Трехтомная "История тела", написанная французскими, британскими и американскими антропологами и историками культуры, всесторонне рассматривает телесные практики Европы - от Ренессанса до нашего времени. Как менялось отношение к телу на протяжении веков, как рассматривали тело религия, медицина, народная культура, искусство; как телу следовало вести себя и манифестировать себя; какие социальные и сексуальные практики поощрялись, а какие были под запретом; чем тело монарха отличалось от тела простолюдина - обо всем этом рассказывает большое исследование под редакцией Алена Корбена, Жан-Жака Куртина и Жоржа Вигарелло. Первый том посвящен истории тела от Ренессанса до эпохи Просвещения и описывает становление европейского образа "современного" тела. История тела здесь рассматривается в разных аспектах: тело и религия, тело и общество, тело и сексуальность, тело и медицина, тело и игра, тело и власть.
Alain Corbin is a French historian, specialist of the 19th century in France.
Trained in the Annales School, Corbin's work has moved away from the large-scale collective structures studied by Fernand Braudel towards a history of sensibilities which is closer to Lucien Febvre's history of mentalités. His books have explored the histories of such subjects as male desire and prostitution, sensory experience of smell and sound, and the 1870 burning of a young nobleman in a Dordogne village.
This is a summer reading, a way to break my routine. The History of the Body reminds me of the Annales School, Michel Foucault, or Norbert Elias. It is a collective work which resumes studies about Western Civilization, especially France, since the Late Medieval Age. For simplicity, I`m reviewing all three volumes of the Romanian version.
I recommend The History of the Body to anyone interested in the body and society, to see how these themes interacted during history. The approach is fragmented, with fascinating details, with an almost anthropological passion for the apparently small subjects. The overall picture is mostly suggested and maybe it`s not a priority for the authors.
At first sight, The History of the Body is a mixture of unrelated issues: torture, family, dance, and many others. Delving into these books, I discovered a perspective and a melancholy, in which individualization and spiritual zigzags offer a degree. The construction of the Self had a body dimension, which interacted with state-building, capitalist development, and the rise of a secular culture. Today, the body is the Self.
For example, gymnastics and sports, since they go well with my current practice. According to The History of the Body, their modern forms are not very old, having developed in the last two centuries. Traditional societies had their exercises and public games. Out of these, some were selected, and new behaviors were joined, charting the influence of the State, mass consumption, and the individualistic culture of surveillance and measurement.
This type of research is tough work. Often, the sources and the historians were more interested in High Politics, meaning war, diplomacy, or kings. To rebuild everyday life, it`s almost the job of a detective, unavoidably incomplete as a friend once told me. There is an imbalance in The History of the Body, some themes being less frequent, like music, for example.
The History of the Body offers a captivating experience, even with the risk of losing sight of the forest. It does require patience, but certainly, it deserves a reading or maybe more than one. At the same time, it`s a tough and sometimes shocking reading. Its melancholy resembles a M. Houellebecq novel.
The original review in Romanian.
Scurtă recenzie valabilă pentru toate cele trei volume, traducerea în română.
La prima vedere, un amestec de teme doar vag legate între ele: tortura, familia, dansul și altele. De-a lungul lecturii însă, am descoperit o idee amplă și o deznădejde. Aici, individualizarea și rătăcirile spirituale oferă un fir roșu acestui vast periplu istoric.
Pentru mine, reprezintă genul de lectură de vară, perioadă când rup rutina anuală. O asociez cu unele cercetări ale școlii Annales, desigur Michel Foucault sau Norbert Elias. Istoria corpului rezumă și studii monografice din Franța.
Realizarea lucrării nu pare să fi fost un demers ușor. În general, sursele și istoricii s-au preocupat, multă vreme, de Marea Politică, adică de războaie, diplomație sau regi. Reconstituirea vieții cotidiene reprezintă aproape o muncă de detectiv, inevitabil incompletă. Unele teme apar mai rar, cum sunt cele legate de muzică, de exemplu.
Un verdict este destul de dificil de dat. Detaliile sunt fascinante deseori, dar este necesară o pasiune aproape antropologică pentru lucrurile aparent mărunte. Imaginea de ansamblu este, mai curând, sugerată și expediată în câteva cuvinte.
Până la urmă, mi s-a părut o lectură captivantă, chiar cu riscul de a pierde din vedere pădurea. Deși necesită uneori răbdare, Istoria corpului merită o privire. În același timp, este o lucrare destul de dură și șocantă.
Zorlu ve yoğun bir okuma deneyimi yaşatıyor. Bu daha ilk cildi (: Yazma biçemi rahat ve anlaşılır ancak yoğun bir anlatı. Zihni zorluyor yoğunluğu. Sindirmek için zaman gerekiyor ki ben on yedi günde bitirdim. İkinci cilde daha uzun zaman ayırmayı düşünüyorum. Bir ay kadar :) Anlatının öznesi tabi ki Beden. Kitapta on bölüm mevcut. İlk bölüm kutsallık, kilise beden üçgeninde ilerliyor. Kutsal kalıntılar, azizlerin kutsanan bedenleri, Mesih ve bedeni üzerinde şekillenen inanç sistemi gibi konulara giriyor. Eski rejimde Avrupa'da cinsellik ve beden algısını işliyor -kitap zaten Avrupa eksenli bir anlatıya sahip- Egzersiz yapmakla bedenin oyun oynamakla bedenin ilişkisini ve algılanışına değiniyor. Fizyognomoni, tıpta ölü bedenin incelenmesi ve anatomiye ilginin artması süreci serinin ilk cildinin anlatılarını oluşturuyor. Daha başvuru yapmamışken bile doktora için seçtiğim bir konu Beden konusu. Senelerdir bekliyordum basılmasını. Yordu. Sindirmesi zaman alacak. Hatta sürekli dönüp bakacağım bir başvuru kaynağı. Akademik bir altyapıya sahip olmayı gerektirmiyor alan kavramlarıyla kafa karıştırmıyor ama dingin bir zihin ve yavaşlık, dikkat ve odaklanma talep ediyor
Bir beden kaç yönden didik didik edilebilir? Tarihe baktığımızda bunun cevabını bulabiliriz sanırım. Bu kitap en azından onun cevabını aramaya çıkmış. Üç ciltlik bir serinin ilk kitabı. Bedeni dini, kültürel, sanatsal, tıbbi ve cinsel yönden ele alıyor. Dini yönden sıradan insan ve kilisenin İsa'nın ya da o dönemin önemli din adamaların (bizdeki tarikat liderleri ve şeyhleri düşünün) bedenine yüklenen sembolik ve abartılı anlamları görebilirisiniz. Diğer önemli bir kısım Kralın Bedeni ile sıradan insanların bedeni aynı olur mu? Kralın Bedeninin tasvirlerde nasıl güç, iktidar ve dinin sombolü haline geldiğini görüyoruz. Tabi tüm bu sembolik anlamlar anatomi ile biraz başka bir boyuta geçiyor. Özellikle sanat ile birleştiğinde. Bedenin kutsal dokunulmazlığı anatomiyle yavaş yavaş parçalanıyor. Beden bu bütün aşamlardan geçerken en uç şekilde ele alınıyor. Bunu yaparken tabi belli bir dönem ve kıta ile sınırlı kalmış. Yani daha çok Batı Avrupa halkını baz almış. Yani kitapta okuyacağınız her şey biraz o kültürün, dinin cinselliğin ve tıbbi tarihinin bedene bakışı ile sınırlı. Ama bu bile zaten bize yeteri kadar doneler sunuyor. Din, Sanat, Pskiloji, Tarih veya Tıp alanlarıyla en ufak bir yakın teması olan herkesin okuması gereken bir kitap.
Uzun bir aradan sonra sonunda kitabı bitirmeyi başardım. Konu bakımından kurgu dışı okuduğum biraz zorlayan , ama aşırı bilgi yüklü bir eserdi. Rönesanstan aydınlanmaya giden yolu tek tek konu bölümleriyle cokk iyi derece de anlatmış eser.
Bir sürü kaynaklarla edilen bilgilerle, dini, evliliği , ahlakı, psikolojik ve cinsellik yönünden ele alarak insan bedeninle ilgili çok farklı bakış açılarını gözler önüne seriyor. Değişik aklımda kalan bir sürü gelenek ve kutlamalar vardı. Özellikle eskiden bir mayis günü erkeklerin sevdikleri kızların kapısına çiçekler bırakması, sevmedikleri kendilerince namussuz olan kadınların kapısına da ısırgan otu bırakmaları gibi. Konular uzun ve biraz yorucu ama serinin ilk kitabını sevdim. İkincisi için birkaç ay sonra başlayabilirim. Çünkü yoruldum :) Şimdiden okuyacak arkadaslarima başarılar :) yorucu bir yolculuk olacak . Sevgiyle ve kitapla kalın
Întrucât se află în centrul misterului creştin, corpul este o referință permanentă pentru oamenii epocii moderne. Oare nu le-a dat Dumnezeu o şansă de a se salva, trup şi suflet, trimițându-şi Fiul în lume, prin Bunavestire şi prin Întrupare? În textele şi reprezentările care vorbesc despre făptură, despre speranțele şi durerile ei, corpul este prezent permanent şi pretutindeni: „În pofida eliminării treptate a corpului, în cele două imagini ideale pe care le constituie un trup înviat din morți şi trupul lui Cristos, corpul revine necontenit, se insinuează, se arată“. Cine va conştientiza acest lucru va ajunge în scurt timp să nu mai citească textele şi să nu mai vadă imaginile decât prin prisma corpului.
“Du XVIe au XVIIIe siècle, les images montrent une fascination pour tout ce qui contredit d’abord l’exaltation idéale du corps, puis sa conception mécanique – en tant qu’elle en ferait une matière dépourvue de pensée propre”
J'ai appris beaucoup de choses sur les pratiques du corps de l'époque Moyen-âge/ Renaissance entre la religion et la sexualité. Mais je crois que ce livre m'a interessé en pensant qu'il allait parler du corps social mais pas du tout, que "physique". Alors je n'ai pas eu ce que je cherchait précisément mais pleins de surprises au contraire.