Jump to ratings and reviews
Rate this book

Kuyucaklı Yusuf

Rate this book
"Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu."

Kuyucaklı Yusuf, Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yasadığı lirik aşk hikayesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.

216 pages, Paperback

First published January 1, 1937

513 people are currently reading
8811 people want to read

About the author

Sabahattin Ali

212 books2,384 followers
Sabahattin Ali (February 25, 1907 – April 2, 1948) was a Turkish novelist, short-story writer, poet, and journalist.

He was born in 1907 in Eğridere township (now Ardino in southern Bulgaria) of the Sanjak of Gümülcine (now Komotini in northern Greece), in the Ottoman Empire. He lived in Istanbul, Çanakkale and Edremit before he entered the School of Education in Balıkesir. Then, he was transferred to the School of Education in Istanbul, where he graduated in 1926. After serving as a teacher in Yozgat for one year, he earned a fellowship from the Ministry of National Education and studied in Germany from 1928 to 1930. When he returned to Turkey, he taught German language in high schools at Aydın and Konya.

While he was serving as a teacher in Konya, he was arrested for a poem he wrote criticizing Atatürk's policies, and accused of libelling two other journalists. Having served his sentence for several months in Konya and then in the Sinop Fortress Prison, he was released in 1933 in an amnesty granted to mark the 10th anniversary of the declaration of the Republic of Turkey. He then applied to the Ministry of National Education for permission to teach again. After proving his allegiance to Atatürk by writing the poem "Benim Aşkım" (literally: My Love or My Passion), he was assigned to the publications division at the Ministry of National Education. Sabahattin Ali married on May 16, 1935 and did his military service in 1936. He was imprisoned again and released in 1944. He also owned and edited a popular weekly newspaper called "Marko Paşa" (pronounced "Marco Pasha"), together with Aziz Nesin.

Upon his release from prison, he suffered financial troubles. His application for a passport was denied. He was killed at the Bulgarian border, probably on 1 or 2 April 1948. His body was found on June 16, 1948. It is generally believed that he was killed by Ali Ertekin, a smuggler with connections to the National Security Service, who had been paid to help him pass the border.[2] Another hypothesis is that Ertekin handed him over to the security services, and he was killed during interrogation. It is believed he was killed because of his political opinions.

Sabahattin Ali's 100th birth anniversary was celebrated in Bulgarian city Ardino in March 31, 2007. Ali is a well-known author in this country because his books have been read in schools in Bulgaria since 1950s.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
9,448 (41%)
4 stars
9,123 (40%)
3 stars
3,479 (15%)
2 stars
581 (2%)
1 star
176 (<1%)
Displaying 1 - 30 of 925 reviews
Profile Image for İntellecta.
199 reviews1,779 followers
November 6, 2018
Ailesi öldürülen ve bir kaymakam tarafından evlatlık alınan Yusuf'un hikayesi. Romanda o dönemin köy ve kasaba yaşamının yanı sıra Batılılaşma ve yabancılaşma sorunu mükemmel aktarılmış. Köydeki zenginlerin bürokrasiyle işbirliği yaparak yarattıkları adaletsiz düzen ve bu düzene baş kaldıran Yusuf'un mücadelesi, bu mücadeledeki yalnızlığı ve iç dünyası akıcı bir üslupla anlatılmış. Yaşadığı döneme ışık tutan yazar güçlünün zayıfı nasıl ezebileceğini ve bu durumda zayıfın yapabileceği hiç bir şeyin olmadığını bütün gerçekçiliğiyle gözler önüne seriyor.
Profile Image for tyranus.
110 reviews304 followers
January 19, 2016
Kitap 1931 yılında bir gazetede bölüm halinde yayınlanmaya başlanmış, 1937 yılında da kitap halinde basılmış. Sabahattin Alinin cezaevinde tanıştığı Yusuf adında birinin hikayesiymiş. Kitabı okudukça hüzünleniyorsunuz, ama hikayesinin gerçek olduğu aklınıza düştükçe hüznün dibine vurabilirsiniz.

Çağdaşı olan yazarlar çoğunlukla batılılaşma konulu romanlar yazarken, Sabahattin Ali kendi iç dünyamıza dönmüş ve toplumsal gerçeklik çizgisinin ilk örneklerinden birini vermiş. Kasabanın zenginlerinin ve bürokratların kurduğu adaletsiz düzene başkaldırı şeklinde yazılmış olan eserde, Yusuf herşeyini kaybettikten sonra atını dağlara doğru sürer. Devam kitaplarında Yusuf'un eşkiyalık maceraları ve düze indikten sonra başından geçenleri, yazarın katledilmesi sebebiyle bilmiyoruz. İyi okumalar...

"Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti. Onlar işportaya konan bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler, parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten de gaye bu değil miydi?" (kitaptan bir alıntı)
Author 2 books461 followers
Read
February 2, 2022
"... yeni çıkmaya başlayan akşam rüzgarı minimini ve sert yaprakları hışırdatıyor ve sanki bu ihtiyar gövdeler canlanıyor, vücutlarındaki bir sürü kovuğu birer göz gibi kullanarak etrafa bakınıyordu..." (s.125)

Doğa tasvirleri, atmosferi ve anlattıklarıyla insanı kendine bağlayan bir roman bu. Sabah erkenden kalkıp kahvaltı bile yapmadan kitaba gömüldüm tekrar. Bitti, bittiğinde bende Reşat Nuri Güntekin'in Acımak kitabını bitirdiğimde de oluşan; kaderin ve olayların insan iradesinden bağımsızlığının hüznünü bıraktı.

"Orda bir köy var uzakta" ile başlayan şarkılarla, bacalarından dumanlar tüten; camlarında sarı sıcak ışıkların göründüğü bir sıcak yuva olarak köyü; kır saçlı, hayatın anlamını çözmüş bilge insanlar ve su başında testi dolduran, ırmakta halı, kıyafet yıkayan kadınlar olarak köylüyü hayal ettik hep. Taşra tasavvurumuzda şehrin sıkıcılığından, tek tipliğinden, yozlaşmışlığından bir kaçış düşüncesinin hakimiyeti vardı her zaman.

Sabahattin Ali'nin taşrası yüzümüze gerçekçi anlatımı ile bir tokat gibi çarpıyor. Cahilliği, sonradan görmeliği, paragözlüğü, çıkarcılığı, kadını bir mal olarak alıp satan zihniyeti, insan öldürürken hayvan öldürürkenki kadar rahat olan insanları görüyoruz. Bu insanlar, pınar başında testisini dolduran neşeli ve al yemenisiyle ve basma entarisiyle bir kültürün parçası olan insanlar değil. Bu insanlar tabiatları itibarıyla çok zayıf, ayartılmaya açık, kolayca paranın pulun hırsına kapılabilir, sadakatlerinin temeli çürük insanlar. Fakirliğin yüzünden etik değerleri biçim değiştirmiş de diyemeyiz zira zaten eğitimsizlik nedeniyle etik değerleri hiç oluşmamış insanlar.

Sabahattin Ali, bütün bunları eleştirel ve gerçekçi bir üslupla gözlerimizin önüne seriyor. Örneğin bir kadını nasıl büyüttüklerini, romanın içerisine dahil olarak kendisi şöyle özetliyor:

"Kapalı büyüyen ve bu şekilde bütün tabii arzu ve ihtiyaçlarını içinde hapsetmeye mecbur olan genç kız, gayet tabii olarak, sinirli ve manen bozuk bir mahluktu. Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti. Onlar işportaya konan bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler, parlatmışlar, sonra da yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekte de gaye bu değil miydi?" (s.13)

Bu satırlar, bir bakıma kitabın vermek istediği mesajların da özeti niteliğindedir. Sabahattin Ali'nin satırlarında taşra, cehaletin, yalnızlığın, fakirliğin, sonradan görmeliğin, paragözlüğün, cinayetin ve çürümüşlüğün kol gezdiği bir yerdir. Bu noktada benzer eleştirileri yapan başka yazarların aksine (Örn. Fakir Baykurt'taki tiplemeler) herhangi bir "iyi" veya "kötü" tiplemesi göze sokulmayıp; bilakis herkes eşit derecede yozlaşmaya açık olarak tasavvur edilmiştir. Ne şehirden eğitim alıp gelmiş kaymakam, ne de köyün jandarması farklılık göstermektedir. Bu nedenle Sabahattin Ali, taşrayı eleştirirken aslında bütün Anadolu'ya sirayet etmiş cehaletin, çürümüşlüğün eleştirisini yapmıştır da diyebiliriz.

Kitabın Sabahattin Ali'nin ilk romanı olduğunu da hatırlatmak isterim. Muazzez, arada kalmışlığıyla insanımızın pek büyük bir kısmının özetidir.

M. Baran
03.12.2017
Mersin
Profile Image for Mustafa Şahin.
454 reviews106 followers
February 12, 2012
Kürk Mantolu Madonna'yı okuyunca Sabahattin Ali'nin tüm kitaplarını okumalıyım diye düşünerek bu kitabı okumuştum. Sonra fark ettim ki bir Kürk Mantolu Madonna kolay kolay yazılmıyormuş. Ama Kuyucaklı Yusuf da okunmaya değer bir kitap; sadece beklentiyi biraz daha düşük tutmak gerekiyor.
Profile Image for Jefi Sevilay.
794 reviews93 followers
September 24, 2020
Kuyucaklı Yusuf eski ve kült bir Türk filmi gibi. Ama bugünün yakışıklı ve güzel gençlerinin oynadığı, sulandırıldıkça sulandırılan, seyir zevki yüksek olsun diye hikayeden sapan saçma diziler gibi değil. O zaman 16:9 oranı olmadığı için bildiğiniz kare şeklinde çekilen, buram buram dram kokan, renklerin arasında beyaz çizgilerin kıpraştığı, Türkan Şoray'ın başrolde olduğu ağır bir dönem filmi gibi.

Sabahattin Ali'nin hikaye anlatıcılığı mükemmel. Dili ağır ve okuması zor olsa da keyifli ve düşündürücü bir eserdi. Keşke yazıldığı dönem itibariyle bugün kullanımda olmayan kelimelerin anlamı da aşağıda veya arkada yazsaydı. Açıkçası bazı kelimeleri tamamen anlamadığımı itiraf etmek zorundayım.

Keyifli okumalar.
Profile Image for Araz Goran.
877 reviews4,698 followers
November 15, 2018
الرواية تعج بالحزن، يصورها الكاتب بجمال الحكايات التي تبعث في النفس الكآبة وبؤس حياة الآخرين، وبؤسنا نحن، تحمل هذه الرواية في طياتها ذكرى سيئة لي ولكنني أحببتها رغم ذلك..
ستُخلد هذه الرواية في ذاكرتي وبعنفوان حزني وضعفي ..
Profile Image for Caterina.
1,209 reviews62 followers
November 9, 2025
Dilini agir bulanlara tebessum ettigim, bir dönem klasiği.

2. Okuma güncellemesi: Bazı insanlar vardır ki içlerindeki fırtınayı dile getiremezler, bazı insanlar hep çocuktur, büyümezler, bazı insalar kötüdür, efendi olamasa da kötüye uşaklıktan keyif alır. Bazı insanlar vardır olayların vehametinin farkındadır ama müdahale edecek gücü kendinde bulamaz...

İşte bu insanlar ve daha niceleri bu kitap yazılırken de vardılar, bugün 2. okumamı bitirdiğim şu saatlerde de varlar... Devir değişse de bazı şeyler hep aynı. Belki daha teknolojik, modern ama öz değişmemiş...

3. Okuma notu: Muazzez… Ah Muazzez…
Profile Image for Fulya Tunçer Çetin.
27 reviews1 follower
January 11, 2015
Kitap güzel ona bir şey diyemem de sen yky'sin 215sayfalık kitabın 200ncü sayfasındaki paragrafı niye kitabın arka sayfasına tanıtım olarak basarsın? "Ne olacak" diye değil de "ne zaman olacak" diye okuduğumdan biraz kitap okuma zevkimi elimden alınmış hissettim.
Profile Image for Zeliha Yücel.
20 reviews9 followers
February 17, 2013
"saadet, hayatı olduğu gibi kabul etmektir. "

kalbinden nefes alan bir roman bu.
Profile Image for أحمد فؤاد.
Author 8 books815 followers
August 13, 2020

من قرأ رواية "مادونا صاحبة المعطف الفرو" مستحيل ألا تحضر في ذهنه وهو يقرأ هذه الرواية، هذا أمر ليس بأيدينا خاصة أن الرواية الأولى كانت آسرة أخّاذة باقية أثرها في النفس.

ليس من العدل أن نُقارن الأعمال الأدبية لكاتب واحد؛ بعضها ببعض. قد نُقارن بين أسلوب السرد وجودة الكلمات وقوة اللغة، لكن أشياء مثل الحبكة والشخصيات والقصة تبقى غير قابلة للمقارنة.

إن كل عمل أدبي هو مغامرة جديدة للكاتب، يُمارس فيها التجديد، ومن الطبيعي أن نختلف في تقبّلنا لهذا التجديد من قارئ لآخر.

صباح الدين عليّ هُنا في رواية "يوسف القويوجاقلي" كمواطن تركيّ كان ظاهرًا بشدّة. برع في وصفه للريف التركي وعادات وتقاليد الفلاحين في تلك المنطقة وفي تلك الحقبة الزمنية. تقمّص الكاتب شخصية الجرّاح وأمسك قلمه -كمشرط حاد- ليتفحّص خبايا النفوس المُختبئة داخل كل فرد سعيدًا كان أم شقيًّا. لم يكن السرد مجرد كلامًا ينظمه الكاتب، وإنما كان نزفًا صادقًا يحمل معه كل الحقيقة حتى وإن كانت مؤلمة. (ومنذ متى لم تكن الحقيقة مؤلمة!)

كلما قرأت في تاريخ الإنسانية الأدبيّ القديم، وجدت تشابهًا يبلغ أحيانًا حدّ التطابق بين البشر مهما اختلفت الأماكن أو الأزمنة، يتشابهون في حقارتهم ودناءتهم وقسوتهم، تمامًا مثلما يتماثلون في أوجاعهم وأفراحهم ومآسيهم. ووعيت أن لا الحضارة ولا العلم قادرتان على نزع الظلم والقسوة والخسّة من نفوس البشر. إنما تُهذّبه قوّة القانون تارة، ورِفق الدين تارة أخرى. وتبقى الحقيقة مخيفة أمامنا، وهي أن مهما تحضّر الإنسان وارتقى بأخلاقه يظل كبركان خامد لا تأمن شرّه بشكل مُطلق.

لهذا فتفاصيل القصة نجدها حميمية بشكل ما، عاصرنا بعضها أو شاهدناها في الكثير من الأفلام. لعلّ أكثر من سيتفهّم معاناة أهل "إدرميت" هم من عاشوا في زمن الإقطاعيين. قرأنا عن نفس مشكلات الفلاحين في روسيا قبل الثورة الصناعية، وفي أمريكا اللاتينية، وفي مصر وسوريا.


اقتباسات

إن منظر من يتلقّون المصائب بسكون وضبط نفسٍ، لهو أكثر فظاعةً وإرباكًا من منظر أولئك الذين يتلقونها بالجزع والبكاء


لماذا يعتقدون بلزوم معاملة العمال الفقراء كالكلاب؟ لماذا يُركَب على ظهورهم لمجرد أنهم خُلِقوا كذلك؟ ماذا لو خلق الله السادة فقراء؟ ما دام خالقهم كلهم هو الله... أليس لهم أن يطلبوا أن يُعامَلوا بنفس الطريقة؟


وكالعميان يتزوجون أول من تظهر أمامهم، فيقضى المرء عمره مع مخلوق لا يستطيع التحدث ومشاركة طموحاته معه، مخلوق تختلف درجته وأخلاقه ونظرته للحياة عنه، فيجعله متشائمًا فيما يتعلّق بالعالم الخارجي ومُرتابًا من كل الناس.


رواية "يوسف القويوجاقلي" ذات سرد أدبي ساحر ومُبهر بلا جدال، لكنها حبكتها كانت باهتة، وشخصياتها كانت غير مُقنعة، ونهايتها باردة ورمزية جدًا.

أنا لا أقارن بينها وبين "مادونا صاحبة المعطف الفرو" لأنه لا يوجد مجال للمقارنة بالأساس.


تقييمي للرواية 2 من 5
Profile Image for Nisa Akcay.
49 reviews22 followers
July 5, 2016
çok çok çok güzeldi. türk edebiyatına hep ön yargıyla yaklaşan ben bu kitaptan sonra başta sabahattin ali'ninkiler olmak üzere efebiyatımızın eserlerini okuma kararı aldım. inanılmaz akıcıydı, bir oturuşta rahatlıkla bitirilebilecek bir kitap ayrıca sabahattin ali'nin ilk romanı olmasına rağmen kürk mantolu madonna'dan çok daha güzeldi bence.
Profile Image for Yakup Öner.
176 reviews113 followers
May 3, 2017
İç içe geçmiş ve üzerinizde muktedir olmaya çalışan yazgınıza karşı bir savaş verip dönüşmeyi mümkün kılarsanız, yaşamınızı da iyileştirme yönünde değiştirirsiniz. Aksi takdirde Yusuf’un yazgısı ile karşı karşıya kalırsınız. Çünkü yolumuza çıkanları ve bu yazgısal iç içe geçişleri sadece izlemek ve talihine kabul göstermek sizi kötü sonuçlara sürükler.

Yusuf’un yazgısı çocukken talihsizlik ile başlamış ve kendi özgürlüğünü hep birilerine teslim etmek zorunda kalmıştır. Muazzez'e olan aşkını bile özgürce ortaya koyamamış ve hep birilerinin onu yaşamındaki açılışları yapmasını beklemiştir. Özgürlükten kaçan ve öz benliğini teslim eden biri haline dönüşmüştür. Tabi bunları yazarken bir insanın ne olduğu ancak içinde var olduğu sosyal, ekonomik şartların elbette çok fazla etkisi vardır. Zaten özgürleşmeyi kabul eden birey bu şartlara alaşağı edip kendini yeniden yaratan biridir.

Sabahattin Ali'nin betimlemesi en güçlü eseri olduğunu söyleyebilirim. Olay örgüsü peşi sıra bizi kendi içine kaçınılmaz şekilde çekmektedir. Romandaki karakterleri kolayca zihnimize ustaca işleyip olaylar örgüsünün nedenin hangi sonuca götüreceğini tahmin edebildiğimiz halde merakla yazarın nasıl bir üslup ile bize aktaracağı merakla okumamıza sebep olmaktadır. Ayrıca Ölüm imgesini acıklı bir imgeden alıp bizi düşünmeye iterek toplumumuzdaki duyarsızlığı ortaya koyar. Sadece Yusuf’un romantik ve talihsiz hikayesini değil, küçük bir kasabada egemen olan güçlerin kendi aralarındaki ilişkileri, halkın sosyal ve ekonomik durumunu da ince bir yazım ile bize aktarmaktadır.

Kitabın sonunda Ahmet Oktay'ın kitap hakkındaki yorumu çok faydalı olmuş. Oktay'ın alıntıladığı Hegel’in ” Değişmemiş ve doyuma ulaşılmayacak bir dünya” sözünü alıp kitabın yorumuna uyarlarken ” Değiştirilemeyen, dönüştürülmeyen bir dünyanın, doyumun hep ertelendiği mevcut dünyanın yazgısı bu olmayı sürdürecek belkide” birçok şeyi ifade etmiştir.
Profile Image for Gulen.
408 reviews
January 13, 2014
Yarım kalmış bir roman hissi var (ki sanırım zaten öyleymiş, bir üçlemenin parçasıymış), en son dağlara selam vererek atına binip giden Yusuf’un dağlara çıkacağını, Milli Mücadele’ye katılacağını hissediyor insan. Muazzez ve geçmişi bir basamak sadece; ama o gelecek hiç yazılmamış. Bize de sadece Muazzez, annesi ve kasabanın geri kalanlarını okumak kalıyor.
Yeni bir Heathcliff ve Caterine mi acaba diye düşünerek başlayan kitap, kardeş gibi büyümesi gerekirken birbirlerine aşık olan çocukların evlenmesi ile ortalanıyor. Şahsen neden bu kitaplarda eve bulunup getirilen oğlanlarla evin kızlarının aşık olmak zorunda olduğunu anlamıyorum. O dönemler çok mu yaygınmış bu? Süt kardeşleri, kardeş olarak itina ile yetiştiren bir toplum neden neredeyse bebekliğinden beri aynı evde yetişen bu kız ve erkekleri kardeş olarak yetiştirmez? O dönemin kafası ile düşünemiyorum belki ama gene de beni rahatsız ediyor.
Kübra ve annesi ile Yusuf’un yeniden karşılaşmasını okumak isterdim, Muazzez bir adımdı, Kübra ise kaderi idi Yusuf’un gibime geliyor. Öte yandan kitabın sonunda Şahinde’nin 2 ay gibi bir sürede evi Oturak Alemi’ne çevirmesi beni şok etti. 1900’lerin başında geçen Kuyucaklı Yusuf ile günümüzün ortak noktası; kasabalarda, köylerde 13-14 yaşındakı kızlara tecavüz eden, fuhuş batağına sürükleyen devlet çalışanları. Hiç değişmeyen bir utanç ve acı.
Son olarak öğrendiğimiz; Rakı tüm kötülüklerin anasıdır:)
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for فهد الفهد.
Author 1 book5,606 followers
April 18, 2017
يوسف القويوجاقلي

صباح الدين علي من جديد وبترجمة جيدة من جهاد الأماسي، لهذه الرواية روح هيثكليفية – نسبة لهيثكليف بطل رواية مرتفعات ويذرينغ لايملي برونتي -، فالرواية تفتتح بدخول يوسف القويوجاقلي إلى عائلة القائم مقام صلاح الدين بيك ولكن بطريقة مأساوية، حيث يجده القائم مقام في مسرح جريمة قتل فيها والداه وبقي المسكين شاهداً على الجريمة التي ستظل بلا حل، ولكن على عكس هيثكليف ينال يوسف الفتاة التي يريدها ولكن هل يعني هذا أنه سيكون بمنجاة من دسائس القرية التركية ومشاكلها؟ هل يعني أنه لن يكون طاقة مدمرة تقضي على كل شيء؟ هذه هي الأسئلة التي ستبقى معنا حالما نفرغ من الرواية.
Profile Image for Aras  9¾.
151 reviews23 followers
March 9, 2018
Yazardan okuduğum 5.kitap oldu,hepsi büyük bir edebi yoğunluğa sahipti.Bu kitapsa yazarın okuduğum öteki kitaplarına göre daha etkileyici geldi bana ve daha yoğun işlemiş duyguları,zira bazen sinirleniyor bazen üzülüyorsunuz.Okuyucu da baş kahraman Yusuf gibi 'düşünüyor' ve yaşantının gelgitleri içinde bir çıkar yol arıyor.

Romanı okurken de,okuyup bitirdiğimde de aklımda hep bu yaşantıların ne kadar 'gerçek' olduğu dönüp durdu.Hele ki yazarın bunları işleyişi kuru bir öykü anlatımından oldukça uzaktı;betimlemeler her sayfada birbirinden güzeldi, bu yüzden de bazen gözleriniz doluyor bazen de öfkeleniyorsunuz romandaki kimilerine.

Öte yandan,kitabı bir film gibi buldum adeta.Hemen okuyabildim ve çok akıcı işlenmişti konu.
383 reviews1,417 followers
December 18, 2018

هناك أوزار على ظهر الإنسان ، لا تسقط عنه حتى الموت ..

حياة مشبعة بالخسائر يعيشها بطل هذه الرواية ، حياة و كأنها نُذرت للمصائب ، يوسف القويوجاقلي الذي اكتوت روحه بالفقدان منذ نعومة أظفاره ، و تناوبت عليه الأقدار و عواصفها الهوجاء مقتلعةً منه العزيز تلو الآخر ..

لم يُفلح حتى جدار البرود و اللا مبالاة و عدم الاكتراث الذي بناه حول نفسه ، في تفادي ما يحيط به من شرور النفوس و مكائدها ..
فاستمر - بهدوء و ألم عميقين - بتلقي الخسائر حتى الصفحات الأخيرة من الرواية ..


كنت في وقت سابق قد اعتزمت التوقف و نسيان الرواية ، لكن طبيعة شخصياتها و سحر الأجواء التركية ظلت تُلح عليّ بالعودة لسطورها و إتمام قراءتها .
Profile Image for Esra.
191 reviews24 followers
July 13, 2016
5 ile 4 arasında gidip geliyorum bu yüzden benim için en uygunu 4.5 vermek sanırım.
Sabahattin Ali'den yalnızca iki roman okumuş olmama rağmen dilini çok sevdiğim bir yazar olmakla birlikte favori yazarlarımdandır.*evet iki kitapta favori yazarım oldu:')*
aslında bu kitap hakkında uzun uzun yorumlar yazabilirim ama olmuyor, cümleler bir türlü toplanmıyor. :x
yani betimleme çok olduğu zaman kitaptan sıkılırdım, sıkılmadım.
böyle kayıtsız karakterleri sevmezdim, sevdim.
ama bir şeyler bana eksik kalmış gibi geliyor. bilemedim.
Profile Image for Onur.
347 reviews20 followers
March 21, 2020
The story is related one orphan. I think it is very impressive story, Yusuf’s life starts quite tragic and continues as like. Author creates very good characters as always, he did. I highly recommended the book.
Profile Image for Nurcan ATİLA.
62 reviews6 followers
October 25, 2018
Sabahatti Ali; en menfur şeyleri anlatırken bile çizgisinden taviz vermeyen latif insan... Okuyucunun dimağını yormayan mükemmel dil ve anlatım.

Okuduğum üçüncü Sabahattin Ali eseri. Her birinin ayrı yeri var muhayyilemde. Kuyucaklı Yusuf belki en çok içimi yakan eseri oldu. Toplumsal yozlaşmanın kasabadaki izdüşümü ve tabiki bedel ödeyenlerin insan kalabilme mücadelesi.

Değinmeden geçemeyeceğim diğer husus; Yusuf ' un içinde ki hiçbir şekilde dolmayan dipsiz boşluk, boşluk, boşluk...
Profile Image for moi, k.y.a..
2,076 reviews380 followers
May 7, 2023
tekrar okumak istiyordum, okurken Sabahattin Ali okumayı ne kadar özlediğimi fark ettim. ah Yusuf 💔

“Kimi istiyorum, anladın mı?” dedi.
Yusuf alt dudağını ısırarak ağır ağır başını salladı:
“Anladım!”

İnsanların küçük yaşamlarında, büyük olayların nasıl etkiler bıraktığını; insanların en çok kendine zarar veren bencillikleriyle yüzleşmelerini okumak tuhaf bir haz veriyor.
Profile Image for Jehad Alamasi.
Author 6 books128 followers
February 21, 2017
صحيح انها ليست بروعة مادونا
لكني اراها تتميز بأنها رواية تركية فعلا، احداث مادونا بمعظمها حدثت في المانيا ولم تتطرق لتركيا كثيرا. بينما هذه الرواية تتجول بك في الريف التركي، تريك عاداتهم واعرافهم، تأخذك الى اعراسهم وافراحهم واتراحهم. تشم فيها رائحة اشجار التين وترى مزارع الزيتون. تعيش اجواء الحرب العالمية الاولى معهم.
جميلة جدا
Profile Image for Betül.
65 reviews16 followers
June 2, 2017
Yaşar Kemal demiş ki "Eğer Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf'u yazmasaydı, ben İnce Memed'i yazamazdım." Bence bu cümle yeterli bu kitabı anlatmak için. İçimizdeki Şeytan 'dan sonra en sevdiğim ikinci romanı oldu.
Profile Image for Taghreed Jamal El Deen.
706 reviews680 followers
December 13, 2018
ما هذا ما كنت أنتظره من صاحب المادونا !
الكاتب يريد أن يجعل منها رواية مأساوية بأي طريقة حتى وإن ترك شخصياته تتصرف بشكل غير مقنع للقارئ ..
رواية غير محبوكة وضعيفة المستوى ، لكن قدرتها على جعلي حزينة كانت رهيبة .!
Profile Image for Ugur.
230 reviews220 followers
January 1, 2015
Kuyucaklı Yusuf 1937 yılında Sabahattin Ali tarafından yazılmış, Anadolu’nun o yıllardaki toplumsal yapısını irdeleyen ve çok gerçekçi bir tarzda yazılan bir kitap.

Kuyucaklı Yusuf, Anadolu’nun bir köyünde ailesi katledilmiş bir şekilde Kaymakam Selahattin Bey tarafından bulunur ve oğlu olarak yetiştirilir. Daha küçüklüğünde Anadolu’daki tabirle gerçekten bir erkektir, duygularını belli etmez ve ne acı olursa olsun en küçük üzüntüsünü karşı tarafa göstermez. Sonraki bölümlerde ise Yusuf’un Muazzez ola olan ilişkisi ve burada beklediğini bulamaması anlatılır.

Okurken rahatsız olmama sebep olan ve bu sebeple içerdeki duyguyu çok iyi hissettirebilen kitaplardan oldu benim için.
Reviewed on December 24, 2014
Plot 7/10
Characterization 8/10
Style 7/10
Setting 7/10
Entertainment 7/10
Overall: 3.6/5.0

145 reviews20 followers
January 26, 2019
Su gibi aktı kitap.Hikaye ve karakterler bizden,tanıdık o yüzden sanki daha önce duydum bu hikayeyi dedirttiriyor ama Yusuf karakteri çok orijinaldi.Beni en çok etkileyen Sabahattin Ali’nin betimlemeli ve akıcı ama bi o kadar da ekileyici diliydi.Hele bi yerde bi doğa betimlemesi vardı ki sanki oradayım ve o an her şeyi kendim görüyorum.Bu alanda benim için en değerli yazarlardan biri olacak hep<3
Profile Image for Missy J.
629 reviews107 followers
April 2, 2022
The most stunning book I've read this year so far. Wow. I've already encountered Sabahattin Ali (1907-1948) in Madonna in a Fur Coat, which describes a love affair of a German woman and a Turkish man in 1920s Berlin. The German translation by Ute Birgi-Knellessen was so elegant that when I noticed she translated "Yusuf" by the same author as well, I had to read it. Sabahattin Ali's works are considered classics in Turkey and it's a pity that his life ended so abruptly. He was a teacher and openly very critical of the politics at that time.

Yusuf is a ten-year-old boy when government officials arrive at his home to investigate the deaths of his parents. To their surprise, Yusuf describes the murder scene in a very self-confident manner and explains how his thumb got cut off by the intruders. The district administrator grows fond of Yusuf and decides to adopt him because he only has one daughter, Muazzez. Unfortunately, his wife Sahinde doesn't approve of Yusuf and always finds a reason to complain about the boy, even though he is very quiet and wise. On the other hand, Muazzez adores Yusuf because he is very protective of her.

The story is set in a Turkish town called Edremit before World War One. Olive fields surround the town and Yusuf who is not very good in school, manages the olive fields owned by the district administrator. Yusuf feels very out of place in this town (compared to the village where he came from). He makes friends with several boys, but also enemies. Sakir must be one of the evilest characters I've come across in literature. He is from a rich family and can get away with any crime due to his family's financial backing. In the olive fields, Yusuf meets a mother and her daughter, who suffered in the family house of Sakir. Yusuf's attention and compassion for the two women was very heart-warming and instantly turned him into the hero of the story.

The book deals with several different themes; societal pressure to conform, morals, friendships, violence against women, corruption and injustice. Even though this book was published in 1937, most of these topics are still relevant - money still rules the world. The book is divided into three parts and each part was incredibly suspenseful. I enjoyed how Ali developed the characters (not just Yusuf) and he found a great balance between the characters' story development and the description of the environment. Yusuf is torn between his natural impulse/instinct and what society expects. The district administrator wants to keep peace at home and in his town, but is generally a weak guy. Sahinde is all about enjoying life, joining the upper class, money, gossip, socializing with friends and neighbors at the expense of her family and good principles. Muazzez wants to have a voice and choose her own marriage partner, but tragically turns into an object. Religion and politics remain in the background of the book, but do influence the characters. Diverse peoples and religions are scattered throughout the land.

As mentioned earlier, Yusuf was the quintessential good guy (without coming across as preachy, because he is in fact very quiet), yet the townsfolk (except for the district administrator and Muazzez) were so provoked by his natural being and goodness. Probably because Yusuf reminded them of their weak character and bad behavior, which they didn't want to admit to. The hypocrisy. I was so angry at Sahinde in the third part of the book, when her terrible influence on Muazzez became more apparent. How a mother could do what she did to her own daughter is truly disgusting. So much happens in this book, but I don't want to spoil the story. Highly recommend this book!
Profile Image for Maria.
57 reviews1,293 followers
June 26, 2014
Erken 1900'lü yılların Türkiye'siyle ilgili romanlar okumaya bayılırım. Sadece karakterlerin Türk olduğu, diğer her şeyin tamamen bambaşka olduğu bir hayal dünyası gibi gelir. Uzun zamandır beni böylesine heyecanlandıran bir kitap okumamıştım, öyle ki okuma alışkanlığımı yavaş yavaş kaybetmeye başladığımı düşünüyordum ama meğersem ardı ardına vasat kitaplar okumaktan tembelleşmiş biraz bünye, ondanmış. Tek kelimeyle muhteşemdi. Tematik kasmayacağım, sosyal mesaj olayına da hiç değinmeyeceğim. Sadece son sayfaları yani hikayenin doruk noktasını anlatan sayfaları heyecandan "ANNEEEEÖĞ" diye anıra anıra evin içinde hop o odaya hop bu odaya koşarak okudum, onu yazmak istedim.

Bir de, YKY iyisin hoşsun da, arka kapakta kitap tanıtılırken spoiler verilmez be kardeşim! Şunu bir öğrenemediniz gitti. Oraya sadece Yusuf'un hikayesiyle ilgili okurun ilgisini çekecek şeyler yazılmalıydı. Muazzez'in karısı olduğunu bilmek zorunda mıydık? Kitabın yarısına kadar Yusuf'la Muazzez'in birbirine aşık oldukları bile belli değildi halbuki. Nedense hep Türk yayınevlerinde bu akıl almaz hatayla karşılaşıyorum. Allahaşkına bir çeki düzen verin, hele bu tarz bir eser için inanılmaz amatörce hatta cahilce. Arkayı okumamıştım ama Goodreads sayfasına girdiğimde tanıtan kısım ve yorumlar sayesinde kazık gibi spoilera oturdum. Sağ olun, çok teşekkürler.
Profile Image for Burak.
51 reviews28 followers
October 24, 2015
Belki çok, ama çok sürükleyici bir roman değil. Çokça eğlendirici de değil. Ama her sayfasından buram buram bir ustalık ve inanılası zor bir içgörü, bir bilgelik fışkıran bir roman.

Fırsatım olsa, Sabahattin Ali'nin karşısına oturup, "abi, nasıl yaptın?" diye sormak isterdim. "Otuz(*) yaşındaymışsın daha, bu yaşta bunu nasıl becerdin?"

(*) Kuyucaklı Yusuf'un roman halinde basım yılı 1937, ama Yeni Anadolu gazetesinde yayınlanmaya başladığı yıl 1932 imiş. Yani, Sabahattin Ali bu romanı yazdığında (veya yazmaya başladığında) 25 yaşında.
Profile Image for Salma  Mohaimeed .
254 reviews7 followers
December 9, 2017
رواية "يوسف القويوجاقلي " ، أحتاج ثلاث مرات أو أكثر لنطق الاسم بشكل صحيح، هي مسلسل تركي بامتياز ،و لا أقصد بذلك الإساءة ، أعني أنها تملك كل مقومات البيئة التركية كيفما تعرضها الدراما التركية وكيفما كنت أراها من سالف الزمان ، إذ أنني لست من معجبيها ، فالمكان هو جنة حدائق وبساتين ، تحكمه الفوارق الطبقية مع رشة علمانية وقليل من رومانسية وقتل بسبب أو دون .

من قرأ " مادونا صاحبة معطف الفرو" سيلاحظ أن صفات يوسف تتقاطع وصفات عاشق مادونا ، اللامبالاة ربما .
Displaying 1 - 30 of 925 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.