Turkiye’nin uzerine bir kabus gibi coken 12 Eylul cuntasinin mimari Kenan Evren, 3 Ekim 1984’te Cumhurbaskani sifatiyla Mus’ta yaptigi konusmada, altinda imzasi olan 48 idami gogsunu gere gere savunuyor ve "Hainleri asmayip da besleyecek miyiz?" diye soruyordu. Asilanlarin sayisi, emir telakki edilen bu konusmanin hemen ardindan 50’ye yukseldi. Peki cuntaci basinin deyimiyle ‘beslenenler’ ne durumdaydi? Yasaklar yuzunden kimsenin yuzlerini goremedigi, hapishanelerdeki on binlerce genc insan, bu surecte neler yasiyordu?
1961 yılında Adapazarı'nda doğdu. 1980-1984 ve 1987-1991 yılları arasında toplam sekiz yıl siyasi tutuklu olarak hapis yattı. 1978 yılında girdiği Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan 1986'da mezun olmasının vebali 12 Eylül cuntasının boynundadır.
Gazeteciliğe 1985 yılında Hürriyet gazetesinde muhabir olarak başladı. 1986 Aralık ayında çıkan Yeni Çözüm dergisinin yazı işleri müdürü olarak görev yaptı. 1995-2014 yılları arasında, Yeni Politika, Evrensel, Radikal, Cumhuriyet, Yeni Binyıl, Milliyet ve BirGün gazetelerinde muhabirlikten editörlüğe, haber ve yazı işleri müdürlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulundu. 1996'da Radyo Umut'ta gazete yorum programı hazırladı ve sundu. 2011'de İMC TV'nin kuruluşunda çalışarak sekiz ay süreyle haber koordinatörlüğü görevini yürüttü.
Çayan Demirel ile birlikte 2015'te Bakur adlı belgesel filmin yönetmenliğini üstlendi.
“Bir yandan insanlar ölüm orucundan hayatını yitirecek, bir yandan zorla müdahaleyle sakat bırakılan insanların sayısı artacak ve onlar için cezaevlerini yönetmek basitleşecek. Ölüler ve sakatlar cezaevlerinde problem çıkartamaz. Onların planı işte bu…”(s.380)