Her şey güzel derken başına öyle şeyler gelir ki "Yandım!" dersin, "Bittim!" Düşersin. İşte o an, içindeki iyilik çıkıp gelir ve kapını çalar. "Kalk!" der, "kalk!" Tutar elinden, karanlığı yırtar ve seni güzel günlere götürür. Korku nedir bilmez iyilik. Aydınlık, karanlıktan korkar mı hiç? İyilik adına yanan ateşi, kötülük söndürebilir mi hiç? Kötü günler ile karşılaştığında kimseye ihtiyacın yok! Önce Allah, sonra içindeki iyiliğe güven. Niyetin ne kadar iyiyse Allah o kadar seninle. Nasip niyete vurgundur; alsa da elinden yoğunu varını, döner dolaştırır geri verir sana hakkını!Olmaz deme, olur! Unutma ki Allah isteyince kuşlar filleri yener azizim!
Hikaye gerçek bir hayattan esinlenilerek yazılmış. Öyle yazıyor kapağında. Gerçekliğe ne kadar yakın yazılmış orasını bilemem fakat anlatım o kadar sığ kalmış ki... Edebi yanı hiç yok. Özellikle aralara serpiştirilen özlü sözler sanılan o basit cümleler... Elinizde ne kadar güçlü bir hikaye olursa olsun asıl olay hikayeyi nasıl anlattığınızdadır derler. Bu kitap da bu durumun olumsuz örneği olmuş bence.
Hikaye ve anlatılmak istenen güzel olmakla beraber anlatım kalitesi o kadar düşüktü ki hikayenin içine girmek mümkün değil. Aşırı bir edebi bir anlatım beklememek birlikte anlatımın akıcı olması, verilmek istenen mesajın (iyi niyet) göze sokarcasına sürekli yazılmamasını beklerdim. Olaylardan bu çıkarımı okurun yapması çok daha hoş olurdu.
it just an amazing book .Turkish is not my native language but i really enjoy read it ..easay ,understading,anyone can get what the writer want ...i recomanded it for everyone
Diğer kitaplarını okuduktan sonra bu kitap daha basit kaçmış gibi. Daha güzel ve akıcı bi anlatım tarzı olabilirdi. Hikayeyi beğendim ama favorim olamadı.