Dünyada sayısız medeniyet önce tüm ihtişamıyla varlık buldu, sonra da yok oldu. Hepsi tarih yazdı, fetihleri ve zaferleriyle övündüler. Ne var ki edindikleri tüm başarımlar birer birer o günkü anlamını yitirdi, takvimden eksilen her yaprak unutuluşun buruk anısına dönüştü... Tabii zamanı dize getirip insanoğlunu gizemleri, mitleri ya da anıtsal yapılarıyla hâlâ büyüleyenler dışında!
Celil Sadık, Uygarlığın Ayak İzleri serisinin ikinci kitabında, kum saatinin akışını dondurarak tarihi birkaç bin yıl geriye sarıyor; sanat dallarının konu etmekten asla vazgeçmediği, mitler ve masallardan yapılma bir labirenti adımlıyor. İlk kitabından aşina olduğumuz romansı diliyle Mısır’ın altın kumları arasına gizlenen ölümsüz krallardan, Antik Yunan tanrılarının şaşırtıcı öykülerinden ve asırlardır ayakta duran bir kilisenin gizeminden söz ederken uygarlık tarihinin en görkemli yapıtlarını da gözler önüne seriyor.
Ilk kitaptan sonra fiyasko diyebilirim. Ne anlattigi belli degil, neyi neyle kombin edip bir eser ortaya cikarmis anlamak mumkun degil. Kitap üç bölümden olusuyor: antik misir,antik yunan ve ayasofya. Ayasofya ne alaka anlayamadim. Yayin tarihinde populer bir konu oldugu icin ekleyelim mi denmis sadece,bilemiyorum.Okumaya baslarken belki kompozisyonu kurus seklinden ayasofyayi da baglamistir diye dusundum ancak herhangi bir baglam yakalayamadim. Ayrica bölümlerin içerikleri de yetersiz ve dizimi neye gore yapilmis yine bir açiklama yok. Bunlar disinda, dil birinci kitapta oldugu gibi akici. Hikayelestirme kismi biraz daha kötü olsada çoklarina göre gayet iyi. Maalesef fazlasiyla imla hatasi ve tekrar bilgi mevcut ama bu editöryal sikinti gözardi edilecek gibi. Ayrica basim teknigi ve kagit kalitesi çok daha iyi. Bilgi seviyesi ise baslangic diyebiliriz. Hiç fikri olmayan birine tanitmak için her sey sifirdan anlatiliyor ancak biraz da olsa bilgi sahibiyseniz bu üç konuda,okumanizi önermem. Sahsen pek bir sey ögrenemedim. 1. Kitabi bitirdigimde 2. Icin çok heyecanliydim. Ama 3.kitabi okur muyum bilemiyorum.
Celil Sadık'tan her zamanki gibi bir başucu kitabı! Antik Yunan Mitolojisine hep bir aşinalığımız olmuştur, peki ya Mısır? Hiçbir fikrim ve bilgimin olmadığı Antik Mısır dünyasıyla beni tanıştırdığı için Sevgili Celil Sadık'a teşekkür ediyorum. Oturup baştan sona okunacak bir kitap değil belki fakat anlattığı mitolojik öyküler ve karakterlerin hikayeleriyle tekrar tekrar dönüp bilgileri kurcalayacağım bir kitap. Antik Mısır ve Antik Yunan için iyi bir başlangıç kitabı niteliğinde. Sadece sondaki Ayasofya kısmı biraz kopuk hissettirdi fakat yine konuyla tanışma olarak düşündüğümde değerli bilgiler içeriyor. Müze gezilerinizden önce mutlaka göz atmalısınız!
Serinin birinci kitabı kadar sevmesem de başarılı bir kitap olmuş🤞🏽 İçeriğindeki konular çok ilgi çekici. Yazarın içeriğindeki konuları hikaye anlatılıcığı tarzında sunumu çok başarılı 🤞🏽
Mısır ve Yunan mitolojisi tanrılarının ve hikayelerinin anlatıldığı ilgilisine eğlenceli ve bilgilendirici bir kitap olmuş. Fakat bir sanat tarihi kitabı olduğunu düşünmüyorum.
Celil Sadık'ın ilk kitabı gibi bu kitabını da severek okudum. Sohbet eder gibi akıcı bir dili var. Antik Mısır, Antik Yunan ve Ayasofya gibi dünya mirasına bu kitabında yer vermiş olması çok güzeldi. Fotoğraflarla da zenginleştirilmiş ve güzel bir şölen oluşturulmuş. Bana göre daha fazla detaylandırılabilir ve daha fazla konuya yer verilebilirdi. 238 sayfadan oluşan bu kitap, ilk kitabı gibi sürükleyeciydi ve hemen bitiverdi. Geçmişe, sanata ve tarihine yönelik güzel bir arşiv daha... Sabırsızlıkla bir sonraki kitabını bekliyorum.
Yeni yılın ilk kitabını yılbaşı karantinasında okudum. En sevdiğim dönem olan antik çağın tanrılarını ve krallarını anlatıyor ve bunu yaparken binlerce yıl önceye masalsı bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitapta benim yakalayabildiğim tam 7 adet yazım yanlışlığı (harf hatası, cümle içinde aynı kelimenin tekrarı, harf eksikliği gibi) vardı. Ayrıca anlatım bozukluğu içeren cümleler de mevcuttu. Yazarın ilk kitabını da okudum ama bu kitabın hazırlanmasının cok acemice yapıldığını söylemem gerekir. Bu basit hatalar nasıl görmezden gelinip bu şekilde kitabı basabilirler aklım almıyor. Onun dışında içerik olarak yine özetin özeti diyebileceğimiz bir kitaptı. Mısır ve Yunan Mitolojisi ardından kitabın popülerliği için Ayasofya diye bir bölüm eklenmişti. Yine de mitolojiye yeni merak duyanlara önerebilirim çünkü kolay okunur, görseli bol bir kitap.
Eski Mısır, Eski Yunan ve Ayasofya Cami ile ilgili 3 bölümden oluşan kitap yazarın sonunda belirttiği gibi sohbet havasında yazılmış. Eski Mısır bölümü ortaokul tarih kitapları ile Lonely Planet Egypt arası bir tatda. Efsaneleri resimler ile iliskilendirdigi Eski Yunan bölümü keyifli, bu bölüm yüzünden tek değil 3 yıldız verdim. Son bölüm de tahminen Ayasofya camiye dönünce mozaikler kaybolur, kaybolmadan onları kağıda dökeyim diye eklenmiş kitabın sonuna!
Kitap, üç bölümden oluşuyor. Mısır ve Yunan mitlerinin yanısıra Ayasofya ile ilgili bilgiler yeralıyor. Detaylı ve sistematik bir anlatı yerine yazar önemli ve ilginç bulduğu konuları kısaca aktarıyor. Görseller, baskı kalitesi ile keyifli bir kitap.
Yazı stili akıcı ve anlaşılır, Antik Mısır ya da Yunan hakkında hiçbir şey bilmeyen biri için iyi bir başlangıç kitabı. Birçok güzel resimle de donatılmış. Genel olarak çok iyi bir kitap
Serinin diğer iki kitabından farkli bir dönemi anlatan bu kitap benim için ufuk açıcı oldu. Uygarlık tarihinin sırlarını keşfetmek için harika bir kitap oldu.