İnsanın yaşam yolculuğu zorludur. Tıpkı çocukların hızla boy attıkları gelişme dönemlerindeki “büyüme ağrıları” gibi, psikolojik gelişmede de zorlanma büyümeyi beraberinde getirir. Zorlanma yoksa, gelişme de sınırlıdır.
İnsan bazen çocuktur, bazen anne, bazen baba... Bazen isyankârdır, korkularına kapılan ve şiddete yönelendir. Bazen de rehberlik eden, destan yazandır. Empati de şefkat de ona dairdir. Şartlar değişir, düşünceler, duygular, tepkiler değişir, her deneyim değişim yaratır. Ancak, insan her koşulda insandır.
• İnsanı insan yapan özellikler nelerdir? • İnsan neyi neden yapar? • Bebeklikten başlayan, hatta kuşaklar arası devam edebilen eğilimler insan gelişimini nasıl etkiler? • Olumsuz yaşantıların getirdiği döngü nasıl kırılabilir?
Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi, gelişimsel psikoloji ve psikopatoloji uzmanı Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk, bu kitapta, tüm zayıf yanlarına rağmen, insanın “insan olmak” için gösterdiği müthiş çabayı anlatıyor. Yer yer bilimsel çalışmalara, bazen edebiyata, sinemaya bakıyor. İnsan her koşulda, bağımlı olmadan bağlı kalmayı, toplumun içindeyken de kendi olabilmeyi, büyümekten öte yetişmeyi, hayatta kalmayı değil yaşamayı tarif eden, hem akla hem kalbe yaslanarak “Bu kısırdöngüden çıkış var!” diyen, kendisinden başlayarak insanı anlamaya ve yine kendisinden başlayarak çocuğunu yetiştirmeye yönelen herkes için rehber.
“Ayşe Bilge Selçuk araştırmalarındaki bilimsel titizliği ile akıcı ve anlaşılır anlatımını birleştirince ortaya çıkan yazıları okumak zevkli, zihin açıcı. Anne-babalık ya da insan gelişimi hakkında kalıp bilgilerin ötesine geçmek isteyen, ne olup bittiğini sahiden merak edenler, anlamak isteyenler için bir kitap.”
Edebiyatın,sinemanın,masalların,mitolojinin uzman bir gözle harmanlandığı “her koşulda insan”ın tüm yönlerini resmeden;bunları yaparken de sanki her zaman sohbetine aşina olduğun bir Bİlge’nin sıcaklığı vardı bu kitapta.Yeni kitaplarla tanıştığım,izleyecek filmler listelediğim,üzerine düşünecek konular çıkardığım,yeni kelimeler ve yeni kavramlar kazandığım nitelikli bir okuma oldu.Tüm bunların yanında kişisel ve toplumsal yaşam farkındalıklarıma yenilerini eklediğim,eski okumalarımla bağlantı kurabildiğim nöron ateşleyici yönünü de vurgulamak isterim.Adı gibi her koşulda insana ulaşan bir dili var kitabın.Mutlaka içinde kendinize,ailenize,dünyanıza dair bir şey bulacaksınız.
Aralarda bulup altını çizmeye çalıştığım bilgiler dışında, sohbet kitabı olmaktan ziyade, çok genel bir bilgi kargaşası ve zaten bildiğimiz şeylerin tekrarı gibi olmuş kitap. Ki sohbet hali de olmazdı çünkü cümleler çok zor akıyor, kesik kesik. Yazan kişiye bakınca daha etkili bir kitap beklemiştim.
Mizaç ve kişilik üzerine okuma yaparken Ayşe Bilge Selçuk ile yolum kesişti. Kitabın ilk bölümlerinde yapılan ve yaptığı araştırmalara yer veriyor yazar, özellikle kitabın ikinci yarısı bazı edebi eserlerin, filmlerin ve mitolojinin örneklendirilerek psikoloji süzgeçinden geçirilmesi ile kitabın tek yönlü olmadığını gösteriyor okura.
Mizaç özelliklerine değinilen kısımlardan büyük keyif aldım. Yazar bu noktada “makul” vari filtremenin Amerika’dan geldiğini söylüyor, oranın onaylamadığı hiçbir şey bize erişemeiyor diyor. Örneğin Çin’in yemeğini alıp Çin’de değer verilen kişilik özelliklerini almadığımıza değiniyor. Önceleri dışadönüklük tercih edilenken günümüzde içedönüklüğün de makbul olduğunu yine Amerika kaynaklı araştırma ve Ted konuşmalarında sıklıkla gördğümüze dikkat çekiyor. (Kaldı ki böyle bir yarış hali oldukça saçma, bunlar kişilik özelliği)
Yazarın bir diğer sevdiğim saptaması “beklemek” üzerineydi. Normalde beklemek kişinin aktif olarak bir şey yapmadığı bir durum gibi gözüküyor ve "hareket" tanımı itibariyle gözlemlenebilir her şeyi anlatıyor ancak yazar beklemenin gözlemlenemesede fevkalade çaba gerektiren bir hareket olduğunu savunuyor.
Kitabın birçok yeri aklımda yer etti daha fazlasını aramak için itkide bulundu ama en sonda ağustosböceğinin hep yanlış anlaşıldığını açıkladığı kısım kalbimde taht kurdu:) Alanda en sevdiğim isimlerden Paul Bloom’a yapılan atıflarda beni ayrıca mutlu etti.
Oldukça başarılı bir akademisyenden çok güzel bir kitap okudum. Çocuk gelişimi konusunu makro düzeyde incelemiş Ayşe hoca bu kitapta. Sadece çocuk gelişimi yok kitapta insan olmak, toplumsal gerçekliklerimiz ve kaygılarımız var. Film ve kitap önerileri ile donatılmış bir çalışma. Kitapta adı geçen filmleri izledikten, kitapları okuduktan sonra yeniden okuyacağım bu kitabı. Benim için çok özel bir çalışma oldu. Hele de en son kısımdaki Ağuatos Böceğinin hikayesi çocukluğumdan beri bana öğretilen hikayeyi daha derinlikli anlamamı sağladı. Yıllardır yanlı bir Ağustos Böceği hikayesi dinlediğimi fark etmiş oldum.
Kitapla ilgili tek eleştirim kitap sonunda kitap içinde geçen makale ve araştırmaları içeren bir kaynakça görememek oldu.
Çok güzel ve özenli bir çalışma okumanızı tavsiye ederim.
İnsan psikolojisi, çocukluğun yetişkinliğe etkisi, çocuk yetiştirirken dikkat edilecekler, toplum/eğitim sistemi/kapitalist sistem eleştirisi hepsinden biraz içeriyor. Kolayca okunan ama geriye döndüğümde çok kalıcı iz bırakmayan bir kitap. Bitirdikten sonra tekrar fight club izleme isteği geldi. Bazen bildiğimizi düşündüğümüz şeyleri okuyup hatırlamak da güzel, o yüzden yeni kitabı çıkarsa okurum.
Bu kitabi çok sevmek istemiştim ama beklentimin yüksekliğinden midir, yoksa okumak için doğru bir zaman mi degildi bilemiyorum, pek sevemedim.
Zaten ebeveyn olmanın ne kadar zor bir şey olduğunu düşündüğüm bu zamanda bu kitabı okumak bana bir kere daha çocuk yetiştirmenin ne kadar komplike olduğunu anlattı.
Bunun dışında kitabın çok konudan konuya atladığını ve bazı konulardaki örneklendirmelerin fazlalığını gözlemledim ve bunlar okumamı zorlaştırdı.
Nitelikli, akıcı, samimi bir okuma oldu. Her eğitimcinin ve her ailenin okumasını tavsiye ederim. Edebiyattan, sinemadan alıntı yaptığı ve yorumunu kattığı kısımları okumanın keyfi de ayrı oldu. Sohbet eder gibi aktı gitti..
Sıcak samimi bir anlatım ...oldukça temel başlıkları kapsamış.. okurken keşke bir parça Türkiye üzerine analizleri daha fazla içerseymiş diyerek okudum.
Ayse Hocanin kaleminden cok guzel, rahat okunan ve anlasilmasi kolay bir kitap. Insan davranislarini anlamaya yonelik, aslinda ebeveynlige de giris kitabi gibi.