Evde nereden geldiği belli olmayan, sahaftan kiloyla alınmış izlenimi uyandıran kitaplardan biri. Kitabın tüketici tercihleriyle ilgili söylediği şeyler tamamen çöp çünkü her sene kendini yeniden keşfeden bir alan bu. Ancak konusuna epey pragmatist yaklaşımıyla beni şaşırttı. Hiçbir fikrimin olmadığı bu alanda iki nokta ilginç geldi: reklamın bütün pazarlama organizasyonu içerisinde görev alan en son öğe olması. Bizim için ürünün yüzü olan reklamın aslında buzdağının tepesi olması.
Diğer bir husus eğlenceli reklamın başarılı olduğu yanılsaması. Hayır diyor kitap, reklamın amacı eğlendirmek değil ürün satışlarını arttırmak vb gibi sayısal olarak tespit edilebilen bir sonuç olmalıdır. Burada neredeyse "reklam reklamcılara (hatta reklam verenlere) bırakılamayacak kadar ciddi bir konudur" diyecek. Reklam sanat yönetmenlerinin ve metin yazarlarının pek çok zaman ürün satışlarıyla alakasız şekilde kendi sanatsal heveslerini tatmin etmeleri; reklam veren firmaların müşterinin bakış açısına odaklı değil ürüne ve kendilerine odaklı olma eğilimleri...