Jump to ratings and reviews
Rate this book

Dolaptan Temaşa

Rate this book
Ahmet Mithat’ın “Maksadımız yeniçeriliğin mevcut olduğu zamanlardaki eğlencelerin bazılarını anlatmak” diye bahsettiği Dolaptan Temaşa’da pek de bilmediğimiz yaşayışıyla bir dönemin kapıları aralanıyor. İstanbul’un mahalle kahveleri, “helva sohbetleri”, giyim kuşam ve âdetleri, hatta eşyasıyla... Kısa, ancak oldukça zengin içeriğiyle roman Behram Ağa, Dilber Leyla, Yeniçeri Zorlu Mustafa ve Paşalı Ahmet Ağa karakterleri arasında gelişen komedi ve gerilim unsuruyla bezeli, cinayetlere varan olayları konu alıyor.

72 pages, Hardcover

First published January 1, 1890

8 people are currently reading
255 people want to read

About the author

Ahmed Midhat Efendi

157 books45 followers
Ahmet Mithat was an Ottoman journalist, author, translator, and publisher during the Tanzimat period. In his works, he was known as Ahmet Mithat Efendi, in order to distinguish him from the contemporary politician Midhat Pasha. Ahmet Mithat Efendi adopted his name in homage to Ahmed Şefik Midhat Pasha, with whom he had been associated professionally, serving as an official and newspaper editor in Midhat Pasha's Vilayet of the Danube.

He was a prolific writer, with more than 250 of his works having survived to the present day. In 1878, he began publishing a newspaper entitled Tercüman-ı Hakikat (Interpreter of Truth). Prior to this, he was a contributor to Basiret, a newspaper published between 1870 and 1879. His editorship and publication of Olga Lebedeva's translations of Russian literature into Turkish served as an introduction of Tolstoy, Lermontov, and Pushkin to Turkey's readership. Additionally, he was a patron and teacher to Fatma Aliye, one of the most renowned female Ottoman authors.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
118 (22%)
4 stars
220 (42%)
3 stars
136 (26%)
2 stars
28 (5%)
1 star
12 (2%)
Displaying 1 - 30 of 47 reviews
Profile Image for Suna.
66 reviews7 followers
June 16, 2019
Evli bir kadınla birlikte olduğu hatta parasını yediği halde bu yeniçeri niye babayiğit oldu da kadın kahpe oldu?
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Elif.
1,374 reviews38 followers
April 20, 2019
Adı anlam kazandığı anda kitap oldukça zevkli hale geldi. Ahmet mithat efendiye başlama kitabı değil çünkü yorucu ancak sonu ve olayların tamamı oldukça ilginçti.
Profile Image for Mindesa Molines.
15 reviews5 followers
July 13, 2025
Adamcağız az daha helva sohbetine giderken kendi helvasını yiyecekti 😆😆🤣 Bayıldım çok güzel kitap! Yazarın tasvirleri o kadar canlı ve açıklayıcı ki bütün olay gözümün önünde canlanmış gibi hissettim.
Profile Image for Chiara LibriamociBlog.
392 reviews308 followers
November 25, 2022
Storie assurde…e dove trovarle? La risposta è…nella Istanbul ai primi dell’ ‘800.
In questo breve romanzo, nato da un’avventura pubblicata a puntate su un giornale turco nel 1890, l’autore ci conduce attraverso il buio di una notte avventurosa della vecchia Istanbul all’epoca dei giannizzeri.

Tra le vie di questa colorata città entriamo nel vivo di eventi reali accaduti durante le Kelva Sohbetleri, tipiche feste organizzate spesso da personalità della borghesia che riempivano i dopocena degli uomini con giochi, balli e spettacoli il cui epilogo spesso era imprevedibile.

In questa assurda storia, che ricordiamolo è accaduta realmente e viene qui trascritta dopo l’ascolto diretto dell’autore, il protagonista Bersham Aga, dopo la festa, si trova ormai solo e di ritorno a casa quando si appoggia ad un portone trovandosi a tu per tu con una donna misteriosa che gli fa una strana proposta.
Quello che il protagonista non sa è che le conseguenze di questa scelta lo vedranno poi chiuso in un armadio ad assistere a una vicenda surreale che avrà un epilogo impensabile!

Ahmet Mithat Efendi, scrittore e giornalista, raccoglie in queste pagine usanze, costumi e dettagli di una parte di quotidianità ottomana fatta di serate e sorprese di cui altrimenti non avremmo conosciuto i dettagli.
L’unione di conoscenza di queste traduzioni unita al ritmo imprevedibile di questa storia, rende questo piccolo libro un gioiellino storico ma anche un racconto ai limiti del credibile che si fa divorare e apprezzare in ogni sfumatura.
Nella sua semplicità, “Notte avventurosa nella vecchia Istanbul” è un racconto godibile e saturo di dettagli tutti da scoprire grazie a eventi che rendono la storia un denso spaccato teatrale di vicende appartenenti a un passato che non mi stancherei mai di scoprire.
Profile Image for Janeite .
78 reviews25 followers
September 20, 2022
Aşığı olan yeniçeri ile basılıp, kocası tarafından öldürülen bir kadın var bu kısa romanda. Yeniçerinin, kadının kocasına karşı diklenmesi öyle iğrenç bir "erkeklik" içeriyordu ki sıkıntıyla okudum. Günümüzde ne yazık ki sık sık duyduğumuz kadına şiddetin o zamanki hâliydi sanki. Kadın işveli ve sadece kadınlığı söz konusu. Adamların ise biri paşa uşağı, biri zengin esnaf, biri kafasız ama cesur yeniçeri. Sorsanız hepsi namusu için yaşayan adamlar, tek namussuz kadın! Ahmet Mithat başta gülünç yaklaşmış öyküye ancak sonlardaki facia insanı hayret ettiriyor.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Sibel.
109 reviews
March 7, 2019
İlk sayfalarına adapte olamayıp “ne anlatıyo yea” dedim ama sonrasında eğlenmeye başladım, hoştu.
Profile Image for Hasan Acül.
129 reviews
January 6, 2020
Güzel hikaye, güzel anlatım. Gunumuz Turkcesine güzel uyarlama.
Profile Image for Ece Mut.
14 reviews
January 11, 2024
Hikaye güzeldi aslında ama hikayeye girene kadar o kadar çok bilgi verdi ki okuyasım kaçtı.
Profile Image for Abdullah Şahin.
8 reviews
April 18, 2020
Gerçek bir hikâye ve fevkalâde bir üslup ioe kaleme alınmış bu eser, bizi dönemin İstanbul'una misafir ediyor. Hâce i evvel unvanını hak ediyor
Profile Image for Ekrem.
19 reviews
July 25, 2020
Dönem tasviri çok başarılı olsa da hikayedeki antisemitik ve misojenik unsurları günümüz bakış açısıyla kabul etmek mümkün değil. Bu nedenle dönemine göre değerlendirmek gerek.
Profile Image for Bleda Gençay Sönmez.
233 reviews6 followers
June 25, 2022
15 Haziran 1826'da II. Mahmut tarafından Yeniçeri Ocağı kaldırılmadan önceki sosyal ortam, helva sohbetleri, bu sohbetlerdeki yüzük oyunu ya da tura oyunu gibi çeşitli eski eğlenceler bir olay örgüsü çevresinde anlatılıyor. Ele alınan olay örgüsü de epey bir stresli ama aynı zamanda komik. Kısaca, anlaştıkları üzere davetli oldukları helva sohbeti için arkadaşlarıyla yola koyulan alkol müptelası Behram Ağa'nın başına gelmedik kalmıyor.

Ahmet Mithat Efendi'nin söylediğine göre bu yaşanmış olay Behram Ağa tarafından yakın bir dostuna ve o yakın dostu tarafından da kendisine aktarılmış. Böylece o da biraz süslü bir hâle getirerek bu stresli ama komik olayı bizlere ulaştırma şerefine ulaşabilmiş. Yani yaklaşık 200 yıl önce yaşanmış bir Osmanlı anısını okuyor olacaksın. İçeriğinden bahsetmek gerekirse, kurgu üzerinden öğüt verici bir niteliğe haiz olan eser dönemin sosyal hayatından izler taşıyor. Betimlemelerin kuvvetli olması ise eserin etkileyicini artırır nitelikte. Öyle ki okurken kendinizi sahnelenen bir oyunu izliyormuş gibi hissedebilirsiniz.

Öncelikle alıntılama yaptığım okurlara tek teşekkürümü sunduktan sonra sizi dizi uyarlaması köşemize davet ediyorum. Günümüze uyarlanırsa şakalaşmayı seven Behram (Bayram), yanlışlıkla zengin bir eve konuk olur. Bayram rolünde Halil Ergün, Leyla rolünde Hazal Türesan, Mustafa rolünde Mustafa Üstündağ ve Ahmet rolünde Kaan Urgancıoğlu canlandırırsa çok güzel olur. Severek okuduğum eseri okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
145 reviews20 followers
August 31, 2023
Aman Yarabbi! Kitap cok eglencelii bi flaneurlukle ve hikayelerle basladi. Helva sohbetlerinde yapilan sakalari (daha dogrusu esek sakalari) dinlemek ve ickilerden konusulmasi guzeldi. Istanbul’da geziyoruz derken birden antisemitizm tokat gibi carpti suratimiza. Neyse donemine gore karakter betimlemeleri ve tasvirleri eglenceliydi. Ama tabii ki kadin karakteri yine ustunkoruu bi sekilde bi fettan/asufte olarak tanitildi zira anlaticinin dedigi gibi “hasil olan olaylarin dilber leyla’ya ne sekilde tesir ettigine zihin yormaya luzum yok” degil mi.
Donemine gore degerlendirirsek basarili say olabilir ama 2023’den bakinca KANIM DONDU diyebilirim. Antisemitik ve misojinist ama basi eglenceli bi kitapti. Cinayet tasvirleri korkunc derecede kan dondurucuydu. Kedi ayrintisi tatliydi🐈❤️
Profile Image for Şeyda.
27 reviews
May 12, 2021
Arka kapak yazısında belirtildiği üzere kitabın türünü komedi diye tanımlamanın uygun olmadığını ve bu beklentiyle okunmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak döneminin İstanbul'unu ve geleneklerini gayet güzel aktarmış.
Profile Image for pt_NuBe.
34 reviews
May 5, 2022
“Bu helva sohbetinin başını okurlarımıza hikâye etmedik ki sonunu da hikâyeye mecbur olalım.” cümlesi son sahifeyi süsler. İlk birkaç sayfayı okuyup ara vermiştim ama bugün biraz daha okuyayım diye düşünürken kitabı bitirmiş bulundum. Bir solukta türlü duygular içerisine giriyorsunuz. O dönemin İstanbul’unda sokaklarda dolaşıp insanları da görebiliyorsunuz. Anlatılan hikaye ise kurgu mu gerçek mi ayırt etmek zor.
Profile Image for Kadir Kılıç.
388 reviews19 followers
May 11, 2019
Daha önce Ahmet Mithat Efendi’nin romanlarının kusurlu olduğunu, kitaplarında kaliteden çok halkı eğitme kaygısı güttüğü ile ilgili eleştiriler okumuştum bu yüzden kitaba başlamadan önce çekincelerim vardı. Dolaptan Temaşa’yı okuduktan sonra yazar hakkındaki eleştirilerin en azından bu kitap için oldukça yersiz olduğunu gördüm.
Profile Image for Oğuzhan Bahar.
41 reviews
October 23, 2025
Romanda olan olayları es geçiyorum, okuyan biliyordur zaten. Asıl değinmek istediğim yer hikayenin kendisi değil, hikayede bahsedilen ve kökeni çook eskilere dayanan namus kavramı.
“Namus kelimesi, dilimize Arapça’dan geçmiş, “bir toplum içindeki ahlak kurallarına, ve toplumsal değerlere bağlılık” anlamında kullanılan bir kelime.
Ama Arapça’ya da eski Yunancadan geçmiş ve “yasa, düzen, bölüm, otlak yani, bir erkeğin sahip olduğu otlaklar” anlamına gelen nemein köküne sahip. Bu bağlamda namus, bu topraklar civarında, ,işte,, erkeğin “tohum”, kadının “toprak” şeklinde sembolize edildiği bu topraklarda ,, “sınırları belirlenmiş bir arazi” şeklinde kullanılmaya, erkeğin sahip olduğu, himayesi, koruması altına aldığı şeyler,, anlamında kullanılmaya başlanmış. Kadın da,, bu şeyler arasına, “sınırlarının çizilip, sahiplenilip, tarla gibi, koruma altına alınan şeyler“ arasına dahil edilmiş. Hatta şu an namus denildiğinde ilk akla gelen şey, kadın.
Bu “tohum-toprak” sembolizasyonu kuran’da bile geçer. Bilenler bilir… Hem toprağın hem de kadınların, erkekler tarafından muhafaza altına alındığı bu sosyal düzenin, kadınlara ve erkeklere olan etkisine bir bakalım.
Şimdi, çook uzun zaman boyunca içselleşmiş, kolektif bilincimize yerleşmiş bu sosyal düzen, doğal olarak kendi bünyesinden “ideal erkek” ve “ideal kadın” kavramlarını çıkarıyor. Ve her iki cinse de “namus”, “onur”, “şeref”, “utanç” gibi sorumluluklar yüklüyor.
Evine girilmiş, toprağı çalınmış, kadını alınmış ama sessiz kalmış bir erkek, toplumca feci şekilde yadırganıyor, namussuz, onursuz, şerefsiz görülüyor. Şimdi bu erkeğin, toplum tarafından tekrar kabul edilebilir bir statüye gelmesi için, yani tekrardan namuslu, onurlu, şerefli olması için, toprağını çalanı, kadınını alanı ve kadını öldürmesi gerekiyor.
Yani kendinin hiçbir yanlışı olmadığı halde, bir şekilde, “koruyuculuk” görevinde acizlik gösterdiği düşüncesiyle, katil olması ve geride kalan kimseyi düşünmeden hapse veya ölüme gitmesi bekleniyor bu erkeğin. Geçen haberlerde de vardı, bir polis memuru, bu şekilde kendisini aldatan eşini ve adamı öldürmüştü. Gidip bakalım yorumlara, bir tane bile kötü bir şey bulamayız. Ancak, adam için de ne kadar büyük bir trajedi var ortada. Katil oldu, hayatı bambaşka olacak şimdi, çocukları var mı bilmiyorum varsa ne haldelerdir bi düşünmek lazım…
Hal böyle olunca, bu toplumlardaki erkekler, neredeyse paranoyakça aşırı korumacı bir ruh haline itiliyor. Karısını, kızını sokağa bile çıkartmak istemiyor. Onlarla temasa geçen herkese, şüpheyle yaklaşmak zorunda kalıyor. Ben bunun, “ideal” erkek üzerindeki yükünü anlattım. “İdeal” kadın üzerindeki yükünü de tahmin etmek hiç zor değil.
Gelelim kitaptaki örneklere:
Bakın sayfa 38’de, Leyla’nın kocası Paşalı, Yeniçeri’ye diyor ki;
“Bu karı sizi buraya kabul etmekle benim namusumu ayaklar altına almıştır.” Hem evi için, hem kadını için diyor.
“Ancak, onu da, senin gibi bir yiğidi de, öldürmek istemiyorum. Gel dışarı çıkalım, sen dışarıda bekle, ben bu kadını boşayayım, sonra ne yaparsanız yapın.”
Çok net görüldüğü gibi, demek istiyor ki; ben bu evin ve bu kadının koruyuculuğunu, sen saldırmadan önce bırakayım, o zaman namusum, kirletilmemiş olur. Bilinçdışında yatan, az önce detaylıca anlattığım bu fikir, ne kadar garip bi harekete zorluyor Paşalı’yı. Yeniçeri de, girdiği yerden dışarı çıkmayı gururuna yediremediği için, Paşalı onları öldürmek zorunda kalıyor.
Bakın sayfa 37’de yine Paşalı, “Erkeklerin arasında karının söz söylemeye hakkı yoktur.” Diyor.
Sayfa 43’te “Ah hınzır aşüfte, Asıl sebep sen oldun. Ben, bu dağ gibi kahramana kıyar mıydım?”
Neden böyle neredeyse homoerotik cümleler ediliyor sizce? Çünkü Paşalı, bir, “ideal erkek” olarak, Yeniçeri ile empati kurabiliyor. Yani o gerizekalı, taş kafalı adamla bile empati kurup onun erkekliğini övebiliyor ama kadınla, asla empati kuramıyor. Bu bölümler, bilişsel anlamda çok çarpıcı bölümlerdi. Burada Leyla’nın, Yeniçeri’nin, Paşalı’nın, dolaptaki Behram Ağa’nın, davranışlarını yorumlarken, aslında Ahmet Mithat’ın kafasının içini de yorumluyoruz. O zaten, bu toplumsal düzene nasıl sıkı sıkı bağlı, onu cam gibi görüyoruz. ”
Demem o ki, kadın-erkek kimlikleri, tohum-toprak sembolizasyonunda görüldüğü müddetçe bu sorunlar ve bu şiddetler, asla bitmeyecek. Kadınlar, yıllardan beri süren mücadeleleriyle, artık ayrı bir birey olma haklarını kazanmışlardır. Toprak statüsünden çoktaaan çıkmışlardır. Öncelikle ve özellikle kadınların, sonrasında da erkeklerin, bu konudaki farkındalıklarını artırmaları “kendi akıl sağlıkları, kendi bedensel sağlıkları için” elzemdir.
Romandaki Leyla’nın yaptıklarını aklamak için söylemiyorum bunları. Ancak Leyla, Ahmet Mithat Efendi’nin suçladığı gibi, hiç kimsenin namusunu falan kirletmemiştir. Olsa olsa, “toplum içindeki ahlak kurallarına bağlılık” anlamına gelen kendi namusunu kirletmiştir. Paşalı’yı da kandırmıştır, aldatmıştır, arkasından iş çevirmiştir, velhasıl kötü bir insandır Leyla.
Ancak, bunun cezası, iki insanı öldürmek, olmamalıdır. Daha da kötüsü, iki insanı öldüren Paşalı’yı , kahraman gibi kaleme almak, olmamalıdır.
Eli şu an yoruma gidecek, bana kızacak olanlarınız vardır elbette. Çünkü başta anlattığım, toplumda, “ideal erkek” olarak var olma durumunu, tehdit eden bir şey söyledim sanılabilir. Ancak, aldatanları öldürmeyi yüceltiyorsanız, tamamen aynı mantıkla davranan; boşanan eşini öldüreni de, sevgilisiyle yakaladığı kızını öldüreni de, başkasına kaçan ablasını öldüreni de, yüceltiyorsunuz hatta ve hatta azmettiriyorsunuz, demektir.
Görsellerle desteklenmiş, detaylı incelemem için sizi bir satır aşağıdaki videoya alayım. Bir sonraki kitabımızda görüşmek dileğiyle…

https://youtu.be/YM9qMVgWed4?si=CllY3...
Profile Image for Sude Özer.
275 reviews5 followers
February 2, 2021
~Dolaptan Temaşa, Ahmet Mithat Efendi~

🚪Çok sevdiğim bir kitap oldu Dolaptan Temaşa. İş Bankası iyi ki çıkartmış yoksa haberimiz olmazdı diyorum. Okuması gayet kolaydı, kitap oldukça akıcıydı. Kitabın arkasını okuduğumda yeniçerilerin yaptıkları eğlenceleri falan göreceğimizi, eğlenceli ve komik bir kitap olacağını zannetmiştim. Ve başı da öyle gibiydi ama ilerleyen sayfalarda kitabın konusu tamamen başka yerlere gitti. Yaşanan olayların bazılarını can sıkıcı bulsam da dönemin anlaşılması için uygun olabilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum...
Profile Image for Sandra.
71 reviews2 followers
November 21, 2022
La storia narrata è ambientata ad Istanbul durante il periodo ottomano, primi del 1800, all'epoca dei famigerati giannizzeri.
Ho apprezzato in primo luogo lo stile narrativo, come l'autore faccia "vivere" le atmosfere del periodo e la capacità descrittiva. I riferimenti a usi e costumi, le descrizioni dei luoghi sono accurate e vivide.
Il racconto è un turbine di eventi che ti tengono con il fiato sospeso ma anche con il sorriso sulle labbra.
Per chi ama immergersi nella tradizione di un popolo e conoscerne le consuetudini è un libro assolutamente consigliato.
Come spesso faccio nelle mie recensioni, non scrivo altro sulla trama e sugli altri protagonisti (essenziali nella vicenda come lo stesso Behram Ağa), dovrete leggerlo per saperne di più.
Vi dico solo che il titolo originale è Dolaptan temaşa che letteralmente significa "Vista dall'armadio" e che l'armadio è sicuramente un elemento centrale della vicenda.
Profile Image for Ayşegül Kaplanoğlu.
10 reviews
August 27, 2021
Ben de pek çoğumuz gibi Ahmet Mithat Efendi'nin kitaplarında halkı eğitme kaygısı güttüğünü okumuş, kitabın içeriği ile ilgili herhangi bir yazı okumamış olduğum içinde daha çok bilgilendirici bir eser beklemiştim. Hatta bu yüzden kitaba kısa olsa da başlamayı erteliyordum. Ancak okuyunca anladım ki zihnimde canlandırdığım hikayeden çok farklı bir hikaye okuyorum.. Okuması çok keyifliydi. Sonuna kadar ilgiyle okudum. Çağın gereği şu an bize absürt gelen durumlar var. Ama her eseri kendi dönemi içerisinde düşünüp buna göre eleştirmek gerektiğini unutmamak lazım.
Profile Image for Umut.
32 reviews3 followers
January 4, 2025
Oldukça eğlenceli ve mizahi bir eser. Yazardan yaklaşık 70 sene önce cereyan etse de hikâye, dönemin Osmanlısına halktan bir bakış sergiliyor ve genelde tarih kitaplarında anlatılmayan bir Osmanlıyı tanıma fırsatı buluyorsunuz. Eserin kısa bir hikâye olmasına rağmen çok güldüm. Olayların seyrini tahmin etmesine rağmen merak uyandırıyor ve kitabı bırakamıyorsunuz. Şüphe yok ki bu eseri ilerde tekrar tekrar okuyacağım.
Profile Image for Gamze.
17 reviews1 follower
February 19, 2020
Ahmet Mithat Efendi için kitaplarında halkı eğitme kaygısı güttüğü eleştirileri çok yapılıyor. Ama düşünün bir, o dönemdeki okuma-yazma oranını ve alışkanlığını... Öyle bir topluma başka nasıl eserler verilebilirdi ki? Ahmet Mithat bu kitapta, "Erkek sözü"nün parodisini yapıyor ve dönemin toplumsal algı ve hassasiyetleri bağlamında "namus"a dikkat çekiyor.
Profile Image for Bülent Yücel.
95 reviews
January 21, 2022
1890 yıllarda Osmanlı’da sarayın dışında yaşam nasıldı diye merak ediyor musunuz? işte bu güzel ve kısa hikaye tam siza göre, konu fazla tiyatral gelebilir sanki bir sit com dizisi gibi ama cinayetli bir sit com, yazıldığı yıllarda buradaki cinayetler çok fazla dehşet verici olarak görülmemiştir,ama bu yüzyılda dehşet verici sahneler de var. Genelde 1 saatte okuyabileceniz bir eser .
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Didem Can (itspreaklypear).
216 reviews7 followers
December 10, 2022
Hikaye itibariyle hakikaten ilgi çekici. Ayrıca dönem kıyafetleri, eğlenceleri, adetleri bunları bunca detayla okumak da pek keyifli. Ahmet Mithat’ın anlatımıyla tuhaf bir gecenin detaylı anlatımını oluyacak ve keyif alacaksınız.
Profile Image for Rabia.
66 reviews2 followers
November 16, 2023
Kısa, okurken yormayan ve şok içinde okuduğum bir kitaptı. Gerçek bir hikaye olması daha da ürkütücüydü. Yazarın anlatım şeklini de sevdim çünkü o dönem hakkında arada bilgi verilmesini tercih eden bir okuyucuyum.
Profile Image for Sudefteri.
461 reviews9 followers
February 28, 2019
betimlemeleri ve anlatım tarzı çok hoş olmakla birlikte konusunda beni rahatsız eden bölümler vardı, okunmasa da bir şey kaybedilmez.
Profile Image for Mansur.
257 reviews6 followers
August 25, 2019
I just love these old Turkish novels. This one was an interesting read.
Profile Image for Yasemin Salihoglu Karagul.
321 reviews27 followers
December 18, 2019
Kitabı okurken bazı sahnelerde sanki
Kemal Sunal, Şener Şen, Halit Akçatepe'nin oynadığı bir filmi izliyormuşum gibi geldi. Kafa dağıtmalık eğlenceli bir kitap.
Profile Image for Fatoş.
105 reviews4 followers
December 26, 2019
İlk başlarda anlayamadığım ama okudukça merak edip eğlendiğim bir kitap oldu.
Displaying 1 - 30 of 47 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.