Kucuk bir gemi reisliginden baslayip gunn birinde kaptan-i derya olan Barbaros Hayreddin Pasa'nin hayatinin butun safhalarini maddesiyle manasiyla, inceden inceye anlatan bu eser, Kanuni Sultan Suleyman Han'in emri uzerine Seyyid Muradi'nin yazdigi 'Gazavat-i Hayreddin Pasa' isimli eserdir. Seyyid Muradi, Hayreddin Pasa'nin yaninda ve hizmetinde bulunmus reislerdendir. Cok acik bir turkce ile yazdigi eserindeki hadiselerin bir kismini Barbaros Hayreddin Pasa'dan, bir kismini gazalara istirak edenlerden, cogunu da bizzat kendisinin istirak ettigi seferlere sahit olarak kaleme almistir.
Öyle bir eser ki onun sıcak, samimi, nüktedan dili beş asır öteden gelip insanın kalbini sarıveriyor. Dili yoğun olmasına karşın anlaşılır ve zevkli. Tarihin ciddi sayfaları arasında, bu kadar ulu bir adamı okurken insan hiç beklemediği bir anda kendisini kahkaha atarken yada hüzne gark olmuş vaziyette bulabiliyor.
Tarihi, kirli hayal gücüne meze yapan tatlı dilli yılanların aksine bu kitap devrin bizatihi aktörünün ağzından bize gerçekleri aktarıyor.
Hızır Reis, Oruç Reis, Şehzade Korkut, Deli Mehmet ve daha niceleri... Hepsi de tarihten kopup gelen gerçek kahramanlar.
Onlar Akdenizden de öte daha nice değerin gerçek bekçileri...
(Ama maalesef bizler daha onun türbesine bile adam gibi bekçilik yapamıyoruz. O da ayrı mesele...)
Bugün de Türklük için Müslümanlığı çıkarırsan geriye bir şey kalmaz sözleri o günlere dayanıyormuş demekki. Osmanlı da önce Müslüman sonra Türk demiş hatta Türklüğü çok ya önemli görmemiş diye anladım. Oysa biz önce Türk sonra Müslümanız. Asıl soyunu unutan milletler nasıl varlık gösterir? Hepimizin önce aslını hatırlaması gerekiyor. Hatıratta anlatılan her şeyin önce Müslüman kimliğine dayandırılmasını biraz rahatsız edici buldum. Biz sadece Müslüman olduğumuz için mi bunca savaşı verdik yoksa özgür Türk ruhumuz sayesinde mi? Ben Türk olmaktan gurur duyuyorum önce Türk sonra Müslümanım.
Sürükleyici bir kitap.Anlatılanların objektifliği ne kadar yüksek olabilir bilmiyorum gazavatname olduğu için.Fakat zorlayıcı bir okuması yok.Çevrilirken son derece sadeleştirilmiş.Barbaros Hayreddin Paşayı tanımak isteyenlere tavsiye ederim.