What do you think?
Rate this book
Sokak Nöbetçileri #1
Sokak Nöbetçileri
Çocukluğunda fazlasıyla yara alan ve on yedi yaşında Koza tarafından Ekip'e dahil edilen Helin Aktan, son görevi için ajan olarak Sokak Nöbetçileri'nin yanına gönderilir fakat çıkmış olduğu bu yolda kendisi kadar yaralı beş kişiyle tanışacağından habersizdir. Ummadığı ve tanımadığı bir tabloyla karşılaşır: Sokaklarda büyümüş bir aile vardır karşısında. Ailenin lideri ve beyni olan Yankı, gücü ve merhameti olan Bartu, bacakları ve sessizliği olan Lal, elleri ve rengi olan ikizler Mutlu ve Işık... Kendi benliğini kaybettiğini onlarda gördüğü parçalarla fark eden Helin, eline bir fırça alıp kendisini yavaş yavaş bu tabloya yerleştirmeye başlar. Daha önce hiç tanımadığı ve ilk defa karşılaştığı aşk, onu bu tabloda beklemektedir.
“Ne olacak senin bu durmadan titreyen sesin?
Durmadan titreyen ellerin ve dizlerin?
Helin, ne yapacağım ben seninle?”
“Ne olacak senin bu durmadan titreyen sesin?
Durmadan titreyen ellerin ve dizlerin?
Helin, ne yapacağım ben seninle?”
- GenresTurkishYoung Adult
720 pages, Paperback
Published February 1, 2021
118 people are currently reading
965 people want to read
Ratings & Reviews
Friends & Following
Create a free account to discover what your friends think of this book!
Community Reviews
Displaying 1 - 30 of 139 reviews
October 21, 2022
YouTube kitap kanalımda Aslı Arslan'ı ve Sokak Nöbetçileri kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: https://youtu.be/-AXqTQjVFOk
Merhaba arkadaşlar… Evet. Bugün ben yine bir Wattpad kitabı okudum. Peki, bilin bakalım ne oldu? Bu kitap da bir erkekle bir kızın toksik aşkını anlatıyor. Aa, ne kadar şaşırtıcı değil mi?
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak bu tür kitaplarla vakit kaybetmemeniz açısından daha nitelikli kitaplar önerdim, o yüzden kitap önerileri için yorumlara bakabilirsiniz.
Sokak Nöbetçileri kitabı, Helin adındaki bir kızın Sokak Nöbetçileri adındaki bir çocuk grubuna ilk aşamada ajan olarak sızmasını anlatıyor. Ama olaylar sadece bununla kalır mı? Eğer o kitap bir Wattpad kitabıysa tabii ki kalmaz. Helin gider Yankı adındaki bir çocuğa aşık olur. Kendini ezdirir. Onun himayesi altına girer. Kendi kendine yetebilen bir kadın olmaktan çıkar, sürekli “erkeğinin” etrafında döner durur. Bütün olay bu. Peki, bunu anlatmak için 720 sayfa yazmak da ne demek? Kutsal kitap mı okuyoruz mübarek?
Dürüst olmak gerekirse, kitabın başlarında sokakta büyümek zorunda kalmış çocukların hikayeleri anlatılacağı için heyecanlanmıştım. Çünkü kulağa çekici gelen bir konu. Hakan Günday’ın kitaplarını hatırladım hatta. Yazarın Yankı, Mutlu, Işık, Lal ve Bartu karakterlerini farklı farklı tasarlamasını da sevdim. Düşünsenize… Ben bir Wattpad kitabı okuyorum ve içindeki bir şeyi seviyorum. OHA. Çünkü hepsinin farklı bir karakter özelliği var. Hepsi ayrı ayrı kişiliklere sahip. Bu karakter farklılıkları da kitap boyunca hissediliyor.
Peki neden Wattpad kitaplarının %99’unda okura bir süre sonra toksik bir aşk dayatılıyor? Buradan yazara ve genel olarak Wattpad'de yazmak isteyen insanlara birkaç soru sormak istiyorum: Edebiyatta bir erkek ile bir kadının aşkından farklı konular aklınıza gelmiyor mu? Neden hepiniz aynı şeyleri yazıyorsunuz? Kitaplarınızda hep aynı şeyleri okumaktan gerçekten çok sıkıldım artık. Ben neden bu kitapları okurken sizin yüzünüzden plütonyum kemirmiş gibi hissetmek zorundayım?
Kitapta “31” yaşındaki Bartu karakterinin de tam bir suçlu potansiyelli biri olduğunu söylemem gerekiyor bu arada. Dışarıda görseniz zanlı sanarak kaçacağınız, Uzi’den başka bir şey dinlemeyen, TikTok'ta akımdan akıma sürüklenip hiçbir baltaya sap olamayan birisini düşünün. İşte karşınızda Bartu Sarca. Aslında şaşırmıyorum da buna… Bu dönem efendi, iyi niyetli ve görgülü erkeklere değil, serseri tipli suç işleme potansiyeli yüksek erkeklere prim verilen bir dönem. Ama yazarın bunu bilinçli olarak düşünmediğinden de adım kadar eminim.
Üstelik sadece bu da değil. Kitaptan dil ve üslup açısından da tek bir edebi katkı alamadım. Eğer 720 sayfa boyunca dümdüz okuyup duracağınız bir kitap arıyorsanız bu kitabı önerebilirim. Ha ayrıca, bu tür kitaplarda okurun aklında sürekli bir seks ihtimalinin canlandırılmaya çalışılmasından da çok sıkıldım. Kitapta Helin’in bedeninin sert bir bedene çarpıp onun “Yavaş” demesinden, bedenlerin sürekli birbirine değmesinden, bedenin bedene bastırılmasından, birisinin bedenine dokunulmasından, tacizvari şeyler okumaktan sıkıldım. Eski beden eğitimi derslerinde bile bu kadar beden fetişizmine maruz kalmıyorduk.
Kitapta çok fazla küfür de var. Şöyle düşünün kitaptaki küfürlerden herhangi birisini, örnek göstermek için incelemeye bile yazamıyorum. Çünkü ne yazık ki biz böyle şeyler yazdığımızda incelemelerimiz şikayet edilip kaldırılıyor. Oysaki ben bu platformda yazdığım tek kelimemin bile insanları nasıl etkileyeceğini düşünerek yazıyorum. O zaman neden bu tür kitapların yazarlarının umrunda değil bu konu? Neden birileri böyle kitapların içine onlarca, yüzlerce küfür yazdığında "Düştüm, Bartuuu kocam ol <3, parçalasana beniiii" şeklinde yorumlar yazılıyor? Biz de insan ilişkilerinde birbirimize hep küfrederek mi anlaşmalıyız yoksa?
Arkadaşlar şimdi size çok basit bir soru sormak istiyorum. Allah aşkına bilen birisi varsa yorumlarda söylesin... Neden bugüne kadar okuduğum Wattpad kitaplarının hiçbirinde bir kız ile bir erkeğin toksik olan aşkından başka bir kurgu yok? Ya biri şu soruyu cevaplasın, gözünüzü seveyim. Ülkemizde 1954’te çıkan Bereketli Topraklar Üzerinde'den, 1961’de çıkan Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nden, 1972’de çıkan Tutunamayanlar’dan onlarca yıl sonra 21. yy’da nasıl bu kitaplara düştük? Türk edebiyatı şu an gerçekten de bu kitapları mı hak ediyor?
Size gidin sadece klasik kitap okuyun, sadece klasik kitapları sevin demiyorum. Türk edebiyatı böyle toksik aşklardan ibaret olmamalı diyorum. Çağdaş Türk edebiyatı ve özellikle de Wattpad kültürü, Orhan Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yaşar Kemal, Oğuz Atay gibi yazarları unutmuş gibi geliyor bana. Orhan Pamuk'un Tristram Shandy kitabının önsözünde dediği gibi: “Gerçekçiliğin kafesinden çıkan cılız Türk romanı, kendi geleneğinin ve hayalinin kanatlarını tak ve uç artık, uç!" Bu kitapta ise ne kafesinden çıkan bir kadını ne de kendi hayalinin kanatlarını takıp uçan bir roman kurgusu görebildim.
Bir de şöyle saçma bir düşünce de duymuş olabilirsiniz: "Yha madem bu kadar kötü bir kitap, neden o zaman bu kitabı binlerce kişi okuyup seviyor? Neden bu kitabın ortalama puanı şu an 9.1?!?" Bu kitapları okuyan çocukların, yaşları itibariyle estetik ve eleştiri ölçütleri henüz gelişmemiş de ondan. Arkadaş çevresinden duyup okudukları bütün kitaplara 10 üzerinden 10 puanı basmaya programlanmışlar. Çünkü kitabı beğenmese bile dile getiremiyor. Çünkü arkadaşları ne düşünürse o da öyle düşünmek zorundaymış gibi hissediyor… Hem çok okunan bir kitabın her zaman iyi bir kitap olması gerektiğini de kim söyledi?
Madem öyle bu kitabı okumak yerine size esas okunması ve keşfedilmesi gereken çağdaş Türk edebiyatı kitaplarından önermek istiyorum. Bu yazarlarımızın hepsi şu anda yaşıyor. Bizden sadece okunmayı bekliyorlar. Hatta dediğim gibi bu incelemeye yazılan her yoruma karşılık olarak bu şekilde nitelikli kitap önerileri de verdim aşağıda:
1- Ayfer Tunç, Suzan Defter
2- Şükrü Erbaş, Yaşıyoruz Sessizce
3- Barış İnce, Çelişki
Yüzlerce sayfa toksik bir aşkı anlatmaktan başka bir şey yapmayan kitaplardan uzak durmanız dileğimle…
Merhaba arkadaşlar… Evet. Bugün ben yine bir Wattpad kitabı okudum. Peki, bilin bakalım ne oldu? Bu kitap da bir erkekle bir kızın toksik aşkını anlatıyor. Aa, ne kadar şaşırtıcı değil mi?
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak bu tür kitaplarla vakit kaybetmemeniz açısından daha nitelikli kitaplar önerdim, o yüzden kitap önerileri için yorumlara bakabilirsiniz.
Sokak Nöbetçileri kitabı, Helin adındaki bir kızın Sokak Nöbetçileri adındaki bir çocuk grubuna ilk aşamada ajan olarak sızmasını anlatıyor. Ama olaylar sadece bununla kalır mı? Eğer o kitap bir Wattpad kitabıysa tabii ki kalmaz. Helin gider Yankı adındaki bir çocuğa aşık olur. Kendini ezdirir. Onun himayesi altına girer. Kendi kendine yetebilen bir kadın olmaktan çıkar, sürekli “erkeğinin” etrafında döner durur. Bütün olay bu. Peki, bunu anlatmak için 720 sayfa yazmak da ne demek? Kutsal kitap mı okuyoruz mübarek?
Dürüst olmak gerekirse, kitabın başlarında sokakta büyümek zorunda kalmış çocukların hikayeleri anlatılacağı için heyecanlanmıştım. Çünkü kulağa çekici gelen bir konu. Hakan Günday’ın kitaplarını hatırladım hatta. Yazarın Yankı, Mutlu, Işık, Lal ve Bartu karakterlerini farklı farklı tasarlamasını da sevdim. Düşünsenize… Ben bir Wattpad kitabı okuyorum ve içindeki bir şeyi seviyorum. OHA. Çünkü hepsinin farklı bir karakter özelliği var. Hepsi ayrı ayrı kişiliklere sahip. Bu karakter farklılıkları da kitap boyunca hissediliyor.
Peki neden Wattpad kitaplarının %99’unda okura bir süre sonra toksik bir aşk dayatılıyor? Buradan yazara ve genel olarak Wattpad'de yazmak isteyen insanlara birkaç soru sormak istiyorum: Edebiyatta bir erkek ile bir kadının aşkından farklı konular aklınıza gelmiyor mu? Neden hepiniz aynı şeyleri yazıyorsunuz? Kitaplarınızda hep aynı şeyleri okumaktan gerçekten çok sıkıldım artık. Ben neden bu kitapları okurken sizin yüzünüzden plütonyum kemirmiş gibi hissetmek zorundayım?
Kitapta “31” yaşındaki Bartu karakterinin de tam bir suçlu potansiyelli biri olduğunu söylemem gerekiyor bu arada. Dışarıda görseniz zanlı sanarak kaçacağınız, Uzi’den başka bir şey dinlemeyen, TikTok'ta akımdan akıma sürüklenip hiçbir baltaya sap olamayan birisini düşünün. İşte karşınızda Bartu Sarca. Aslında şaşırmıyorum da buna… Bu dönem efendi, iyi niyetli ve görgülü erkeklere değil, serseri tipli suç işleme potansiyeli yüksek erkeklere prim verilen bir dönem. Ama yazarın bunu bilinçli olarak düşünmediğinden de adım kadar eminim.
Üstelik sadece bu da değil. Kitaptan dil ve üslup açısından da tek bir edebi katkı alamadım. Eğer 720 sayfa boyunca dümdüz okuyup duracağınız bir kitap arıyorsanız bu kitabı önerebilirim. Ha ayrıca, bu tür kitaplarda okurun aklında sürekli bir seks ihtimalinin canlandırılmaya çalışılmasından da çok sıkıldım. Kitapta Helin’in bedeninin sert bir bedene çarpıp onun “Yavaş” demesinden, bedenlerin sürekli birbirine değmesinden, bedenin bedene bastırılmasından, birisinin bedenine dokunulmasından, tacizvari şeyler okumaktan sıkıldım. Eski beden eğitimi derslerinde bile bu kadar beden fetişizmine maruz kalmıyorduk.
Kitapta çok fazla küfür de var. Şöyle düşünün kitaptaki küfürlerden herhangi birisini, örnek göstermek için incelemeye bile yazamıyorum. Çünkü ne yazık ki biz böyle şeyler yazdığımızda incelemelerimiz şikayet edilip kaldırılıyor. Oysaki ben bu platformda yazdığım tek kelimemin bile insanları nasıl etkileyeceğini düşünerek yazıyorum. O zaman neden bu tür kitapların yazarlarının umrunda değil bu konu? Neden birileri böyle kitapların içine onlarca, yüzlerce küfür yazdığında "Düştüm, Bartuuu kocam ol <3, parçalasana beniiii" şeklinde yorumlar yazılıyor? Biz de insan ilişkilerinde birbirimize hep küfrederek mi anlaşmalıyız yoksa?
Arkadaşlar şimdi size çok basit bir soru sormak istiyorum. Allah aşkına bilen birisi varsa yorumlarda söylesin... Neden bugüne kadar okuduğum Wattpad kitaplarının hiçbirinde bir kız ile bir erkeğin toksik olan aşkından başka bir kurgu yok? Ya biri şu soruyu cevaplasın, gözünüzü seveyim. Ülkemizde 1954’te çıkan Bereketli Topraklar Üzerinde'den, 1961’de çıkan Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nden, 1972’de çıkan Tutunamayanlar’dan onlarca yıl sonra 21. yy’da nasıl bu kitaplara düştük? Türk edebiyatı şu an gerçekten de bu kitapları mı hak ediyor?
Size gidin sadece klasik kitap okuyun, sadece klasik kitapları sevin demiyorum. Türk edebiyatı böyle toksik aşklardan ibaret olmamalı diyorum. Çağdaş Türk edebiyatı ve özellikle de Wattpad kültürü, Orhan Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yaşar Kemal, Oğuz Atay gibi yazarları unutmuş gibi geliyor bana. Orhan Pamuk'un Tristram Shandy kitabının önsözünde dediği gibi: “Gerçekçiliğin kafesinden çıkan cılız Türk romanı, kendi geleneğinin ve hayalinin kanatlarını tak ve uç artık, uç!" Bu kitapta ise ne kafesinden çıkan bir kadını ne de kendi hayalinin kanatlarını takıp uçan bir roman kurgusu görebildim.
Bir de şöyle saçma bir düşünce de duymuş olabilirsiniz: "Yha madem bu kadar kötü bir kitap, neden o zaman bu kitabı binlerce kişi okuyup seviyor? Neden bu kitabın ortalama puanı şu an 9.1?!?" Bu kitapları okuyan çocukların, yaşları itibariyle estetik ve eleştiri ölçütleri henüz gelişmemiş de ondan. Arkadaş çevresinden duyup okudukları bütün kitaplara 10 üzerinden 10 puanı basmaya programlanmışlar. Çünkü kitabı beğenmese bile dile getiremiyor. Çünkü arkadaşları ne düşünürse o da öyle düşünmek zorundaymış gibi hissediyor… Hem çok okunan bir kitabın her zaman iyi bir kitap olması gerektiğini de kim söyledi?
Madem öyle bu kitabı okumak yerine size esas okunması ve keşfedilmesi gereken çağdaş Türk edebiyatı kitaplarından önermek istiyorum. Bu yazarlarımızın hepsi şu anda yaşıyor. Bizden sadece okunmayı bekliyorlar. Hatta dediğim gibi bu incelemeye yazılan her yoruma karşılık olarak bu şekilde nitelikli kitap önerileri de verdim aşağıda:
1- Ayfer Tunç, Suzan Defter
2- Şükrü Erbaş, Yaşıyoruz Sessizce
3- Barış İnce, Çelişki
Yüzlerce sayfa toksik bir aşkı anlatmaktan başka bir şey yapmayan kitaplardan uzak durmanız dileğimle…
March 5, 2021
Kurgu güzel, devamını da merak ediyorum. Sade de bir anlatımı var, o da hoşuma gidiyor ama bazı yerlerin, Bartu ve Mutlu kapışmalarının, çok uzatıldığını düşünüyorum. Evet komik ve keyifli ama uzayınca biraz sıkıcı olabiliyor. Ve baskıda yazım hataları vardı, zaten yazılmış versiyonunun üzerinden neredeyse hiç değişiklik yapılmamış bir kitapta en azından imlaya dikkat edilmeliydi bence.
Birkaç nokta dışında, genel hatlarıyla zorlanmadan ve keyif alarak okuduğum bir kitap oldu, devamını bekliyor olacağım.
Birkaç nokta dışında, genel hatlarıyla zorlanmadan ve keyif alarak okuduğum bir kitap oldu, devamını bekliyor olacağım.
July 15, 2021
Şimdi bu ilk kitap, watydwn ikiyi okurken yine buraya gelip bunu işaretlicem. Puanımı şimdi vermiyorum ama versem 5 verirdim yankı sarca ve sadece helin aşkımdan. Yine de ikiyi okuduktan sonra buraya gelicem.
Tüm bölümler bitti öyle geldim.
Bu zamana kadar okuduğum tüm Türk kitaplarının içinde beni en çok etkileyen kitap ve karakterler oldu. Gerçekten o kadar sevdim ki yeni bölümü beklemek, 45. Bölümğn etkisi ve çocuklarıma olan sevgim.. Kurban olurum hepsine ayrı ayrı. Helini Yankıyı Kozayı Işıkı Bartuyu Lali Mutluyu hepsini çok seviyorum. Çok kötüyüm gerçekten imdat
Tüm bölümler bitti öyle geldim.
Bu zamana kadar okuduğum tüm Türk kitaplarının içinde beni en çok etkileyen kitap ve karakterler oldu. Gerçekten o kadar sevdim ki yeni bölümü beklemek, 45. Bölümğn etkisi ve çocuklarıma olan sevgim.. Kurban olurum hepsine ayrı ayrı. Helini Yankıyı Kozayı Işıkı Bartuyu Lali Mutluyu hepsini çok seviyorum. Çok kötüyüm gerçekten imdat
July 20, 2021
4.5 💫
February 20, 2022
ilk okuduğumda puan vermemiştim ama simdi kimse kusura bakmasın ŞAAAAK DİYE 5 veriyorum. vallahi benim bu kitaba olan sevdam bambaşka bir şey beni arada cringe komasına da soksa sıkıntıdan bayıltsa da asla vazgeçmem bu sevdadan nöbetçilerim koza ve ben kocaman bir aileyiz!
tırnak ısırıyorum ikinci kitabı tekrar okuyabilirim artık diye birinci kitap neyse onun bin katı güzellikteydi ikinci kitap burdan da herkese duyurulur.
tırnak ısırıyorum ikinci kitabı tekrar okuyabilirim artık diye birinci kitap neyse onun bin katı güzellikteydi ikinci kitap burdan da herkese duyurulur.
July 25, 2021
"𝐻𝑒𝑝𝑖𝑚𝑖𝑧𝑖𝑛 𝑘𝑖𝑙𝑖𝑡𝑙𝑖 ℎ𝑎𝑦𝑎𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑣𝑎𝑟 𝑐̧𝑜𝑐𝑢𝑘𝑙𝑢𝑔̆𝑢𝑛𝑎 𝑎𝑖𝑡."
Travmalar üzerine kurulu altı hayat. Çocukluklarını yaşayamamış altı genç.
Ve en önemlisi yalanlar ile sırlar üzerine kurulu altı hayat.
Yalan nedir? Hayatın vazgeçilmez bir alışkanlığı mi? İnsanların daha huzurlu yaşamak için durum kurtarma çabası mı? Yoksa insanların daha mutlu olacağını sanarak hayatlarını kör bir ışıkla aydınlatmaya çalışması mı? Hayatımızda belki de yaptığımız en büyük hata, belki de kendimize yaptığımız en büyük kötülüktür yalan söylemek.
“Unutma, bir insanın gerçekleri değil, yalanları onun kim olduğunu gösterir.” (sf.355)
Yalanlar her ne kadar gerçeğin zıttı olursa olsun insandan bir parça çıkarır gün yüzüne. Gerçeklerin ortaya çıkmasına sebep olur. İnsanların bir parçası niteliğinde olur ve zamanla gerçeklere dönüşür.
“Her yalan zamanla gerçeğe dönüşürdü ve her gerçek zamanla bir yalan uğruna hiç olurdu.” (sf.217)
Helin çocukluk travmalarıyla büyümüş, her yaşını bir kabus gibi hatırlayan, çocukluğunu hâlâ içinde taşıyan bir genç kızdır. Çocukluğunda fazlasıyla yara alan Helin, on yedi yaşında Koza tarafından Ekip'e dahil edilir ve Ekip tarafından Sokak Nöbetçileri’nin yanına bir ajan olarak gönderilir. Sokak Nöbetçileri’nin yanında içindeki çocukluğunu yeniden yaşama fırsatı bulan Helin çocukluğuna dair kilitli hayallerini Sokak Nöbetçileri sayesinde gerçekleştirme imkanı bulur. Fakat bir yandan ona verilen görevle başbaşa kalır. Ya Sokak Nöbetçileri'ni ihanete uğratmayacak ve kendine yeniden bir yaşam fırsatı bulacak ya da kendini güçlü sandığı o insana dönüşecek ve Ekip için yaşama devam edecektir...
“Gideceğim yolların sonunu çok iyi biliyordum ama o yollarda yürürken yaşayacaklarım ve yaşatacaklarım hakkında hiçbir fikrim yoktu.” (sf.14 -Helin)
•••
Sokak Nöbetçileri içinde aile sevgisini barındıran beş küçük çocuktan oluşuyor. Çocuk ruhlarını içinde taşıyan beş genç. Birbirlerini her daim bilen, belki de sırlarının, birbirlerinden sakladıklarının olmadığını sanan, birbirlerine her daim güvenen beş kişi:
▪︎Lider kişiliğiyle, zekasıyla Sokak Nöbetçileri’nin lideri Yankı Sarca,
“Yankı Sarca, bütün kötülüklerin sorumlusu kendisiymiş gibi davranıyordu.” (sf.531)
▪︎Garip mizah anlayışıyla, ciddi olmayan kişiliğiyle grubun neşe kaynağı Mutlu Sarca,
▪︎Grubun ışık kaynağı, Mutlu’nun ikizi Işık Sarca,
▪︎İçindeki anne şefkatiyle, sessizliğiyle birçok şeyi ifade eden Lâl Sarca,
▪︎Kimsesiz yaşamıyla, öfkesiyle her ne olursa olsun içinde küçük bir çocuğu barındıran Bartu Sarca.
Ve belki de “Altıncı Sokak Nöbetçisi”, ya da “Sadece Helin". Bu hikaye, bir ihanetin yaşamı, altı küçük çocuğun hayatı ve Sokak Nöbetçilerinin hikayesidir. Kimi zaman insanı güldüren sohbetlerin geçtiği, kimi zaman gözünüzden belki de birer damla yaş düşürebilecek anıların, sırların gün yüzüne çıktığı bir kitap olacaktır.
▪︎Eksi Yönleri▪︎
-Fazla argo kelime içeriyor.
- Yazarın anlatımı sonlara doğru belki iyi olabilir ama kesinlikle edebi yönden zayıf bir anlatıma sahip.
- Olay ve içsel anlatım birbirini tamamlamıyor, biraz karmaşık, daha güzel bir anlatımı olabilirdi.
- Ve tekrar söylüyorum argo kelimeler, küfürler gerçekten rahatsız edici derecede.
▪︎Benim Görüşüm▪︎
Açıkçası çok çok beğendim diyemem ama güzel. Sürükleyici bir anlatımı olduğu doğru, fakat edebi yönden güzel bir dili ve anlatımı yok. Daha çok karakterler ve olay okuyucuyu bağlayacak nitelikte. Karakterlerin geçmişi, yaşadıkları insanlar üstünde bir etki bırakacak derecede önemli bana göre. Okuduğum bazı yerlerde etkilenmediğimi söyleyemem. Peki kesinlikle okunması gereken bir kitap mı? Maalesef, daha güzel bir anlatımı olan, aynı konuları barındıran birçok kitap olduğunu düşünüyorum ama zevk için okumak isteyen varsa da okuma demem.
▪︎Alıntı Köşesi▪︎
"Nefret berbat bir duygudur, birinden nefret edersen o kişiyi hayatının merkezine koyarsın ve durmadan o nefret için nefes alırsın. Ben ondan nefret etmiyorum sadece onun gibi, ben de onu görmezden geliyorum." (sf.380)
"Birisi ölür... Ardından başkaları da ölür, yaşamaya devam eden sadece zamandır."
“Bazı ilkler son kez yaşanırdı ve bazı sonlar ilkler kadar acıtmazdı.”
“İhanet öyle bir duygu ki son âna kadar vazgeçme lüksünü sana verir.” (sf.190)
“Kimse, kimsesiz bir çocuğun uçurumun kenarına nasıl geldiğini konuşmazdı; herkes o çocuğun terk edildiği ânı konuşurdu.” (sf.7)
“Çocuklar, acı çektiklerinde bile kalpleri kömürleşmezdi; yine de çiçeklerini büyütürlerdi ve gün geldiğinde kömürleşmiş kalpleri olanlara bile çiçeklerini uzatırlardı, bu çiçeklerin adı merhametti.” (sf.430)
"Bütün mutsuzluklarınla, yaşadıklarınla, yaşamak zorunda kaldıklarınla yaşlı bir kadın kadar durgunsun ama bütün mutluluklarınla, yaşayamadıklarınla, heveslerinle beş yaşındaki bir çocuk kadar da umutlusun." (sf.555)
Travmalar üzerine kurulu altı hayat. Çocukluklarını yaşayamamış altı genç.
Ve en önemlisi yalanlar ile sırlar üzerine kurulu altı hayat.
Yalan nedir? Hayatın vazgeçilmez bir alışkanlığı mi? İnsanların daha huzurlu yaşamak için durum kurtarma çabası mı? Yoksa insanların daha mutlu olacağını sanarak hayatlarını kör bir ışıkla aydınlatmaya çalışması mı? Hayatımızda belki de yaptığımız en büyük hata, belki de kendimize yaptığımız en büyük kötülüktür yalan söylemek.
“Unutma, bir insanın gerçekleri değil, yalanları onun kim olduğunu gösterir.” (sf.355)
Yalanlar her ne kadar gerçeğin zıttı olursa olsun insandan bir parça çıkarır gün yüzüne. Gerçeklerin ortaya çıkmasına sebep olur. İnsanların bir parçası niteliğinde olur ve zamanla gerçeklere dönüşür.
“Her yalan zamanla gerçeğe dönüşürdü ve her gerçek zamanla bir yalan uğruna hiç olurdu.” (sf.217)
Helin çocukluk travmalarıyla büyümüş, her yaşını bir kabus gibi hatırlayan, çocukluğunu hâlâ içinde taşıyan bir genç kızdır. Çocukluğunda fazlasıyla yara alan Helin, on yedi yaşında Koza tarafından Ekip'e dahil edilir ve Ekip tarafından Sokak Nöbetçileri’nin yanına bir ajan olarak gönderilir. Sokak Nöbetçileri’nin yanında içindeki çocukluğunu yeniden yaşama fırsatı bulan Helin çocukluğuna dair kilitli hayallerini Sokak Nöbetçileri sayesinde gerçekleştirme imkanı bulur. Fakat bir yandan ona verilen görevle başbaşa kalır. Ya Sokak Nöbetçileri'ni ihanete uğratmayacak ve kendine yeniden bir yaşam fırsatı bulacak ya da kendini güçlü sandığı o insana dönüşecek ve Ekip için yaşama devam edecektir...
“Gideceğim yolların sonunu çok iyi biliyordum ama o yollarda yürürken yaşayacaklarım ve yaşatacaklarım hakkında hiçbir fikrim yoktu.” (sf.14 -Helin)
•••
Sokak Nöbetçileri içinde aile sevgisini barındıran beş küçük çocuktan oluşuyor. Çocuk ruhlarını içinde taşıyan beş genç. Birbirlerini her daim bilen, belki de sırlarının, birbirlerinden sakladıklarının olmadığını sanan, birbirlerine her daim güvenen beş kişi:
▪︎Lider kişiliğiyle, zekasıyla Sokak Nöbetçileri’nin lideri Yankı Sarca,
“Yankı Sarca, bütün kötülüklerin sorumlusu kendisiymiş gibi davranıyordu.” (sf.531)
▪︎Garip mizah anlayışıyla, ciddi olmayan kişiliğiyle grubun neşe kaynağı Mutlu Sarca,
▪︎Grubun ışık kaynağı, Mutlu’nun ikizi Işık Sarca,
▪︎İçindeki anne şefkatiyle, sessizliğiyle birçok şeyi ifade eden Lâl Sarca,
▪︎Kimsesiz yaşamıyla, öfkesiyle her ne olursa olsun içinde küçük bir çocuğu barındıran Bartu Sarca.
Ve belki de “Altıncı Sokak Nöbetçisi”, ya da “Sadece Helin". Bu hikaye, bir ihanetin yaşamı, altı küçük çocuğun hayatı ve Sokak Nöbetçilerinin hikayesidir. Kimi zaman insanı güldüren sohbetlerin geçtiği, kimi zaman gözünüzden belki de birer damla yaş düşürebilecek anıların, sırların gün yüzüne çıktığı bir kitap olacaktır.
▪︎Eksi Yönleri▪︎
-Fazla argo kelime içeriyor.
- Yazarın anlatımı sonlara doğru belki iyi olabilir ama kesinlikle edebi yönden zayıf bir anlatıma sahip.
- Olay ve içsel anlatım birbirini tamamlamıyor, biraz karmaşık, daha güzel bir anlatımı olabilirdi.
- Ve tekrar söylüyorum argo kelimeler, küfürler gerçekten rahatsız edici derecede.
▪︎Benim Görüşüm▪︎
Açıkçası çok çok beğendim diyemem ama güzel. Sürükleyici bir anlatımı olduğu doğru, fakat edebi yönden güzel bir dili ve anlatımı yok. Daha çok karakterler ve olay okuyucuyu bağlayacak nitelikte. Karakterlerin geçmişi, yaşadıkları insanlar üstünde bir etki bırakacak derecede önemli bana göre. Okuduğum bazı yerlerde etkilenmediğimi söyleyemem. Peki kesinlikle okunması gereken bir kitap mı? Maalesef, daha güzel bir anlatımı olan, aynı konuları barındıran birçok kitap olduğunu düşünüyorum ama zevk için okumak isteyen varsa da okuma demem.
▪︎Alıntı Köşesi▪︎
"Nefret berbat bir duygudur, birinden nefret edersen o kişiyi hayatının merkezine koyarsın ve durmadan o nefret için nefes alırsın. Ben ondan nefret etmiyorum sadece onun gibi, ben de onu görmezden geliyorum." (sf.380)
"Birisi ölür... Ardından başkaları da ölür, yaşamaya devam eden sadece zamandır."
“Bazı ilkler son kez yaşanırdı ve bazı sonlar ilkler kadar acıtmazdı.”
“İhanet öyle bir duygu ki son âna kadar vazgeçme lüksünü sana verir.” (sf.190)
“Kimse, kimsesiz bir çocuğun uçurumun kenarına nasıl geldiğini konuşmazdı; herkes o çocuğun terk edildiği ânı konuşurdu.” (sf.7)
“Çocuklar, acı çektiklerinde bile kalpleri kömürleşmezdi; yine de çiçeklerini büyütürlerdi ve gün geldiğinde kömürleşmiş kalpleri olanlara bile çiçeklerini uzatırlardı, bu çiçeklerin adı merhametti.” (sf.430)
"Bütün mutsuzluklarınla, yaşadıklarınla, yaşamak zorunda kaldıklarınla yaşlı bir kadın kadar durgunsun ama bütün mutluluklarınla, yaşayamadıklarınla, heveslerinle beş yaşındaki bir çocuk kadar da umutlusun." (sf.555)
June 30, 2022
vallahi billahi tillahi BASKA Bİ MEVZUYMUS BU KİTAP COK KOTUYUM ALİN BENİ BURDAN SERUM AMBULANS Bİ SEY YAPİN
HELİNİM KARİM. once bunu dicem cunku en sevdigim karakter oldu kendisi. o kadar relate ettim ve anladim ki cidden helinin kafasinin iciyle benimkinin ici ayni. ruhumuz ayni bizim oz karim. kralicem sultanim ruh esim
zaten SN KADINLARI 🙌🏻🙌🏻🙌🏻🙌🏻 genel olarak coook cok ayri bi mevzu. lal’im isik’im helin’im ucu icin uc yanimi da keser atarim. hepsinin hikayesi o kadar ozel ve onemli ki benim icin vallahi kendimi bogucam simdi az kaldi ya.
yankim ve bartum oz kocalarim. mutlu da oz evladim. bartunun lal’e olan aski, askindan kafayi yemesi, heline abi olusu😭😭 mutlu’nun salakligi sapsalligi😭😭😭 YANKİMM YANKİM YANKİMİN HERKESİN İLACİ OLMAYA CALİSİP KENDİNİ UNUTMASİ AMA HELİNİN DE ONUN İLACİ OLMASİ😭😭 KAFAMI KOPARİCAM SİMDİ BAK YA
helin&yankı ciftinin kimyasi ayrica>>>> allah sonumuzu hayretsin. siyah ic camasiri gunleri de gostersin rabbim bize 🤲🏻🤲🏻🤲🏻 bartu lal ikilisinden de 2. kitap da bekliyorum bi atak
OF SOYLİCEK COK SEY VAR HARİKA Bİ KİTAP İSTE SUSUYORUM SİMDİ YORUM GİRİCEM BU KİTABA
HELİNİM KARİM. once bunu dicem cunku en sevdigim karakter oldu kendisi. o kadar relate ettim ve anladim ki cidden helinin kafasinin iciyle benimkinin ici ayni. ruhumuz ayni bizim oz karim. kralicem sultanim ruh esim
zaten SN KADINLARI 🙌🏻🙌🏻🙌🏻🙌🏻 genel olarak coook cok ayri bi mevzu. lal’im isik’im helin’im ucu icin uc yanimi da keser atarim. hepsinin hikayesi o kadar ozel ve onemli ki benim icin vallahi kendimi bogucam simdi az kaldi ya.
yankim ve bartum oz kocalarim. mutlu da oz evladim. bartunun lal’e olan aski, askindan kafayi yemesi, heline abi olusu😭😭 mutlu’nun salakligi sapsalligi😭😭😭 YANKİMM YANKİM YANKİMİN HERKESİN İLACİ OLMAYA CALİSİP KENDİNİ UNUTMASİ AMA HELİNİN DE ONUN İLACİ OLMASİ😭😭 KAFAMI KOPARİCAM SİMDİ BAK YA
helin&yankı ciftinin kimyasi ayrica>>>> allah sonumuzu hayretsin. siyah ic camasiri gunleri de gostersin rabbim bize 🤲🏻🤲🏻🤲🏻 bartu lal ikilisinden de 2. kitap da bekliyorum bi atak
OF SOYLİCEK COK SEY VAR HARİKA Bİ KİTAP İSTE SUSUYORUM SİMDİ YORUM GİRİCEM BU KİTABA
November 30, 2021
Puanım 3. Daha saf ve kurguyu öne çıkaran bir kitap olmasını beklediğim için okumaya başlamıştım ama karakterin düşünce ve duygularına o kadar çok yer verilmiş ki insan okurken sıkılıyor. Kurguya diyecek hiçbir şeyim yok kesinlikle iyi düşünülmüş. Ama keşke kurgu daha ön planda olsaymış. Çünkü dediğim gibi okurken sıkıldım ve atlaya atlaya sadece hoşuma giden yerleri okudum diyebilirim. 3 puan verme nedenim de Aslı' nın kesinlikle bizi karakterlere bağlaması ve kitabın bu kadar sevilmesinin de bundan olduğunu düşünüyorum. Atlayarak okumama rağmen resmen en sevmediğim karakterle kardeşmiş gibi hissettim. Yani olay örgüsü daha aktif olsaydı 5' lik bir kitaptı benim fikrimce. Ama tabii ki iç dünya ve psikoloji okumayi çok sevenler için güzel bir kitap.
December 6, 2021
i relapsed and reread almost 2225 pages in two weeks. escaped the mental hospital and ended up here. it’s just yankihelinkozaisikbartulal and me against turkish people. don’t call me. don’t come by my house. don’t perceive me as a real person. i’m actually a figment of my own imagination none of this is real and i’m going to kiII myseIf. the reincarnation ritual is on january 11th due to reasons that concern yankihelinkozaisikbartulal btw
June 29, 2023
3/5 çok önyargılıydım çünkü wattpad kitabı??? ama akışı, konusu güzeldi cidden aktı yani sadece karakterlerin başlardaki domuzluğu şaka gibiydi
March 6, 2025
Çok şükür bitti🫠 Beklediğimden ne çok iyiydi ne de çok kötüydü. 2.kitabı biraz bekleteceğim, şu an ince kitap okumaya ihtiyacım var😅
Lal❤️🩹 Bartu❤️🩹 Lal&Bartu❤️🩹
Lal❤️🩹 Bartu❤️🩹 Lal&Bartu❤️🩹
June 23, 2022
açıkçası karakterleri bu kadar sevmesem beş vereceğim bi kitap değildi ama o karakterler👌🏼👌🏼😭😭BAYILDIM HEPSİNE!! altısını da o kadarr çok sevdim ki.. koza’yı üç sn falan gördük ama onu da inanılmaz merak ediyorum. acil sonraki kitabı okumam lazım..
özellikle kızlarımıza bayıldım, ayrı ayrı okurken de üçünün birlikte olduğu sahnelerden de aşırı keyif aldım. kimse kusura bakmasın sn kızları >> sn erkekleri. tüm çetenin birlikte olduğu sahnelerden, kitabın found family havasından vs inanılmaz keyif aldım ve duygulandım -ki bu duygusallığım devam edecek gibi.
lal ve bartu (beni kitaba başlatan çift) az vardı diyenler gözünüz doysun. he yetti mi yetmedi ama yazar baya bahsetmiş bence. bu altılıdan özellikle kitabın belli bi yerine kadar hakkında en az şey bildiğimiz ve en az bahsedilen karakter ışık’tı. e öyle olunca da onu iyice merak ettim. bişeler öğrendik kraliçem hakkında ama daha fazlasına açım (bi de garip bi şekilde kitabın başlarındayken yaptığım nokta atışı tahminden dolayı kendisini iyice merak ediyorum..)
helin’in yeri zaten ayrı ve yankı’yla olan ilişkisini çok sevdim. yankı’nın herkese care etmesi ve ona care eden tek kişinin helin olması>>> bu durum çok ayrı, çok özel
neyyyse özetle devamı için heyecanlıyım ama bi o kadar da korkuyorum.
özellikle kızlarımıza bayıldım, ayrı ayrı okurken de üçünün birlikte olduğu sahnelerden de aşırı keyif aldım. kimse kusura bakmasın sn kızları >> sn erkekleri. tüm çetenin birlikte olduğu sahnelerden, kitabın found family havasından vs inanılmaz keyif aldım ve duygulandım -ki bu duygusallığım devam edecek gibi.
lal ve bartu (beni kitaba başlatan çift) az vardı diyenler gözünüz doysun. he yetti mi yetmedi ama yazar baya bahsetmiş bence. bu altılıdan özellikle kitabın belli bi yerine kadar hakkında en az şey bildiğimiz ve en az bahsedilen karakter ışık’tı. e öyle olunca da onu iyice merak ettim. bişeler öğrendik kraliçem hakkında ama daha fazlasına açım (bi de garip bi şekilde kitabın başlarındayken yaptığım nokta atışı tahminden dolayı kendisini iyice merak ediyorum..)
helin’in yeri zaten ayrı ve yankı’yla olan ilişkisini çok sevdim. yankı’nın herkese care etmesi ve ona care eden tek kişinin helin olması>>> bu durum çok ayrı, çok özel
neyyyse özetle devamı için heyecanlıyım ama bi o kadar da korkuyorum.
November 6, 2021
Her zaman başka bir yol vardır. O yolları göremeyeceğin
kadar karanlıkta mısın? Bir sokak lambasıyla o yolu
aydınlatırsın. Görünürde hiç mi yol yok? O yolu kendin çizersin🍀
kadar karanlıkta mısın? Bir sokak lambasıyla o yolu
aydınlatırsın. Görünürde hiç mi yol yok? O yolu kendin çizersin🍀
June 22, 2023
Açıkçası sosyal medyada bu kadar abartılınca çok büyük bir hevesle başlamıştım ama kitap beni hayal kırıklığına uğrattı. Yazarın wattpad yazarı olmasını göz önünde bulundurarak wattpad camiası için normal olduğunu düşünüyorum ama yazarın yazım stili çok sıkıcı. "Aralarında sessiz bir bakışma geçti." tarzı tuhaf cümleleri barındıran bir kitaptı. Ayrıca bölümler çok çook uzundu. Daha ilk bölümden daraldım ama arkadaşlarım şans ver dedikleri için zar zor devam ettim. Sürekli de paragrafları geçe geçe okudum ama 40lı bölümlerde bıraktım artık.
Aslında karakterler (Yankı ve Mutlu hariç) çok iyiler ve kurgu da ilgi çekici ve değişik bir kurgu. Güzel yerlere dikkat çekiyor. Sokak çocukları ve taciz gibi. Yankı'yı sevmemim sebebi fazla sapık olması. Helin'e sürekli dokunmaya çalışan ama sonra "sen izin vermeden dokunmam" demesi biraz ironik. Kadını parmağında oynatan erkekleri sevmiyorum. Mutlu da aynı şekilde fazla sapık. Cringe olmaktan öldüm dediklerine. Ek olarak Helin'in "çok güçlüyüm" deyip her yerde donup kalıp titremesi biraz ironik olmuş. BU İKİ CÜMLE SPOİLER: Bir de kendisi gruba ajan olarak gelmesine rağmen beni sevmiyorsunuz diye duygu sömürüsü yapması çok pick meydi. Seni öldürmeleri ya da o hapishaneye kapatmaları lazımdı Helin, yat kalk şükret.
En sevdiğim karakter kesinlikle Bartu. Adam gibi adam cidden. Kitap çok hoşuma gitmese de Bartu her zaman kalbimde yaşayacak. Koza da iyi ama o kadar zeki olmasına rağmen duygularına yenik birisi.
Eğer aynı kurgu ve karakterler başka stille yazılsaydı bence efsane bir kitap olurmuş ama bu hâliyle pek hoşuma gitmedi. Tabi bu benim fikrim. Görünüşe bakılırsa herkes baya sevmiş. Ama küçüklerin de okuduğunu düşünürsek biraz onlar adına endişeleniyorum.
Kısaca, yazarın yazma stilinin tüm kitabın ışığını söndürdüğünü düşünüyorum. Aklındaki fikirler güzel duruyor. Umarım ileriki zamanlarda kendini geliştirir.
Aslında karakterler (Yankı ve Mutlu hariç) çok iyiler ve kurgu da ilgi çekici ve değişik bir kurgu. Güzel yerlere dikkat çekiyor. Sokak çocukları ve taciz gibi. Yankı'yı sevmemim sebebi fazla sapık olması. Helin'e sürekli dokunmaya çalışan ama sonra "sen izin vermeden dokunmam" demesi biraz ironik. Kadını parmağında oynatan erkekleri sevmiyorum. Mutlu da aynı şekilde fazla sapık. Cringe olmaktan öldüm dediklerine. Ek olarak Helin'in "çok güçlüyüm" deyip her yerde donup kalıp titremesi biraz ironik olmuş. BU İKİ CÜMLE SPOİLER: Bir de kendisi gruba ajan olarak gelmesine rağmen beni sevmiyorsunuz diye duygu sömürüsü yapması çok pick meydi. Seni öldürmeleri ya da o hapishaneye kapatmaları lazımdı Helin, yat kalk şükret.
En sevdiğim karakter kesinlikle Bartu. Adam gibi adam cidden. Kitap çok hoşuma gitmese de Bartu her zaman kalbimde yaşayacak. Koza da iyi ama o kadar zeki olmasına rağmen duygularına yenik birisi.
Eğer aynı kurgu ve karakterler başka stille yazılsaydı bence efsane bir kitap olurmuş ama bu hâliyle pek hoşuma gitmedi. Tabi bu benim fikrim. Görünüşe bakılırsa herkes baya sevmiş. Ama küçüklerin de okuduğunu düşünürsek biraz onlar adına endişeleniyorum.
Kısaca, yazarın yazma stilinin tüm kitabın ışığını söndürdüğünü düşünüyorum. Aklındaki fikirler güzel duruyor. Umarım ileriki zamanlarda kendini geliştirir.
July 7, 2023
öldüm öldüm dirildim
April 23, 2021
“Yarattığın gerçek adalet, sadece senin korkularından ibarettir.”
October 28, 2022
“Her zaman. Başka bir yol vardır.”
“Okuduğum tüm kitaplar, izlediğim bütün filmler, gittiğim bütün şehirler, tanıdığım bütün insanlar.... Hepsinin bana öğrettiği çok şey var.”
“ Bütün mutsuzluklarınla, yaşadıklarınla, yaşamak zorunda kaldıklarınla yaşlı bir kadın kadar yorgunsun ama bütün mutluluklarınla yaşayamadıklarınla, heveslerinle beş yaşındaki bir çocuk kadar da umutlusun... Sen ikisinin arasında sıkışmışsın ve ikisinin de yolu birbirinden farklı.”
Yankı, Bartu, Lal, Işık ve Mutlu Sarca. Yani, nam-ı değer Sokak Nöbetçileri. Sokaklarda büyüyen bu beş genç, Önder Sarca tarafından seçilip ‘Sokak Nöbetçileri’ adında bir gruba dahil ediliyorlar. Her biri grupta farklı bir rolde. Yankı liderleri ve grubun zekası, Bartu, grubun kas gücü, Lal grubun annesi ve bacakları, Mutlu grubun neşesi ve Mutlu’nun ikizi, Işık ise grubun hemşiresi ve sağduyusu bence. Helin Aktan ise, bu grubun düşmanları tarafından aralarına girmesi için ajan olarak gönderilen ve kendisi de aynı Onlar gibi kimsesiz büyüyen bir kız. Öykü Helin’in Sokak Nöbetçilerine katılmak ve Onlar tarafından kabullenilmek için yaşadıklarını anlatıyor. Bu süreçte tüm grup üyelerinin yaşamlarını, geçmişlerini okuyoruz. Sokak Nöbetçileri, kardeş gibiler ve kolay kolay kimseye güvenip, aralarına kabul etmiyorlar. Bu nedenle Helin’in görevinde başarılı olması bayağı zor. Kitap boyunca Helin’in kendisiyle, çetesiyle ve Sokak Nöbetçilerine dahil olabilmek için verdiği mücadeleyi okuyoruz.
Anlatımı sade ve akıcı olduğu için okunması dil bakımından kolay bir kitap. Sokak çocukları gibi oldukça hayatın içinden bir konuyu ele alması kurguyu konu olarak farklı ve ilgi çekici hale getiriyor. Tür olarak kesinlikle genç kurgu ve romantik. Karakterlerin her birinin başına gelenler beklentilerimizdeki gibi, hatta daha dramatik. Gerçek yaşamda yaşanması muhtemel olaylar olması nedeniyle, okurken insanı sarsıyor. Ama, Mutlu sayesinde kurgunun dramatik havası kesinlikle dağılıyor. Grubun maskarası ve içinde yer aldığı her sahneyi komedi filmine çeviren bir karakter Mutlu. Oldukça eğlenceli diyaloglar ve olaylar okuyoruz Mutlu sayesinde. Kitabın konusunu ilk okuduğumda daha maceralı ve aksiyonlu bir kurgu beklemiştim. Ama, macera ve aksiyon beklediğim dozda değildi. Seri kitap olması nedeniyle açık olmayan noktalar, serinin diğer kitaplarında açıklığa kavuşacak sanırım. Genel olarak baktığımda bazı kısımlar gereksiz uzatılmıştı. Bu kurgu daha az sayfada anlatılabilirdi diye düşünüyorum. Gereksiz uzatmalar olmasa, biraz daha aksiyon içerse daha zevkle okurdum. İçinde küfürlü ifadeler ve rahatsız edici sahneler olduğu için, kitap +18 yaş için uygun. Yüksek beklentiyle okuduğum için belki de, orta seviyede beğendim. Ama, devamını merak ettiğim için seriyi tamamlarım büyük ihtimalle. Genç kurgu okumayı seven 18 yaş üstü okurlara uygun olduğunu düşünüyor, keyifli okumalar diliyorum.
Kitaplarla kalın.
“Okuduğum tüm kitaplar, izlediğim bütün filmler, gittiğim bütün şehirler, tanıdığım bütün insanlar.... Hepsinin bana öğrettiği çok şey var.”
“ Bütün mutsuzluklarınla, yaşadıklarınla, yaşamak zorunda kaldıklarınla yaşlı bir kadın kadar yorgunsun ama bütün mutluluklarınla yaşayamadıklarınla, heveslerinle beş yaşındaki bir çocuk kadar da umutlusun... Sen ikisinin arasında sıkışmışsın ve ikisinin de yolu birbirinden farklı.”
Yankı, Bartu, Lal, Işık ve Mutlu Sarca. Yani, nam-ı değer Sokak Nöbetçileri. Sokaklarda büyüyen bu beş genç, Önder Sarca tarafından seçilip ‘Sokak Nöbetçileri’ adında bir gruba dahil ediliyorlar. Her biri grupta farklı bir rolde. Yankı liderleri ve grubun zekası, Bartu, grubun kas gücü, Lal grubun annesi ve bacakları, Mutlu grubun neşesi ve Mutlu’nun ikizi, Işık ise grubun hemşiresi ve sağduyusu bence. Helin Aktan ise, bu grubun düşmanları tarafından aralarına girmesi için ajan olarak gönderilen ve kendisi de aynı Onlar gibi kimsesiz büyüyen bir kız. Öykü Helin’in Sokak Nöbetçilerine katılmak ve Onlar tarafından kabullenilmek için yaşadıklarını anlatıyor. Bu süreçte tüm grup üyelerinin yaşamlarını, geçmişlerini okuyoruz. Sokak Nöbetçileri, kardeş gibiler ve kolay kolay kimseye güvenip, aralarına kabul etmiyorlar. Bu nedenle Helin’in görevinde başarılı olması bayağı zor. Kitap boyunca Helin’in kendisiyle, çetesiyle ve Sokak Nöbetçilerine dahil olabilmek için verdiği mücadeleyi okuyoruz.
Anlatımı sade ve akıcı olduğu için okunması dil bakımından kolay bir kitap. Sokak çocukları gibi oldukça hayatın içinden bir konuyu ele alması kurguyu konu olarak farklı ve ilgi çekici hale getiriyor. Tür olarak kesinlikle genç kurgu ve romantik. Karakterlerin her birinin başına gelenler beklentilerimizdeki gibi, hatta daha dramatik. Gerçek yaşamda yaşanması muhtemel olaylar olması nedeniyle, okurken insanı sarsıyor. Ama, Mutlu sayesinde kurgunun dramatik havası kesinlikle dağılıyor. Grubun maskarası ve içinde yer aldığı her sahneyi komedi filmine çeviren bir karakter Mutlu. Oldukça eğlenceli diyaloglar ve olaylar okuyoruz Mutlu sayesinde. Kitabın konusunu ilk okuduğumda daha maceralı ve aksiyonlu bir kurgu beklemiştim. Ama, macera ve aksiyon beklediğim dozda değildi. Seri kitap olması nedeniyle açık olmayan noktalar, serinin diğer kitaplarında açıklığa kavuşacak sanırım. Genel olarak baktığımda bazı kısımlar gereksiz uzatılmıştı. Bu kurgu daha az sayfada anlatılabilirdi diye düşünüyorum. Gereksiz uzatmalar olmasa, biraz daha aksiyon içerse daha zevkle okurdum. İçinde küfürlü ifadeler ve rahatsız edici sahneler olduğu için, kitap +18 yaş için uygun. Yüksek beklentiyle okuduğum için belki de, orta seviyede beğendim. Ama, devamını merak ettiğim için seriyi tamamlarım büyük ihtimalle. Genç kurgu okumayı seven 18 yaş üstü okurlara uygun olduğunu düşünüyor, keyifli okumalar diliyorum.
Kitaplarla kalın.
April 6, 2021
- Sokak Nöbetçileri 5/5
—— —— —— —— ——
Çocukluğunda fazlasıyla yara alan ve on yedi yaşında Koza tarafından Ekip'e dahil edilen Helin, son görevi için Sokak Nöbetçileri'nin yanına gönderilir fakat çıkmış olduğu bu yolda kendisi kadar yaralı beş kişiyle tanışacağından habersizdir. (kitabın arka kapak yazısının bir kısmı)
—— —— —— —— ——
Nasıl başlayacağım bilemiyorum... yani bu kitabı anlatabilecek kelime dağarcığına sahip değilim. Yanlış hatırlamıyorsam 2019'dan beri Sokak Nöbetçileri ailem oldu, o zamanlarda Wattped'den okuyordum tabii. Nasıl bölüm beklediğimi, gün saydığımı hatırlıyorum. O zamanlar okurken ağladığımda gözyaşlarım ekrana düşüyordu, şimdi sayfalara... Kitap çıktığında direkt aldım, ama kendimi hazır hissetmedim, post atmaya. O kadar güzel bir kurgu ki; görevler, sokak lambaları, bisikletler... Aslı'nın kalemine hayranım ama uyarıyım; zaten başka kitaplarını okuduysanız mutlaka biliyorsunuzdur, yoğun bir kalemi var ama asla sıkmıyor, kurgu bunun önüne geçiyor, bu yüzden asla bundan çekinmenize gerek yok.
Helin'im... Onunla o kadar çok benziyoruz ki. Çok güçlü bir kadın ve okumaı en sevdiğim güçlü kadın modellerinden. Geçmişiyle olan savaşı, yalnızlığı, korkuları...
Yankı'm... umuduyla 🍀, tükenmek bilmeyen inancıyla bana çok iyi geldi. Herkesin hayatında çok yakınında olmasada bir Yankı vardır. "O halleder ya." dediğiniz. Evet benim hayatımda da var ve ben bunun farkına Yankı sayesinde vardım. Bu yüzden 21. bölüm beni o kadar ağlattı ki...
Bartu'm... en başından beri onu sevdiğim ve hak verdiğim bir karakterdi. Bartu ile biraz benziyoruz ama aramızda sadece tek fark var; o öfkesini kusabiliyor ben bunu yapamıyorum, ama seni çok iyi anlıyorum Bartu'm.
Mutlu'm... O kadar aynıyız ki anlatamam. Uyuşmayan tek bir noktamız yok, kitapta ben olsaydım sahnelerde Mutlu'nun verdiği tepkilerin aynılarını yapardım, yemin ediyorum. Sürekli gülsede, eğlenceli görünsede içinin ağladığını biliyorum. Stersli ortamlarda bulunmak istemememi ve aslında üzüntülerimi, gülerek gizlemeye çalıştığımı Mutlu sayesinde anladım.
Işık'ım... Soğuk duruşunun arkasında aslında o sevilmeye muhtaç küçük kızım. O kadar güçlü ki okurken her sayfada ona imrendim diyebilirim. Çok görmezden gelindi ve önemli biri olamak istedi, biliyorum.
Lâl'im... Ona o kadar haksızlık yaptım ki. Abartmıyorum ilk on beş bölümde ona karşı olan ön yargım hala kırılmamıştı ama 452. sayfada Helin Lâl'e bir soru soruyor ve Lâl'in verdiği cevap... o cümleden sonra Lâl'e bakış açım o kadar değişti ki...
Koza'yı birinci kitapta çok tanımıyoruz bu yüzden onun hakkında bir şey söylemeceğim ama şunu söyleyebilirim; ona acayip hayranım, hani öyle böyle değil. 😉
—— —— —— —— ——
Instagram Blog Hesabımdaki Gönderiye Ulaşmak İçin;
https://www.instagram.com/p/CNPliW_JuwD/
—— —— —— —— ——
Çocukluğunda fazlasıyla yara alan ve on yedi yaşında Koza tarafından Ekip'e dahil edilen Helin, son görevi için Sokak Nöbetçileri'nin yanına gönderilir fakat çıkmış olduğu bu yolda kendisi kadar yaralı beş kişiyle tanışacağından habersizdir. (kitabın arka kapak yazısının bir kısmı)
—— —— —— —— ——
Nasıl başlayacağım bilemiyorum... yani bu kitabı anlatabilecek kelime dağarcığına sahip değilim. Yanlış hatırlamıyorsam 2019'dan beri Sokak Nöbetçileri ailem oldu, o zamanlarda Wattped'den okuyordum tabii. Nasıl bölüm beklediğimi, gün saydığımı hatırlıyorum. O zamanlar okurken ağladığımda gözyaşlarım ekrana düşüyordu, şimdi sayfalara... Kitap çıktığında direkt aldım, ama kendimi hazır hissetmedim, post atmaya. O kadar güzel bir kurgu ki; görevler, sokak lambaları, bisikletler... Aslı'nın kalemine hayranım ama uyarıyım; zaten başka kitaplarını okuduysanız mutlaka biliyorsunuzdur, yoğun bir kalemi var ama asla sıkmıyor, kurgu bunun önüne geçiyor, bu yüzden asla bundan çekinmenize gerek yok.
Helin'im... Onunla o kadar çok benziyoruz ki. Çok güçlü bir kadın ve okumaı en sevdiğim güçlü kadın modellerinden. Geçmişiyle olan savaşı, yalnızlığı, korkuları...
Yankı'm... umuduyla 🍀, tükenmek bilmeyen inancıyla bana çok iyi geldi. Herkesin hayatında çok yakınında olmasada bir Yankı vardır. "O halleder ya." dediğiniz. Evet benim hayatımda da var ve ben bunun farkına Yankı sayesinde vardım. Bu yüzden 21. bölüm beni o kadar ağlattı ki...
Bartu'm... en başından beri onu sevdiğim ve hak verdiğim bir karakterdi. Bartu ile biraz benziyoruz ama aramızda sadece tek fark var; o öfkesini kusabiliyor ben bunu yapamıyorum, ama seni çok iyi anlıyorum Bartu'm.
Mutlu'm... O kadar aynıyız ki anlatamam. Uyuşmayan tek bir noktamız yok, kitapta ben olsaydım sahnelerde Mutlu'nun verdiği tepkilerin aynılarını yapardım, yemin ediyorum. Sürekli gülsede, eğlenceli görünsede içinin ağladığını biliyorum. Stersli ortamlarda bulunmak istemememi ve aslında üzüntülerimi, gülerek gizlemeye çalıştığımı Mutlu sayesinde anladım.
Işık'ım... Soğuk duruşunun arkasında aslında o sevilmeye muhtaç küçük kızım. O kadar güçlü ki okurken her sayfada ona imrendim diyebilirim. Çok görmezden gelindi ve önemli biri olamak istedi, biliyorum.
Lâl'im... Ona o kadar haksızlık yaptım ki. Abartmıyorum ilk on beş bölümde ona karşı olan ön yargım hala kırılmamıştı ama 452. sayfada Helin Lâl'e bir soru soruyor ve Lâl'in verdiği cevap... o cümleden sonra Lâl'e bakış açım o kadar değişti ki...
Koza'yı birinci kitapta çok tanımıyoruz bu yüzden onun hakkında bir şey söylemeceğim ama şunu söyleyebilirim; ona acayip hayranım, hani öyle böyle değil. 😉
—— —— —— —— ——
Instagram Blog Hesabımdaki Gönderiye Ulaşmak İçin;
https://www.instagram.com/p/CNPliW_JuwD/
April 8, 2022
Şu ana kadar okuduğum en kalın kitaptı galiba ama sürükleyiciydi. Kitapta işlenilen konu çok güzel ve dokunaklıydı bence. Sokak nöbetçilerinin geçmişi beni ağlattı. Aralarındaki bağ çok güzeldi. Birbirlerini kollamaları, farklı fikirde olsalar da tartışmalar da yine bir arada olmaları çok hoştu. Helin in ajan olması ve arada yaptığı seçimler beni sinir etse de kitapsa aksiyon olmasını sağlıyordu o yüzden bir şey demicem. Yankı çok mükemmel bir karakterdi. Zeka konuşması gözleri tavırları ile sevdiğim bir karakter oldu. Lal i ilk başta bir sevemedim sonra sevdim. Küçüklüğünü okurken ağladım. Canım acıdı onun mutlu olmasını istedim. Keşke konuşsaydı da onu daha fazla tanıyabilseydim dedim. Bartu ya Lal düşümüyorsa bile ben düştüm. Kasları boyu maşallah. Lal olan aşkı o kadar saf ve güzeldi ki onların olmasını yankı ve helin in olmasından daha çok istiyorum. Işık tam bir kız kardeştı ve havalıydı. 2. Kitapta koza ile aralarında bir şey olacakmış sabırsızlıkla okumayı bekliyorum. Çünkü ışık ın flörtöz hali çok güzel. Mutlu tatlı bir kararterdi ama cidden Bartu nın dediği gibi bazen çok boş konuşuyordu ama ortamı yumuşatma konusunda iyi yani. Osman amca mevsusu çok saçma bence kitap dolsun diye yazılmış gibi mutlu yalnız kalmasın falan gibi.
April 30, 2025
Kitabı beğendim ama herkesin sevebileceği bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Yazar "found family" kısmını çok iyi işlemişti bence. Helin'in sevgiye, gerçek aile özlemine olan açlığını okumak beni derinden etkiledi. Sokak Nöbetçileri'nin aralarındaki kan bağı olmayan ilişkisini okumak çok güzeldi. Sadece bazı şeyler fazla uzatılmış gibiydi. Her ne kadar o kısımlar beni en çok eğlendiren kısımlar olsa da... Sanırım yazar bu kısımları göz önünde göstererek ekip arasındaki aile bağlarını okuyucuya daha da çok hissettirmek istemiş. Kitap bence tam dünyaya giriş kitabıydı. Karakterleri, aile olgusunu ve dünyayı tanıdık. Ben sevdim elbette ama herkesin bu kararı sevebileceğini düşünmüyorum. Yeni nesil Wattpad kökenli Türk yazar maceram güzel bir şekilde devam ediyor. 2. kitabı kesinlikle okuyacağım çünkü çok fazla cevapsız soru var ve benim o cevapları almam gerek.
December 14, 2025
Okuuduğum kitaplara yorum yapmayı seviyorum. Bu yüzden sn'ye de yapacağım. öncelikle şu ana kadar okuduğum en güzel kitaptı. bana o aile sevgisini. Ev dediğimiz şeyin dört duvardan ziyade kalplerin birleşmesiyle oluştuğunu, arkadaşlığı, kardeşliği, aşkı ve daha nicelerini öğretti. ben tüm karakterleri içselleştirdim. onlarla bağlandım. onlar ağlayınca ağladım. güldüklerinde güldüm. içim ısıttı ya bu kitap. böyle sıcacık huzurlu bir aile ortamı hissetmeme vesile oldu. Tüm karakterlerden yeni birşey öğrendim. daha fazla duygu tanıdım. daha fazla maceraya ortak oldum. sokak nöbetçilerini bir çocuk olarak böyle yorumladım. mutlaka ama mutlaka büyüyünce de okuyacağım. umarım bu yorumun altına 10 yaş büyüdüğümdeki haliminde yorum yazması nasip olur. bu kadar içselleştirip, kalbimin tam ortasına yerleştirdiğim bir kitapa da tahmin edersiniz ki 5 yıldız verdim. 🙏💗
June 7, 2021
Gerçekten 720 sayfa nasıl geçip gitti anlamadım ve hatta bitmesin diye yavaş yavaş okudum diyebilirim, yavaştan kastım da 3 gün :) Gerçekten orijinal ve sürükleyici bir kitaptı. Yanlız çoğu şey sırlar vs. bir sonuca bağlanmadı ve aslında büyük bir merak var üstümde. Devamını wattpad'den okumayı planlıyorum bakalım nasıl devam edecek. Genel olarak karakterleri ve aralarındaki ilişkileri çok beğendim. Tahmin etmediğim bir şekilde de aşırı gülerek okuduğum bir kitap oldu. Böyle kitaplar için artık büyümüşümdür diye düşünüyodum ama baya yanılmışım. Çok beğendim. Tavsiye ederim. (Eğer para verip satın almak istemiyorsanız Aslı'nın wattpad hesabından okuyup kesinlikle bir şans verin derim.)
March 5, 2025
Bayıllddıımmmm🤍 Ben zaten gençlik, arkadaş grubu vs. olan her şeyi çok seviyorum🤍 Bu kitap tam benim içinmiş, geç oldu ama umrumda değil❤️🩹
Sokak Nöbetçileri’nin her üyesini seviyorum, heeeerr üyesini✨ Hepsiyle bağ kurdum ve hepsinin ayrı ayrı özellikleri var ve üzülüyorum da sürekli, her bölümde başka birine sarılma ihtiyacı hissediyorum🫂
Olayların akışı bence çok güzeldi, bir iki şeye takıldığım için puan kırdım yoksa her duyguyu yaşadım, cidden.. En çok kahkaha attım yanii Mutlu olmasa mahvolmuştuk herhalde ajzjsksksk mutluluktan ağladım, kalbim sızladı ağladım, sarılma ihtiyacı hissettim, bağırmak istedim hani her şey.. Ve daha yeni başladık, offf heyecanlıyım👉🏻👈🏻
Sokak Nöbetçileri’nin her üyesini seviyorum, heeeerr üyesini✨ Hepsiyle bağ kurdum ve hepsinin ayrı ayrı özellikleri var ve üzülüyorum da sürekli, her bölümde başka birine sarılma ihtiyacı hissediyorum🫂
Olayların akışı bence çok güzeldi, bir iki şeye takıldığım için puan kırdım yoksa her duyguyu yaşadım, cidden.. En çok kahkaha attım yanii Mutlu olmasa mahvolmuştuk herhalde ajzjsksksk mutluluktan ağladım, kalbim sızladı ağladım, sarılma ihtiyacı hissettim, bağırmak istedim hani her şey.. Ve daha yeni başladık, offf heyecanlıyım👉🏻👈🏻
January 8, 2022
Genel itibari ile güzel bir kitaptı. Kurgu ve değinilen konular da oldukça ilgi çekici ama yazarın diğer iki kitabını okuduktan sonra aynı derinliği bu kitabında göremedim maalesef. Kitabın 718 sayfa olmasının sebebi ise bazı şeylerin uzun uzadıya anlatılması gibi geldi bana çünkü kitapta 718 sayfalık bir olay silsilesi yoktu açıkçası. Spesifik bir kitle bu kitabı abartıyor ama neden abartıldığını çok anlamadım. Bunların dışında kitabın dili sadeydi bu yüzden kolay okuduğumu söyleyebilirim. Devamını yazarın gösterdiği gelişmeyi görmek için okuyacağım.
July 8, 2022
Ahh kitap mükrmledii. Ben bu kitapi hatem etiririm yalniz. Uf o sondaki öpusme ben bile yükseldim. 700 sayfadir opusmelerini bekledim ve oldu saka gibiiii. Allah'ım ikinci kitabini alcak param yok. Internetten te okuyamiuorum yardim et bana yarrabim. Ikinci kitap ı hemen okumliyim. Nasil ben bu kitaba başlamdim buğune kadar. Allah'ım bu kiz gercek olmayan bir karaktere aşık oldu. Kalbim deli hibi atiyor. Ayayyayay ikinci kitabıni biri bana firlatskn cidden. Ay yazamiyorum ellerim titriyor resmen.
February 13, 2024
Kitabın yazım dili gayet akıcıydı ve basitti.Kitabın kalınlığını gördüğüm zaman okuyup okumamak arasında kalmıştım fakat okumaya başladığım zaman boşuna korktuğumu anladım.Özellikle Yankı’nın kurduğu cümleler çok güzeldi 🫶🏻.Okurken karnımda kelebekler uçuştu resmen.Onun dışında karakterlerin hikayeleri çok naif ve hoş yazılmıştı.Hoşuma gitmeyen şeyler ise çok fazla argo ve küfür vardı. Bence biraz daha hafifletilerek yazılabilirdi.Eğer sadece kafanızı dağıtmak için okuyacaksanız gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.🩷
August 31, 2024
o kadar çok diyalog var ki okurken başım şişti. mutlu diye gereksiz bir karakter var ekibin neşesi olması planlanmış ama çenesiyle buzdolabı taşıttı YORULDUM ya 2014 mizahıyla utandırdı beni kendinden. bu eser wattyde kalmalıymış çünkü o formatta yazılmış mutlunun her repliğine random atılsın diye çabalanmış. aslında konusu ilgi çekici potansiyel de var ama değerlendirilememiş 700 sayfa boyunca iki kişinin öpüşmesi sokak çocuklarından daha çok konuşuluyor. karakter gelişimi olarak lal ve yankıdan başka ilgi çeken biri yok. hızlı okunuyor watty dozu almak için yeterli.
This entire review has been hidden because of spoilers.
March 9, 2021
Onlar altı yetişkin yaşları yirminin üzerinde. Onlar altı çocuk yaşları onun altında. Onlar bütün yaşlarını gösterenlerdi.
Benim için çok güzel bir yolculuktu. Her duyguyu iliklerime kadar hissettirdi. Bir sayfasında gülmekten ağlarken diğer bir sayfada geçmişleri için ağlıyordum. Her zaman başka bir yol olduğunu, olmasa da o yolları kendi gücümle yapabileceğimi öğretti. Onlar için çok şey söylemek isterdim ama kelimelerim buna izin vermiyor.
Benim için çok güzel bir yolculuktu. Her duyguyu iliklerime kadar hissettirdi. Bir sayfasında gülmekten ağlarken diğer bir sayfada geçmişleri için ağlıyordum. Her zaman başka bir yol olduğunu, olmasa da o yolları kendi gücümle yapabileceğimi öğretti. Onlar için çok şey söylemek isterdim ama kelimelerim buna izin vermiyor.
May 2, 2021
Geldik 720 sayfanın sonuna.
Kısa tutacağım, aslında söylecek o kadar çok şey var ki, kelimeler ya da cümlelerin yetmeyeceğine eminim.
Aslı, yine mükemmelsin, her şey o kadar güzeldi ki.
Yankı'nın incecik düşünceleri, Lâl'in sevgisi, Bartu'nun merhameti, Mutlu ve Işık'ın pozitif enerjisi, Helin'in cesareti... Her şeyi ile tam oturmuş, ne kurguda ne de olaylarda hiçbir eksiklik olmayan bir kitap, BAYILDIM. Mutlaka okuyun, okutturun.
Sokak lambaları her zaman yolunuzu aydınlatsın!
Kısa tutacağım, aslında söylecek o kadar çok şey var ki, kelimeler ya da cümlelerin yetmeyeceğine eminim.
Aslı, yine mükemmelsin, her şey o kadar güzeldi ki.
Yankı'nın incecik düşünceleri, Lâl'in sevgisi, Bartu'nun merhameti, Mutlu ve Işık'ın pozitif enerjisi, Helin'in cesareti... Her şeyi ile tam oturmuş, ne kurguda ne de olaylarda hiçbir eksiklik olmayan bir kitap, BAYILDIM. Mutlaka okuyun, okutturun.
Sokak lambaları her zaman yolunuzu aydınlatsın!
March 17, 2023
Güzel yazılmış, olaysız bir kitap. Demek istediğim olay aksiyonu değil de psikolojik aksiyon vardı. İhanet etti edecek, yakalandı yakalanacak demekten psikolojim çöktü, diken üstünde okudum. Rahatsız eden şeylerden biri de Mutlu'nun daimi ciddiyetsizliği. Yani arada sırada tamam ama bazen cidden fazlaydı, uzatılmıştı. Karakterler arasındaki ilişkiyi sevdim. Konusu da güzeldi ama dediğim gibi hiç olay yoktu. 700 sayfalık kitap tek olay üzerine döndü resmen. Bu yüzden 3.5'tan 4 veriyorum.
Displaying 1 - 30 of 139 reviews