Kanatlı Ağaç, Yunan yazar Angeliki Darlasi’den sevginin gücü üzerine bir hikâye...
Göz alabildiğine uzanan bir ovanın ortasında tek başına bir ağaç yaşamaktadır. Ağacın yalnızlığını ve kaderini değiştirecek ise mini minnacık bir kuştur. Ancak ağaç da küçük kuşun hayatını değiştirecektir.
İris Samatzi’nin resimlediği, Fulya Koçak’ın Türkçeye çevirdiği bu masal ve mucizenin iç içe geçtiği, gülümseten hikâyeyi okumaya hazır mısınız?
Tek bir kitabı, son kez okuyacak olsaydım ya da başucumdan ayırmadığım bir kitap olsaydı; kesinlikle Kanatlı Ağaç olurdu benim için. O kadar güzel, o kadar naif ve gerçek, hayatı benim sahiplenmeye çalıştığım yerden bir hikâye ki bayıldım. Anlatamıyorum kelimelerle, öyle güzel.
Kitap kendini anlatsın o zaman:
...
Küçük kış coşkuyla, "Ancak ben kanatlarım olduğu için bunu yapabiliyorum," dedi. "Dünyayı tanımak için uçabiliyorum. Görüp öğrendiklerimi gelip sana anlatacağım. Bu şekilde sen de benimle birlikte seyahat etmiş gibi olacaksın. Çok harika bir fikir!" Sonra hareketsizce duran ağacın çevresinde kanat çırparak uçmaya başladı. "Ama ben senden böyle bir şey istemedim ki... Dünya hakkında çok şey bilmiyor olmak beni rahatsız etmiyor. Doğduğumdan bu yana burada dikiliyorum, ağaçlar böyle yapar." "Doğduğundan beri böyle yapmış olmanın önemi yok." "Ya ne?" "Bana öyle geliyor ki, yalnızlık senin kafanı kurcalıyor! Bunu bana kendin söylemiştin, unuttun mu?" "Ne söyledim sana?" "Bana önemli olanın iyi, güzel bir hayat sürmek olduğunu söyledin. Ben de bunu düşünüp çok haklı olduğun sonucunu çıkardım!"