Jump to ratings and reviews
Rate this book

Geç Kalan

Rate this book
Dimitri Verhulst zifiri karanlık dünya görüşü, trajik komedileri, akıcı dili ve samimi portreleriyle bilinen bir yazar. Modern Belçika edebiyatının bu aykırı yazarını tanımlamak için de yalnızca “Verhulst-vari” denebilir: Ham, arkaik ve grotesk bir göz. Kelime oyunlarıyla dolu kitaplarında karakterlerinin çoğu toplumun sınırlarında yaşar ve yazarın sesini duyurmak istediği de, işte tam bu insanlar.

Başarısız hayatının sonbaharındaki emekli bir kütüphaneci, patronluk taslayan karısının dayattığı kasvetli monotonluktan kaçmak ister. Evliliğinin çökerttiği özgüveni yeniden kazanmasının da tek ve olağanüstü bir yolu vardır: Tüm toplumsal ve ailevi baskılardan kurtulup da kapağı bir huzurevine atana kadar bunamış numarası yapmak. Hayata kestiği bu son rol, huzurevine çocukluk aşkının ve eski bir Nazi subayının da gelmesiyle daha bir şenlenecektir.

Geç Kalan, bir yandan hayatla hesaplaşmanın eğlenceli tarafını gösterirken diğer yandan hafıza kavramı üzerine düşündüren dokunaklı bir eser.

104 pages, Paperback

First published May 1, 2013

61 people are currently reading
2229 people want to read

About the author

Dimitri Verhulst

44 books764 followers
Na zijn debuut in 1999 schreef Dimitri Verhulst 13 boeken, romans, verhalen, novellen, poëzie en toneel. Zijn werk verschijnt in meer dan 20 talen over de hele wereld en hij wordt gezien als een van de grote schrijvers uit de Lage Landen. De klassieker De helaasheid der dingen werd bekroond met de Gouden Uil Publieksprijs, met Godverdomse dagen op een bol won hij de Libris Literatuurprijs. Zijn laatste, De laatkomer, verkocht binnen een half jaar meer dan 75 000 exemplaren, wordt verfilmd en over de hele wereld vertaald.

• 2007 - Publieksprijs Gouden Uil voor De helaasheid der dingen
• 2007 - Humo's Gouden Bladwijzer voor De helaasheid der dingen
• 2008 - De Inktaap voor De helaasheid der dingen, literaire jongerenprijs Vlaanderen, Nederland en Suriname
• 2009 - Beste Boek 2008 Humo's Pop Poll voor Godverdomse dagen op een godverdomse bol
• 2009 - De Libris Literatuur Prijs voor Godverdomse dagen op een godverdomse bol



Dimitri Verhulst in de Nederlandstalige Wikipedia

Dimitri Verhulst in de Digitale Bibliotheek voor de Nederlandse Letteren

Dimitri Verhulst bij "Schrijversgewijs"


Dimitri Verhulst is a Flemish poet and writer.

Dimitri Verhulst in the English Wikipedia

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
993 (17%)
4 stars
2,606 (44%)
3 stars
1,722 (29%)
2 stars
398 (6%)
1 star
98 (1%)
Displaying 1 - 30 of 573 reviews
Profile Image for Sawsan.
1,000 reviews
March 17, 2022
أحيانا نتذكر المُمكنات التي لم نغتنمها
ونتساءل ماذا لو اخترنا لحياتنا مسار آخر
خطة مبتكرة ينفذها رجل مسن للهروب من حياته الرتيبة وزوجته المُتسلطة
التظاهر بالخرف قد يكون مغامرة أو لعبة يستمتع بها لكن تبعاتها غير محسوبة
يحكي أمين المكتبة السبعيني عن ذكرياته ومشاهداته للناس والحياة
ويحاسب نفسه بعد فوات العمر على حياة غير مُرضية ومشاعر مُتكلفة
رواية للكاتب البلجيكي ديميتري فيرهولست تجمع بين كوميديا وأحزان الواقع
Profile Image for merixien.
671 reviews665 followers
April 14, 2022
4,5/5

Çölde Kutup Ayısı’ndan sonra muazzam bir dönüş oldu. Hem çok eğlenerek hem de acıyı hissederek okudum. Çok beğendim. Dimitri Verhulst bundan sonra her daim radarımda.
Profile Image for Yaprak.
513 reviews184 followers
August 6, 2022
Emekli bir kütüphaneci olan Desire, hayatının sonlarında artık eşinden, hayatının monotonluğundan bunalır. Hayatına ve kendine dair hiçbir sorumluluk almamak için aklına bir fikir gelir: bunamış gibi davranmak. Kitap yer yer sizi eğlendiriyor, yer yer ise yaşlılık, geçip giden hayatın sıradanlığı ve pişmanlığı üzerine düşündürüyor. Ben çok sevdim. Bana biraz Erlend Loe'nin Doppler'ini hatırlattı eğlenceli ve hüzünlü hâli. Biraz da Wilhelm Genazino'nun tarzına benziyor. Norveç, Belçika ve Almanya... Belli ki seviyoruz biz bu kuzeyi ☺️
Profile Image for Tuna.
184 reviews11 followers
June 2, 2025
Bay Jules ile Bir Gün ve Ölü Brugge’dan sonra Belçika edebiyatına üçüncü ziyaretim. İlki yaşlı bir çiftin tek bir gününü diğeri ise Brugge’un kasvetli atmosferinde kayıp duygusuyla baş etmeye çalışan yalnız bir adamı anlatıyor, her ikisi de okuyucuya insanlığın zorlu hallerinden pasajlar sunuyordu. Fakat Verhulst’un “Geç Kalan”ı bambaşka bir çizgide seyredeceğinin ipuçlarını daha ilk satırlardan veriyor. Trajikomik bir hikayenin ortağı olacağınızı en başından belletiyor.

Yetmiş dört yaşındaki süper! kahramanımızın huzurevine yollanması (yol alması desek daha doğru olur) ve orada kendisine yeni bir hayat inşa etmesi üzerine kurulan bir anlatıya karışıyoruz. Sadece cenaze merasimlerinde bir araya gelen akranlarını, çökmekte olan sosyal güvenlik sistemine ilişkin tespitlerini, yeni yetme kesimin emekli ve yaşlılara yönelik tepkilerini, ölüm ve ömür üzerine yapılan çeşitlemeleri yüzümüzden eksilmeyen bir tebessümle okuyoruz. Mazide kalan eski günleri ve kaçırılan fırsatları da öğrenmiş bulunuyoruz. Ayrıca hikayeyi besleyen bir detay olmasa da Belçika’da da tıpkı bizde olduğu gibi Yunan adalarının yeme içme konusundaki lezizliği ve ucuzluğunun methedilişini işitiyoruz.

Rosa’nın sahne almasından itibaren ve Moniek’in önerisini kulak arkası ederek Alphaville’den “Forever Young” eşliğinde devam ettiğim romanın bundan sonraki kısımlarını son derece karışık hisler içerisinde okudum. Depreşen duygular ve depresifleşen ruhlar arasında pusulasını kaybetmiş bir adamın serüveni olarak yorumladım. İçine konulduğu yerin son yolculuk öncesi ara durak olduğunu unutmaya çalışan insanların içinde bulunduğunun farkında olan bir adamın.

Konuyla doğrudan ilgisi olmasa da roman; geçtiği ana mekan huzurevi ile ilgili tatsız bir uygulamayı anımsattı; Avrupanın çeşitli kentlerinde salgın sürecinde hastalığı yaşlı bakım evlerine taşıyıp sakinlerine bulaştırdıktan sonra onları ölüme terk eden çalışanları ve unutan yetkilileri. Güldürürken düşündürmek böyle bir şey sanırım. Verhulst, naif bir hikaye, kısa ve esprili tümcelerle anlatısına hüznün mizahını katıyor, bir önceki eseri Çölde Kutup Ayısı’na başlama heyacanıyla baş başa bırakarak, romanını tamamlıyor.
Profile Image for Myriam.
496 reviews68 followers
August 27, 2019
Lovend commentaar op 'De laatkomer' kan ik niet delen, helaas....
Als een (zeer taalvaardige, dat wel) overjarige puber valt Verhulst van het ene cliché in het andere, enkele fraai geformuleerde gedachten kunnen dat nergens redden. 'Alle mogelijke kanten die ik die dag met mijn leven op kon, heb ik in gedachten al genomen. Maar het is een denkoefening zonder oplossing, en de gevaren om gemankeerde lotsbestemmingen te verheerlijken zijn groter dan wij voor lief houden.'
Beter wordt het niet.
Het mooiste zijn de variant op het spelletje 'Ik ga op reis en ik neem mee' ('Ik steek de Styx over en ik neem mee: een tube tandpasta (voor de zottigheid), een verdwaald citaat...') die door het verhaal meandert en de (rozen-)variaties op de naam Rosa ('Rosa. Rosa rugosa. Rosa nitida. Rosa villosa. Roza Rozendaal.')
Beter wordt het niet, maar dat is maar een mening.
Profile Image for Mustafa Rushan.
436 reviews17 followers
August 6, 2024
"Qocalmaq əyləncəli iş deyil, qoca olmaq isə ondan da betərdir", deyir romanın baş qəhrəmanı Dezayr Kordiyer.
Romanı iki oturuşda bitirdim, səbəbi dilindəki sarkazm idi, belə bir ağır mövzuya ironik bir yanaşaraq yazıçı məsələni oxucu üçün asanlaşdırıb.
Qocalığa bu gözlə baxmıram. Əksinə "Gənclik yuxusundan yaşlılıq səhəri ilə oyandım" deməyə üstünlük verənlərdənəm. Amma Dezayrla bir nöqtədə empatiya qura bildim, o da tənhalığa olan ehtiyacdır.
Dezayr yaşa dolduqca dünyanın bütün yükünü çiynindən atıb, ən ağır yükü isə arvadıdır, tənhalıq axtarışındadır, yeganə çarəni də özünü Demensiya xəstəliyinə vurmaqda tapır. İstədiyini əldə edir, min cür hoqqadan çıxıb hamıya bunu inandırır. Və "Qış günəşi" (ad çox ironikdir) adlı qocalar evinə düşür.
Roman hər nə qədər özündə tənqid ehtiva etsə də, mənə elə gəldi ki, məişət məsələlərinin o üzünə keçə bilmir. Son mesajı "fürsət ələ keçdimi, ondan möhkəm yapış"dan yuxarı qalxmır.
Dezayrı dinləmək zövqlü idi, istədiyi qədər danışa bilərdi, dinləməyə hazır idim.
Mənə bir qədər qorxaq personaj kimi gəldi. Həyatı boyunca ciddi addımlar atmayan bir insandır. Son verdiyi qərarsa mənə acizliyin bir göstəricisi kimi gəldi. Son günlərini arvadı ilə keçirib dəli olmaqdansa dəlixanaya düşməyə razı olur.
İstədiyini əldə edə bilirmi? Bir söz var: doğru bir niyyətə əyri yollarla getmək olmur. Oxuyub özünüz qərar verərsiniz.
Profile Image for Lies.
84 reviews61 followers
December 12, 2020
In De Laatkomer volgen we Désiré, een man van vooraan in de zeventig, die zijn eigen dementie in scène zet om op die manier in een bejaardentehuis te belanden en van zijn doorsnee leven en zeurende vrouw verlost te zijn.

Het was niet de eerste keer dat ik dit boek las, en het zal wellicht ook niet de laatste keer geweest zijn. De manier waarop dit boek is neergeschreven is zo ontzettend grappig! Het verhaal zelf stelt op zich niet zo heel veel voor, maar de manier waarop Désiré zijn hele plan uit de doeken doet en zijn ervaringen in het bejaardentehuis beschrijft, zijn van die aard dat je haast niet anders kan dan luidop te lachen. Daarnaast schuilt er onder die laag humor ook een zeer pijnlijke realiteit: de manier waarop mensen in bejaardentehuizen worden behandeld laat vaak te wensen over. Ik heb zelf verschillende jaren vakantiewerk gedaan in een bejaardentehuis en wat wordt beschreven is erg herkenbaar. Net omdat dit méér is dan enkel maar een lollig boek, is De Laatkomer me zeer dierbaar.
Profile Image for sergevernaillen.
217 reviews6 followers
August 2, 2017
Ik weet niet precies hoe het komt maar dit boek van Verhulst sprak me iets minder aan. Eén van de redenen zou kunnen zijn dat ik het net na Problemski Hotel heb gelezen en dat mijn verwachtingen daardoor te hoog gespannen waren.
Maar ik vind het verhaal op zich nogal dun. Het uitgangspunt is wel goed gevonden maar de uitwerking is naar mijn aanvoelen niet diep genoeg. Ik heb het gevoel dat er meer had kunnen gebeuren.

Verhulst begint nochtans met een goede eerste zin (altijd een aanrader als je wil dat de lezer onmiddellijk nieuwsgierig is en wil verder lezen): “Hoewel volkomen opzettelijk, is het zeer tegen mijn zin dat ik iedere nacht opnieuw in mijn bed schijt. Mij te verlagen tot deze zelfonterende daad is waarlijk de lastigste consequentie van de ietwat zotte levensweg die ik op mijn oude dag ben ingeslagen.”
En dan vertelt de hoofdfiguur, Desiré Cordier 74 jaar, dat hij veinst dat hij seniel geworden is en hierdoor in een tehuis terecht gekomen is. Beetje bij beetje vertelt hij over zijn leven en zijn bazige vrouw die op alles wat hij graag doet opmerkingen heeft: op zijn petanque-vrienden, op zijn liefde voor boeken, enz. Hij vertelt ook hoe zijn sociale netwerk steeds kleiner wordt en hij van begrafenis naar begrafenis hopt. Stilaan rijpt dan het plan om zich als seniel voor te doen en na een paar specifieke gebeurtenissen neemt hij die definitieve beslissing. Stilaan begint hij zich steeds vreemder te gedragen met als gevolg dat hij uiteindelijk door zijn vrouw in het tehuis geplaatst wordt.
Desiré wisselt zijn verhaal af met wat hij meemaakt in het tehuis.

Zoals ik dat stilaan van Verhulst gewoon ben zitten er heel wat grappige stukken in dit verhaal waar ik toch om kon lachen. Ironie of ronduit zwartgallig sarcasme zijn stijlfiguren waar Verhulst zich ook hier weer gretig van bediend (cfr. “Gelukkig liet ik veel eerder al buiten het medeweten van Moniek, testamentair vastleggen dat het mij waarlijk worst zal wezen waar mijn stoffelijk overschot belandt. Zolang het maar niet naast mijn vrouw in de grond wordt gestopt. Moniek en ik hebben meer dan nachten genoeg als lijken naast elkaar gelegen, dat we het niet nog eens hoeven te doen in een familiegraf.”)

De thematiek lijkt me wel duidelijk: de “ontgoocheling” van het leven (is het dit maar? ) en de vaststelling dat van alle dromen, verwachtingen en hoop die men op jonge leeftijd heeft er uiteindelijk niet veel van werden ingelost. Maar ook de ontgoocheling in mensen, de vergankelijkheid van alles en in het bijzonder van een mensenleven.
Verhulst schuwt ook de kritiek niet op het leven van onze ouderen in de tehuizen en hoe ze daar behandeld worden. Niet dat Desiré echt slecht behandeld wordt maar de afstandelijke, kille haast robotmatige manier waarop de bewoners behandeld en verpleegd worden is niet echt als aangenaam te bestempelen.

Zoals gezegd: echt slecht vond ik het helemaal niet maar ik bleef bij het einde een beetje versuft achter omdat ik het gevoel had dat er eigenlijk nog meer te vertellen was. De personages zijn bijvoorbeeld nogal oppervlakkig uitgewerkt.
Ik weet dan ook niet of je dit als roman kan bestempelen of eerder een novelle.
Profile Image for Dilan.
109 reviews
January 5, 2024
Geç Kalan, Désiré karakterinin mutsuz aile yaşamı ve karısından "kurtulmak için" kendini bunamış olarak göstermesi ve devamında bir huzurevine yerleşmesini konu alan bir kitap. Aynı zamanda benim hemen Çölde Kutup Ayısı’na başlamama sebep olan kitap da diyebiliriz. Çünkü Dimitri Verhulst ile tanışmadan iki kitabını da almıştım ve ikisi de hiç pişman etmedi.

Geç Kalan’ı hafızayı ele alan diğer kitaplardan farklı yapan şey sıradan bir hayatın kaçışı olarak istemli bir Alzheimer hastası olmaya çalışmanın tuhaflığı. Bu yüzden daha çok etkilendiğimi düşünüyorum. Normalde yaşlılık ve bunamanın ele alındığı kitaplar fark edilmese de okura ağır bir yük oluyor ama gerçekten "Verhulst-vari" anlatım karakteri ayrı bir boyuta taşıyor. Sonuçta kaçımız sıradanlıktan kaçmak için kendimizi huzurevine kapattırırız ya da bu numarayı sürdürebilmek için idrar kaçırma numarası yaparız? İşte bu anlatım ve Dimitri Verhulst’un mizah seviyesiyle birlikte eğlenceli ama sonlara doğru okurun da durgunlaştığı bir okuma deneyimi oluşuyor. Sonrasında da bekleyemeden diğer kitabına geçiyorsunuz.
Profile Image for Hamid Babayev.
Author 11 books42 followers
January 15, 2024
"Gecikən" təsadüf nəticəsində kəşf etdiyim möhtəşəm təcrübələrdən biri idi. İlk oxu təcrübəsini türkcə yaşadım, cümlələrdəki sarkazm dozası günlük həyat rutinimə çox uyğun idi. Dezayr həyata necə yanaşırsa, oxşar situasiyada yəqin ki, eynilə onun kimi düşünərdim, amma aramızdakı tək fərq, mən heç nəyi ürəyimdə saxlamıram, ağlımdan keçən nə acı sözlər, iyəli cümlələr varsa, hər biri dilimdədir.

O qədər xoşuma gəldi ki, ingiliscəsini ələ keçirib daha bir dəfə oxudum və tam bizim əlimizdən keçərək Azərbaycan dilinə qazandırılmalı olan əsər olduğunu düşündüm və ilə əsəri üçüncü dəfə, öz dilimizdə, öz nəşrimizdə oxumaq nəsib oldu.

Çox insan həyatı yaşamadan, həqiqətən, duymadan başa vurur. Bəlkə, başa da vurmur, sadəcə bitirir. Dezayr da onlardan biridir, kitabxanasına sadiq, latın dilinə hakim, öz dünyasında yaşayan xəyalpərəst. Amma bu cür adamlara həyat çox vaxt özləri kimi kəsləri bəxş etmir, həyat bizi sınağa çəkməyi sevir. Dezayr da sınağa çəkilir, özünə tamamilə zidd olan həyat yoldaşı Moniek ilə.

120 səhifəlik ironiya qazanına düşmək kimidir "Gecikən". Gülürsən, kövrəlirsən, fikrə gedirsən, diksinirsən. Şans verin, peşman olmayacağınıza əminəm.
Profile Image for Kelly Eeckhaut.
Author 1 book141 followers
September 10, 2015
Zo grappig, echt. Ik heb zitten giechelen en zelfs hard lachen, ik heb stukjes voorgelezen aan het lief omdat ik het zo grappig vond, ik heb me moeten inhouden om niet constant stukjes voor te lezen aan het lief omdat dat er nu ook wel over zou zijn.

Langs een kant is het ook wel triest en schrijnend natuurlijk, want het gaat over dementie, spijt over het leven dat je geleefd heb, oud worden en wat daar allemaal bij kan komen kijken. Maar de toon blijft grappig. Hilarisch zelfs, dus.

De oh zo herkenbare situaties worden ook nog eens zo grappig verwoord. In Sappig Vlaams, heel erg sappig (zou dat met zijn Aalsterse afkomst te maken hebben?). Soms misschien iets te sappig? Voor mij niet, maar ik kan me voorstellen dat bepaalde beschrijvingen niet door iedere lezer gewaardeerd worden. (maar die nemen dan wellicht alles een beetje te serieus)

4 sterren? Het einde had beter gekund. Op de laatste bladzijden doofde niet alleen het verhaal uit, maar ook de lachwekkende passages. En ook: het had langer mogen zijn. 140 pagina’s, allez! Maar goed, lees het toch maar.
Profile Image for Rebnelug.
130 reviews4 followers
August 23, 2024
⌛️ Sarkazm dolu, monoton həyatdan ibarət, kitablı və məzəli – daha çox mırt – əsər… Yumoristik ab-havanı sevdim. Başqaları ilə məzələnənləri (mən başqası olduqda mənlə məzələnənləri təbii ki, çıxmaq şərtilə) və bəzən elə özüm də məzələnməyi (ümid edirəm, kimisə onunla məzələnərək incitməmişəm) sevdiyimdən əsərdəki baş qəhrəmanın hekayəsini zövqlə oxudum. Mətn sadə idi, rahatlıqla oxunurdu. Arada adama çərəzlik kitablar da lazımdır…

⌛️ Dezayrın yetmiş dörd yaşı var. Kitabxanaçı işləmiş, ömrü boyu həyat yoldaşına dözmüş, həyatından əməllicə sıxılmışdır. Bu bezginlikdən onun ağlına “qurtuluş ideyası” gəlir – qocalar evinə getmək. Ora düşmək üçün özünü unutqanlığa vurur. Ya altını batırır, ya yoldaşının sevmədiyi davranışlarını onun yanında sərgiləyir. Ya qıcıqlandıracaq sözlər deyir, ya da xeyli pul xərcləyir. Axır-əvvəl istəyinə nail olur.

⌛️ Dezayrın monoton həyatı həqiqi və səmimi idi. Hekayəsiz həyat idi. Otursan, dinləsən, 74 ili, bəlkə də, 74 saniyəyə nəql edər – demək olar, danışası heç nəyi yoxdur. Eyni mövzunun üstündə hərlənir, bəzən eyni şövqlə, bəzən də hədsiz bezginliklə orada ilişib-qalır. Və bu mövzu üzərində nələr edə biləcəyi haqqında müxtəlif ssenarilər barəsində bol-bol düşünür (elə bol-bol düşünməyə də qəşəng yer tapıb).

⏳ “…İkimizdən biri daha ağıllı davranmalı idi və susmaq ən yaxşı taktika idi…”

⏳ “…Əgər hələ də öz evimdə ölmək ürəyimdən keçirdisə, son şansım idi, çünki çoxdandır gözlədiyim həmin gün gəlib çatmışdı: bir neçə saat sonra qoca yaddaşsızların toplaşdıqları yeni evim “Qış günəşi”nə addım atacaqdım. Həftəlik alış-verişə getmək, pəncərələri silmək, maşını yumaq, uşaqları idman klublarına aparmaq və zibil atmaq üçün yaradılmış şənbə günü idi. Amma bunların heç biri daha mənim üçün deyildi…”

⏳ “…İnsanların yaşlanma prosesini səhvsiz canlandıran indiki kompüterlərin ixtira olunmasından çox-çox əvvəl cüvəllağılıqdan həzz duyan mən dost-tanışlarım yaşlananda necə görünəcəyini xəyal etməklə vaxt öldürürdüm. Kim keçəl qalacaqdı? Kimin saçları ağaracaqdı? Kim şikəst, kim canısulu qalacaqdı? Onları bığlı, qozbel, dişsiz təsəvvür edirdim. Rozanın yaddaşıma yazılan gənc simasına isə heç vaxt toxunmamışdım. Bu onun xatirəsinə hörmətsizlik olardı. Amma xəyallarım bundan imtina etsə də, zaman öz işini görmüşdü…”
Profile Image for Nigar Makhmud.
Author 3 books42 followers
August 6, 2024
Avqust ayı müzakirə kitabımız Belçika əsilli yazıçı Dmitri Vernhulst`un “Gecikən” kitabı olacaq. Oxudum. Bəyəndim. Kitaba orijinallıq qatan fərqli xüsusiyyətlərdən biri, hadisələrin keçdiyi məkan idi. Demensiya xəstələri üçün qocalar evi. Biraz vahiməli səslənir. Sujet fərqli olsa da hadisələrin keçdiyi məkan mənə 2011-ci il İspan rejisoru İgnasio Ferrerao-nun “Arrugas” ( hərfi tərcümədə “qırışlar”) animasiya filmini xatırlatdı. Baxmamısınızsa baxın. Görünür həmin film mənim üçün həqiqətən çox təsirli olub. Ancaq filmdən fərqli olaraq Vernhulst`un baş qəhrəmanı - Désiré, yaşıdlarından fərqli olaraq düşdüyü şəraitin qurbanı deyil, məhz öz istəyi və qurduğu plan üzrə buraya düşür.
Désiré Cordier - mülayim rəftarlı keçmiş kitabxanaçı, səliqəli ər, petank həvəskarı günlərin bir günü - ağlını itirir. Yoxsa o sadəcə bunu təqlid edir? O, yaddaş itkisini saxtalaşdırdığını heç kimin bilməyəcəyindən əmin olaraq, , “Qış Günəşi” (Winterlight) evinin digər unutqan sakinləri ilə sakit təqaüd illərinin xəyalına düşür. Bəs nə üçün? Niyə kimsə bağ-baxçalı və geniş evində oturub qocalmaqdansa, alzheimer xəstəsi roluna girib, sevdiklərindən ya da sevmədiklərindən uzaq düşsün? Bu suala cavabı müəllif oxucunun öhdəsinə buraxır. Düşünürəm ki, müasir dünyadan imtina etmək üçün kifayət qədər səbəb var!
Qəşəng mütaliə idi. Mən personajlarla çox rahat empatiya qura bildim. Çünki müəllifin dili çox axıcı və çox məzəli idi. Müəllif qocalığı bütün çılpaqlığı və bütün rəngləri ilə özünə məxsus satirasıyla təsvir edir. Vernhulst`un bu qədər ağır bir mövzunu bu qədər yüngül və gözəl dil ilə yazması kitaba yüksək bal verməyimə səbəb oldu.
Profile Image for Larnacouer  de SH.
890 reviews199 followers
March 14, 2023
“Bir isim arıyor ve boş yere bir çekmeceyi karıştırıyorsan henüz bir sorun yok demektir. Özünde bütün isimleri ve verileri kaybettiğin o çekmeceye sahipsin hala. Alzheimer veya bunaklıkta dolabın kendisi kayıptır.”

//

Çok beğendim yazarın üslûbunu.
Oldukça hassas bir konu olmasına rağmen temayı çok dozunda iletmiş okura. Mizah ile hüznü çok güzel harmanlamış, bu açıdan geçişler çok başarılıydı keza duygulara da aynı şekilde öyle güzel değinmiş ki nostaljik bir tat alıyorsunuz ironiden gülümsemediğiniz zamanlarda.

Keyifle okudum. Beklentinizi düşük tuttuğunuz vakit sizin de keyifle okuyacağınızdan eminim.
Profile Image for Lamiya Goycayeva.
201 reviews50 followers
August 20, 2024
Bütün ömrün sevmədiyin insanın diktəsi ilə keçibsə və bunu qırmaq üçün heç nə etməmisənsə, deməli içinə yığıb saxladığın hikkə səni pis insana, çirkin insana çevirəcək. Elə bu kitabın baş qəhrəmanı olan qoca Dezayr kimi.

“Sifətim necə düşündüyümün və hiss etdiyimin mükəmməl tərənnümüdür. Uzun sözün qısası, çirkinliyimlə çoxdan barışmışam”.

Və çirkinliyinlə barışdınsa, deməli, yaşamağa da gecikmisən. Çünki həyat da dominant partnyor kimidir, istəklərinə laqeyddir, çox vaxt isə dözümsüzdür, səni əzməyə, susdurmağa çalışır, nəfəs almağına, göz açmağına imkan vermir və ruhunda bircə qram mübarizlik yoxdursa, hekayən nəcisin içində başladığı kimi, elə oradaca da bitəcək.
Profile Image for Burak Kuscu.
564 reviews125 followers
July 9, 2022
Kuzey Avrupa edebiyatının esprili dili hoşuma gidiyor. Loe bu konuda oldukça iyiydi. Verhulst da trajikomik bir hikaye anlatıyor bizlere. Bir yaşlılık hikayesi.

Kahramanımız Desire 74 yaşında bir adam. Eski bir kütüphane müdürü. Gudubet bir hanımı var ve özellikle ondan kurtulmak için bunamış numarası yapıyor. Kendini huzurevine yerleştirtiyor.

Anlatımı keyifli ve komik olsa da hüzünlü bir hikayeydi okuduğum. Çok beğendim.
Profile Image for Melek .
411 reviews13 followers
December 17, 2022
Kuzey Avrupa Edebiyatı’nda yaşlılar, huzurevleri ve bunama üzerine yazılmış kurgu eserleri çok severek okuyurum. O bölgenin kendine has kültürel yapısının yaşlıları içeren romanlarda daha gerçekçi olarak ortaya çıktığını düşünüyorum. Bu sebeple Geç Kalan romanını büyük bir heyecanla okumaya başladım. Ancak kitap beklentilerimin oldukça altında kaldı. Ana karakterimizin karısından uzaklaşmak için bunama sendromları gösterip kendini bir huzurevine yerleştirmesi ilginç bir konuydu. Ancak kitapta çoğunlukla ana karakter ve onun eşi ile olan geçmişi hakkında durulmuştu. Huzurevi yaşamından çok kısa bahsedilmişti. Ayrıca kitabın arka kapağında yer alan karakterin ilk aşkının da aynı bakımevine gelmesi konusu çok geçiştirilerek anlatılmıştı.

Çok büyük beklenti ile başlanılmaması gereken bir kitap bence Geç Kalan. Özellikle kitabın arka kapak yazısının kitap hakkında eksik bilgi verdiğini düşünüyorum.

Bahsettiğim Kuzey Avrupa’da huzurevinde yaşam konusunda hala en başarılı bulduğum kitap 83 1/4 Yaşındaki Hendrik Groen’un Gizli Güncesi’dir. Keşke bu kitabın dahil olduğu serinin diğer kitapları da yayımlansa!

Kitaba puanım 3,4!
Profile Image for Zinke Verstichelen.
16 reviews
January 12, 2025
Heerlijk (en dun) boekje. Leuke schrijfstijl en interessante pov. Meermaals goed gelachen ook. Aanrader!
Profile Image for Pep Bonet.
921 reviews32 followers
October 27, 2017
Il y a quelque chose de magnifique chez les Belges: ils se foutent de tout, à commencer par eux –mêmes. Et, en plus, ils inventent les folies les plus folles. Il y a pas mal d'avantages à être un petit pays, surtout quand on ne sait même pas quel nom il a!
Dimitri Verhulst en est un digne représentant. Sa merditude des choses est sublime, mais son Laatkomer, traduit en français comme "Comment ma femme m'a rendu fou", titre un peu trop explicite et pas trop heureux à mon avis, le suit de pas très loin.
L'idée de base est farfelue, le développement est satirique, plein de vitriole et la fin est délicate. Le livre se bâtit lentement avec le développement d'une phrase qui devient claire au fur que le livre avance. Les relations humaines y sont décrites d'une façon facilement reconnaissable, on peut identifier des morceaux de Désiré et de Monik dans beaucoup de personnes que nous fréquentons, si pas plus proches que ça. Le sujet n'est étranger à personne. C'est la situation et la sortie qui choquent par leur inventivité. Et dire que ça donne des idées!
Tant qu'il y aura des Belges, l'humanité sera sauve, car elle saura rire d'elle-même. Merci, Dimitri.
Profile Image for Ezgi.
319 reviews37 followers
October 5, 2023
Yaşlılığa, nostaljiye ve yakınlıklara dair iyi bir anlatı. Kısacık bir kitap olmasına rağmen ironiden drama geçişi çok başarılıydı. Yaşlı bir adamın hayatından sıkılıp kaçmasını anlatıyor. Demans taklidi yaparak bakımevine gidiyor. Bakımevi çalışanlarının değil karısının gazabını okuyoruz. Bunamasına sevdiklerinin verdiği tepkileri anlattığı kısımlar çok güzel. Romanın çok muzip bir havası var. Karakterin kafasınj dinlemek istemesi ama sevdiklerini de son görüşü olduğunu anlaması yürek burkucuydu -karısı hariç tabii-. Kuzeylilerde çok gördüğümüz boşa harcanmış hayat temasının iyi bir örneğiydi.
Profile Image for Yuri Sharon.
270 reviews30 followers
March 13, 2023
Starting from a simple but plausible premise, this well-written and original work goes into territory (dementia) that is, when you think about it (ho! ho!), surprisingly little explored by contemporary literature. For those who appreciate something with a bit of an edge, let me recommend this very entertaining novel.
Profile Image for Katherine Muylaert.
30 reviews8 followers
August 6, 2016
Nu ik dit boek gelezen heb, vraag ik me vooral af waarom ik nooit eerder iets van Dimitri Verhulst las?!

Het boek leest als een trein, met een simpel en toch indrukwekkend taalgebruik, continue spelend met woorden en er pakkende beelden mee tevoorschijn toverend.

Het idee is even simpel als virtuoos.
Een oude man, Désiré, heeft genoeg van zijn leven, en vooral van zijn huwelijk met Monique. Hij beslist dan maar te doen alsof hij dement is om zo te ontsnappen naar een tehuis.
Het plan wordt langzaam opgebouwd, met na een lange voorbereiding, zijn eerste acte d'existance: thuiskomen met een broodrooster in plaats van met een taart. Om verder te gaan met rare kleren kopen, op pantoffels in de trein stappen richting nergens, enzovoort.
Goed gevonden, herkenbaar voor iedereen die iemand kent met dementie. En toch klinkt het nooit zielig of afgezaagd, maar wel grappig en onderhoudend, met een hoog hoe-komt-hij-erbij-gehalte. De personages zijn vlijmscherp uitgebeeld, waardoor je steeds meer begrip krijgt voor de ultieme verzetsdaad van Désiré.

Hoe goed het boek ook is, toch had het nog sterker gekund. Er zijn een paar verhaallijnen die je benieuwd maken, maar dan teleurstellend weinig uitgewerkt worden: de ontmaskering door een mede-pseudo-demente, de ontmoeting met Rosa, zijn jeugdliefde. Vooral bij dit laatste zat ik toch stiekem te wachten op wat er ging gebeuren. Ach, voor romantiek zijn er andere boeken.

Dit boek slaagt er in je te laten lezen met een glimlach op de lippen, en dat is lang niet alle boeken gegeven.
Profile Image for Snoakes.
1,024 reviews35 followers
March 16, 2016
How marvellous it is to discover a truly fabulous author you've never heard of before.
A chance encounter on Twitter gave me the opportunity to land an advance copy of the English translation of this (out in March) because I liked the cover (yeah, I'm shallow and superficial - so what?).
It really is a cracking read - a bittersweet portrait of ageing, dementia and the care of the elderly.
Désiré Cordier has had enough of family life, particularly of being hen-pecked by his wife Monique, and so he hatches a plan to escape - by simulating dementia. His story of how he hoodwinks everyone to get his wish to end his days living quietly in a care home is both wryly amusing and tender.
I'm struggling to think of any books to compare it to, but if you like subtle character-driven comedies (like TV's The Detectorists) then this could well be right up your street.
It'll probably be one of my books of the year and I now want to read everything else by Dimitri Verhulst that's been translated into English.
Profile Image for Aliaa Mohamed.
1,176 reviews2,367 followers
February 3, 2022
رواية بطابع الحزن والفكاهة والعجز، عن رجل في السبعينيات من عمره، قرر بكامل قواه العقلية أن يخدع عائلته من أجل المكوث في دار العجائز بعدما سئم حياته، ولكن هل يجد الحل هناك أم أن فعلته هذه ستجعله ينغمس أكثر في حالة الضباب؟
Profile Image for Lore Duvivier.
6 reviews2 followers
July 24, 2022
Een origineel verzonnen verhaal over een man die doet alsof hij dementerende is. Het iets te misantropisch en negatief wereldbeeld kon me niet altijd bekoren, in het bijzonder wanneer hij met een zeer bruut taalgebruik zijn omgeving benadert. Dit over het hoofd gezien heb ik wel genoten van de ingenieuze hilarische situaties die hij op sommige momenten liet ontstaan.
Profile Image for JudithAnn.
237 reviews68 followers
May 16, 2013
Dit begon heel sterk en grappig en dat bleef zo gedurende bijna het hele boek. Alleen het einde vond ik wat minder smeuïg dan het, gezien de rest van het verhaal, had kunnen zijn. Er waren een aantal verhaallijntjes die zeker tot een explosief einde geleid konden hebben, in het verlengde van het bizarre verhaal. Dat viel mij dus iets tegen.

Verder heb ik enorm van dit boekje genoten. Het staat vol met mooie zinnen, en het verhaal van de oude Désiré is interessant – hij vertelt over zijn leven in het tehuis en hoe hij daar terecht is gekomen. Het is eigenlijk een heel droevig verhaal: hij houdt al heel lang niet meer van zijn dominante vrouw, en de enige manier om bij haar weg te komen, is door zich als dement voor te doen. Zo geweldig is een tehuis natuurlijk niet, maar voor hem altijd nog beter dan bij zijn vrouw blijven.

Het taalgebruik is duidelijk Vlaams. Ik lees niet genoeg Vlaamse schrijvers om te weten of dat standaard zo is, of dat het taalgebruik toch meestal naar A”B”N wordt geredigeerd. In ieder geval staan er prachtige uitdrukkingen in, maar ik kan niet goed inschatten wat er door Verhulst zelf bedacht is, en wat standaard taalgebruik is in Vlaanderen. Maar een zin als “Het was sinds mijn eenentwintigste geleden dat ik nog had gerookt” (blz. 112), daar klopt voor mij helemaal niets van! In ieder geval las het heerlijk weg.

Hoewel het maar een dun boekje is, leest het vanwege de mooie zinnen toch niet hap-slik-weg. Een echte aanrader.
Profile Image for Pečivo.
482 reviews182 followers
September 26, 2017
“Ačkoli to dělám zcela záměrně, velice se mi příčí, že každou noc znovu seru do postele.” Tak začíná kniha Opozdilec. A když takhle začíná kniha, tak to nemůže bejt sranec. Protože ten už je jak vidno z první věty v posteli. Duh!

74letý knihovník se rozohodne, že jeho stará už je tak nesnesitelná, že radši začne předstírat demenci, aby od ni měl klid a mohl si v pohodě jet sweet chilli life v domově pro seniory.

To se mu i povede a dává tím naději všem starým dědům na světě. Protože já teda neznám dědu, kterej by měl babičku radši než televizi. Děda opozdilec tuto hru na demenci dožene ale až ke konci a tak kniha nemá happy end, což je dobře.

Celkově se kniha velmi snaží, ale i přes útlych 120 stran, celkem zábavné téma, cynický tón a hovna v posteli se nepřehoupne přes 6/10. Ani nevím proč vlastně, ale jako častokrát to není problém můj, ale problém knihy. Peči out.
Profile Image for oguz kaan.
283 reviews33 followers
July 3, 2022
This is what I call a perfect length of the book like this. I genuinely love our main hero. He's struggled to live a meaningless life and it became a joyful ride at a late age.

Reading a book and laughing is hard, there is only one author out there whom I like to read when I'm down and that is Sir Terry.

Nevertheless, while I was reading Dimitri's "Geç Kalan" sometimes an evil grin could find my face and sometimes a genuine chuckle came out of my lungs. So it gives me what I want and that's enough for me.

Although there was one thing I didn't understand. How can a person live a life together with that woman, why do you stay married? I wish I could read some perspectives of his wife too. Then it could have become excellent and 5 stars.
Displaying 1 - 30 of 573 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.