Bir sabah uyandık ve bizim kasaba toptan delirdi. Annem sağlıklı yaşam uğruna evi dev bir organik tarım alanına dönüştürdü. Babaannem sevimli, minnoş pansiyonunu oteller zinciri yaptı. Babam daha çok para kazanmak için eve uğramaz oldu. Kuzenim ata binerken resim yapmaya, flüt üflerken piyano çalmaya başladı. Yengem temizlikle kafayı bozdu. Kocasını pis diye evden kovdu ve çocuklarını her gün suya yatırdıktan sonra mandalla çamaşır ipine astı. Sevgi Teyze, daha çok sevebilmek için çocuklarını koltuğa bağladı, hepsine aynı kombin kıyafetler giydirdi ve onları sevgi komasına soktu. Fehmi Abi, bilgisayarın başından tuvalete gitmek için bile kalkmadığından hastanelik oldu. Okulda daha başarılı olmak için teneffüs yapmamaya, hafta sonları da okula gitmeye başladık. Etrafımda bir tane normal insan kalmadı. Ha şimdi diyeceksin ki bir tek sen mi normalsin? Evet, bir tek ben normalim. Neyse ki mücadeleci bir ruhum var. Bu kasabadaki insanlara bir süper kahraman lazımsa o kesinlikle benim. Koca kasabada yanımda olan tek kişi, Tevfik Kılıkırkyarar. Gerçi o da çok normal değil ama olsun, o da insan. (Tanıtım Bülteninden)
"Oyuncu Anne" lakabıyla bilinen ve yazdığı ebeveynlik kitaplarıyla büyük bir ilgi kazanan Şermin Çarkacı, 2017 yılında medeni durum değişikliği sebebiyle babasının soyadı olan Yaşar soyadını kullanmaya başlamıştır.
Yazarın, Şermin Yaşar ismiyle yayımladığı ilk kitap "Tarihi Hoşça Kal Lokantası"dır.
Acayip güzel bir kitaptı. “Bir sabah uyandık ve bizim kasaba toptan delirdi olanlar bir anda oldu. Bir salgın gibi başladı, birinden diğerine, diğerinden öbürüne bulaştı sanki. Ha şimdi diyeceksiniz bir tek sen mi normalsin? Evet, bir tek ben normalim. Koca kasabada yanımda olan tek kişi Tevfik Kılıkırkyarar. Gerçi o kasabalı değil ama olsun o da insan.” Kitap Buğdaylı Kasabası adında bir kasabanın abartması ile başlıyor. Kasabalılardan 10 yaşında bir çocuğun glüten alerjisi olduğu için abartmıyor. Bir de başka bir kasaba’dan Tevfik Kılıkırkyarar var. Tevfik Kılıkırkyarar’ın da glüten alerjisi olduğu için o da abartmıyor. Tevfik Kılıkırkyarar ve glüten alarjisi olan çocuk kasabalıları durdurmaya çalışıyor. Kitabı ilk elime aldığımda ve birkaç sayfa okuyunca ilgimi çekmemişti. 2. kere elime aldığımda elimden bırakamadım. Ayrıca sadece çocuk değil aynı zaman da yetişkin kitabı da olduğunu düşünüyorum. Herkese tavsiye ederim. Sevgiler: ADA SEVEN👌🏻
Günümüz insanlarını, bağımlılıklarını, gelişen teknolojiyle unuttuğumuz insanlığımızı, daha çok para için verdiğimiz uğraşı, herkesin anlayabileceği bir dille, okuyucuyu eğlendirerek anlatan çok sevdiğim bir kitap oldu. Herkese tavsiye ederim, okuyun ve okutun.
Çok güzel mesajlar içeren hem büyüklere hem küçüklere hitap eden bir kitap. Bir solukta bitiverdi. Seval Çokal karakterinde bir nebze kendimi bulduğumu itiraf etmeliyim :)
Okul bu kitabı bize okumamız için vermişti ve iyi ki de vermiş. Gerçekten çok eğlenceli ve komik bir kitaptı. Özellikle kitabın başlarında çok güldüm. Komiğime giden başka bir kısım ise herkesin ismine göre abartması. Mesela karakterlerden biri olan Birsen Başar her şeyi kendisinin başarmasını isterken Seval Çokal istediği her şeyi satın alıyor. İsmi ile kelime oyunu yapılmayanlar ise başkaları neyi abartıyorsa onu abartıyor ve bu bir salgın gibi birinden diğerine yayılıyor. Son olarak kitap akıcı ve sade bir dile sahipti. Özellikle komik kitapları sevenlere tavsiye ediyorum.
Şermin Yaşarın qələmindən daha bir möhtəşəm kitab. Çox sadə dillə yazılmış bu əsərdə siz də qohumlarınızı, qonşularınızı və ailənizi görə bilərsiniz. Bütün əsərləri sanki cəmiyyətin güzgüsüdür, hər şeyi əks etdirir, yaxşı və ya pis.
Çocuk edebiyatı alanında uzun zamandır ilgimi çeken fakat popüler olan ile aramdaki mesafeyi koruma gereği es geçmiştim Yaşar’ın kitabını. Çocuklar için okumaya başladım ve kitabı oldukça beğendim. Çocuk bakış açısıyla çağın getirdiği o her şeye tapma, yeni tanrılar -teknoloji, sağlık, spor, alışveriş vs.- icat etmenin eleştirisi olarak görebiliriz bu kitabı. “Burası yemyeşil bir kasabaydı Tevfik abi. Herkesin evinin bahçesinde onlarca ağaç vardı. Üstünde kuşlar, sincaplar vardı. Şimdi kuşlar bile bizi terk etti Tevfik abi. Hiç kuş yok kasabada. Gelmiyorlar. Yuva yapacakları bir ağaç yok çünkü.” s.94 Çocukların rahatlıkla okuyabilecekleri ve büyüklerin de okuması gereken bir kitap. Yazarın diğer kitaplarına da göz atacağım :) 4/5
Son derece keyifli bir kitaptı. Çocuklarınızla okuyabileceğiniz bir hikaye. Gerek güzel anlatımı gerek içindeki çizimleri ile çocuğunuzla keyifli bir okuma süreci geçirebilirsiniz.
Şermin Yaşar’ın çocuk kitaplarını çok seviyorum. Bu kitap da o sevdiklerim arasına girdi. Çocuk kitabı ama yetişkinlere de önemli mesajlar veriyor, günümüz abartılarını eğlenceli bir dille ustaca anlatmış. Yetişkinlere kendilerine çekidüzen vermeleri, çocuklara da ileride dikkat etmeleri konusunda uyarı mahiyetinde olmuş.
Kafam dagilsin diye okudum hep çok satanlarda goruyordum. Bu kisiler neler yaziyor da bu kadar satin aliniyor diye merak ettim. Acikcasi iceriginde gecen olaylar sebebiyle cok canayakin ve aralarindan su sizmayan herkesin birbirinin yardimina koştuğu bir kasabada bir gün herkes cozutarak uyaniyor ve para delisi, bencil ve spor delisi oluyorlar
Ama bu tür kitaplarda okullarin surekli "cocuklarin beynine zorla ders sokmaya calisan, hic disarda oynatmayan test cozduren bir fabrika" gibi gosterilmesi kanika dokunuyor. Zira bir ogretmen olarak artik cocuklarin tek sosyallesebildigi ve eskisi gibi bu kitapta da disarida oyunlar oynayabildikleri tek yer okul ve teneffusteki okul bahcesi. Cunku biz velilerin aksine telefonlari tabletleri ellerinden aliyoruz. Bir de sanki biz okulda yaris ati gibi kosturuyoruz cocuklari imaji yok mu?! Emin olun cocuklar sadece iyi birer insan olsun diye 80 dakika konusuyoruz mufredat bile anlatamiyoruz. Hicbirinin de dersle alakasi falan yok, amaclari da yok. Ben bu acidan "okula sadece olay olsun da anlatiyim diye gidiyorum" diyen bir cocugun ve surekli "piyano da calsin flüt de calsin " diyen velilerin sanki populerlik kolesi gibi yaftalanmasi yerine cocuklari enstruman calmaya, okulda cidden duzgunce ders dinlemeye özendiren bir kitap isterdim.
Yazarin burda suçu yok ama çok stereotip olan konulari yillarca gormek yordu beni.
Abartma Tozu olayinin sebebini en son sayfalarda ogrendik bu acidan surekli bi bitse de gitsek modunda okudum. Biraz aceleye gelmiş sonu sanki. Pazardan pazara yikanan bir baş karakter de ne kadar mantikli bilemedim 😂
Surekli asim ya da kasim isimli kisiyle karsilastiktan sonra "beni duymadi neyse çok isim var" demesi ve bay kılıkırkyaran'dan bahsederken surekli "neyse o da insan" demesi cocuklari guldurdu mu acaba bilmiyorum. Umarim amaca hizmet etmistir
Güzel ve eğlenceli başlayan bir kitap. Kitabın başında defalarca glutene alerjisi olduğu belirtilen bir çocuğun gözünden, bizim çocukluğumuzdaki yaşam tarzının günümüzün yaşam tarzına dönüşümü esprili bir dille anlatılıyor. Kitabı oğlumla birlikte okuduk ve ilk bölümleri çok sevdik, pek çok yerde güldük. Neden herkes bir anda cozuttu da sadece anlatıcı çocuk normal kaldı, sorusunun cevabını erkenden anlayınca kitabın bir esprisi kalmadı, bu da sonuna doğru ‘bitse de gitsek’ havasına soktu bizi. Onun haricinde biz mi orayı kaçırdık bilmiyorum ama pek çok kez anlatıcının annesinin sadece kereviz sapıyla beslendiği yinelenmişti, peki o zaman anne niye abartma tozunun etkisinde kaldı? Ya da çocuklara yönelik yazılmış bir kitapta fazla mı mantık arıyorum? Özetle okurken eğlendiğimiz, sohbet kapıları açan , giriş ve gelişmesi keyifli fakat sonuç bölümünde batırmış bir kitap oldu bizim için.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Çok geniş bir yaş aralığındaki çocuklara hitap edebilecek bir kitap olmuş. 6 yaşında da, 13 yaşında da okunabilir/dinlenebilir.
Gluten alerjisi olan karakterimizin özellikle bazı sözleri sürekli tekrar etmesi bizi çok eğlendirdi. Çocuklar neler söyleyeceğini tahmin edip, yeri geldiğinde kendileri söylüyorlardı.
İlaveten kitap 'gizem' ve 'soruşturma' öğesi içermesiyle de polisiye-sever ailemizi mutlu etmeyi bildi. Tüm kasabanın neden birden bire her şeyi 'abartmaya' başladığına ilişkin gizem çok şeker bir şekilde çözülüyor.
Çocuklara verilen mesajlar bakımından da doğru bir kitap. Güvenle okutabilirsiniz.
Yine, öğrencimle kitap etkileşimi sayesinde okuduğum bir kitap. Farklı bir bakış açısı ile yazayım. Abartıyor muyuz gerçekten? Genel anlamda insanlık, özel anlamda ülkem insanı ve enn özelde de ailemiz, sevdiklerimiz, abartıyor muyuz gerçekten ? Bu sorulara cevap bulacağınız çok güzel ve eğlenceli bir kitap. Lütfen çocuk kitabı gözlüğü ile bakmayınız kitaba. Çıkarılacak oldukça ders var, kitap hakkında ilgi uyandırıp burada bırakalım...
Bu kitabı yanlış hatırlamıyorsam, ilk kez sesli kitap olarak basıldığı sene, yolculuk sırasında ailecek dinledik. Eğlenmekten yolculuğun nasıl geçtiğini anlamadık. İlk fırsatta kitabı satın aldık. Hem oğlum hem de kızım okudu. Yetmedi bize tekrar okuttular. Aradan yaklaşık 5 yıl geçmiş. Kızımla berber kitabı tekrar okuduk. Yine çok eğlendik. Yazar, çocuklarla iletişim konusunda sahip olduğu yeteneğini, edebiyat bilgi ve geniş hayal gücüyle birleştirerek harika bir eser çıkarmış.
While this book is primarily a children’s book, it is absolutely suited for an older audience as well. Great for read-a-long with older siblings. This book has some critical perspectives and even insights of current global societies (a children’s book, you may ask), that alone makes this a 5 star read. Has lovely illustrations to support the story for minis.
_apitalizmi ☺️çocuklara eğlenceli bir dille anlatmış. Abartıp da yaşam alanlarımızı nasıl tükettiğimizi ve aslında önemli olanın yaşadığımız doğa ve sevdiklerimiz olduğunu... Gönlüne sağlık oyuncu anne Şermin Yaşar❤️
This entire review has been hidden because of spoilers.