Ta uzaklardan gelip gıdıklıyor, burnumu, kalbimi. Suyun şifasıyla, güneşin ışığıyla, en önemlisi de dışarıdan gelen müdahaleyle değil, kaynağı içte olan bir coşkuyla büyüdükleri için abartılı bir albeniden çok hakiki bir güzellik içindeler.
Fukuoka; bitkileri ellememek, büyüme ritimlerine karışmamak, çapalama, ilaçlama, sulama gibi insani müdahalelerde bulunmamak gerektiğini söyler.
Konvansiyonel tarımın yaban hayata çomak sokmak olduğunu anlatır.
Gerçekten de bugün en çok yediğimiz sebze ve meyveler; patlıcan, domates, muz, fasulye, biber gibi besinler, insan eliyle ehlileştirilmiş, yabanda büyüyen kuzenlerinden bambaşka suretlere bürünmüş, gerçeğini bilen için tatsız tuzsuz şeylerdir.
Doğada kendiliğinden yetişen mantarlara, tadı genelde acımtırak olan ve dil buran otlara, görünüşü itibariyle makbul bulunmayanlara gönül vermek aslında yiyeceğin hakikisini, hücresel hafızamızda kayıtlı şifayı yeniden hatırlamaktır.”
Elif Türkölmez, Anne Kız, Harikasın’daki öykülerinde “sadece mutlu olmak” isteyen insanları anlatmış; Her Şey Geçer’de biricik yaşamlarımızı koşuşturmalara feda etmemize isyan etmişti. Türkölmez, Yabani Ot Toplayıcısı’nda bizi doğanın büyüleyiciliğine davet ediyor.
Elif Türkölmez 1983 yılında Kadıköy’de doğdu. Sosyoloji okudu. Gazetecilik, tezgahtarlık, garsonluk, yazarlık yaptı. 2017 yılında Anne Kız, Harikasın adlı ilk öykü kitabı yayımlanan yazar, halen Ot Dergi, Hürriyet Kitap, Milliyet Sanat gibi yayınlarda yazılar yazmaya devam ediyor. Sefertasımoda adlı Instagram hesabında kısa öyküler, gündelik hayattan notlar ve vegan tarifler paylaşıyor. Eşi ve köpeğiyle İzmir’de yaşıyor.
Bu kitabın neden bu kadar yüksek puan aldığını bir türlü anlayamadım. Yazarın diğer kitaplarını okumuş ve sevmiş biri olarak üzülerek bende hayal kırıklığı yarattı bu kitap.
Kitabı okuduktan sonra bende yazmaya karar verdim;
‘’Bugün pazı topladım. Dolma yaptım. Deniz çok güzel. Gökyüzü ne kadar mavi. Köpekleri seviyorum. Reçeller ne kadar güzel. Radikaya bayılırım. Deniz börülcesi üstüne zeytinyağı limon harika oluyor. Kozalak topladım. Ağaçlara sarıldım. Yüzümü denizde yıkadım.’’