Tek Gerçek Sığınak, Kendini Bilen Zihindir Kalbini kaptırmış genç bir yazar, zenginliğe kavuşmuş bir köle ve Mavi Manastır'ın avlusunda öğretiye kulak verenler, hepsi ellerini ateşe daldırmak ya da küllerle oyalanmak arasındalar. Üstelik geçmişle geleceğin arasında devinenlere Tibetli büyücüler, egzotik prensler ve uzun gemi yolculukları eşlik ediyor. Çölde inzivaya çekilmiş bir lama şöyle diyor: “Bu dünya bir rüyadır ve sen rüyanı süslemek istiyorsun. Yalnızca bununla ilgileniyorsun. Unutma ki ne kadar süslü olursa olsun rüya, rüyadır. Sen yaşamını boşa geçiriyorsun. Her şeyin bir bedeli vardır. Sözlerinle, bedeninle, kalbinle ve zihninle gerçekleştirdiğin en küçücük eylemin bile hesabı tutulur ve eninde sonunda ödeşilir. Bunu sakın unutma:” Sıra dışı hikâyeleri ve büyülü satırlarıyla okurlarını daima içsel bir keşif yolculuğuna çıkaran Berrak Yurdakul, bu kez de yaşamımızda, ilişkilerimizde, zaferlerimizde ve yenilgilerimizde hissettiğimiz o ritmi, o kalp atışını; var olan her şeyi ve bütün zamanları bir dantel zarafetiyle örüp birbirine bağlayan o göksel kanunu apaçık önümüze seriyor.
Berrak Yurdakul'u tanıyana kadar kişisel gelişim kitaplarına, mindfullness egzersizlerine bir tık uzak hissediyordum. Yapay bir durum, birinin bana akıl vermesini, ve bunu sayfalarca anlatmasını sevmezdim. Ancak yazar ile tanıştıktan sonra akıl vermek bir yana aklın nasıl kullanılması gerektiğini, acemice zihnimizi nasıl yormamamız gerektiğini anlatması ve bunu gerek okuyucuyu gerek ise birebir konuşmaları ile direkt aşılaması oldukça değerli bulduğum bir durum. Bu kitabını da oldukça beğendiğimi söyleyebilirim.
“ Zihninizin kendinize ait olduğunu zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz. Ben sizin zihninizin içine dilediğim gibi girip çıkabilirim. Bütün bu insanların ortak malıdır o zihin. Kullanılmış ve eski püsküdür, ikinci eldir, çağlar boyu nesilden nesile aktarılan boş ve anlamsız düşünce kalıplarıyla doludur. Düşüncelerinizin hiçbiri özel değildir.”
“ İç dünyasında önyargısız gözlem yaparak dolaşan her insan kendisini dehşete düşürecek pek çok şey görür. Dehşete düşmek son derece verimli bir başlangıçtır. İnsan kendisine bakıp dehşete düşmediği sürece kendisi hakkında en ufak bir bilgi sahibi olamaz. Yalnızca kendini bir şey sanmaktan kurtulan kişinin uyanabilme ihtimali vardır. “
Zekice kurgulanmış, fantastik dünya ve gerçeklik arasında gidip gelen bir roman. Karakterler ilgi çekici ve merak uyandırıcı. Severek ve ilgiyle okudum.
İç içe geçmiş masalımsı bir hikaye…. İnsanın aslında kim olduğu neyi amaçlağı da hikayeler içine sıkıştırılmış öğretiler şeklinde verilmiş. Keyifle okudum