Ferîdüddin Attâr (k.s), kaleme aldığı ahlâk ve tasavvuf eserleriyle hem yaşadığı dönemde hem de sonraki yüzyıllarda derin izler bırakmış, kendisinden sonra gelen pek çok mutasavvıf şairi etkilemiştir. Bu isimler arasında olan Hz. Mevlânâ (k.s) henüz küçük yaşlarda göç yolunda kendisiyle tanışmış, bu görüşmede Attâr’ın (k.s) hediye olarak verdiği Esrârnâme kitabından oldukça etkilenmiş ve kaleme aldığı Mesnevî’sini bu kitaptan beslendiği ruhla yazmıştır. Şark klasikleri arasında böylesine önemli bir yeri olan bu köklü ve kadim eser, modern dünyanın her an üzerimize bıraktığı buhran ve sancıların arasında gönüllere ferahlık ve tazelik vermesi ümidiyle değerli okuyucuları için yayına hazırlandı. Baş ucu kitabı niteliğinde olan eser, içindeki hikâye örgüleriyle zihinlerde ve gönüllerde derin ufuklar açacaktır. Mehmet Ali Özkan’ın tercüme ettiği Esrârnâme Semerkand Yayınları’nda okuyucuları ile buluşuyor…
Conference of the Birds, masterpiece of Persian poet and mystic Attar, fully named Farid ad-Din Attar, allegorically surveys Sufism.
From Nishapur, an immense influence of better known pen, "the perfumer," of Abū amīd bin Abū Bakr Ibrāhīm, a Muslim theoretician and hagiographer, lasts.
Inci taneleri...Kitapta cok etkileyici beyitler var. Lakin daha ilginci, sade ve basit gorunen beyitlerin bile insana tesir edisi... Mevlana'nin Mesnevisini yazarken, bu kitaptan etkilenmesine sasmamak gerek... "Her zerrenin O'nunla bir sirri var" "Ne canin haberi var neyin canidir, Ne bedenin haberi var kimin bedenidir. Ne kulak kendi isittiginden haberdar, Ne goz kendi gordugunden haberdar." "Ask kemale ermedigi surece iki alemde bir zerre bile kipirdamaz" "Ask sana senin gucun kadar gorunur. Askin ilaci gozyasi ile sabirdir"
Benzetmelerinin arkasindaki hikmeti cozemesekte cok guzeldi. Yeri geldi dokundu, yeri geldi tebessum ettirdi. Insanin toprak oldugunu ayri dusunulemeyecegini bence en guzel bu sekilde ifade edebilirdi.
ey Engin varlık senin dinginliğinden korkuyorum Senin bir dalgan gelse bir çok gemi batar senin yüzünden. Sanki denize söylenmemiş gibi, bir kıyamet psikolojisi var gibi dizelerde.
Tamamını tek seferde okuyup bitirmek imkansız. Mevlana çocukken okumuş. Bazı bölümleri öne çıkıyor, bazı bölümleri atlayarak okudum. Çevirinin sorunsuz olduğunu söyleyebilirim. Kendini aşmış rubaileri var, diğer Nişaburlu düşünürler gibi.