Na uskom prostoru Bosfora i Dardanela sudarile su se tadašnja najmoćnija vojna sila Engleska, udružena s drugim silama Antante, i jedna iscrpljena, siromašna, urušavajuća zemlja, kakva je bila Osmanska carevina. U evropskim udžbenicima iz historije to je čuvena Bitka na Galipolju, o kojoj su napisane desetine knjiga, čak su snimljeni i igrani filmovi, ali koja je, opet, ostala nedovoljno istraženom i objašnjenom.
Te godine, 1915., zapadni svijet je ustao ostvariti svoj višestoljetni, frustrirajući san: trebalo je anadolskog tigra baciti na koljena te tako ostvariti osvetu sakupljanu u njedrima Evropljana. Cijenu svoga opstanka turski narod morao je platiti s 253.000 poginulih. Ali, da nije bilo takvog otpora, današnji bi svijet, mnogo drukčije izgledao. Među žrtvama bilo je dosta i Bošnjaka, kako onih porijeklom iz Bosne, Hercegovine i iz Sandžaka.
U romanu, punom žestokih epskih sudbina i lirskih detalja, pisac briljantno uspijeva povezati žive historijske činjenice, narodsku memoriju te nesvakidašnju magiju svoga pripovjedačkoga umijeća. Zato je Čanakkale danas jedan od najčitanijih i najprevođenijih romana moderne turske književnosti.
Mehmed Niyazi Özdemir, Akyazı'da doğdu. İstanbul Haydarpaşa Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi (1967). Almanya'da Marlburg, Bonn ve Köln üniversitelerinde Türk Kamu Hukukunda Temel Hürriyetler konusunda doktora yaptı. Uzun yıllar Almanya'da kaldı. Türkiye'de Zaman ve Tercüman gazetelerinde yazdı. Ufuk Çizgisi, Bayrak, Genç Akademi, Türk Yurdu, İnsan ve Kainat dergilerinde makaleleri yayınlandı.
Mehmet Niyazi tezli romanlarıyla tanınır. Eserlerinde millî konuları ön plana çıkarmıştır. İncelemelerinde Türkiye'nin sosyal yapısı üzerine görüşlerini açıklar.
Savaşı daha çok askerlerin üzerinden anlatmış. Bence çok iyi yapmış. Yorumlarda gördüm. Atatürk'ü görmezden gelme gibi bir durum yok. Sonuçta tarihi konu edinen bir roman, tarih kitabı değil. Batı'da da böyle anlatıma sahip birçok kitap, film vs var.
M. Kemal ismi kitapta ancak 4-5 yerde birer kelimeyle mecburiyetten yazilmis gibi. Tabi ki bu bir savasin romani, M.Kemal'den bahsedilmek zorunlulugu yok. Fakat General Stopford'un ayaginin burkulmasi bile yazilirken M.Kemal'in rolunu es geçmek art niyettrn başka bir şey degildir. M.kemal'in 19. Tumeni 25nisanda cepheye surme emri bile ne alakaysa 9. Tumen komutani Halil Sami bey tarafindan verilmis gibi aksettirilmis. Gerek yer isimleri, gerek komutan isimleri gerekse kronolojik akiş acisindan da hatalarla dolu. Ornegin kilitbahir yakininda yer alan "agaderesi hastanesi" yerine kitapta kuzey ariburnundaki mevkiye atfen "agildere hastanesi" denmis ki bu bolgeler arasinda yaklasik 20km var. Meshur ateskesin tarihi temmuz gibi verilmis ki esas tarih 24 mayis'tir. Kuru milliyetcilikle ne tarih ne de edebiyat yapilabilir
Yazar Mustafa Kemal Atatürk olmadan Çanakkale Savaşları'nı nasıl anlatırım diye baya uğraşmış.İsmi 500 küsür sayfa boyunca 3-4 yerde sıradan bir er/erbaşmış gibi geçiyor. Atatürk'ün savaşın en kritik cephelerindeki ( Arıburnu, Conkbayırı, Anafartalar) başarıları bir iki cümleyle bile bahsedilmiyor.Kitap tarihi gerçekleri es geçtiği için geriye bahsedilen isimsiz kahramanlar kalıyo onlar içinde anı kitapları daha doğru bir tercih olucaktır.
Çanakkale Savaşının gidişatını, kaderini ve sonucunu değiştiren Anafartalar Komutanı Yarbay Mustafa Kemal ' in adı neredeyse kitapta hiç geçmiyor. Nasıl bir kitap olduğu yorumunu size bırakıyorum. ..
Kitap gerçek olaylardan derlenmiş, belgesel roman olarak geçiyor türü. Öncelikle böyle büyük orduların çarpıştığı ve bu kadar uzun süren bir savaşı anlatmak baya zor. Ben karışık buldum kitabı, tam içine giremedim. Çok tekrarlamalar var haliyle, siper savaşı, aynı şeyler devamlı başa dönüyor. E tabii aynı şeyleri tekrar tekrar okuyorsunuz. Ama en önemlisi savaşın ne kadar acımasız olduğunu bu kitap yüzünüze çarpıyor.
Konusu ve anlatımı güzeldi ama o kadar çok yer ve kişi ismi vardı ki kitabın okunmasını bence bir hayli zorlaştırıyor ve bence özetinin okunması yeterli bu kadar ayrıntıyla bu kitabı uzatmanın bir manası yok. Bence okumayın.
Üniversite eğitimini Çanakkale'de alan birisi olarak Çanakkale'yi ve savaşları çok etkileyici bir şekilde yansıtmış bit kitap olduğunu söyleyebilirim. Okunabilecek en güzel tarihi romanlardan birisi aynı zamanda. Üzerinden vakit geçtikçe kendini tekrar okutmak istemesi bile ne kadar iyi bir roman olduğunu anlatmaya yeter sanırım.
Tarihi roman okumayı sevenler için çok güzeldir eminim ki fakat ben zorla okudum.Gerçekten hırsla zorla inançla kazandığımız çok şanlı bir savaş Çanakkale savaşı takdir etmeyen yoktur.Yinede ben tarihi roman okumayı sevmiyorum sevemiyorum sevenlere öneririm.
Çanakkale atalarımız binbir güçlükle gelecek için kazandıkları büyük zaferlerden birisidir.Bu kitabı okumak çok istedim.Çanakkale hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak istedim.Bu yüzden zaferimizin 100.yıldönümünde bu kitaptan çok fazla şey öğreneceğime eminim.
Bu kitabı Çanakkale zaferimizin 101. yıldönümü olması sebebiyle ve aynı zamanda ülkemizin ne zorluklarla, nasıl mücadeleler verilerek bu günlere geldiğini daha detaylı olarak öğrenme ümidiyle seçtim. Umarım beklentilerimi karşılayacak dolu dolu bir kitaptır.