What do you think?
Rate this book


192 pages, Paperback
Published February 1, 2020
"...Okulda Mizah / İnternet çağında yaşıyoruz. Bilgi çok hızlı akıyor ve beyinler bu bilgiyi işlerken çok hızlı yoruluyor. Dolayısıyla bilgi alma amacıyla yoğunlaşma süremiz de oldukça kısalıyor. Klasik okul derslerinin ortalama 40 dakika kadar sürdüğü düşünülürse, bu kadar uzun bir süre boyunca özellikle de erken gençlik dönemlerinde ki bireylerin konsantre olmalarını beklemek boş bir çaba oluyor. Yapılan araştırmalar konudan bağımsız olarak verilen bir derste gençlerin zihinsel yoğunluklarını koruyabilme sürelerinin ortalama 10 dakikanın pek altında olduğunu gösteriyor. Fakat bir film, yahut gösteri izlerken aynı çocuklar bazen saatlerce odaklanabiliyorlar. Bu ilk 10 dakika sonrasında dikkat düzeyi hızla düşüyor ve kafa başka yerlere gitmeye başlıyor. Halbuki elimizde anlatılacak birçok konu ve onlarca dakika zaman var. Bu durumun üstesinden gelmenin yolu ne olabilir derseniz, cevabım mizahı kullanmak olacak. Ders içeriğini akıllıca entegre edilebilecek mizah unsurları etkili olabildiği gibi, ders ortamından doğaçlama olarak üretilecek durum komiklikleri de, dinleyicilerin dikkat düzeyini etkin bir biçimde hemen ilk baştaki dereceye yükseltebiliyor. Dikkat, duygularla yakından ilişkilidir. Ayrıca beynin genel uyanıklık düzeyi de bir başka önemli faktördür. Espri, yani nükte bu açıdan çok verimli bir araçtır. Nükteler, zihni çelişkiye sokmaya, uyandırmaya ve ardından rahatlatmaya yarar. Bu da iyi bir komedi gösterisine katılmış herkesin bildiği gibi, dikkati, motivasyonu, öğrenmeyi ve zihinsel performansı artırır. Bunların ötesinde aynı zamanda sosyal bir ortam olan okul sınıflarında gülme ve nüktenin etkileri, bireysel faydalarının çok daha ötesine geçer. Buraya kadar anlattıklarım göz önüne alındığında, mizahın sınıftaki olumlu etkilerini izah etmeye sanırım gerek kalmamıştır. Dolayısıyla güldürürken düşündürmek ve öğretmek belki kolay olmayabilir; ama biraz gülücükten sonra, öğrenmek de anlamak da pek kolaylaşır..."