Bir içinde yaşadığımız hayat var, bir de içimizde taşıdığımız. İçimizde anlatılmamış hikâyeler ve kullanılmamış potansiyeller taşırız. İçimize gömülü hayaller, bizden bir şeyler yapmamızı bekler.
“Hayat kişinin cesareti oranında genişler ya da daralır.” diyor Anais Nin. Senin hayatında kaç cesaret denemesi var?
Başlangıçta dizlerini titreten ama yaptıktan sonra seni büyüten neler yaşadın?
Korkuna rağmen neler yaptın?
Korkmasaydın ne yapardın?
Bahar Eriş, yeni kitabında insanın dünya içinde kendi küçük dünyasını kurma çabasını anlatıyor. Öğrendiklerini ve düşündüklerini kendi hayatından da hikâyelerle paylaşıyor.
Okura serpme kahvaltı tadında bir kültürel karışım sunuyor: Cesaretli kadın modelleri, azimli çocuk hikâyeleri, ebeveynlik halleri, kariyer kurma mücadeleleri, temel insanlık durumları, az gelişmiş ülke dumurları… Başka neler var?
- Kendi en iyi versiyonunu nasıl bulacaksın? - Anne olmak ya da olmamak: Bütün mesele bu mu? - “Hak etme” kültürü mü “hak görme” kültürü mü? - Girdiğimiz savaşlar mı bizi yaralar, kaçtıklarımız mı? - Impostor sendromu: Kadının “iç güvesi” nedir? - Tutkun için evlere temizliğe gider miydin?
Cesarete ilişkin daha çok içerik hayal etmiştim başlarken fakat daha çok ebeveynlik ve başarı öyküleri üzerine bir kişisel gelişim kitabıymış. Yine de akıcı olduğunu söyleyebilirim
Kimin ne zaman düşeceği, kimin kimi yerden kaldıracağı hiç belli değil bu hayatta.Kimin aklı başında, kimin değil, dışarıdan hiç belli değil. Ve iyi insanlar var. Bazen bunu anlamak için yere düşmek gerekiyor. Bir yabancının eli,dost eli oluyor aniden. Sayfa 55
Hayat tek renge, tek mevsime, tek duyguya sığmayacak kadar muhteşem. Sayfa 156
Kitabın başlığından içeriğinin daha çok yetişkinlerin hayatıma ve seçimlerine odaklanılacağını düşünmüştüm. Ancak çoğunlukla çocuk yetiştirme, ergenlik, çocukluğa dair kısa yazılardan oluşuyor. Hızlı okunabilecek ancak muhtemelen yeni bir bilgi almayacağınız bir kitap. Youtube’daki konuşmalarından da alabilirsiniz.
Her ne kadar kitabın ismi ile içeriğini kafamda ilişkilendiremesem de yormayan bir okuma oldu benim için. İnsanın doğasına, ebeveynliğe dair hikayeler ve öneriler içeriyor. Yazar ele aldığı konuları çok irdelememiş, üslubu da kitabı okutturuyor.
Bu kitapta not alınacak çok şey var. Genellikle tanıdık kavramlar işlenmiş fakat denemeye yakın bir türde yazıldığı için günceli yakalamış. Keyifle okudum.
Bahar Hocamın kitabı kendini okutuyor doğrusu. Umarım kendisiyle tanışmak da nasip olur zira kısacık kitabı bile bu kadar şey katıyorsa söyleyeceklerinden neler öğrenebiliriz Allah bilir.
Kızım da büyüdüğünde okusun diye, çize çize, kalbimi bıraktığım bir kitap. Böyle ilham veren, böyle güzel bilgi aktaran yazarlara öyle ihtiyacımız var ki!