Dostoyevski'nin, uzun süre romanlarının gölgesinde kalan öyküleri, yazarın bu türde de büyük bir usta olduğunu kanıtlıyor. Dostoyevski'nin öyküleri, yazarın büyük romanlarının dayandığıderin ve karmaşık âlemin yapı taşlarıyla örülmüştür. İntiharın eşiğine gelen buhran içindeki bir genç kızı anlatan "Uysal Bir Kız"dan nişanlı bir gencin yok olma korkusunu işleyen "Bir Yufka Yürek"e, toplumdan uzak düşen bir aydının gülünç portresini çizen "Timsah"tan sırlarla dolu yoksul bir adamı resmeden "Bay Proharçin"e kadar 1847-1877 yılları arasında yazılmış on dört öykünün derlendiği bu kitapta, Dostoyevski insan ruhunun dokunaklı, karmaşık ve eğlenceli yanlarına eğiliyor ve erdemli bir hayatın ipuçlarını fısıldıyor. "Dostoyevski, kendisinden bir şey öğrendiğim tek psikologdur." -Friedrich Nietzsche- (Tanıtım Bülteninden)
Works, such as the novels Crime and Punishment (1866), The Idiot (1869), and The Brothers Karamazov (1880), of Russian writer Feodor Mikhailovich Dostoyevsky or Dostoevski combine religious mysticism with profound psychological insight.
Fyodor Mikhailovich Dostoevsky composed short stories, essays, and journals. His literature explores humans in the troubled political, social, and spiritual atmospheres of 19th-century and engages with a variety of philosophies and themes. People most acclaimed his Demons(1872) .
Many literary critics rate him among the greatest authors of world literature and consider multiple books written by him to be highly influential masterpieces. They consider his Notes from Underground of the first existentialist literature. He is also well regarded as a philosopher and theologian.
Daha evvel de burada yazdığım gibi Tolstoy romanları, Karamazov Kardeşleri bir tarafa alırsak Dostoyevski romanlarından üstün bana kalırsa; ancak öyle görünüyor ki iş öykü yazarlığına gelince Dostoyeski Tolstoy'a da Chehov'a da fark atıyor. Romanlarında çok nadir aşikar ettiği mizah duygusunu, Dostoyeski öykülerinde ferah ferah çekinmeden, bolca kullanmış. Özellikle bu derlemenin ilk öyküsü İğrenç Bir Olay ve Timsah bu açıdan çok iyi. Adeta Aziz Nesin tadı aldım. Aradaki zamanı ve coğrafyayı aşan bu aşinalık duygusu Dostoyeski'nin hikayecilikte de "klasik" olma standartını başarıyla tutturduğunu gösteriyor. Absürdlüğe varan irrasyoneliteyi tiye alışı Dostoyeski öykülerinin Bulgakov kara mizahına esin vermiş olabileceğini düşündürtüyor.
En sevdiğim öyküler, İğrenç Bir Olay, Uysal Bir Kız, Bobok ve Timsah oldu. Diğerleri de Dostoyevski’nin başyapıtlarını yazmadan önce geçtiği süreci görmek açısından önemli ama başyapıtlarının verdiği derin etkiyi diğer öykülerinde bulamadım, bazılarını bitirmek için okudum. 1. İğrenç Bir Olay: Öykünün başkarakteri İvan İlyiç Rusyadaki devlet dairelerinde süren ast-üst ilişkinin katılığını eleştiriyor ve insanın kendisini rütbesine göre üstün görmemesini ve eğer böyle yaparsa halkın da onları destekleyeceğini savunur. Ancak tam olarak da bunun tam tersini yapar. Tesadüfen denk geldiği bir memurunun düğününe katılır, aslında bir nevi varlığını onlara bahşeder, bu hareketinin o memuru onore edeceğini, sonrasında bu hareketinden dolayı kendisinden övgüyle bahsedileceğini düşünür. Ama işler umduğu gibi gitmez. Kibirli tavırlarıyla evdeki herkesi küçümser, diğer konukların da rahatını kaçırır. Damat ve damadın annesi kendi düğününde, üstü olan amirine hizmet etmek zorunda kalır. En pahalı şaraplar, en güzel yemekler İvan İlyiçe getirilir. En sonunda zorla konuk olduğu İvan İlyiç de bu durumun farkına varır ancak durumu düzeltmek için evden de bir türlü ayrılamaz, kendisine sunulan içkileri içmeye başlar, en sonunda evde içe içe sızar. Bu utanç verici olaydan mağdur olan tek kişi ise evine konuk olunan memur olur, artık o dairede çalışamayacağını düşünüp başka bir bölüme tayinini ister.
2. Uysal Bir Kız: Zor durumda olan bir kıza yardım etmek için onunla evlenen bir tefeci, evliliği boyunca kızdan kendisinden minnet duymasını bekler. Tefeci, hata yaptığını bile bile böyle davranmaktan vazgeçemez. En sonunda kız eline aldığı ikona ile camdan atlayarak intihar eder.
3. Tuhaf Bir Adamın Rüyası: Öyküdeki tuhaf kahraman dünyadaki kötülüklerden bıkmış ve intihar etmeye karar vermiştir, gördüğü bir rüya sonrasında intihar fikrinden vazgeçer. Rüyasında ideal bir dünyayı görürü, bu dünyada kötülük, yalan yok, kadın erkek çocuk herkes çok mutlu. Ancak kahramanımızla tanıştıktan sonra bu ütopik dünya da kirlenmeye başlar. Öyküden uyarlama bir sinema filmi de var.
4. Dürüst Hırsız: Yoksul ve ayyaş bir adam, kendisine yardım eden ve evine alan bir adamın pelerinini alkol alabilmek için çalar. Sonrasında da derin bir vicdan azabı duyar.
5. Noel Ağacı ve Bir Evlenme: Bir ziyafete davetli olan misafir, yemekte gözlemlediği çocuklar anlatılıyor. Zengin bir ailenin kızı ile yoksul bir ailenin oğluna olan tavırlar farklıdır. Yıllar sonra, aynı çocukların evlendiğine şahit olur.
6. Bobok: Öykünün kahramanı olan yazar, bir yakınının ölümü nedeniyle gittiği mezarlıkta, mezarda yatanların birbiriyle olan konuşmalarını duymaya başlar. Ölüler arasında bile sınıf farklılığının, güçlü olana yaltaklanmanın devam ettiğini görür.
7. Bir Yufka Yürek: İnsanlara minnet duymaktan, yufka yürekliliğinden acı çeken, hayatı kendine zehreden bir gencin öyküsü.
8. Timsah: Fantastik ve kara mizah öğeleri olan bir hikaye. Kendini beğenmiş ve çokbilmiş bir Rus aydınını temsil eden İvan, içindeki koca bir boşluğu ile insanları yutan ve iktidarı temsil eden timsah. Devlet memuru İvan, dünya turuna çıkmak için para biriktirir. Tura çıkmadan önce karısı ve arkadaşıyla beraber şehirde bir sirkte sergilenen timsahı görmeye giderler. Sonradan İvan’ın itirafına göre, İvan’ın da tahrik etmesiyle timsah, İvan’ı yutar. İvan etrafta konuşulanları duyar, onlarla da konuşabilir. Şöhret kazanmaya başlar ve durumdan şikayet etmez, hatta hoşuna gider. Aile dostları olan anlatıcımız, Ivan’ı timsahın içinden kurtarmak için çabalamaya başlar, yüksek mercilere başvurularda bulunur, timsahın sahibi Alman ile pazarlık yapar. Timsahı satın alıp karnını kesmesini ister fakat hayvanın sahibi olan Alman girişimci tüm çabalara rağmen bunu kabul etmez. Sonunda karısı da boşanma davası açar, Ivan ise timsahın karnında memur olarak çalışmaya devam eder.
9. Başkasının Karısı ve Karyola Altında Bir Koca: Öykü içerisinde 2 hikaye var. Karısının kendisini aldattığını düşünen ve onu takip eden bir adamın yaşadıkları anlatılıyor. İlk hikayede, karısının kendisini aldattığı apartmanın önüne giderek, gözetlemeye başlar, bu sırada orada bulunan genç bir adamdan yardım ister (tabii kendi karısı olduğunu söylemez, “bir arkadaşının” karısır), gözetlemesi için yardım istediği adam da karısının başka bir aşığı çıkar. İkinci hikayede yine karısının kendisini aldattığını düşünen bir adam, tiyatroda oyun izlerken bulduğu bir pusulayı takip eder, tanımadığı bir karı kocanın evine girer. Hatasını anladığında ise odadan çıkamaz ve gizlenmek için yatağın altına girer, burada da yataktaki kadının gizlenen sevgilisi ile karşılaşır. Sonunda genç adam kaçarak evden ayrılır, adam da evine geri döner.
10. Küçük Kahraman: 11 yaşındaki bir genç çocuğun kendisinden büyük bir kadına duyduğu minnet dolu aşk anlatılıyor.
11. İki İntihar: Biri hayatından memnun olmadığı için, diğeri ise işsizlikten ve açlıktan dolayı çaresizlikten intihar eden iki genç kızı anlatıyor.
12. Bay Proharçin: Proharçin kiracı olarak uzun yıllardır aynı evde diğer kiracılarla beraber yaşamaktadır. Cimriliğiyle ünlenmiştir ve bu yüzden kendisiyle alay edilir. Ölümünden sonra yatağının içinden para çıkar.
13.Dokuz Mektupta Bir Roman: Petro İvaniç ile İvan Petroviç arasındaki mektuplarda oluşuyor. Önce birbirlerinden özür dileyerek, kibar bir dille başlayan mektuplar, bir süre sonra aralarındaki para meselesi dolayısıyla hakaretlere dönmeye başlar.
14. Polzunkov: Patronuna 1 nisan şakası yapan Polzunkov bunun sonucunda işsiz kalır ve yaşadıklarını insanlara anlatarak para kazanır.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Uzun bir yolculuğa çıkıyorum. Canıma kıymayı başaramazsam, Cliquot’un kadehleriyle yeniden hayata gelişimi herkes kutlasın. Başarırsam, yalnızca bir ricam olacak, öldüğümü kesin olarak anladıktan sonra gömün beni, çünkü toprağın altında, tabutta uyanmak hiç de hoş bir şey olmasa gerek. Çok berbat bir şey olurdu bu!