Z - Bir Kuşağı Anlamak

by Evrim Kuran

Bir Kuşağı Anlamak, Bir Dönemi Anlamaktır.

2000’lerin başından bu yana gördüklerimi kuşaklar üzerinden okumaya çalışıyorum. Kuşakları anlamak; geçmişi onurlandırmak, geleceği mümkün kılmak için fevkalade bir araç. Bir kuşağı anlamak, bir dönemi anlamaktır. Bir dönemi anladığınızda ise paradigmanın kıskacına sıkışmaktan kurtulursunuz. Ve sizin gibi olmayanları kendinize ait yargılarla değil, onlara ait gerçeklerle görmeniz mümkün olur.

Bu mümkün olduğunda ise dönüşürsünüz. Birey olarak, kurum olarak, toplum olarak… Bu kitabı Z kuşağını anlamak isteyenler ve kuşağın ta kendisi için yazdım.

Hiçbir bebek nankör, kibirli, tembel, yalancı, riyakâr, hırsız ya da katil olarak gelmez dünyaya. Bebeklikten çocukluğa ve oradan yetişkinliğe geçişteki yolculuk şekil verir iyi insan olma tercihine. Hız ve rekabetle şekillenen ama asla bütünlenmeyen, her şeyin fiyatının bilindiği fakat değerinin bilinmediği bu çağda, biz yeni nesil ebeveynler mutlu çocuk yetiştirmek obsesyonuna kapılıyoruz.

Bu nesle iyi bir dünya bırakamıyoruz; dilerim iyi bir nesil bırakıyoruzdur dünyaya...

-Evrim Kuran

Genres: Sociology, Psychology

124 pages, Paperback

First published January 1, 2019

About the author

Hacettepe Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Sabancı Üniversitesi’nde Executive MBA bölümlerinde öğrenim görmüştür. 2006 yılından bu yana kurucu ortağı olduğu Dinamo Danışmanlık’ta kuşak araştırmaları ve işveren markası çalışmaları yapmaktadır.

Bankacılık, enerji, hızlı tüketim, ilaç, eğitim, otomotiv, perakende, teknoloji gibi çeşitli sektörlerde pek çok ulusal ve global markanın işveren markası danışmanlığını yapmaktadır. İşveren markası alanında dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketi Universum’un Orta Doğu Direktörlüğünü de sürdürmekte olan Evrim Kuran, ayrıca CultureTalk Arketip Araştırma Sistemi onaylı uygulayıcısıdır. Kuran, 2013 yılından bu yana bölgenin en kapsamlı işveren markası konferanslarından People Make the Brand’in yaratıcısı ve küratörüdür.

Çalışmalarına Dinamo’nun Toronto ve İstanbul ofislerinde devam eden Evrim Kuran’ın Türkiye’nin 5 kuşağını anlatan Telgraftan Tablete isimli bir kitabı bulunmaktadır. Kuran, çeşitli süreli yayınlarda ve portallarda yazılar yazmakta ve konferanslarda konuşmaktadır.

Reviews

[Jefi Sevilay · Rating 4 out of 5]

"Çocuklara daha iyi bir dünya bırakmak yerine dünyaya daha iyi çocuklar bıraksanız sorun kendiliğinden çözülecek aslında" - Aziz Nesin

O kadar yerinde bir tespit ki. Sanki hiç bitmeyen bir tekerleğin içinde dönen hamster gibiyiz. Gerçekten değiştirme gücüne sahip politikacılar yalancı, çıkarcı, bencil. Sen israf olmasın diye kağıdın arka yüzünü müsvedde olarak kullanırsın, o gider otel yaptırmak için orman yakar. Atam o kadar ileri görüşlü bir insan ki boşuna "Bütün ümidim gençliktedir" dememiş. O gençler de işte şimdi Z Kuşağı.

Evrim Kuran'la önce Emre Onar'ın "Bi' Gidene Soralım" podcast'inde tanıştım (https://open.spotify.com/episode/36Mt...). O zaman Kanada macerasını anlatıyordu ve inanılmaz keyifli bir sohbetti. Sonra bir de baktım ki Nilay Örnek de "Nasıl Olunur"da Evrim Hanım'ı konuk etmiş. Hiç durmadan devam ettim ve hikayesini oldukça başka bir yönden öğrendim (https://open.spotify.com/episode/4PLO...).

Kitaba gelecek olursak maalesef aradığımı bulamadım ama bence kitap da aradığını bulamamış. Çok dağınık. Bir kısım Evrim Hanım'ın kendi görüşleri, bir kısım atıf ve referans, bir kısım (ne yazık ki çok küçük bir kısım) araştırma sonuçları, ve bir kısım öneriler. Açıkçası daha fazla araştırma sonucu okumayı tercih ederdim. Örneğin çocukların verdiği yanıtlar çok çarpıcıydı. Atölye'nin her iki sosyoekonomik grup için anlamının farklı olması çok çarpıcı (bir çocuk için atölye tekstil üretim tezgahı anlamında, diğeri için workshop anlamında algılanıyor).

Eğitim istatistikleri ve Türkiye'nin istikrarlı olarak düşüşü çok üzücü. Ama bir yandan da sürpriz değil. Ben Türkiye'nin inanılmaz bir güç olduğuna inanıyorum ama konu bu gücü nereye harcamak istediğiyle ilgili. Üzerine basa basa söylüyorum Türkiye'nin daha iyi olmak gibi bir derdi yok. Gemi batarken mutfaktan peynir çalan farelerin ülkesi burası. Herkes çok umutlu ama ben değilim. Rotamızı bugün doğru yöne çevirsek ve hiç müdahale olmasa ancak 20 yılda ancak düzlüğe çıkabiliriz. Dolayısıyla çocuklarımızdan bile geçti, torunlarımız belki kurtulur.

Zira "Küresel Teknolojik Gelişmeler ve Türkiye'de Konjonktür" infografiği çok manidar. Bence biraz elmayla armutu karşılaştırmış ama ben söylenmek isteneni anladım. Özetle Türkiye'deki toplumsal olaylar olurken (bombalamalar, kadın cinayetleri, terör saldırıları, uydurma davalar, darbe, devaluasyon, ekonomik kriz) aynı yıl dünyada filizlenen Startup'ları listelemiş.

Kitabın bir yerinde dil sürçmesi midir baskı hatası mıdır bilmiyorum Türkiye için dört tarafı denizlerle çevrili denmiş ama sonsöz olarak Evrim Hanım'ın şu cümlesine yürekten katılıyorum.

Üç tarafı denizle dört tarafı cinnetle çevrili cennet vatanımız

Herkese keyifli okumalar.

[Ayşenur Şirin · Rating 4 out of 5]

Gençlerlerle çalışan herkesim okuması gereken bir kitap. Oldukça akıcı, istatistikler de tatmin edici.
Gelir grubuna göre de analiz yapılmış olması kuşağın kendi içindeki farklılıklarını da ortaya çıkıyor.

Sadece paragrafların arasında boşluk bırakılmamış olması okumayı biraz zorlaştırıyor.

[Gülşen Ç.Ç. · Rating 4 out of 5]

Şirketim bünyesinde geçen sene tamamladığım tersine mentorluk programı vasıtasıyla tanıştığım Evrim hanım kuşak araştırmalarına gerçekten yıllarını vermiş. Bu kitabında da 2000-2019 yılları arasında doğan Z kuşağının analizine bir giriş yapıyor.

Kuşakları burçlar gibi bir genelleme olarak gören insanlardan değilim. Doğduğu ve büyüdüğü zamanlar insanların hayata bakışını kesinlikle etkiliyor. Zira bu kitap da Evrim hanım ve ekibinin sahada bizzat yaptığı araştırmalarla bunu kanıtlıyor. Dünyanın değişim hızının akıl almaz boyutlara geldiğini biliyoruz, yeni gelen nesillere ihtiyacı olan şeyleri sunmakta da çok iyi değiliz.

Eğitimci ya da ebeveyn değilim ancak kitaptan kendime çok fazla ders çıkardığımı düşünüyorum. Ebeveyn ve eğitimciler ise muhakkak bu kitabı okumalı bence.

Bir yıldızı neden kırdım onu da yazayım, Can Yayınları'nın yeni markası Mundi altında çıkan kitap iki düzeltmenin elinden geçmiş ama o kadar çok yazım hatası var ki çalışmanın emeğine haksızlık oluyor. İşte bu yüzden.

[Guney Ulas · Rating 2 out of 5]

Kitabı yazarın katıldığı bir podcast sonucu öğrendim ve kendi kuşağımı daha iyi anlamak için okumaya karar verdim.

En büyük hayal kırıklıklarından biri de içerisinde yapılan araştırmanın detayları , ve yaptığı analizleri, sonuçlarını görmemekti.Yaptıkları araştırmanın bahsi çok az geçiyordu daha çok ikincil kaynaklardan derlenmiş bir blog yazısı gibiydi böyle bir kitaptan beklediğim derinlikten yoksundu."Bir kuşağı anlamak" başlıklı bir kitaba göre kuşağı anlamaktan çok bir dikkat çağrısı gibiydi sorunu gösteriyor ama çözüm ile ilgili kısımları hızlı geçip sorunun büyüklüğüne tekrar tekrar dikkat çekiyor

İçersindeki bilgileri değerli bulmakla birlikte zaten 21.yy yetkinlikleri ile ilgileniyorsanız az çok bununla ilgili Erhan Erkut veya benzeri yazarları okuyup dinlediyseniz aslında kitabın size çok da katacak bir şeyi yok ama bu tür kavramlara yeniyseniz sizin için iyi bir başlangıç kitabı olabilir dahası değil.

Benim anlamadığım bu kadar yüzeysel bir kitabın neden bir kitap olarak basılmış olması, 2 saatlik bir podcasta içindeki her şey sığdırılabilir, yazar da anladığım kadarıyla bunun farkında ve sığdırmış da her an youtube'dan radyo programlarına kadar pek çok yere konuk olarak çıkıyor, araba sürerken veya spor yaparken bunları dinlerseniz kitapta yazan her şeyi alabilirsinz.

Kitabı okuma deneyimi olaraksa, örnek yazılmış gençlerin(Su,Berk,Zehra,Rıfat) kısımları çok etklieyiciydi ama kuşağı anlatmaktan çok tüm dikkatimi gelir eşitsizliğine çekti,bunun en büyük sebebi de gençlerin formatta aynı ama farklı şeyler yapmasıyla yazar zorla dikkati eşitsizliğe getiriyor.

Son bölüm Z kuşağı için yazılmış ama galiba bilerek tüm kitap boyunca konuşma dili kullanıldıktan sonra gençlerin en anlamayacağı kelimeler bulunup yerleştirilmiş gibi, bolca TDK'dan sonra anlatmaya çalışıtğını anladım , çok da güzeldi ama neden bu kadar uğraştırdığını anlamadım

kısacası: kitabı okumaktansa açın yazarın podcast veya başka platformlardaki konuşmalarını bulaşık yıkarken dinleyin hem 16 tlniz cebinizde kalır.

[MURAT BAYRAKTAR · Rating 4 out of 5]

4,5 yıldız hatta.. Uzun zamandır hiç bir kitabı bu kadar not tutarak okumadım. Bilinmeyen şeyler değil belki ama tekrar tekrar düşünmeye teşvik eden, anlamamızı sağlayan harika tespitleri, yararlı güncel veri ve analizleri ile gerçekten başarılı bir inceleme kitabı olmuş. Kitabı ileride bir kez daha okumayı da düşünüyorum. Bana göre ebeveynlerin ve eğitimcilerin mutlaka okuması gereken bir kitap. Kuşakları çok genel olarak anlatıp kafanızda bir fikir oluşturduktan sonra Z kuşağını daha yakından inceleyip anlamanızı biraz daha yakından tanımanızı sağlıyor. Ama bu kitap bir başlangıç sadece, Z kuşağı için daha derinlere inmek lazım ama dediğim gibi çok güzel bir başlangıç bu kitap..

[Eylül · Rating 5 out of 5]

Evrim Kuran'ın yıllar önce Tedx konuşmasını izlemiş ve epey etkilenmiştim. Ebeveynleriyle arasında çok fazla yaş farkı bulunan ve bu yüzden girdiği her ortamda yaşçılıktan (ageism) çeken biri olarak bu kitaba bayıldığımı söyleyebilirim. Yeni olanı aşağılamanın gericilik olduğunu herkesin fark etmesini can-ı gönülden temenni ettiğim için önümüzdeki bütün özel günlerde bütün sevdiklerime bu kitabı hediye edeceğim sanıyorum. Gerisi ise blogda: https://vapurdaokunanlar.wordpress.co...

[Patiareh · Rating 4 out of 5]

Güzel ve özenle hazırlanmış bir araştırma olmasına karşın konulara biraz yüzeysel değinildiğini düşündüm. Bu açıdan daha çok kuşak çalışmalarına giriş 101 tadında yazılmış bir kitaptı ama aynı zamanda bu durum onu anlaşılır ve kolay algılanan bir esere de dönüştürüyordu.
Not alınacak, yeni kaynaklara ulaşılacak bir kaynak olması açısından önemli olabilir. Kötü bir kitap kesinlikle değil ama wav bu eser müthiş etkisi de bırakmadı. Ama sanıyorum yazarın da böyle bir iddiası yok. Diğer kitabını da okuma fırsatı bulursam belki daha detaylı yazacak bir verim olabilir.

[Serpil Çiydem · Rating 4 out of 5]

Evrim Kuran’ın enerjisi, ifade gücü gerçekten müthiş, çok etkileyici.
Z kuşağını kendi yargılarımızla değil, onların gerçekleriyle anlayabilmek için çok güzel bir kılavuz olmuş kitap.
Türkiye’nin 19 yaş altı gençleriyle ilgili çok çarpıcı sonuçları paylaşıyor.
Kendimizi anlamak, yolumuzu aydınlatmak adına da güzel ipuçları, bolca kaynak var.

İçerisinde birçok araştırmanın sonuçlarına, bolca veriye yer verilmiş. Rakamsal verilerin takibinin kolaylığı açısından tablo/grafik aracılığıyla görselleştirilmiş olmasını tercih ederdim.

[Ada Özceçelik · Rating 4 out of 5]

Kitabı bitirince ben Z kuşağını tam anlamıyla anlamış olmadım, kitap inceleme kitabi ve Evrim Kuran da çağ araştırmaları yapan bir yazar. Daha cok anketler ve bunların yorumlamalari içeren bir kitap. Ama baya sarıyor, çok hizli okunuyor.

[Sevcan Barut · Rating 5 out of 5]

Bir eğitimci olarak kitabı kafa açıcı buldum. Kitap sayesinde 3 ülkenin ortak olduğu bir eTwinning projesi yazdım. Sadece Z kuşağı değil BB,X ve Y kuşaklarıyla ilgili karşılaştırmalı bilgiler edindim. Geleceği şekillendiren biz eğitimcilerin mutlaka yararlanması gereken anket ve araştırma sonuçlarıyla aydınladım. Tek eleştirim keşke daha uzun olsaydı kitap.

[Elçin Yıldızbayrak · Rating 5 out of 5]

• Eğitimciler, ebeveynler, pazarlamacılar, iletişimciler ve geleceğimizin nasıl şekilleneceğini anlamak isteyen herkes bu kitabı okumalı. Kuşak çalışmaları yapan Evrim Kuran’ın yeni kitabı Z Bir Kuşağı Anlamak bugüne ve geleceğe dair çarpıcı bilgiler sunuyor. Öncelikle kitabın hazırlık aşaması ciddi bir araştırmaya dayanıyor. Farklı sosyoekonomik gruplar arasında yapılan incelemeler sonucunda 2000 sonrası doğan gençleri temsil eden 4 prototip belirlenmiş. Ortaya çıkan gerçekçi kimlikleri ile Su, Berk, Rıfat ve Zehra’nın bize anlatacağı çok şey var. Öncelikle gelir dağılımı ve kültürel farklara rağmen ortaya çıkan güçlü ortak değerleri var. Gençler, dünyada tek bir şeyi değiştirebilseydin o ne olurdu sorusuna ilk sırada adaletsizlik ve eşitsizlik yanıtı veriyor. Kendilerini stres altında hissediyor ve Türkiye’de yaşamayı “zor” olarak görüyorlar. Büyük çoğunluğu beş on yıl içinde Türkiye’de yaşamak istemediğini söylüyor. Arka mahalle rap dinlerken, yüksek gelir grubu rock müzik tercih ediyor. Sürdürülebilirliğe önem veren bu kuşak süper kahramanların ve kurtarıcıların devrinin sonunun geldiğini biliyor. Diğer yandan bazı konularda aralarında uçurum var. Zehra “atölyeyi” çalıştığı yer olarak tanımlarken, Su “atölye en sevdiğim çalışmalardan, geçenlerde okulda girişimcilikle ilgili bir atölye çalışması yaptık” diyebiliyor. Ayrıca yazarın ebeveynliğin son yıllarda bir endüstri haline getirildiğini ve çocuklara fazlasıyla “yapılandırılmış zamanlar” sunulmasının yaratıcılıklarını ve sorunlarla mücadele etme becerilerini olumsuz etkilediğini vurgulamasını başarılı buldum. “Anneliğin kutsallığına ve annelik mitine” de açıkça karşı çıkması çok kıymetli! Eğiticilere ve şirketlere yaptığı önerilerde biraz daha derinlemesine bilgiye ihtiyaç duydum.

[Egemen · Rating 1 out of 5]

Bir genç olarak yazıyorum. Bu kitap içimde büyük bir heyecan uyandırıyordu. Ancak kitabın bana pek bir şey kattığını söyleyemem. Bu kitap, gençler için değil 35 yaş ve üstü insanlar için yazılmış gibi. Adeta okurken sıklıdım. İstatistiksel bilgiler içeren bölümler olmasaydı büyük ihtimalle kitabı okuyamazdım. Kötü bir kitap değil fakat kitapta işlenen konunun halihazırda farkında olan ve bu konu üzerinde düşünen bireyler için gereksiz bir kitap olduğu kanaatindeyim. Bir yıldız veriyorum çünkü kitabın yarattığı sükse ile bana veriği okuma deneyimi arasında dağlar kadar fark var. Lakin, yazarı tebrik etmek istiyorum çünkü Z kuşağı hakkında ülkede farkındalık uyandırmaya çalışıyor.

[Ayca Senol · Rating 4 out of 5]

Bir şeyi bildiğimiz zaman o bilgiye sahip olmamanın nasıl bir şey olduğunu hayal etmekte zorlanıyoruz.

[Yeliz Ö. · Rating 2 out of 5]

Günümüz dünyasını ve geleceği anlamak adına fikir olarak anlamlı bir kitap. İlk baskısı 2019 yılında yapılmış. Dünyada günümüze ve geleceğe dair yapılan çeşitli araştırmalardan, bu araştırmaları yapan kurum ve şirketlerden ve araştırmacılardan haberiniz oluyor. Kitabın en öne çıkan eksiği Z kuşağının kendisi. 1507 Z kuşağıyla yüz yüze görüşme yapıp, 1257 Z kuşağına anketle ulaşıp sonra bunlardan sadece dördünün sözlerine kitapta yer vererek ne yapmaya çalışmış yazar? Bir kuşağı en yakından ve kolayca anlamamızı sağlayacak yol bu gençlerin sözlerini okumak olacaktı ve açıkçası bu beklentiyle başladım kitaba. Değerlendirilememiş bir fırsat olmuş.

Yazar kuşakların birbirini anlaması gerektiğini ve bunun da önyargıları aşıp birbirinin içinde yaşadığı gerçekleri anlamakla olacağını vurguluyor. Özellikle şirketlerin ve siyasi partilerin her yeni gelen kuşağa hitap etmek için yeni yöntemler bulacağını düşünürsek bu değişim ortamında kaybolmamak ya da nelerin değiştiğini/değiştirildiğini daha iyi anlamak için kuşakları anlamak yararlı. “Coğrafya kaderdir” sözünü insanı sorumluluk almamaya teşvik edebileceği için kabul etmediğini söylüyor ama tersi de mümkün; doğduğun coğrafyanın kader olduğunu kabul edip bu kaderin getirdiği sorumlulukları anlayıp almak. Yer yer klişe olumsuz ifadeler var. Oğlunun okulunda yapılan etkinlikleri anlatırken hangi ülkede okuduğundan bahsedilmediniz için bir boşluk var. Kitabı fazla hikayeleştirme yaptığını, fazla alıntı paylaştığını, son sayfadaki bir alıntıda bağlamı vermediğini, Pessoa’nın sözlerini kendi sözleriymiş gibi paylaştığını düşünerek bitirdim. Çok şey anlatmak mı yoksa eleyerek en lazım olanları anlatmak mı bu kitaba yöneltilebilecek bir soru.

Yazarının dili anlaşılır ama Z kuşağına yazdığı mektupta bu kuşağın hiç bilemeyeceği kelimeler kullanmış. Kitabın paragraflara bölünmesinde de sıkıntı var. Tek cümlelik paragraflar var. Yazım ve noktalama hataları göze çarpıyor.

“Fark ettim ki kuşakları anlamak, geçmişi onurlandırmak, geleceği mümkün kılmak için fevkalade bir araç.” (19)

“Bir şeyi bildiğimiz zaman o bilgiye sahip olmamanın nasıl bir şey olduğunu hayal etmekte zorlanıyoruz.” (24)

“Yani tarih kuşakları, kuşaklar da tarihi şekillendiriyor.” (27)

“Hayır, doğum yılınız tavır ve inançlarınızı belirler diyemeyiz; ancak fırsatlarınızı (ya da dezavantajlarınızı) belirler.” (28)

“Dünya nüfusunun yüzde 33,7’si, Türkiye nüfusunun ise yüzde 31’i Z kuşağı. Bir başka deyişle ülkemizde 25 milyondan fazla 19 yaş ve altında birey var.” (35)

“…kısa reklam araları gibi uygulamaları dikkate almak zorunda kalacak.” (37)

bilinçsiz önyargı - unconscious bias (45)

Roy Williams ve Michael Drew, Pendulum (Sarkaç) isimli kitaplarında şöyle söylerler: “Popüler müzik kolektif olarak kim olduğumuzu bize gösteren bir aynadır.” (45)

“…düşük sosyoekonomik grupta şiddet, yüksek sosyoekonomik grupta ise sürekli destek talebi eğilimi görüyoruz.” (49)

“Dünyanın en önemli davranış bilimcilerinden Fred Luthans’a göre bu çağda enseyi karartmamanın çaresi psikolojik sermayeyi güçlendirmek. …psikolojik sermayenin dört bileşeni var: yeterlilik, esneklik, iyimserlik ve umut…” (51)

“…rol modeli, gencin geleceğini şekillendirirken ilham aldığı ve kararlarını verirken onların yaşamlarını bir turnusol kâğıdı gibi kullandığı kişidir.” (52)

“Ülkemizde, yöneticiliğin bir meslek değil bir beceri olduğunu anlatmakta sanırım yaya kalıyoruz.” (54)

Tiktok gerçekliğini “sıradanlığa övgü” olarak gören… (59)

Sharenting - share (paylaşım) ve parenting (ebeveynlik) (72)

“Yani Z kuşağına bir şey üretmeyi değil de onlarla birlikte üretmeyi, onlara talimat vermeyi değil de onlarla birlikte çalışmayı öğreneceğiz.” (100)

[Ecesu · Rating 3 out of 5]

3.5

Evrim Kuran ile Loş Sohbet aracılığıyla tanıştım. Konuştuğu başka videoları da izledikten sonra kitaplarını almak şart oldu. Fakat ne yazık ki konuşurken ki akıcılığını bu kitapta göremedim.

Bu konudaki kaynakların ve araştırmaların çoğunun İngilizce olmasından kaynaklı ve belki de yazarında Kanada’da yaşamasının etkisiyle İngilizce düşünmeye alışmış olma ihtimalinden dolayı bazı cümleler tuhaf ya da sanki İngilizce düşünülmüş, yazılmış, sonra çevrilmiş gibi geldi…

Bazı örnekler:

“Yıllar içinde işime dair ulvi amacım (müsaadenizle İngilizcesini de yazacağım çünkü Türkçemize hala layıkıyla çeviremediğimizi düşündüğüm bir sözcük: purpose) belirginleşmeye başladı.”

“Yargıladığımı ya da yargılandığımı ya da diğerlerinin yargıladığını ya da yargılandığını gördüğümde şunu sorarım: Kime göre? / Neye göre?”

Aynı zamanda bu alandaki çalışmalardan haberdar ve genellikle yabancı dilde ve Batı odaklı olan kaynakları takip eden biri olarak, Türk gençlerine daha çok yer verilmesini dilerdim. İstatistikler ile değil ama onların hayatları, düşünceleri, istekleri ile.

“Arastirmaci jargonunu bir köseye birakacak olursak, Rifat'ı da Berk'i de dinledik; Zehra'yı da Su' yu da anladik.” Keşke kitap Rıfat, Berk, Zehra ve Su’ya daha çok yer verseydi. (6 sayfa değilde belki kitabın çoğunluğu hatta)

Hoşuma giden bazı cümleler:
- Seni kendime ait yargılarla değil, sana ait gerçeklerle görüyorum.
- Evren daima hareketi alkışlar, düşünceleri değil.
ve başka da pek çok not aldım kitaptan. :)

[Berfu · Rating 3 out of 5]

Entelektüel, kültürlü bir büyüğümle hoş bir sohbet gibiydi benim için. Konulara yaklaşma biçimi, bahsettiği bir sürü kitap, araştırmalar ve açıklamalı kavramlar çok işime yaradı ve hoşuma gitti. Kuşak analizi hakkında veya kişi profili belirlemeye dair bir kitap okumamıştım daha önce, iyi bir başlangıç kitabı oldu. Kitabın beğenmediğim yanı, bir sürü konudan bahsettiği için yazar, bazı yargılar çok yüzeysel, dediğim gibi sohbet tadında kaldı. Verilen raporların, çalışmaların vb yazarın çıkarımlarını yeterince desteklemediğini ve derinlemesine işlemediğini düşünüyorum. (Sanırım tarihsel olaylardan örnekler, seçilen kişisel hikayeler üzerinden daha ayrıntılı profil oluşturma vb daha iyi olabilirdi.) Ayrı olarak, araya sıkıştırılan çok fazla gerekçelendirilmemiş görüş olduğunu düşünüyorum. Fakat bunlara rağmen; bilgilendirici, keyifli, motive eden ve değişik okumalar için kapılar açan bir kitap oldu. 124 sayfa, hap gibi okuma. İlgisi olan herkese tavsiye ediyorum.

Kitabı almadan önce Caner Özyurtlu'nun Evrim Kuran'la yaptığı sohbeti Neyse Ne kanalından (youtube) izleyebilirsiniz. Ben kitabı bu şekilde keşfetmiştim.

[Ayşenur Bayrak · Rating 4 out of 5]

Bir çırpıda okudum bu titizlikle yazılmış çalışmayı. Oldukça bilgilendirici ve günümüzün dinamiklerini öğretici üslupla karşıya geçirmeyi ve bilinçlendirmeyi hedef almış, amacı doğrultusunda fevkalade derlenmiş bir çalışmaydı. Milenyum çağına ve sorunlarına dair yeni persfektifler kazandığım bir okuma oldu.

Evrim Kuran çalışmalarını büyük bir titizlikle sınıflandırarak, önce kuşak özelliklerinden bahsediyor sonra üzerinde durarak farkındalık yaratmayı hedeflediği Z kuşağının değişkenleri üzerinde duruyor. Daha sonra çözüm önerileriyle geliyor, ebeveynlere, öğreticilere, şirketlere ve Z kuşağının kendisine.

Toplumsal bilinçlenmeyi arttırmayı hedefleyen, aslında yapmamız gerekenin gençlere iyi bir dünya bırakmak yerine, iyi gençleri dünyaya bırakmanın yerinde olacağı görüşünü savunuyor.

Kendime notlar aldığım, Y kuşağı sonu temsilcisi olarak kendi adıma ve akranlarım adına da bazı farkındalıklara ulaştığım bir süreç yaşattığı için Evrim Kuran’a teşekkür ederim.

[elif kalafat · Rating 4 out of 5]

Evrim Kuran, bu işin sahiden erbabı. Analizleriyle hep yeni kapılar aralıyor. Bu kitabının en sevdiğim özelliği şu oldu, arka mahalle çocuğu denilen ve ötekileştiren çocuklarla yaptığı araştırmalar, onu dahil etmiş olması, ne kadar zor olsa da onlarla konuşmaya çalışmış olması ve analizler yapması. Çok değerli bu. Önceki kitabına oranla çok daha iyi bir içerikle gelmiş bence bu sefer. Diğer kitabında kendi hayatını okumuştuk sürekli, bunda çokça az yer verilmiş buna. Daha akıcı idi o sebeple. Takipçisiyim her daim Evrim Kuran’ın. Hem kendi neslimi hem kendimi hem de gelecekteki iş arkadaşlarımı tanımak adına çok güzel perspektifler sunuyor bu muazzam kadın. Ayrıca bir açıklama da yapmış “her z kuşağı bir mi ya?” diyenlere, hayır değil ama her z kuşağı aynı şartlar geçiyor. Türkiye’ye baktığımızda mesela, her z kuşağı yaşı kadar seçimle karşılaştı, cinayetleri gördü, intiharları dinledi, siyasetteki adamları gördü, aynı teknolojiyi yaşadı. Bunların elbet yarattığı benzerlikler ve alışkanlıklar var. Tanımak lazımdır.

Teşekkürler!

[Özge Akyel Çelikelli · Rating 3 out of 5]

Evrim Kuran işini çok iyi yapan bir araştırmacı. Kitapta anlattığı gibi kuşak denildiğinde akla gelen isim olmayı da başardı. Kitap içinde yer alan tüm konu başlıkları ve bilgiler de ilgi çekici. Ama kitabın dili akıcı değil. İyi bir araştırmacı olmak her zaman iyi bir yazar olacağınız anlamına gelmiyor. Diğer taraftan pek çok konu çok yüzeysel kalmış. Evrim Hanım bir gecede okunacak kitaplar yazmaya çalıştığını söylese de böyle bir konu bu kadar yüzeysel geçince HBR makalesine dönüyor. İletişim ve pazarlama alanında çalışan bir insan olarak çok tatmin olduğum bir içerik olmadı.

[Arda Akay · Rating 4 out of 5]

Dikkatli okuyan siyasiler için büyğk mesajlar taşıyan bir kitap. Tek sorunu söylemek istediklerine çok yüzüysel değiniyor.

Evrim Hanım sanki fazlasını öğrenmek isteyenlere kendi şirketini adres gösteriyor. Bu da gayet anlaşılabilir ticari bir karar.

Yine de verdiği bilgiler ve istatistikler (özelliklet Türkiye’de internet kullanımı hakkında olanlar) çok kıymetli. İleride kimlerle çalışacağını görmek isteyen tüm yöneticilerin okuması gerekir.

[Elif Nuran · Rating 4 out of 5]

Konuyla ilgili okuduğum ilk kitap. Güzel bir bakış açısı kazandırdı. Yaptıkları araştırmanın kapsayıcılığı hoşuma gitti.
Neden 5 değil de 4 yıldız peki? Çok fazla beyaz adam sosu hissettim okurken. Yazarın üslubundan yahut her fırsatta Türkiye'yi kötülemesinden yahut iki sayfada bir "feminist bir kadın" olarak demesinden kaynaklanmış olabilir. Kişisel bir değerlendirme benimki. Temaya giriş için okuyunuz efendim.

[Güncelleme · Rating 3 out of 5]

İki adet Z kuşağı çocuğu olan bir anne olarak merak ederek aldım. Evrim Kuran’ı da konuşmalarından beğeniyorum. Kitapta daha fazla arka mahalle ve üst segment (kitapta bu şekilde adlandırılmış) Z kuşağına ait istatistiksel bilgi görmeyi isterdim. Onların yorumlarını. Rıfat’la, Berk’e “saat sabah 5’te kalkmanın” neyi ifade ettiğini, Zehra ve Su’ya “atölye”nin neyi çağrıştırdığını okuduğumda hissettiklerimi daha fazla örnekte görmek isterdim. Yine de eline sağlık Evrim Kuran.

[Volkan Oktar · Rating 4 out of 5]

z kuşağını olabildiğince detaylı anlatan bir kitap. hem kuşağa, hem ebeveyne, hem iş dünyasına, hem çevreye dokunan örneklerle somutlaştırıyor anlattıklarını. keşke kitabın öncesinde gerçekleştirilen "iletişim anketleri" örnekleri kitapta daha da fazla olsaydı. kısa bir iki sayfada bireylerin cümlelerini okuyabilmek bile çok etkiliyor. belki çok duygusal didaktik olabileceği endişesiyle bu görüşmeleri daha da fazlalaştırmak istememiştir araştırmacı.

[Gülbey · Rating 5 out of 5]

Kitap hakkında en çok beğendiğim şey gerçek ve sahadan gelen verilerle dolu olmasıydı. Sadece yazarın görüş ve çıkarımlarını içermiyor ve sizi konuyla ilgili birçok başka kaynak ve kişi ile tanıştırıyor. Nadiren (kendimce) katılmadığım veya çok temelli bulmadığım bazı küçük kısımlar oldu, ama özellikle Z kuşağı dışındaki kişilere çok şey katabileceğini düşünüyorum. Yazarın önceki kitabı "Telgraftan Tablete"yi de en kısa zamanda okuyacağım.

[Aysegul Birlik · Rating 5 out of 5]

“Bir şeyi bildiğimiz zaman o bilgiye sahip olmamanın nasıl bir şey olduğunu hayal etmekte zorlanıyoruz.
Bilgimiz bizi lanetliyor!
Ve diğerleriyle, yeni nesille kurduğumuz etkileşimde bu bariyerlere takılıyoruz..”

[Gulcay Akin · Rating 5 out of 5]

Mutlaka ama mutlaka her eğitimcinin okuması gereken bir kitap. Z kuşağına ders veren bir Y kuşağı ögretmeni olarak onları kendi gerçekleriyle değerlendirme kapısını açtığı için Evrime Kuran'a sonsuz teşekkürler.

[Çiğdem Demir Çelebi · Rating 5 out of 5]

Hem üzerinde çalıştığım konu olması hem de Evrim Kuran'ın bilgiyi sentezlemesi ve akıcı dili dolayısıyla bir çırpıda okuyuverdim. Bu çağda yaşayan ebeveynler, öğretmenler, gençler ve işverenlerin bilhassa okuması gereken kitap.

[Hasan Tezcan]

Özellikle kitap sonundaki Z kuşağına mektup etkili bir seslenişti. Kitap boyunca -Z kuşağını içinde olun ya da olmayın- Z kuşağını anlamak için güzel tespitler ve istatistikler paylaşılıyor. Anlamak ve iletişim için yaklaşım yolları belirlemek açısından okunası bir kitap.

[Nursen Uyar · Rating 3 out of 5]

Z kuşağına giriş seviyesinde bir kitap. Hedef kitle farklı -araştırmalara ve konulara da değinilerek- geniş bir perspektiften ele alınmış ancak yeterli değil. Anlatım dili basit ve akışkan. Gün içinde bitirilebilir.

[Gencay Sener · Rating 1 out of 5]

"Z kuşağını anlayamamak": Yeni hiçbir şey öğrenmedim. Genel bilgiler, detay yok.