Osmanlı döneminde cinsel yaşamın bugünkünden farklı olduğunu biliriz. Okuduğumuz metinler, karşımıza çıkan imgeler, üstü örtülmek, inkâr ya da "tevil" edilmek istense de bir başkalık olduğunu sezdirir bize. Tarihi bilmenin ilk yararı geçmişin şimdiki gibi olmadığını fark etmemizdir elbette, ama bir başka bakımdan da yararlanırız tarihten: Kanıksadığımız, doğal saydığımız "bugün"ün nasıl şekillendiğini, şimdi'ye nasıl vardığımızı anlarız; bu da şimdi'ye yakıştırdığımız mutlaklığı sarsar. Queer teoride heteroseksüel cinselliğin normal kabul edilmesi süreci üzerine üretilen zengin literatür ve tartışmaların eşliğinde Ezgi Sarıtaş, basmakalıp fikirlerden ve okuma stratejilerinden olabildiğince uzak durarak, düşünmeyi ve nesnesini ciddiye alarak, yani anlamayı ön plana koyarak cinsel modernleşmenin izini sürüyor; edebiyata olduğu kadar hatırat, popüler cinsellik ve tıp metinlerine bakıyor: Geçmişteki normalin ne olduğunu, Geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde o normalin nasıl değiştiğini, bugün normal saydığımızın nasıl oluştuğunu ve sürecin içerdiği tutarsızlıkları, istikrarsızlıkları ve çizilen zikzakları araştırıyor.
Queer teoriyle olduğu kadar modernleşme, tarih ve felsefeyle ilgilenen okurlarımızın da zevkle okuyacağına inanıyoruz.
bu kitabı cinsellik okumaları grubumuz için seçmiştik, fakat cinsellik çalışmalarına değil de cinsiyet çalışmaları üzerine odaklanan bir kitap aslında :) tamamen bizim hatamız.
bunu bir kenara koyarsak iyi bir cinsiyet çalışmaları okuma geçmişim olmadığı için okumak gerçekten çok zorlayıcıydı. bazı kısımları seçerek okumamıza rağmen benim zihnimi çokça zorladı.
çok ama çok sağlam bir temel kitap olduğu çok aşikar. kaynakçalar, araştırma biçimi, konudaki sağlanabilen derinlik gerçekten hayranlık yaratıyor. sadece okuyacak kişi ben değildim, ya da doğru zamanı değildi :) elimde iyi süründü yine de.