Paperback. 13,50 / 19,50 cm. In Turkish. 112 p. Buraya Kisildik Sanirim, belleginde, hayallerinde, ölümlülügünde veya toplumun ikiyüzlülügünde hapsolmuslarin diline ve yasamina yogunlasan bir kitap. Geçmis ve gelecek arasinda iradeyi ve simdiyi sorgulayan anlatilari kapsiyor, çok farkli karakterler üzerinden hayata karsi galip gelememenin hikâyesini anlatiyor. Asli Akarsakarya'nin ilk öykü kitabi Düse Kalka, 2009 Yasar Nabi Nayir Öykü Ödülü'ne deger görülmüstü. 12 yilin ardindan yayimlanan Buraya Kisildik Sanirim, yazarin ikinci öykü toplami. Yazar oyuna degil gerçege bakan, çogu zaman da gerçege yenilen öykülerle karsimizda. Hiç beklemedigimiz bir an, yalan, ben hep bekledim, beklemeyen o, hatta beni görmedigi bir an, gören benim, ve dedigim gibi asla merhaba yok, gündeligin degersizliginde ezilmeyecegiz, hayir. Ben böyle düsündükçe su birikintisi köpüklenerek yükseliyor, çünkü yagmur hiz kesmiyor ve belli ki batacagim, hareket etmeli, nihayetinde bu ne ilk ne son, ve ölüm ne bir olay ne bir an. Ölüm A'dan B'ye bir dogru, veya durdugum su çamurlu su.
karagöl'ü, üç film birden'i, çoğunluk'u çok beğendim. gibi'yi ve hatırla sevgili'yi de okuduğuma memnunum. kitabın genelindeki karakterler soğuk, nefretle katılaşmış gibi geldi bana. biraz gün ışığı, biraz sıcaklık diledim bu karakterler için. galiba kitabın adı da bu nedenle seçilmiş, kısılmış, sıkışmış, bunalmış insanlar var öykülerde. yazarın kendine has sesini sevdim, daha sık yazar, benim de okuyacak fırsatım olur umarım.
Çocukluğumda tanıdığım bir kişi olan Aslı Akarsakarya’nın, bildiğim kadarıyla, üçüncü öykü kitabıydı. İlk ikisini ne yazık ki henüz okuma fırsatım olmadı. Ancak, bu kitabı okuduktan sonra büyük bir hevesle o iki kitabı da edinip okumayı planlıyorum.
Öykülerin bir çoğunu, daha önce Semih Gümüş vesilesiyle tanıdığım Raymond Carver’ın tarzına benzettim. Neslihan Önderoğlu da benzer bir tarzı benimsemişti ve oldukça güzel öyküleri de vardı. Aslı Akarsakarya’nın öyküleri de bence oldukça keyifle okunuyor. Bu kitapta en beğendiğim öykü, açık ara farkla Şerife oldu. Yazımındaki tatla beraber, sonunda birkaç defa “aaaa!!!” dedirtti :) Neden bilmiyorum, aklıma Incendies filmi geldi. O da sonunda yumruklarını peş peşe atıyordu.
Akarsakarya'nın ödüllü öykü kitabı "Buraya Kısıldık Sanırım" kişisel ilişkiler üzerine sağlam bir yazım deneyimi sunuyor. Hikayelerin başlangıçları merak uyandırıcı ve yazarın kalemi gerçekten farklılığını belli ediyor. Öykü kitaplarında sert duygu durumlarının betimlenmesini seven biri olarak buradaki öyküleri de beğendim. Ancak hikayelerin tamamında devamlılıklarda sorunlar yaşadım ve başladığım hevesle bitiremedim. Bir kopuş hissettim. Benim okuma deneyimimdeki eksikliklerden de kaynaklı olabilir. Ancak yazar takip edilesi bir hava veriyor.
Buraya Kısıldık Sanırım, 2021 yılı Yunus Nadi Öykü Ödülü'ne layık görülen 18 öyküden oluşan bir kitap. Yazarla ilk tanışma kitabım oldu ve okuma esnasında epeydir bu kadar lezzetli öykülere rastlamadığımı fark ettim. En sevdiğim öyküler ise Dünyanın En Hüzünlü Hipopatamı, Buraya Kısıldık Sanırım, Merhem ve Hap oldu.
Hikayelerin tümüne sirayet etmiş kahramanların derin yalnızlığı ve kararsizliklari ile birlikte tercihlerinden, kimliklerinden, ve egilimlerinden dolayi yalanlarla bağlı toplumun hedefinedekilerin tutunma-tutunamama arasindindaki karasizliklari ile birlikte sanki yeraltı insanlarını resmetmektedir. "Görünür olmanın yozlaşmak da demek olduğunu görüyorum." Demesinin yanında görünür olmaktan kaçamama ve her darbenin hedefi olmak ...
This entire review has been hidden because of spoilers.
Yazardan okuduğum ilk kitap. En sevdiğim öyküler, Beni Sen Göm Şerife, Buraya Kısıldık Sanırım, Hap ve Virgül. Tüm öyküler heyecan verici bir girişle başlasa da, bu merak duygusu öykülerin sonuna kadar sürmedi. Tema olarak, gerçekten arada sıkışmış karakterleri ele alan öykülerdi bence. Yazardan "Düşe Kalka" adlı öykü kitabını da okumayı planlıyorum.