Bu kitap “suya yazı yazıyoruz” duygusunu ne kadar giderir, bilmiyorum. Ama bildiğim ve en karamsar zamanlarımda kendime hatırlattığım bir şey var: Yapıp ettiklerimiz hep birilerine dokunuyor, bizi değiştiriyor, hayatı değiştiriyor. Genellikle yapamadıklarımızı, eksik bıraktıklarımızı, yanlışlarımızı görmeye yatkınız. Sadece birbirimizin değil, kendimizin de. Bana öyle geliyor ki, bazen durup “her şeye” rağmen yapabildiklerimizi görmek, değerini bilmek, kendimizi kutlamak da en az eleştiri ve özeleştiri kadar önemli. Umarım eleştiri kadar değer bilme ve takdir de feminist hareketin geleneği haline gelir; birbirimizi yaralamak, kötürümleştirmek yerine yaralarımızı sağaltmayı, birbirimizi teselli etmeyi, sevmeyi ve beğenmeyi becerebiliriz. Bunu yapabildiğimizde nasıl güçleneceğimizi, yapabilirliğimizin nasıl artacağını hayal etmek, yola devam etmeyi kolaylaştırıyor… (Arka Kapak)
1963 Van doğumlu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra antropoloji doktoru ve doçenti oldu. Halen Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim üyesidir. Amargi dergisi ve Ayizi Yayınevi’nin editörlüğünü yapıyor.
“İktidarın asıl gücü adlandırmaktır..Adlandırma,çeşitli biçimlerde yapılır:Bazen bu adın taşıdığı gururu anlatarak,bazen adından dolayı cezalandırarak.Genellikle ikisi birden.” Aksu Bora’nın çeşitli dönemlerde kaleme aldığı yazılardan oluşuyor ‘Feminizm Kendi Arasında’. Kişisel olanın politik alana da girdiğini,feminizmin gelişimini,ülkemizdeki algıyı vurucu örneklerle de açıklıyor.Kullanılan dil açısından da konu ile fazla okuma yapmamış biri için dahi bilgilendirici olduğunu düşünüyorum.
aksu bora'nın feminizm ve feminist harekete dair tartışmaları olan son yıllarda yazdığı yazılarından oluşan şahane kitabı.. kadınlık ve tarihi, kadının temsili ve feminizme ilişkin bilgisi, yorumları ile kadın çalışmaları ve toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine çalışanlar için yararlı fikirler vereceği kesin.
“Feminizmin bana ilk öğrettiği, kendi kadınlığımı ve buradan başlayarak kadınlık adını sevmekti. “
Aksu Bora’nın önceki dergi ve söyleşi yazılarından derlediği bir kitap bu. Rahat anlaşılabilecek düzeyde ve akıcı. Feminizm ve Türkiyedeki feminist hareket hakkında bilgilenmenizi sağlayacak, Aksu Bora’nın süzgecinden geçmiş ve özümsenmiş halini okuyacaksınız.
Benim tercihim kitabın biraz daha geniş bir birikimi kapsamasından yana olurdu. Ayrıca yazıların daha ilişkili ve birbirinin devamı niteliğinde olmasını isterdim. Tek eleştirim bu olabilir. Ama bu şekliyle de tabii ki okunması gereken güzel bir kitap.
Yeni başlayan biri olarak dili bazen çok ağırlaşabiliyor, onun dışında hiç duymadığım konularda fikirler duydum zaman zaman da yalnız olmadığım (okuyup yalnız olmadığımı öğrendiğim) konularda fikirler duydum. Özellikle Kadın Emeği, Annelik ve son bölüm Mazi çooooooook güzeldi. Mücadelemizi seviyorum ya...
iletişim yayınları’nın güncel 2021 baskısını okudum. kitap yazarın yıllar içerisinde yazmış olduğu gazete ve dergi yazılarından derlenmiş. aksu bora’yı ilk kez okudum fakat umduğum verimi alamadım, bana farklı bir bakış açısı katamadı maalesef.