Jump to ratings and reviews
Rate this book

Mikado’nun Çöpleri

Rate this book
Melih Cevdet Anday, Mikado'nun Çöpleri'nde bir kış gecesi karşılaşan bir kadınla bir erkeği çıkarır sahneye. Erkek, kadını bir sokakta, kucağında çocuğuyla beklerken görür ve kalacak yeri olmadığını anlayınca alıp evine götürür. Her ikisi de konuşma ihtiyacındadır ve yaşam karşısındaki tutumların, kadın ve erkek hallerinin çatışma ve uzlaşmalarıyla örülü diyalogları şafak sökene dek sürer. Mikado'nun Çöpleri ilk olarak 1967-68 sezonunda Kent Tiyatrosunda sergilendi. Şu an İstanbul Şehir Tiyatrolarının bir parçası olan Kent Tiyatrosunda belki bir gün bu oyunu seyredebilirsiniz de.

120 pages, Paperback

Published September 1, 2021

8 people are currently reading
206 people want to read

About the author

Melih Cevdet Anday

83 books54 followers
Melih Cevdet Anday was born in Istanbul in 1915. In 1936, he started attending the Faculty of Letters and History-Geography. In 1938, he went to Belgium to study sociology, however, upon breakout of World War II in 1940, he had to return to his homeland. Between 1942 and 1951, he worked as a publication consultant for the Department of Publications of the Turkish Ministry of National Education, and subsequently he was employed as librarian for the Ankara Library. In 1951, he returned to Istanbul and did reporting for the Aksam newspaper. During this period, he wrote short features and essays for Tercüman, Büyük Gazete, Tanin and Cumhuriyet newspapers. He was also in charge of the art and literature sections of the same papers. From 1954 onwards, he taught phonetics and diction courses in the Department of Drama of the Istanbul Municipal Conservatory. Between 1964 and 1969, Anday served as a member of the Turkish Radio Television’s Board of Directors. When he retired from his position in the Conservatory in 1977, Anday was assigned to the UNESCO Headquarters in Paris as Cultural Attaché. Later on, due to a change in government he was called back to Turkey. He wrote essays for the Cumhuriyet newspaper regularly from 1960 to 1990, and occasionally from 1990 to 2000.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
95 (29%)
4 stars
157 (49%)
3 stars
56 (17%)
2 stars
11 (3%)
1 star
0 (0%)
Displaying 1 - 30 of 38 reviews
Profile Image for Elif.
1,367 reviews38 followers
September 20, 2022
Ölümü, öldürmeyi olağan saymak git gide yaygın bir hal alıyor. Umutsuz kanserli hastaların öldürülmesi gerektiğini ileri sürenler var sözgelişi. Mantık da şu: “Yarın nasıl olsa ölecek.” Ne güzel bir oyun konusu olur: Bugün kanserliler, yarın yatalaklar, öbür gün bunaklar, akılsızlar derken… topalları, kamburları, körleri, çolakları filan da kanun adına temizlemeye kalkan bir devlet düşün! (Taklit)Diktatör: “Getirin bakayım bana şaşıların dosyasını!”
.
Tiyatro metinlerini okumaktan büyük bir keyif alıyorum. Geçen hafta İstanbul’da bir kitapçıda tesadüfen karşıma çıktı Mikado’nun Çöpleri ve edebiyat derslerinden kafamda az da olsa yer edinmiş bu kitabı okumak istedim. Melih Cevdet Anday, Garipler’in bir parçasıydı ama bunun ötesinde tiyatro, roman gibi eserler de kaleme aldı. Mikado’nun Çöpleri iyi bir edebiyat örneği. Kısa bir oyun ancak fazlasıyla etkileyici. Soğuk bir gece vakti bir adamın tanımadığı bir kadını ve çocuğu sokakta görünce evine götürmesiyle başlıyor. Bu isimsiz ‘erkek’ ve ’kadın’ın diyalogları üzerinden ilerliyor bütün metin. Düşünceleri, yaşadıkları, uydurdukları derken hem bir dinlenilme ihtiyacı hem de iletişim kuramamanın altında eziliyorlar. İki karakter de kendi iç dünyalarına gömülmüş olduğundan konuşmaları da belirli bir çizgi üzerinde ilerleyemiyor. Bir yerde Mikado oyunu oynarken bir yerde yazı tura atıp sohbeti bunun sonucuna göre şekillendirebiliyorlar. İnsanın doğası, yaşamanın ağırlığı, trajediler derken çeşitlenen ve derinleşen bir anlatıya dönüşüyor. Keşke sonu daha az açık olsaymış gerçi bu kitabın bütününe uyum sağlamazdı ama şahsen daha çok hoşuma giderdi. Okuması bu kadar keyifliyse izlemesi bambaşka bir etki oluşturacaktır. Bir gün denk gelirsem tiyatrosuna gitmeyi çok isterim. Melih Cevdet Anday’ın diğer tiyatro oyunlarına da kesinlikle bakacağım.
Profile Image for Beril Ozakinci.
19 reviews12 followers
November 27, 2022
birbirine yabancı bir kadın ve bir erkeğin iletişememe halleri. bolca konyak ve oyun var içinde. kanlı canlı izlemek isterdim.
Profile Image for Begum.
27 reviews9 followers
July 2, 2022
Yıllar önce sahnede izlemiştim, herhalde 15 yıl olmuştur. Devin Özgür Çınar ve Timuçin Esen’in muazzam oyunculuklarıyla… Tiyatrodan çıktığımda o kadar etkilenmiş, o kadar heyecanlanmıştım ki bütün gece uyuyamayıp diyalogları aklımda tekrar tekrar canlandırmıştım. O zaman da kitabını çok aramış ama bulamamıştım. Everest Yayınları bu eseri yeniden yayımladığı ve metin olarak da okuma şansım olduğu için çok sevindim. Dilerim daha çok okuyucuya ulaşır.

Birini tanımak - tanıyamamak, birine güvenmek - güvenememek ikilemlerini, kendine ve başkalarına yabancı olma duygusunu bu kadar iyi anlatan, okuru sürekli beklentiye sokan ve sürekli şaşırtan başka bir eser var mıdır bilmiyorum. Sanırım her zaman en sevdiğim tiyatro eseri olarak kalacak Mikado’nun Çöpleri.

Birkaç alıntı:

“-Hiç anlamıyorum seni.
-Bense kendimi öylesine anladım ki bıktım kendimden.”

“İnsanlar içlerini döktükçe uzaklaşıyorlar birbirlerinden. Deminki yabancılığımız daha güzeldi.”

“-Seni tanıyamıyorum.
-Sanki geldiğin zaman tanıyordun!”
Profile Image for Elif.
42 reviews
Read
February 17, 2024
Şiirleri ile tanıdığımız Melih Cevdet Anday’ın tiyatro oyunu.
İsim yok, sadece iki kişi; kadın ve erkek. Tek bir mekan; bir ev. Diyalogları birbirinden bağımsız ama her bağımsız diyalog birbiriyle ilişkili. Birbirlerine kurdukları her cümle gerçek de olabilir uydurma da… Birbirlerini yeni tanıdıklarını sanıyoruz ama eski bir tanışıklık da olma ihtimali var.
Certified Copy filmine çok benzettim birçok açıdan. Filmde de çocuklu bir kadın, yazar olan bir erkek, düzensiz ve derinlikli diyaloglar… Yeni mi tanıştılar yoksa yeni tanışmış gibi oyun oynayan evli iki insan mı size bırakıyor.
Kitap da öyle, birçok yerde gerçek ve uydurmaca olan iç içe ve asıl olanı seçme tercihi size kalıyor. Okuyucuyu her iki ihtimale de ikna edebilen böyle kurgular çok zekice.
Bir gün bir yerde bu oyun oynanırsa izlemeye gitmem sanırım. Korkuyu Beklerken’i okuduktan sonra, oyununa giderek yaşadığım hayal kırıklığına tekrar uğramamak için gitmemeliyim :) Tek veya az kahramanlı böyle iyi eserler sahnede ziyan ediliyor çoğu zaman.

Kitaptan şu harika ‘mutluluk’ tasvirini de buraya bırakıyorum:

“Mutluluk nedir diye sorsanız bana, kaşıntıdır derim.
Bir gün az kaldı mutlu oluyordum. Bir sancı saplandı belime, kıvrana kıvrana yatağa düştüm. Böbrek taşı imiş. Sancıdan öleceğim.
Sabaha karşı idi, doktor geldi, morfin yaptı. Derdemez o korkunç sancı kesiliverdi, çok güzel bir dünya başladı birdenbire...

İnanamıyordum...

Mutlu idim, tam anlamı ile mutlu... Mutluluğumu doya doya tatmak istiyordum...

Ama o ara, kulağımın arkası kaşındı azıcık. Şöyle sinek ısırmış gibi.

Bense kolumu kıpırdatmak istemiyordum, mutluluğuma ara vermemek için. Ama o kaşıntı bozuyordu mutluluğumu. Çaresiz kaldırdım kolumu, kulağımın arkasını kaşıdım, tam olsun mutluğum diye.

Kolumu gene yanıma uzattım. Biraz sonra... Biraz sonra gene o kaşıntı. Kaşıdım, biraz sonra gene. Gene kaşıdım.

Bitmedi, bitmedi namussuz kaşıntı, iğneledi durdu ve berbat etti mutluluğumu.

O günden beri, ne zaman şöyle mutluluğa benzer bir şey duyacak olsam, bakalım bunun kaşıntısı nerden başlayacak diye beklerim.
Beklediğim de gelir başıma."
s.115
Profile Image for Pınar Aydoğdu.
Author 4 books39 followers
August 2, 2023
Anday benim için çok özel bir yazar ve şair. Bu oyunu da oldukça etkileyici bir dille yazılmış. Sahnede izlemeyi çok isterdim. Bir kadınla bir erkek arasında tüm gece boyunca geçen konuşmalar özelinde, iki farklı cinsin birbirini dinleyememe/dinlememe, anlayamama/anlamama, kendi dünyalarında, hayal alemlerinde yaşama durumu ele alınmış.
Profile Image for Simdineokuyorum.
228 reviews4 followers
July 19, 2025
Hiçbir karakterin ismini söylenmeden kadın ve erkek diyerek bir oyun okuyoruz yazardan.

Sokakta karda çocuğu ile kalan bir kadını evine alan erkek, kadına sorular sorarak hikâyesini öğrenmeye çalışır.

Güzel ve hızlı okunuyor ve biraz da beyin yakıyor. Tavsiye ederim.
Profile Image for Sümeyra.
257 reviews2 followers
May 19, 2023
Birbirini tanımayan bir kadın ile erkeğin gece yarısı başlayan maviliğin odaya dolduğu vakte kadar devam eden diyalogları.
Özünde; konyak kafasında dağınık iki zihnin monoloğu.
Sürekli kendini ifade etme çabasıyla sadece konuşarak nasıl iletişilemeyeceğinin örneği.
Dinlemek de yetmez anlamak gerek.
Profile Image for Gondwana.
52 reviews8 followers
June 30, 2022
Karlı bir kış vakti... Vakit gece yarısı... Bir erkek kucağında bebeğiyle karanlıkta bekleyen bir kadına yardım etmek ister ve onları evine alır. Birbirini tanımayan iki insanın karşılaşmalarıyla içine düştükleri durumu sorgulamayla başlar oyun. Sabaha dek doğru ve yalanlarla dolu bir diyalog sürer gider. Bu oyunu çok sevdim. Yani hem genel olarak Melih Cevdet Anday'ın Mikado'nun Çöpleri oyununu hem de kitap boyunca iki karakterin birbirine oynadıkları oyunu. Bol ve kaliteli diyaloglu filmleri sevdiğim kadar benzer kitapları da seviyorum. Sıkılmadan hızlıca okudum. Bu kitapla birlikte ise oyunlara olan igim artmış oldu. Mikado'nun Çöpleri yazıldığı tarihlerden itibaren sergileniyormuş, umarım bir gün izleme fırsatı bulurum.
Profile Image for Murat.
85 reviews
December 18, 2022
Melih Cevdet Anday'la yillar once universite duvarlarina stencille islenen "Bir Misafirlige" siirinin ilk dortluguyle tanismistim; zaten hepi topu uc siir falan biliyorum. Aradan zaman gecti ve benim icin edebiyat 2 testine bullet point'ten ibaret 1940'larin numero 3 Garip sairinin ayni zamanda romanlari oldugunu ogrendim ve "Aylaklar"a devam ettim. Neden daha once oturup etraflica bakmadim bilmiyorum; aslinda malumatfurusluk kanimda vardir. Herif ilerledikce acilan Age of haritasi gibi. Milenyumu gormus. Oyle bos da durmamis. Bu zamana bir suru siir, roman, oyun ve deneme sigdirmis.

Herhalde fi tarihinde Adv Eng derslerinde okudugum tradegya parcalarindan sonra elime tiyatro metni almamisimdir. Tiyatro ayni zamanda keyifle okunan bir seymis. Boyle bir cekinceniz varsa Mikado'nun Copleri harika bir baslangic. Gerci siire de bayilmadigim dusunulurse sanki Melih Cevdet'le bilumum onyarginizi kirabilir ve hatta yukseklik korkunuzu yenebilirsiniz. Umarim bir gun civarimda sahnelenir de izlerim. Ayrica, it takes two to tango 😌
Profile Image for Carduelis.
196 reviews
June 7, 2025
Mikado'nun Çöpleri yıllar önce izleme fırsatı bulduğum bir tiyatro oyunu. İlişkilerimizde her ne kadar dinliyor gibi gözüksekte, birbirimizi hiç mi hiç dinlemediğimizi anlatan çok güzel bir oyun, çok beğendiğim için sonrasında kitabınıda alıp okumuştum.

Bir kadın ve bir erkeğin düşünsel yönü ağır basan, birazda felsefi ama eğlenceli ve çarpıcı diyaloglarından oluşuyor. Varoluşçuların tarzını anımsatan, gerçekle hayalin içiçe olduğu bir metin.

Herkese keyifli okumalar.

"Mevlana'nın hikayesini bilir misin? Evinin penceresinden kırlara bakıyormuş. Orada uzakta bir leylekle bir çulluğun yan yana yürüdüğünü görmüş. Bu iki ayrı cins hayvanı birleştiren nedir diye düşünmüş, merak etmiş bu arkadaşlığı... Kalkmış gitmiş yanlarına kadar. Bakmış ki ikisi de topal."

"Bir eğrilik doğruluk dünyası değil bu, denge dünyası."

"Ah olacağı buydu oldu,
Duygularla öyle çok uğraştım ki
Artık aramızda ne bir sır Ne güven, ne inan, ne uyum... Sonunda tükettim ruhumu: Sevinirken sevincimi seyrediyorum
Korkumla korkmuyorum şimdi. Madem bir kapı aralıktır Sen sonuna dek aç onu.
Artık bendeki insandan kurtuldum Sevgisiz yaşıyacağım sevgiyi."

Ben hiç bir şey seçmedim bu güne kadar. Kendimden hiç bir şey yapmadım, kendim olmadım hiç. (Düş görüyor gibidir) Ya sokak başında buldum kendimi, ya tanımadığım bir evde. Ama hep mutluydum, ne olduğunu bilmeden mutluydum, mutluluktu benim görevim. Beni ya zorla uzaklaştırdılar yanlarından, ya da nedenini söylemeden çağırdılar kendi yanlarına. Değişmedim hiç, okşandığım zaman da, itildiğim zaman da hep aynı kaldım. Kör şeytanın işiydi beni sevindirmek, ağlatmak. Var almam başkalarının isteğine bağlı kaldı hep. Ama bir defa, yalnız bir defa yalnız kendim olmak istedim. Dün akşam istedim bunu. Babam ne derdi biliyor musun?"
Babam derdi ki insan kendi eliyle ölmeli derdi".
Profile Image for Zeynep Sarhan.
55 reviews10 followers
October 5, 2023
Biz küçükken abimle onun kalemlerinden oynardık bu oyunu, mikado dendiğini şu yaşımda öğrendim ve tabii ki çok iyi diyaloglar.
Profile Image for Sude Simsek.
32 reviews1 follower
February 12, 2022
birbirini dinlemek istemeyen iki güvenilmez karakterin iletişim kurma çabası en iyi bu şekilde verilebilirdi. bu çaba insan doğasının bir yansımasını oluşturuyor, bu nedenle gerçekçi bir yönü var eserin. ama diyaloglar aynı gerçekçiliği tamamıyla yansıtamıyor bence. yine de okuması zevkliydi.
241 reviews18 followers
September 6, 2019
This is quite a long play for two characters (though the baby in the play, a prop of sorts, is technically a third) in this age of truncated language. I sense that the extended dialogues resemble Diderot's Rameau's Nephew or, in a more contemporary sense, Sartre, though it might be worth taking an excursion into the concepts of Bahktin's dialogic imagination. The Mikado Game works existential ground and at times does this very well with great humor. Strangers trapped by a snowstorm are forced to learn about the other person. As the characters are man and woman, the sexual tension is deflected by the presence of a baby. Though I very much agree with the notion that children and animals should be kept off the stage, having the baby as a third character deflects some of this tension while allowing it to remain. It is a piece that would need to be edited down for a contemporary audience, but there's enough real humor and pathos here to offer potential. Melih Cevdet Anday was a member of the 'Strange' or Garip school, which abandoned the traditional Ottoman poetic meters for true free verse and is celebrated in his home country, as he should be abroad. His poems are the first place to look, but if you're a theater enthusiast, you could do worse than to look into his plays.
14 reviews
Read
January 19, 2024
Melih Cevdet Anday’ın iki perdeden oluşan tiyatro metni. Kadın ve Erkek olmak üzere iki karakterin diyaloglarını okuyoruz. Karlı bir gecede Erkek karakterin, sokakta kucağında bebeğiyle karlar altında bulduğu Kadın karakterle birlikte evine gelmesiyle başlıyor eser. İlk başta bulunduğu konumdan mahcup olan kadının kendini anlatma isteği ve duruma kayıtsız gibi görünen erkeğin ilgisizliği üzerine iki yabancı olarak başladıkları diyaloglar, gerçek ve yalanın tamamen birbirine girdiği, adeta bir oyun gibi hikaye anlatımlarıyla devam ediyor. Bir nihayeti yok çoğu anlatılarının ve aslında diyalogdan ziyade monolog şeklinde, bir iç dökme şeklinde ilerliyor iletişimleri. Sabahın ilk maviliğiyle de sona eriyor hikaye.

Yazarın okuduğum ilk eseri. Çok sık tiyatro metinleri okumasam da okumaktan keyif aldığım bir tür. Bu metin için de zaman zaman diyalogların absürtlüğüyle , ironikliğiyle tebessüm ettiren akıcı bir metindi diyebilirim. Diyaloglar sırasında ahlak, gelenek, töreler, erdem gibi kavramlara değinen ve yargılayan, kadın ve erkek rolleri üzerinde gezinen okuması keyifli bir eserdi. Diyalogları çok derinlikli bulmasam da sevdiğim, keyif aldığım bir kitap oldu benim için.
27 reviews
March 7, 2022
Tiyatrosuna da gittim aklımda hoş bir oyun olarak kalmıştı. Oyunu okuduğumda, iki replik beni rahatsız etti. Fakat diğer replikler, beni farklı düşüncelerde gezdiren ve bu gezintinin sonunda güzel hatıralar bırakmamı sağlayan bir tur rehberi niteliğindeydi.
Bu ön yargılar, bu yaftalamalar insanlığın infilak etmesi için geri sayımı başlatıyor.
İnsan ilişkilerinin yüzeysel olanını, gerçeklik ve kurgu arasında bir yerlerde buldum. Kuruntuların yaşam için toz zerresi kadar önemi olmadığını pekiştirdim. Zıtlıkları gördüm. Sözlerin,bedenimizle benzerliğini fark ettim. İkisi de kılıf. İkisi de dış dünyaya sunulan süslemeler.
"... bir insandım yalnız başıma iken, buraya gelince bir konu oldum."
"Bütün sıkıntı kapıyı kapatıncaya kadardır."
"Belki de biz Tanrı'nın surat koleksiyonuyuz."
"İnsan aklı namussuzun biridir, her şeyi düşünür, en aykırı, en korkunç şeyleri bile."
"Bense kendimi öylesine anladım ki bıktım kendimden."

Mikadoları bertaraf edebildiğimde garip karşılanmayacağım bir dünya diliyorum.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for G. İlke.
1,282 reviews
April 27, 2022
Karlı bir gece yarısı acayip bir adamla değişik bir kadının yolları kesişir. Kucağında çocuğuyla kadının gidecek yeri yoktur, adamınsa konuşacak kimsesi. Yardım teklifini çekinerek de olsa kabul eder kadın, eve giderler. Adam kendi kendine konuşmaya başlar ama kadının derdini sormaz. Yardım ettiği için kadının özel hayatını didikleme hakkını görmez çünkü kendinde. Kadınsa sokakta kaldığı için açıklama yapmak zorunda hisseder. Adam üstelemez ama kadın ısrarlıdır ve kendilerini -hayatlarına dair- ilginç hikâyeler anlatırken bulurlar. Sonra Mikado'nun Çöpleri çıkar ortaya, bilirsiniz bu oyun sırayla oynanır. Sırayla oynar, oynarken de konuşmaya devam ederler. Anlaşamazlar, ikisi de anlaşılmak ister oysa. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren bu oyunda geçmişleriyle yüzleşerek hüzünlü bir kabullenişe sürüklenirler. Melih Cevdet Anday'ın esprili bir dille yazdığı bu muhteşem eseri mutlaka okuyun derim. Tavsiyemdir. =)
381 reviews1 follower
December 30, 2022
Bir akşamüstü gördüğü sokakta kalmış çocuklu bir kadını, vicdanı elvermediği için evine götüren bir erkek ve evine götürdüğü kadının sohbeti üzerinden yazarın insan doğası, toplumsal yaşam ve kadın - erkek ilişkileri konusundaki tespitlerini anlatan bir tiyatro metni Mikado'nun Çöpleri. Sohbet oldukça farklı bir şekilde ilerliyor ve hem kadın hem de erkeğin anlattıklarından hangisinin gerçek hangisinin onların hayalgücünden kaynaklandığı belirsizleşiyor bir noktadan sonra. İnsan doğasındaki bencillik, acımasızlık, güvensizlik oldukça çarpıcı örneklerle anlatılıyor.
Bir tiyatro senaryosu şeklinde yazılmış kısacık, sade anlatımı olan güzel bir kitaptı. İlk kez bu formatta bir kitap okudum. Genel olarak kadının toplumdaki yeri, kadına bakış açısı oldukça gerçekçi bir dille anlatılmış. İki kişinin diyaloğunun penceresinden içinde yaşadığımız topluma dair mesajlar veren bu kitabı, tiyatro metni okumak isterseniz, tam size göre bir kitap.
Kitaplarla kalın.
Profile Image for H.
74 reviews
Read
April 1, 2022
Birbirlerine yabancı bi kadın ve bi erkek…Karlı ve soğuk bi günde onları bir araya getiren tesadüf müdür yoksa planlamışlar mıdır bunu ikisi de bilmez ve ikisi de diğeri üzerinden sorgular.Anlatsalar mı yaşam hikayelerini yoksa anlatmasalar mı,ikisinin de bu konuda farklı ve derin sebepleri vardır.Anlatırlar,anlatırlar…anlattıkları hikayeleri başkası yaşamış gibi anlatırlar oysa kendi hikayeleridir ve çoğunlukla hatırlanmak istenmeyen hikayelerdir bunlar.Tüm yaşamlarını anlattıklarını düşünüp hikayelerinin bir geceyi bile doldurmadığını farkeder kadın.
Melih Cevdet Anday bi kadın ve bi erkek üzerinden insanoğlunun hayalkırıklıklarını,şüphelerini,yarım kalmışlığı ve önyargılarını anlatıyor gibi.Birbirini tanımayan iki yabancının hikayesi de yabancıdır birbirine,o hikaye anlatılmış olsa bile.
Profile Image for Ertunç.
26 reviews8 followers
February 26, 2022
Sokak, toplumun korktuğu, evine sokmak istemediği “şeyler”in olduğu alan. Evlerden dışarı sarkan yüzler sokağın kirini, belasını ve de insanını almak istemez. Hatta mecbur kalıp evine alırsa da sabah maviliğine ulaşana dek tekrar atmak ister.

İşte tam da sokağın kurallarına rağmen evini sokaktaki bir kadına açan bir adam. Kadının elinde yasak elma yerine kucağında bir bebek var. Erkekse başkasına acıyarak yükselmeye çalışan hepimiz gibi o elmadan yiyerek ve de acıyarak günaha giriyor.
239 reviews1 follower
May 16, 2021
Çok güzeldi, Melih Cevdet tarzı, dokunaklı ve masalsı. Bence Melih Cevdet’in tiyatroyla ilgilenmesi, Türk tiyatrosu açısından bir şans. Şiirlerini, oyunlarını ve romanlarını okuduğum Melih Cevdet bana göre Türk Edebiyatı’nın en önemli aydınlarından. Bu oyunda da tesadüfen karşılaşan iki kişi arasında bir akşamda geçenler anlatılıyor. Sahnede Ankara DT’den izleme şansım da olmuştu.
Profile Image for Neslihan Dilara.
32 reviews1 follower
October 7, 2023
Atmosferi Godot'yu Beklerken'i anımsattı bana. Ama burada o kadar soyut olmayan bir sohbet ve konuşmanın ilerlemesiyle tanıdığımız isimsiz bir kadın ve bir erkek karakter var. Uzun uzun konuşmaları severim, o yüzden gece boyunca süren bir diyalog üzerinden kurulmasını sevdim, başladığı gibi apansız bitiverdi.
Profile Image for Zeynep Çelik.
80 reviews
October 24, 2023
8,5/10
Melih Cevdet Anday’ın kalemini çok sevdim. Karşılıklı değil de kendi kendine konuşan iki insanın iletişim kurma çabası çok güzel anlatılmış, kitap zaten diyaloglar üzerine kurulu. Bir gün bu oyunu sahnede izlemeyi de çok isterim.
Profile Image for sherlotte holmes.
167 reviews11 followers
March 26, 2023
Bir tiyatro metni okumak ne kadar keyif verirse o kadar ve bir de ondan fazlasını verdi. Müthiş.
Displaying 1 - 30 of 38 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.