İş dünyasında sürdürülebilirlik çalışmalarına ve kurumların sürdürülebilirlik dönüşümünde ışık tutacak bir kaynak eser. Sürdürülebilirlik yolculuğunda Dr. İzel Levi Coşkun’un yaşam tecrübelerini samimi bir dilde aktardığı kitapta hepimiz için umut var.
İnsanlık olarak kendi yaşam muhasebemizi tutarken nice ağacı, diğer canları görmezden geldik, umursamadık ve telafisi zor, çok büyük hatalar yaptık. Bu hataların yaşam tarzımızın bir parçası haline gelip sanki vazgeçilmez doğrularımızmış gibi bizi yönlendirmesine, hatta yönetmesine göz yumduk. Bu yüzden de yaşam terazisinin dengesi hem insanlığı hem de tüm gezegeni tehlikeye atacak şekilde bozuldu. Şimdi hala daha fırsat varken bu dengeyi yeniden sağlamak yine elimizde. Gerçeklerin farkına vararak denemenin ve dönüşümü başlatmanın tam zamanı. Kaybedecek daha fazla zaman yok.
"Sürdürülebilirlik" kavramıyla insanların tanışması, Birleşmiş Milletler bünyesinde çalışan Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun 1987 yılında yayımlamış olduğu “Ortak Geleceğimiz” adlı rapora dayanıyor. Neredeyse 35 yıl geçmesine rağmen ülkemizde bu kavramın tam olarak ne ifade ettiği yeterince anlaşılabilmiş değil. Bu kitabı okuyana dek ben de anlamını oldukça eksik biliyormuşum.
Dr. İzel Levi Coşkun bu kavramın, kendi hayat görüşü ve prensipleriyle büyük paralellik gösterdiğini keşfederek hem özel hem de profesyonel yaşamını bu kavrama göre geliştirmekle kalmıyor, en yakınındakilerden başlayarak etki edebileceği tüm çevrelere bu bakış açısını aşılamaya çalışıyor, yol gösteriyor ve destekliyor.
Coşkun bu kitabında kendi sürdürülebilirlik yolculuğunu olanca samimiyeti ile bizlerle paylaşarak kendi sürdürülebilirlik yolculuğumuza çıkmamıza bizleri teşvik ediyor, kendi tecrübeleri ile adeta yolumuzdaki "dikenleri" de büyük oranda temizliyor...
Bizlere de bu yolculuğa bir an evvel çıkmak, veya zaten o yolda isek hızlanarak ideale yaklaşmak kalıyor. Teşekkürler İzel Levi Coşkun!
Böyle kitapları alırken biraz tedirgin olurum çünkü herkesin bildiği klişe bilgiyi anlatıp sıkıcı ve bir sürü içi boş laf olur diye boşa para veririm diye üzülürüm. Kitap günümüz iklim değişikliği, çevre ve toplumsal sorunlara bir şirket tarafından bakmış. Teorinin pratikte uygulamasının ne kadar zor anlatıldığı bir çok örnek dolu. Sürdürülebilirlik yolunda bir çok gerçek hikaye samimi bir dille anlatılmış. Platon'un sözü çok güzel bir sonsöz olmuş. "umuttur yola sokan yoldan çıkan insan aklını".
İklim krizi, Avrupa Yeşil Mutabakatı, yeşil dönüşüm, çeşitlilik, kapsayıcılık, insan hakları, yönetişim gibi konular tüm dünyanın gündeminde yer alırken yazar, şirketlerin tek amacının kâr elde etmek olduğu ve çevreye duyarlılığın, topluma katkının ve iyi yönetim anlayışının stratejik yaklaşımın merkezine alınmasının zaman gerektirdiği bir iş ortamında, doğru olduğuna inandığı yolu bizlerle şeffaf bir biçimde paylaşıyor.
"Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları"nın bir şirkette nasıl uygulandığının detayları ile açıklandığı kapsamlı bir kitap. YTÜ'den hocam Güler Hanım'ın sürece katkısından da ayrıca mutlu oldum. İzel Bey'e yalnızca kitap için değil topluma duyduğu sorumluluk için de teşekkür ederim.
Bir kurum olarak sürdürlebilirliğin kurum kültürüne yansıtılabilmesi yolunda çok güzel öneriler ve yolculuk, basit ve akıcı bir dille anlatılmış. Teşekkürler.
İzel Levi Coşkun'un kendi seslendirmesi ile, en doğal ama bir o kadar da eğitici dili ile sürdürülebilirlik yolculuğunu anlattığı bu alandaki en güzel kitap.
Beni en çok etkileyen kısmı şirket olarak ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu çıkarmalarının fikir aşamasından gerçekleşmesine olan yolculuğunun şeffaf şekilde aktarımı olmuştu.