Eski Dünyanın Yangını

by Kalben Sağdıç

"Sevmekle başladı her şey. Sevmekle bitecek."

Annelerinin küskün ve hüzünlü gölgesinde yeryüzüne kök salmaya çalışırken birbirine yaren olan iki yalnız çocuğun şarkısı bu. Doğdukları ormanda kaybolmuş iki kadının insanı insanla kesip parçalayan bir dünyada kendi kendinin kahramanı olma macerası. Gerçek bir dostluğun romanı. Eski Dünyanın Yangını, küçük bir sahil kasabasındaki ilkokulda yolları kesişen, benzer acılardan müşterek bir gelecek yaratmaya çalışırken özgürlüğün keskin köşeleriyle yaralanıp ayrı yönlere sürüklenen Koda ve Kantante'nin "bütün katillere" vedası. Ev, aidiyet, aşk, dostluk, korkular ve yalnızlık üzerine yeni bir şarkı söylüyor Kalben. Sevmekle başlayan, sevmekle biten.

"Yaşamak, görmek, bilmek istiyorum bu bahçede. Göz ucuyla izlediğiniz bir kedi kadar neşeli oldunuz mu hiç? Sıcacık sarı kürkünüz, uzun havadar kuyruğunuz ve ihtiyacınız olan her şeyin müziğini işiten kulaklarınız var mı? Siz hiç, bir baltaya sap olamamış kedi gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü kediler öyle düşünmez. Biz, insan evlatlarına, ağaçlardan yonttukları baltaların sapları olmayı öğretiriz. İnsanları baltalaştırmayı severiz. İnsanı insanla keser, parçalarız."

Genres: Audiobook, Turkish, Roman, Turkish Literature

280 pages, Paperback

First published January 17, 2022

About the author

Türk yazar, oyuncu, gitarist, müzisyen.

Reviews

[Isil · Rating 2 out of 5]

Kalben’in kendi sesinden dinledim. Bana hiç hitap etmedi. Anlatacak çok şeyi olan, dile çok hakim, okumuş, düşünmüş, kendini büyütmüş, hisseden biri Kalben; buna diyecek bir şey yok. Fakat benim için edebiyat kelimelerin, afili cümlelerin, tespitlerin boncuk gibi dizilmesinden öte bir şey. Boncuklar tek başına çok güzel, çok kıymetli ama bir araya gelmiş hallerini beğenmedim. Sadece sonundaki mektupta bir samimiyet hissettim. Geri kalan her şey, altı yaşında bir çocuğun narkoz etkisindeyken siyasetçileri düşünmesi ya da diyaloglardaki cümlelerin bir koca paragrafı dolduran gerçek dışılığı gibi pek çok şey beni rahatsız etti ve bittiginde şükrettim.

[Demet Debbie White · Rating 2 out of 5]

Cok fazla hesaplasma, siirsel cumle ler guze Ama boguldummm bitirene kadar

[Leyla · Rating 5 out of 5]

Kalben. bu kitabı səsindən dinləmək normalda çox yaxından izlədiyim, dinlədiyim biri olmamasına rəğmən o qədər yaxın hiss etdirdi ki ona. sanki illərdir tanıdığım, musiqi eşqini, deməyə çox sözü olduğunu bildiyim bir dostumdur. həyəcanlıdır, fikrini uzun yoldan ifadə edir çox vaxt, yorucu ola bilir. bəzən çox pafoslu cümlələr qurur, bəzən bir az sərt səslənir, bəzən incidir toxunduğu nöqtələr amma hər zaman səmimidir, arada da gözəl mahnılar mırıldanır.

[Baran Güzel · Rating 5 out of 5]

Kalben kendi şarkılarını yazıp besteleyen bir ozan. Bir âşık hatta. Eski Dünyanın Yangını'nda şairliğinin izlerini görmek mümkün. Romanda birçok kadını anlatıyor ama biz biliyoruz ki bütün kadınlar bir yerde birleşerek, tek bir kadını (güçlü ve zayıf yanları olan, erkek egemen dünyada hayatta kalmaya çalışan, sevmek ve sevilmek isteyen, özleyen, özlenen, engelleri kimsenin yardımı olmadan aşmaya çalışan, kendini olduğu gibi kabul eden, olduğu halin ideal hali olduğunu bilen) meydana getiriyor. Bu tek bir kadın nasıl parçalara ayrılmışsa roman da öyle parçalara bölünmüş. Bu açıdan Eski Dünyanın Yangını üslup-biçim uyumunun harika bir örneği. Şahane bir dil, şahane bir kurgu, şahane gözlemler var romanda. Yorumu mu da şu alıntıyla bitireyim:

"Bir ağacın önünde durup da intihardan bahsetmek zordur."

[Demet Balyemez · Rating 3 out of 5]

Kalben'i Sofar'daki canlı performansından beri seven biri olarak heyecanla aldım kitabı ama önyargılı değil de değildim. Kalben'in röportajlarını dinlediyseniz ardı arkası gelmeyen cümleler kurduğunu, sorulan bir şeye binbir cevap verdiğini bilirsiniz. Kitabı da öyle olur mu acaba diyerek aldım, öyle olmuş gerçekten. Kitabın yazarını bilmeden kitaba başlasaydım bunu kesin Kalben yazmış derdim. Normal cümle söylememe bağımlılığı var bence Kalben'in. Mesela kendinizi sevin demek yerine kendinizi kırık yerlerinizden sevin demek gibi, bu yeter demek yerine bu yeterden fazla demek gibi. Hikayeye katkısı olmayan objelere bile küçücük cümlenin içinde hikayeler yazıp okuyanın dikkatini dağıtıyor. Çözülen tavuğu sıcak suyla yıkadıktan sonra aurası delik herifin aldırdığı şef bıçağıyla parçalara ayırmaya başladım cümlesi mesela. Yani orda bıçağa bi hikaye giydirmenin ne gereği var. Kitap bunun gibi bir sürü örnekle dolu. Bu da hikayenin okunmasını zorlaştırıyor. Bence yazma şeklini sadeleştirmesi gerek bi noktada ama bu da onun tarzı neticede. Onun dışında kitaptan alevli bir feminizm, aktivizm ve elitizm akıyor. Ben böyle şeylerin göze çomak sokar gibi dile getirilmesini sevmeyen biri olarak bundan rahatsız oldum. Hayatta eril olan her şeye başkaldırarak bir yere varılmıyor bence ama o tabii başka bir yazının konusu. Bunlara gözünüzü kapatabiliyorsanız enteresan bir hikayeyi ele almış ama light reading kesinlikle değil. Bağımlılık, daddy issues, mommy issues, tecavüz taciz yani ne ararsan var hikayede. Hayat da böyle değil mi zaten? Bazen suya düşen bir sineğin kanadındaki damara vuran ışığın gölgesinde geçen hayatlar yaşıyoruz ve bunu çok normal sayıyoruz belki de... See what i did there? Böyle bi kitap işte Eski Dünyanın Yangını.

[hümeyra · Rating 3 out of 5]

Okul yolunda sesli kitap yaptigim icin memnunum it felt like ailenin kadikoylu sekuler teyze tavsiyeleri in a book iyi alintilar vardi ama kitap bi sure sonra alintilar icin donuyomus gibi hissettirdi.
"Bizi kiyasladigi insanlara benzemeye calisiyoruz. Bi kendimiz olamiyoruz,bu kalabalikta kendimizi bulamiyoruz."(not lying this one ate)

[Gülnur · Rating 5 out of 5]

Sözlerine, şarkılarına, şarkı sözlerine, kendisine ve kendine has tarzına bayıldığım Kalben aynı şarkı sözleri gibi duygu dolu derin anlamlar taşıyan anlatımıyla yazdığı bu romanı beni çok etkiledi. Arkadaşlığa, dostluğa ve hayata dair farklı zaman akışıyla oldukça güzel bir romandı.
5 yıldız vermem kendisine olan hayranlığımdan biraz yanlı bir değerlendirme olabilir :)

[sherlotte holmes · Rating 3 out of 5]

Memleketimin şehirlerinde büyümüş kadınlar için öyle tanıdık ki bu anlatının sesleri, duyguyu kalbinden yakalıyor insan; duyguya yakalanıp kurtulmakta zorlanıyor belki, bilemiyorum... Kendini saramamış, kendiyle barışamamış hatta belki hiç tanışamamış bir kadınlığın elinde, kendimle birlikte tanıdığım bir sürü kadının hikayesini dinledim bir çırpıda. Ve bir çırpıda ama canımı yaka yaka tamamlandı satırlar.

Bir ilk kitap ya da roman denemesi için oldukça içten ve açık bulduğum eski dünyanın yangını, beni ruhla birlikte teknik üzerine de düşündürdü...

Bir şarkı yazmak nasıldır bilmiyorum. Bir şarkı söylemek, bir heykel yapmak nasıl hissettiriyor hiçbir fikrim yok. Ama bu kitabı okurken, ilk yarısını tamamlarken hikayenin dışında yazarlıkla ilgili tanıdık bir his yakaladım ve sanırım yazarla birlikte bildiğim bir acıyı bir kez daha yaşadım.

Yazmak sağaltmıyor insanı eğer yazılan bir günlük değilse. Anlatmak kesmiyor. Anlatılacak hikaye kendini kusa kusa bitiremiyor. Yazmak acı verici bir eylem ve bu eylemin sonuna gelmek bazen insanda akıl da ruh da bırakmıyor. Bu kitapta da metnin ilk yarısı harika bir tempoda, müthiş bir dille akıyor ancak ikinci yarıyı geçerken "dağıldı dağılacak" hissi her yana yayılıyor.

Kalben ikinci yarıdan sonra öyle öznel ve soyut bir bağlama geçiyor ve kendini öyle acı sorguya çekiyor ki dil, üslup, anlatı birden şekil değiştiriveriyor. Hesap vermekle hesap sormanın arasında bir yerde, sadece kendine ait olan dünyasında baştaki açıklığını kaybedip saklanıveriyor. İşte o noktada karakterler kendilerini var edip tamamlayamadan dağılıyor...

Tüm bunlara rağmen kitap biterken içinize bir çizik atıyor. Yazar daha çok anlatsın istiyor, "daha çok yazsa" diyorsunuz. Bu da tek başına bir ilk kitabın beklenenden çok daha iyi olabileceğini gösteriyor.

Özetle, sevdim. O yazdıkça okumak isterim.

[Aysel Ibrahimova · Rating 3 out of 5]

Kitabı storytel proqramında Kalbenin öz səsindən dinlədim. Problemli ailədən çıxan 2 qızın həyat mübarizəsindən bəhs edir. Ara-ara musiqiləri 2-3 sətir də olsa ifa etməsi dinləyici üçün zövq verirdi, kitabda təsvir etdiyi əsəbi, nifrəti, sevgini - öz səsiylə yenidən ifadə etməyə çalışması kitabı daha yaxşı anlamağa kömək edirdi. Düşünürəm ki, Kalbenin ilk yetişkin roman təcrübəsi olmasına baxmayaraq insanda maraq oyandıran, bəzən kədərləndirən, bəzən düşündürən bir əsər ortaya çıxarıb. Kitaba feminist romanı da deyə bilərik, feministlərə ithaf da deyə bilərik və ya sadəcə qadın haqqları uğrunda mübarizə aparanlara motivasiya verəcək bir mənbə də hesab edə bilərik. Qadın portretinin emosional olaraq güclü işləndiyini düşünürəm.

Sadəcə bəzən detalları çox xırdalanmışdı, əşyaları yersiz romantikləşdirilmə və hekayənin əsas süjet xəttində ani qopmalar var idi.

[Burchino · Rating 3 out of 5]

Ne eksikti bilmiyorum ama harika başlayan ilk yarı daha sonra takip etmekte zorlandığım bir metne dönüştü. İlk yarının puanına rahatlıkla 5 diyebilecekken sonrası beni yordu, hayal kırıklığına uğrattı. Ama yine de dolu dolu okuyan okuduklarını sindirip yazıya döken bir yazar olduğu her satırda hissediliyor. Bundan sonrakiler daha iyi olacak belli ki...

[Meral · Rating 3 out of 5]

@storytel

[Duygu Tosunay · Rating 5 out of 5]

Kalp yangınında uzatılan bir bardak soğuk kadar lezzetliydi.

Sesli kitap olarak dinlerken bölüm ayrımlarında ara ara kafam karışmış olsa da yazarın sesinden dinlemenin karakterleri daha iyi hissetmeme yardımcı olduğunu düşünüyorum. Uzun afili cümlelerden normalde rahatsız olsam da başkalarının aksine bana hiç bitmesin istediğim bir şarkı gibi iyi geldi hepsi. Kitaplığıma da alıp koyacağıma eminim. Aklına, kalbine sağlık...

[dilge karasu · Rating 4 out of 5]

insan begendigi seyden utanir mi? utaniyor iste. hic durmayan bir bilinc akisi gibi okumasi,dinlemesi, uzerine dusunmesi keyifli kitap. bilmiyorum cok mu begendim az mi ama begendim iste guzeldi.

[çağla · Rating 2 out of 5]

Ergenlik yillarinda tutulmus bir gunluk gibi.
Darmadaginik, birtakim suslenmis betimlemeler, yuzeysel siyasi referanslar.
Kalben'in ic dunyasini, anlatacaklarini cok merak ederek baslamistim dinlemeye, cok ama cok zor bitirdim.

[Arman · Rating 3 out of 5]

Kalben'in ilk -yetişkin- kitabı olmasına rağmen dilini çok başarılı buldum. Betimlemeleri gayet güçlü, olayları anlatışı ise hem dürüst hem de tam bir savaşçının kafanıza indirdiği yumruk gibi sert bir küfürle sizi sarsacak şekilde. Kalben'in müziğini çok seviyorum. Böyle acı bir geçmişi olduğunu, ne kadar acı çektiğini ancak bu kitabı okuduktan sonra anladım ve bundan sonra müziğini dinlerken kendisini daha iyi anlamamı sağlayacak. Kitabın bazı kısımlarında tekrarlamalar olması ve bazen daldan dala atlaması ve biraz dark elementler içermesi haricinde çok güzel. Ayrıca, ayrımcılığa uğramış bütün gruplara (cis ve trans kadınlar, queer insanlar, nonbinary'ler vb.) da bir ses olması da kendisini daha çok sevmem için bir sebep. Tavsiye ederim ☺️🥰

[Cihan Akdere · Rating 3 out of 5]

Kitabi storytel üzerinden Kalbenin sesinden dinledim. Seslendirme harikulade fakat kitap beni çok boğdu. Bazı bölümler çok uzatılmış geldi. Kitabı dinlemiyor da okuyor olsaydım muhtemelen haftalarca bitirmek için uğraşırdım.

[Aslı · Rating 2 out of 5]

Kalben'in özel bir sesi olduğunu kimse inkar edemez sanırım. Ama sanki bu ses müziğe daha uygun. Kitap formunda biraz fazla hem tekrarlı hem eksik olmuş. Ve bir süre sonra "bilinç akışı" gibi olan bu tarz hikayeyi takip etmeyi inanılmaz zorlaştırıyor.

[deniz · Rating 4 out of 5]

sandigimdan cok daha guzeldi, kalbenle bi' oturup sohbet edebilmeyi dilerdim

[Devrim · Rating 5 out of 5]

İçinden yazar çıkan şarkıcı. Kendinizi kırık yerlerinizden sevin.
Şarkıcı Kalben’in yazdığı “Eski Dünyanın Yangını” başarılı bir ilk roman, çocukluktan beri arkadaş iki kadın. Erkek egemen bir dünyada bir de anne baskısı/sevgisi ile bunalan ama yaşayan, var olan, başkaldıran, aşık olan, delicesine seven, nefret eden, eğlenceli, depresif, başarılı, sönük, kendini arayan, incinmiş ve yaralı iki kadının öyküsü. Bana kalırsa aslında iki kadın da Kalben’in kendisi. Yani aynı zamanda otobiyografik bir roman.
Kalben’in şarkılarındaki sözler gibi romanda kurduğu cümleler, betimlemeler de üzerinde uzun düşünülmüş, araştırılmış entelektüel bir birikimin örnekleri. Çok güzel betimlemeleri, ustalıkla kurguladığı söylemleri , nefis gözlemleri var. Kimileri her satırda betimleme yapmayı aşırı bulsa da ben sevdim. Romandaki üslup ve biçim uyumu başarılı. Dile çok hakim. Anlatımı akıcı olmasına karşın aktarılan duygu yoğunluğu ve gerçekçilik sebebiyle hiç de kolay bir kitap değil, zorlu ama eğlenceli bir romana kendinizi hazırlayın. Kalben yazmaya devam etmeli, yeni yapıtlarını merakla bekliyorum anlatacak çok şeyi var çünkü. Kitapla birlikte aynı isimli albümünü de dinleyince iki farklı alandaki (edebiyat ve müzik) yapıtın birbiriyle nasıl birleştiğini anlıyor ve daha çok seviyorsunuz.

[Ceren S. · Rating 2 out of 5]

Kalben ile Teoman'ın otobiyografik kitaplarını, birini Evrim Kuran diğerini Nilay Örnek ile yaptıkları podcast'leri beğendiğim için, bu sene içinde okumayı istiyordum. İlkini başardım ama açıkcası şarkılarını da çok sevemediğim Kalben'in bu kitabı bana dağınık, tam ne anlatacağını bilemeyen ama anlatma ihtiyacı olan bir iç-çocuğun sesinden öteye geçememiş gibi geldi.. Tabii bir edebi eser beklentim yoktu ama bilemiyorum şarkı sözleri ve şiirleri birkaç kez karşıma çıktığında "kısa ve etkili" bir iletişim becerisi olduğunu düşündüğüm bu sanatçımız, belki de uzun metinlerde farklı bir iletişim tarzı olduğu için, beni (yine) yakalayamadı... Zevkler ve renkler sorunu olduğunu düşünüyor, kendisini müziğinden sonra yazın sanatında da sevenlerine bırakıyorum :) Emeğe istinaden 2 yıldız.. Şimdi sırada yine müziğini pek sevmediğim ama yine kitleler seviyorsa vardır bir bildikleri diye düşünerek merak ettiğim Teoman'ın kitabı var..

[hatice]

ilk yarısı akıcı olduğu gibi bir o kadar güzeldi, kalben hayatının bir kısmını analizleyip aktarmayı o noktada çok güzel becermiş. ama kitabın diğer yarısı karmaşık olduğu gibi anlaşılmaz, kimin kim olduğu belirsiz, anlaşılmadığı için sıkıcılaşmış halde. gerçekten anlamadım kitabın yarısını. galiba kalben hayatının diğer kısmını analizlese de aktaramamış düzgünce. sesli kitap olarak dinlediğim için çok sinir olmadım, çok oflayıp poflamadım. eğer okusaydım sonunu getiremeyebilirdim. aynı zamanda kalben'in sesi ninni gibi, usul usul, çok güzel. sesli kitap halini çok beğendim, yaptığım şeylerin arkasında tıngırdadı en azından.

[Tomurcuk Eroglu · Rating 3 out of 5]

Kalben’in zihnindeki, bedenindeki, ruhundaki tüm kadınları birer kurmaca karakter olarak ortaya döktüğü feminist manifestosu. Tüm duygu ve düşencelerine yürekten katılıyorum ve kitabı sevgiyle tavsiye ediyorum. Kurmaca eser yazarken tekrardan ne kadar kaçınmamız gerekse de heteronormatif dünyada bu düşüncelerin defalarca tekrarlanması gerektiğini biliyorum. Kurmaca eserde yazarın sesini duymamak, onun yatattığı dünyada kaybolup gitmektir tercih edilen. Eski Dünyanın Yangını’da Kalben’in sesini duymamak mümkün değil. Kalben’in sesiyse romana hakim olan, onun güzel sesi uğruna mazur görülür elbet.
Puanım: 3.5

[Zeynep Ferah · Rating 4 out of 5]

Sesli kitap olarak Storytel’de Kalben’in kendi sesinden dinlediğim bu romanı; hem samimi ve şiirsel dili, hem de akıcı anlatımı açısından çok başarılı buldum. Kalben de çok güzel okuyor.

Her biri birinci tekil şahıs ile, ama farklı karakterlerin perspektifinden yazılmış farklı bölümleri ise hep tek bir kişi -Kalben- kendi hayatını anlatıyormuş gibi dinledim. Bu da biraz kafamı karıştırdı. O an hangi karakter konuşuyor, bazen yakalayamadım. Karakterler kafamda biraz iç içe girdi. Dinlemesi keyifliydi ama kendim okusam akışa ve geçişlere daha hakim olurdum sanırsam.

[Mehtap]

“Morir beni olduğum gibi kabul etmişti.”
“Nasıl yani?”
“Tüm vahşiliğimle. Eşsiz olduğumu kabul etti ve sorgulamadı. Yargılamadı beni. Geçmişte kimlerle yattığıma ya da evlendiğime, nerelerde çalıştığıma, ne işler çevirdiğime, hangi gerçekleri bildiğime, neleri görebildiğime, yeteneklerime yahut sakarlıklarıma takılmadı. Bunları düşünmedi bile. Bana sakin olmamı söylemedi. Beni yıkadı, saçlarımı kuruttu ve yanağımı okşadı. Ben de sakin olmamak için bir sebep bulamadım yanında.”

[Popolin · Rating 4 out of 5]

Yorumlar cok karisik.. okumadim, fakat dinledim. Kendi kitabini seslendirmesi hosuma gitti acikcasi, zaman zaman teatral okumasi da keyifliydi. Eeeehhhhvet biraz karisik bir anlatimi olabilir, ama bu bence samimiyet katmis: kafa karisikligi, akla gelen fikirler, unutulmadan yazilmayi bekleyen seyler...

[Elossoles · Rating 3 out of 5]

Aşırı depresif bir kitap. Öyle ki içinde bulunduğum ruh haliyle beraber kitabı okumak bana işkence gibi geldi. Ama bu kitabı mutlu olduğum zamanda okusam yine aynı şekilde okurken çok zorlanırdım. Bilemiyorum.
Kalben ile yazdıkları ile ortak çok düşüncemiz var bu beni yalnız olmadığım konusunda mutlu ediyor.
Feminist bir kitap. Erkekleşmiş kadınlar beğenmezler bu arada.

[Ömer Faruk · Rating 4 out of 5]

Daha az kâfiye, daha fazla ben. Aşkı üç dizeye sığdırmak adına beynimi kaplattım sayısız acıya,ağrıya. Artık ne üç dizeydi aşk ne de ben sayısız acıydım. O aşkın varlığını , daha önce hiç vücut bulmamış ilişkiler parçasından oluşan yığını, kendime ait olmayan bir parayla ama çocuksu bir heyecanla beklediğim eski dünyanın yangınında buluyordum.

[Dilara Ucar · Rating 2 out of 5]

Kitaptaki benzetme ve politik göndermeler cogu yerde kitabi okunmaz kiliyor, olay örgüsünden insani cikarip alıyor. Feminizmi de çok girl boss feminizmi olarak kalmis çok kapsayici olamamış. Ilk kitabi olduğu icin bu eksiklikleri anlıyorum umarım ileride daha iyi olur.

[nihan]

Elimin üzerinde mırlayan kedi; istediğin sevgiyi biz de istiyoruz. Birinin göğsüne uzanmak ve şöyle demek: "Burası evim.

Bilmiyorduk, insan en sevdiği dostlarıyla nasıl kopmaya başladığını çoğu zaman farketmez bile.

[Leyla Tekbulut · Rating 4 out of 5]

Kalben çok kadında kendini tüm içtenliği ile anlatmış diye düşündüm ve onun sesiyle okudum bütün kitabı. Ne çok zorluk yaşıyor kadınlar bu memlekette ve ne kadar güzel şeyler üretmeye devam ediyorlar.