Her insanın içinde karanlık bir yan vardır. Bu bizim kendi içimizde kabullenemediğimiz, kendimizden ve başkalarından gizlediğimiz ve bilinçsizce başkalarına yansıttığımız yanımızdır. Karanlık yan ışığa çıkarılmadığı için karanlıktır. Onu ortaya çıkarıp, sahiplenip, onunla bütünleşmedikçe bu yanımız bizi sürekli engellemeyi, bize her türlü acıyı, korkuyu, mutsuzluğu yaşatmayı ve hayatımıza bu yanımaza aynalık eden insanları çekmeyi sürdürecektir.
Bu karanlık yanımızla bütünleşmemiz, onun engelleyici ve yıkıcı etkisinden kurtulmamızı, kabul edemediğimiz yanlarımızı gizlemek için kullandığımız maskelerde kısılıp kalmış yaşam enerjimizin serbest kalmasını sağlar. Karanlık yanımız bize verecek büyük armağanlara da sahiptir. O bize öğretmek, yol göstermek ve tüm benliğimizi sunmak için mevcuttur.
Debbie Ford was an American author of self-help books. Her first book, "The Dark Side Of The Light Chasers", spawned eight more books in the genre and dealt with confronting one's "dark side" rather than ignoring it. Ford also hosted television and radio shows related to her books.
She passed away due to complications from cancer in 2013.
İçeriği çok ilginç bir kitap. Projeksiyonlar üzerine yazılanlar insanı içerisine çekiyor, ben de bunları yapıyor muyum diye düşündürüyor. Uygulamaları ve anlattıkları konuları beni çok etkiledi. Sürekli kendimizde iyi yanları arayalım, iyi özelliklerimizi geliştirelim diye çabalarken aslında karanlık taraftaki özelliklerimizi anlayabilmemiz, bunları diğer insanlara nasıl projekte ettiğimizi kavramamız ve bunu yaptığımızı kabul edebilmemizin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Çok çok öneriyorum bu kitabı, tekrar tekrar okunabilecek; her okumada biraz daha fayda sağlayabilecek bir kitap.
Gölge çalışması hakkında yoga derslerimden edindiğim temel bilgiler haricinde fikrim olmadan kitaba başladım. Tahminimden çok daha kapsamlı olması güzel bir sürpriz oldu. Ödev olarak okuduğumdan yeteri kadar öğretileri özümseyemediğimi düşünüyorum, bence bitirmek üzere değil okuma kitabı yanında her gün sindirerek ve alıştırmaları tekrarlayarak okunmalı. Buna rağmen alıştırmaları yaparken kısa ömürlü de olsa bir tatmin, huzur ve rahatlık hissettiğimi belirtmeliyim. Bence bütün olmak için gereken sürece mental olarak hazır olanların fazlasıyla yararlanabileceği faydalı bir el kitabı, tabii dediğim gibi alıştırmalara gereken önemi vermeniz şartıyla. Tek yıldızı kırma sebebim çevirinin başarısızlığı ve yazarın bazı temel cümleleri fazla sık kullandığını gözlemlemem oldu. Çeviri İngilizceden direkt tercüme edilmiş ve Türkçenin günlük hayattaki kullanımını gözardı etmiş gibiydi, bir eğretilik barizdi. Bahsettiğim tekrar durumunu açıklayacak olursam da beyne anahtar cümleleri iyice kazımak açısından kitabın belirli yerlerinde cümle tekrarları çoğunluğun aksine hoşuma gider fakat burada beni bile rahatsız edecek bir sıklık söz konusu idi.
Kimi zaman karşımızdaki insana çok kızıp neden böyle davrandığını anlayamayız.Hele de haksızlık yaptığını düşünüyorsak.. Kim bilir belki de o kızdığımız kendimiziz…Gerçekten insana kendini anlama ve belki de diğer insanları anlama olanağı sağlayan, üzerinde düşünülesi, tekrar tekrar okunacak bir kitap…
This entire review has been hidden because of spoilers.
Kişisel farkındalık anlamında okunmasını tavsiye ediyorum, alıştırmalar zor görünse de yapılarak gidilmesi kitaptan alınacak verimi arttıracaktır. Ne kadarını yapsanız kar, hepsini yüzde yüz yapmak çok zor ama birazı bile yapılsa güzel sonuçlar alınacağına inanıyorum.
Müthiş bir kitap. Eleştirdiğimiz, sevmediğimiz davranışlar bizde de olan ve sevmediğimiz taraflarımız. Veçhelerimizi keşfettikçe, kabul ettikçe gelişeceğiz.
Işığı Arayanların Karanlık Yanı, spiritüel yolculuğu arşa çıkaracak nitelikte bir kitap. Öncelikle şunu belirtmek isterim, buradaki “karanlık” sözcüğü bireyin sahip olduğu herhangi bir “kötü” özelliği ifade etmiyor. Karanlık kelimesiyle anlatılmak istenen bir şekilde görmediğimiz, ihmal ettiğimiz, varlığından bihaber olunan fakat hayatımıza bir şekilde yön veren taraflarımız. Kitap bu yanlarımızı yok saymak yerine onları kucakladığımız bir yerden yaklaşıyor. Dahası ve bence en ama en güzel yanı, bu yönlerimizin hayatımızda hangi alanlarda bize hizmet ettiğini, bizi nelerden koruduğunu anlamamıza yardımcı oluyor. Bir sonraki aşamada bu anlayışı bir sahiplenme duygusu izliyor. Sahiplenmenin daha çok anlayış, anlayışın ise daha çok şefkat getirdiği bir çizgide eski kalıplarla vedalaşma yolculuğunda bir rehber görevi görüyor.
Alt-benlik kavramını, dünya-ayna ilişkisini ve aslında her şeyin içsel olanla doğrudan bağlantı halinde olduğunu gösterdiği için bendeki yeri apayrı kalacak şüphesiz.
Sözlerimi son olarak şu satırlarla bitirmek isterim, “Dünyada sizin gibi biri daha yoktur. Tam aynı arzulara, aynı yeteneklere ya da aynı anılara sahip biri daha yoktur.. Size düşen iş, kendi özgün yeteneklerinizi keşfedip sonra onları kendi özgün yolunuzla tezahür ettirmektir.”.
Genellikle kişisel gelişim kurslarında tavsiye edilen kitap :) Kapağına bakıp “Gerçekten bunu alacak mıyım?” diye epey sordum kendime ama kapak sizi yanıltmasın. Özellikle alıştırmalar oldukça iyi.