Yapay zekaya karşı umutsuzca mücadele eden bir kadın... Tarihi, öğrencilere yaşayarak öğreten sanal gerçeklik yazılımı... Babasının ölümüne neden olan robottan intikam alan bir kız... Sevdiklerinizin etini yemeye imkan veren teknoloji... Evinin duvarlarında yaşayan bir aile... Aldatan kocalarını akıllı dronlara izlettiren kadınlar... Özel hayatları “dikizleyip” şantaj yapan bir şirket... Kendi yarattığı büyülü evrenlerde mutlu olan insanlar…
Ruhşen Doğan Nar'ın olabileceklerin sınırlarında gezinen düş gücü, gelişen teknolojinin hayatımıza getirebileceği karabasanları gören gözler için sergiliyor. Olabilir mi? İşte bu kararı biz vereceğiz… ama İçimdeki Robot'u okuduktan sonra! - Müfit Özdeş
1988, İzmir doğumlu. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Mütercim-Tercümanlık okudu. İngilizce öğretmenliği yapmakta. 2016 Şerzan Kurt Öykü Yarışmasında Türkçe öykü dalında ödüle layık görüldü. Bilimkurgu öykülerinden oluşan ilk kitabı "İçimdeki Robot", Yitik Ülke Yayınları'ndan 2019 yılında çıktı. "İçimdeki Robot", Kayıp Rıhtım Okur Anketi'nde "Yılın En İyi Yerli Spekülatif Öykü Kitabı" kategorisinde ikinci olmayı başardı.
İkinci öykü kitabı "Bir Gün Mutlaka Delireceğim" 2020'de okurlarla buluştu. İthaki Yayınları’nın “Yeryüzü Müzesi” ve Yitik Ülke Yayınları’nın “Mutsuz Aşk Vardır” derlemelerinde öyküleriyle yer aldı. "Uyan!" adlı bilimkurgu fankiti, Fanzin Apartmanı tarafından basıldı. Bilimkurgu Kulübü ve Fanzin Apartmanı'nda yazılar kaleme almaktadır. Çeşitli dergi ve fanzinlerde öyküleri yayımlanmaktadır.
Okuduğumuz "klasik" bilimkurgu edebiyatının bir sorunu, büyük kısmının esasen hayli eski olması. İşin içinde bilim ve teknoloji olunca, aradan geçen yılların etkisi de çok büyük oluyor ve en klasikleşmiş bilimkurgu eserlerinin esasen günümüzün bilim ve teknolojisiyle bir bağlantısı kalmıyor.
Ruhşen Doğan Nar'ın öykü kitabında hemen dikkatimi çeken şey, öykülerin hemen bugün yazılmış tadını hissettirmesi oldu. Yazar genç, öyküler yeni olunca, yapay zekayla görüntü oluşturma gibi en güncel konular öykülerde yer bulabilmiş. Ben bundan memnuniyet duydum açıkçası. Kitabı oluşturan kısa ve akıcı öyküler hızlıca tüketiliyor, iki okuma gecesinde kitabı tamamlayabiliyorsunuz.
Açıkçası kendi açımdan keyifli bir okuma deneyimiydi, bilimkurgu seven tüm okurların da bu öyküleri keyifle okuyacağına inanıyorum.
Lagari Bilimkurgu ekibinde birlikte yazmaktan keyif aldığım Ruhşen Doğan Nar, İçimdeki Robot adlı kitabında, yapay zeka teknolojisine dair -çoğumuzun kafasını kurcalayan- haklı endişelere yer veriyor. Bunu da bilimsel anlamda tutarlı ve okuru konu üzerinde düşünmeye iten öykülerle yapıyor.
Kısa hikaye formatındaki öyküleri, içerdiği mesajı okuyucuya aktarmak anlamında ideal bir seçim olmuş. Bu da yazarın ne yazmak istediğinden emin ve öyküler konusunda da kararsızlık yaşamadığını hissettiriyor. Yapay zekanın, insanın gündelik yaşamına olan etki ve tehlikelerine odaklanan birinci kısımdaki öyküleri daha çok beğendim. Umarım bu türde öyküler dışında daha uzun soluklu metinlerini de okuruz.
Türkçe bilimkurgu eserlerinin, ve bilimkurgu yazarlarının yavaş yavaş da olsa ortaya çıkması, çok sevindirici. Ne demişler: "İyi bilimkurgu iyi edebiyattır."
İçimdeki Robot Ruhşen Doğan Nar’ın Nisan 2019'da Yitik Ülke Yayınları’ndan çıkan kısa öykü kitabı. 1–2 saatlik yolunuz varsa atın çantaya ben öyle yaptım. Sade yalın bir anlatım, yormayan keyif verici öykülerle distopik geleceğe mizahi bir bakış açısı var öykülerin çoğunda.
İlk öykü Dikizatör. George Orwell 1984 distopyası tam şimdi burada. Huzursuz edici ama güldüren bir havası var. Kara mizah ve bilimkurgu harmanlanmış. Dikizatör dedikleri bir gözetleme yazılımı. Odak noktası ise utanç verici anlar. Büyük Birader Sigorta Şirketi yüzü kızarmadan, pişkin pişkin şantaj için kullanmakta. Şantaj mağduru ise distopik bir gözetleme dünyasında buna ‘’şantaj’’ demeye bile cesaret edememekte. Bir vaka ile ne şekilde kullanıdılğı anlatılmış. Bu da öykünün bel kemiğini oluşturan vaka zaten. Mesajını veriyor.
İlk öykü için gerçek suçluyu yapay zeka ilan etmemek benim için çok yerinde bir yaklaşım. Ancak öyküyü beğenme sebebim hemfikir olmaktan ziyade mizahi yaklaşımı ile keyifli vakit geçirmeye sebebiyet vermesi. Sadece en son kısım, burun karıştırırken kayıtlara düşen karakter, biraz rahatsız edici olmuş.
Bir diğer öykü Ada 412. Öykü sanal gerçeklik ile tarihi öğrenen bir öğrenci grubu üzerinden Berlin’de bir derslikte geçiyor. Bu öyküde tek kafama takılan kısım, öğrencilerin dedelerinin travmatik anlarını deneyimliyor olması. Tarih öğreniyorlar ama travmayı gerçeğe yakın bir şekilde deneyimlemek oldukça sağlıksız olabilir.
Etim Etindir ise mizahiden ziyade rahatsız edici bir öykü. Ancak rahatsız ediciden kastım öykünün kötü yazımı ile alakalı bir durum değil. Tim Burton tarzında bir hikaye bu dersem sanırım ne demek istediğim anlaşılır. Etin laboratuar üretimi olarak temin edildiği bir zaman diliminde bir karı kocanın akşam yemeği üzerinden durumun garipliğine değinilmiş. Bu satırları yazarken de öyküye tuhaf demeyi uygun buluyorum. En çok iki açıdan düşündürücü;
Gelecekteki tuhaf distopik gerçekleri normalleştirip normalleştirmeyeceğimiz ve bilim ile teknolojideki yeni gelişmelerin etik kavramına olan etkisi üzerinde düşündürücü.
İşte Karşınızda Filiz adlı öyküde ise kalp kırıcı bir gerçek ile hikaye sonunda yüzleşiyorsunuz. O noktaya kadar her şey mizahi. Öykü kara mizah.
ZA12 bolca göndermeli ve bence en sona koyulması tam yerinde. Yazar açısından kitabı romana evriltecek hikaye de bu aslında.
2040 adlı öyküyü en sona bıraktım. Benim en sevdiğim öykü bu idi. Öykü en sondaki sorunun yanıtını okura bıraktı. Yapay zekaya yapılan imalar hoş ve ‘’yapay zekayı suçlayacaksanız biraz düşünün’’ manası ile biten öyküler benim hoşuma gidiyor.
Bunun dışında hikaye anlatıcılığı çok başarılı. Edebi estetiğini de sevdiğimi söylemeliyim. Okuruna yazım geliştirme anlamında da fayda sağlayabilecek hoş bir öykü kitabı olmuş.
Ruhşen Doğan Nar daha çok Roket ile öne çıkan (benim de oradan tanıştığım) bir yazar ve editör. Türk bilimkurgu edebiyatı için çok güzel işler çıkarmaya devam ediyor. Daha önce öykülerini okuyup beğenmiştim. Hayal gücü yüksek ama bir o kadar eğlenceli bilimkurgu öyküleri yazıyor ve bence bu onu diğer bilimkurgu yazarlarından ayırıyor. İçimdeki Robot'u bir süre önce almıştım ve yeni okuma fırsatım oldu. İçinde beğenmediğim öykü olmadı ama bazıları tabii ki daha çok ilgimi çekti. Benim favorim kesinlikle öykü içinde öykü olan ve ters köşe yapmayı başaran "2040" oldu. Onun dışında "Etim Etindir!" ve ZA12 altındaki öyküler de güzeldi. Okuması kolay ve keyifli güzel bilimkurgu öykülerle dolu hoş bir koleksiyon olmuş.
İçimdeki Robot çok keyifli, sürükleyici ve oldukça başarılı bir kitap.🤌🏻 Öykülerde, hem kendi toplumumuzu hem de tüm insanlığı ilgilendiren evrensel değer ve durumlar ile gelişen ve değişen teknoloji; yapay zeka distopyası üzerinden kısa ama etkili bir şekilde ele alınıyor. Öykülerin her biri çok değerli fakat Soru-Cevap, 2040, Ada142, Dikizatör ve en sonda yer alan ZA12 adlı öyküler beni daha çok etkiledi.🪐
Etcetera Bilimkurgu Kulübü, 1 Eylül akşamı, özel bir geçiş etkinliği düzenleyerek yazar Ruhşen Doğan Nar’ı konuk etti.
Nar’ın ilk kitabı olan ve 2019 yılında yayımlanan "İçimdeki Robot"u konuşmak üzere bir araya geldiğimiz akşamda, Türkiye’de bilim kurgunun (kendine bulabildiği kadarıyla) yeri, bilim kurgu öykü dergisi “Roket”in yolculuğu ve genel olarak bilim kurgunun içinde bulunduğumuz çağı anlamaya olan katkıları üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Özel hayat, yapay zekaya yönelik paranoya, sanal gerçeklik, yapay et, benlik aktarımı ve evrendeki yerimiz gibi çeşitli konulara uzanan “İçimdeki Robot”, gelecekte yaşanabilecek teknolojik değişikliklerin toplumumuz bireyleri üzerinde ne gibi etki ve yansımaları olacağına yönelik fikirler doğrultusunda oluşturulan öyküler içeriyor.
Kulüp üyelerinin genel olarak beğeniyle karşıladığı “İçimdeki Robot”u, günümüz olaylarını farklı bir bakış açısıyla yeniden düşünmek isteyen tüm öykü ve bilim kurgu severlere öneririm.
Bir bilimkurgudan en çok beklenen şey nedir? Kıvrak bir zeka. İçimdeki Robot bunun hakkını fazlasıyla veren, Asimov'la yarışabilecek düzeyde öyküler içeren, harika bir kitap.