Türkiye'ye son 10 yılda gelen mültecilerin yaşadıklarını konu eden bir kitap okumak çok güzeldi. Yazarın diğer eserlerini okumaya devam edeceğim.
Profile Image for Merve K.
189 reviews27 followers
March 4, 2023
Sadık Demir adında eski bir avukatın Tevfik adında bir gencin kayboluşunu araştıran keyifli bir polisiye. Zaman zaman durgunlaşsa da özellikle Sadık Demir ve Fatoş karakterlerini çok sevdiğim için kitabı da sevdim. Storytel'de dinledim.
Daha sonra Nejat İşler'in başrolde olduğu uyarlama filmi de izledim. Çok güzel uyarlanmış. Bir noir havası vardı filmin. Nejat İşler de çok yakışmış role. 🥰
Serinin diğer kitaplarını da okumak istiyorum.
Profile Image for Arzu Onuklu.
939 reviews9 followers
March 3, 2025
Bu seriye başladım ama ilk kitap beni bayağı zorladi çünkü net sapkın bir hikayede ilerliyoruz o nedenle midem bulandı. Ama Sadık Demir karakteri geçen yıllarda okuduğum Celil beyin Remzi Ünal karakterine benzettim içinden sayması,süt içmesi ve kadınlar... Bir de beni rahatsiz eden pedofili durumları vardı ama kurguda saçmalık yoktu. O nedenle seriye başlarken +18 ötesi olduğunu bilerek başlayin derim
Profile Image for MUSTAFA GOKTAS.
80 reviews
August 22, 2023
Başarılı, akıcı tavsiye ederim.
Kitaptaki karakterler doğal ve yasamdan kişiler. Bu hikayede yer edinmenizi sağlıyor.
iyilik ve adalet üzerine tartışmalarla ilerliyor diyebilirim.
Temizlik ruhta mıydı yoksa bedende miydi? Bunu sorgulatıyor.
Sonunda iyi oldu diyebileceğiniz şekilde final yapıyor.
Profile Image for divayorgun.
186 reviews30 followers
September 4, 2023
Mehmet Eroğlu okurken tekinsiz ve sınırları keskin olan bir ülkede dolaşıyorum kendimi yeniden keşfediyor onun karakterleriyle kendimi eşliyorum. İyi adam olan Sadık bu döngüyle Kötü Adam'ın On Günü olan Adil karakterine dönüşecek ve sonra Meraklı Adamın On Günü ile serüvenini noktalayacak.
Mehmet Eroğlu okumayı çok seviyorum uçsuz bucaksız kelimeleri ile akıp gidiyor roman.
309 reviews3 followers
December 4, 2019
her zamanki gibi sürükleyici, tek düze gitmeyen bir solukta bitirilen bir roman oldu benim için. polisiye gibi bir kurgusu olsa da duyguların ne kadar esiri olduğumuzu da gözler önüne seriliyor.
Profile Image for Dalton.
66 reviews
November 20, 2020
Gayet sürükleyici bir kitap ve ustaca bir anlatım. Mehmet Eroğlu'nun polisiyesini okumak zevk veriyor. Kurgunun ise çok çok ilgi çekici olduğu söylenemez.
Profile Image for Nurhak.
13 reviews
February 11, 2021
Uzun süre okumaya ara vermiştim. Kısa sürede bitebilecek, okuması kolay, akıcı, güzel bir polisiye roman.
Profile Image for Mehmet.
68 reviews
May 1, 2023
Ufak tefek tutarsızlıkları, abartılı kurgusu ve birtakım sürreal karakterlerine rağmen, serinin devamını okutturacak derecede başarılı bir polisiye.
Profile Image for Tugce.
12 reviews
July 15, 2023
Sürprizlerle dolu bir polisiye. Türkiye’nin ve insanların karanlık taraflarından birkaçını anlatan bir kitap. İyi olmanın nasıl sonuçları olabileceğinden de bahsetmiş. Severek okudum bu akıcı kitabı.
132 reviews
December 5, 2024
Netflix filme almış tüm bu 10 gün kitaplarını. Nejat İşler iyiydi. Kitap daha da iyi. Çok akıcı ve iyi adamın bu defa kazandığı bir öyküsü var ☺️
Displaying 1 - 30 of 35 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.