Jump to ratings and reviews
Rate this book

Araba Sevdası

Rate this book
Edebiyatımızda Gerçekçilik akımının ilk örneklerinden sayılan Araba Sevdası, Avrupa görmüş gençlerden; frenkler gibi süslü gezen, gösteriş olsun diye cebinde Fransızca dergi ve gazetelerle dolaşan, "Bonjur!" "Bonsuvar!" "Vuz alle biyen!" diyebilmek için Beyoğlunda adam arayan; Türkçe konuşurken araya yalan yanlış Fransızca sözcükler katmadan edemeyen; savurganlığa, borç etmeye özenen; Türkçeyi edebiyatsız, kaba bir dil sayıp bu dilin cahili olduğu için övünen Bihruz Beyin trajikomik öyküsüdür.

Romanın kahramanı Bihruz Bey, olmayan bir aşkı Periveş Hanımda somutlaştırarak, araya Frenk romanlarında yaşanan aşkları da serpiştirerek kendisine varsayımsal bir aşk ve bir dünya yaratır. Araba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekremin çağının önünde diyebileceğimiz dil ustalığıyla yarattığı, trajik ama özentiliği bu denli çarpıcı yansıttığından aynı zamanda komik bir romandır. Çok önemli bir roman...
Araba Sevdası: Gerçekçilik akımının bize özgü şaheseri.

306 pages

First published January 1, 1898

66 people are currently reading
1343 people want to read

About the author

Recaizade Mahmut Ekrem

41 books15 followers
Takvimhane Nazırı Recai Efendi'nin oğlu, Ercüment Ekrem Talu'nun babasıdır. Babasından Süryanice ve Farsça öğrendi. 1858'de ilköğretimini tamamladı, özel öğrenim görerek yetişti. Mekteb-i İrfan'ı bitirdikten sonra (1858) girdiği Harbiye İdadisi'ndeki öğrenimini sağlık sorunları nedeniyle tamamlayamadı. Hariciye Nezareti Mektubi Kalemi'nde memurluğa başladı (1862). Tanzimat ve Nafia dairelerinde başmuavinlik (1874), Şura-yı Devlet (danıştay) üyeliği (1877), Mekteb-i Mülkiye ve Galatasaray Sultanisi'nde öğretmenlik (1880-88), birkaç ay Evkaf ve Maarif Nazırlığı (1908), Meclis-i Âyân üyeliği (1908-14) yaptı.

Resmi görevle Trablusgarp'a gönderildi. 1908'de 2. Meşrutiyet'ten sonra kurulan Kamil Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu. Namık Kemal'le tanışmasının ardından Encümen-i Şuara'ya katıldı. İlk yazıları Namık Kemal yönetimindeki Tasvir-i Efkar gazetesinde yayınlandı. 1870'lerden sonra kendisini tümüyle yazılarına verdi. Batı edebiyatından çeviriler yaptı. 1870'te ilk oyunu Afife Anjelik, 1871'de ilk şiir kitabı Nağme-i Seher yayınlandı. Yaşamını yitirdiğinde Meclis-i Âyan üyesiydi.

Ölümü nedeniyle okullar tatil edilmiş ve büyük bir cenaze töreni düzenlenmiştir. Mezarı, oğlu Nejad'ın kabri yanında, Küçüksu'dadır.

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Recaizad...

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
416 (13%)
4 stars
874 (29%)
3 stars
1,131 (37%)
2 stars
443 (14%)
1 star
136 (4%)
Displaying 1 - 30 of 137 reviews
Profile Image for Hakan.
829 reviews632 followers
January 30, 2016
Bazılarının dediği gibi, bu kitap edebi yönünden ziyade sosyolojik boyutuyla ilgi çekici. Sonuçta Türk edebiyatı kanonunda daima yer alacak bir eser Araba Sevdası. Batı özentisi, kendi kültürünü hakir gören ama Batı kültürüne de vakıf olmayan unutulmaz tiplemesi Bihruz Bey de herzaman hatırlanacaktır. Günümüzde de farklı görünümlerde Bihruz Beylerin olduğunu düşünürsek bu görüş herhalde daha da geçerli hale geliyor. Ben kitabı sadeleştirmeden, özgün diliyle basan Şule Yayınları baskısından okudum. Zira sadeleştirmenin kitabın değerini düşürebildiğini düşünenlerdenim. Recaizade Mahmud Ekrem'in dili çok ağır. Tabii kitabın sonuna konulan mini sözlük epey yardımcı oluyor. Osmanlıca kelimeleri çözmeye çalışmak, günlük hayatta sıklıkla karşılaştığımız ama anlamını bilmediğimiz, özellikle de isim olarak kullanılan bazı kelimelerin anlamlarını keşfetmek de bu kitabı okumanın benim için ayrı bir keyfi oldu.
Profile Image for Damla.
180 reviews74 followers
December 15, 2018
Elimde çok süründü ama iyi bi' toplum eleştirisiydi aslında. Bihruz Bey'e hem sinirlendim, hem üzüldüm. Kitaplarla bu kadar içli dışlı bir karakter okumak ve birçok yerde çeşitli kitaplara yapılan göndermeleri okumak hoştu. Ben kitabın İletişim'den çıkan baskısını okudum. Genelde kitaba vereceğim puanda yayınevinin, çevirinin vs. etkisi olmaz ama bu sefer baya baya özenerek hazırlandığı belliydi, emeklerinin hakkını vermek lazım. Bildiğin her şeyi açıklamalara koymuşlar ve Bihruz'un yarım yamalak fransızcasının asıl metinleri vardı. Kelime hazinemi geliştirdi bile diyebilirim.
Profile Image for Chinara Ahmadova.
426 reviews122 followers
January 5, 2019
Keçmiş İstanbulu gördüm, dəniz qoxulu, güllü-çiçəkli əvvəlki Kadıköyü oxudum. Ağır kitablar arasında oxunulası yüngül qiraətdi.

Bir gün parkda gördüyü sarışın qıza aşiq olan və onu sonra o boyda İstanbulda heç cür tapa bilməyən bir gəncin dramı. Bu Bəhruz bəy öz ana dilini "kobud" adlandırıb fransız dilinə meyl edən, yaxşı başa düşməsə də, fransızca oxuyan, güclə danışan Avropasayağı bir türk gəncidir, atasının var-dövlətini gəzməyə, şellənməyə xərcləyib son faytonunu da borca verib oturur. "Anamın kitabı"nı bir az xatırlatdı kitab. Səsli güldüyüm çox yerlər oldu :) Kitab sadəcə çox uzadılmışdı, 100 səhifədə də bitirmək olardı, təkrarlanan yerlər çox idi.

XIX əsr İstanbulunu oxumaq baxımından yaxşı əsərdi :)
Profile Image for Pinark.
19 reviews1 follower
December 30, 2016
Bihruz Bey'in yüzeyselliğine, cehaletine ve şapşallığına kızarken, okudukça naif bir şekilde bir hayalin peşinde çektiği sıkıntılara ve yavaş yavaş olgunlaşmasına tanık olup sondaki hayal kırıklığına uğradığı sahneyle artık ona sevgi duyarak hatta ona kıyamayarak bitirdim bu kitabı. Arada kalmanın, yabancılaşmanın yaşadığımız ortamlarda bizi gerçeklikten nasıl kopardığının örneği bu kahraman.. Ben kalp Bihruz Bey şu an
Profile Image for Aslınur Memiş.
14 reviews4 followers
January 4, 2019
Bihruz’u anladığım ve yapısal olarak parçalandığım bir okuma oldu :) Jale Parla’nın da işaret ettiği gibi Bihruz’un en temel insani duygusunu ifade edebileceği bir dil bulamaması ve dolayısıyla kimlikliksizliği uzun uzun işliyor Recaizade. Yazarın söylem taklitleri ve bu taklitlerin istisnasız hepsinin işlevsel olduğu bence iyi örülmüş metindi. Metin absürdlüğü kendinden önce gelen Tanzimat romanlarına göre çok daha derin varoluşsal bir yerden kuruyor. Fatih Altuğ’un da ince ince emek verdiği, çok merak ettiğim bir konu olan İstanbul’da gündelik yaşam tarihi hakkında bilgilendirici eleştirel basım için beş puan.
Profile Image for Fatma.
200 reviews
February 10, 2016
Bihruz beyin Periveş hanım için aşkından ölmesi ve onu aramasıyla geçen bir kitaptı.
Bolca Fransızca kelime kullanılmış. Başta rahatsız olsam da sonra alıştım ve okumaya devam ettim.
İlk realist roman olması hatırına okudum desem yalan olmaz :D

Detaylı yorum için Kitap Sayfaları'nı ziyaret edebilirsiniz.
Profile Image for Gulen.
408 reviews
November 3, 2014
Alt metinler o kadar yoğun ki hangisinden bahsetsem bilemedim. Bir hayale ve Lando’ya aşık Bihruz Bey’in kişisel gelişimini okumak zevkliydi. Bir de 19. YY sonu İstanbul pek bir güzelmiş.
Profile Image for Damla.
189 reviews49 followers
October 14, 2015
Zorunlu tutulmasam asla alıp okumayacağım bir kitap. Eğlenceliydi. Beğendim. Türk edebiyatını ne yazık ki pek bilmiyorum, karşılaştırabileceğim başka tanzimat romanları okumadım. :(
Profile Image for Öykü Coşkun.
352 reviews1 follower
October 13, 2020
ya bir kitabın sonu böyle bitirilmez. gerçekten. her şey çok belirsiz kaldı. nolcak şimdi Bihruz Bey'e?
ayrıca realistliği dibine kadar hissedebiliyorsun. iyisiyle, kötüsüyle her şey bir arada. diğer romanların aksine göz ardı edilen küçük küçük bir çok şeyi içeriyordu. ilk realiste göre bence başarılıymış. ama sonu:(
Profile Image for Banu Gür.
37 reviews68 followers
June 27, 2022
Niteliksel olarak lümpen Behruz Bey'in masumane ahmaklıkları... Bu devirlerin romanlarınî okurken en çok neye gıpta ediyorum biliyor musunuz? ...Henûz kapitalizm hayhuyundan bihaber hanimefendi ve beyefendilerin salon salomanjelerinde oturup biteviye kitap okumalarına... Hay ben bu kapitalizmin taaa.. :)))
Profile Image for Hatice .
74 reviews2 followers
May 17, 2020
Maalesef, üzülerek söylüyorum. Kitabı hiç ama hiç beğenmedim. Dili çok güzel, cümleler ve özellikle yabancı dillerin ve türkçenin kullanımı açısından ders kitabı olabilir. Ama kurgu ve konunun işlenmesi hiç hoşuma gitmedi. Kitabı okudum ama kitapta kesinlikle bir konu yok.

*SPOILER :
Bir adam aşık oluyor, o aşık olduğunu öldü zannediyor ve ölmediğini öğreniyor ve tüm kitap boyunca aşık olduğu kadının ölmediğini öğrendiği anda halinden tavrından tiksiniyor ve ordan hızlıca uzaklaşıyor.

Koca kitapta sadece bu anlatılıyor. Bitmesi için hızlıca zorlaya zorlaya okudum.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for kitaplarinincisi.
61 reviews8 followers
October 8, 2016
Uzun yıllar önce sadeleştirilmiş halini okumuştum ama şu an orijinal metni okumak kısmet oldu ve fark ettim ki sadeleştirilmiş hali yazarın anlatmak istediğini fazla yansıtamıyormuş. Fransızca kelimelerin kullanımı o dönemin diliyle birleşince zorlayıcı olabiliyor fakat yine de verdiği keyif çok başka. Papersense Yayınları tarafından yapılan baskı orijinal hali olduğundan biraz çekiniyordum ama ilginiz ve belli bir edebiyat birikiminiz varsa severek okuyacağınızı düşünüyorum. Türk Klasiklerine önem vermek de gerekli tabii ki :)
9 reviews
February 28, 2017
Meğer ÖSS'ye çalışırken okuduğumuz özetler, kitabın yüzde onuna bile tekabül etmiyormuş. Ayrıca tarihin ilk plaza Türkçesini kullanan Bihruz Bey'e "respect ederim".
Öte yandan romanın yazılış tarihi itibariyle, Yeni Osmanlıcılık ve gelenekselliğin bu kitapta nasıl karşı karşıya geldiğini görebiliriz.
Profile Image for Oguzcan Yesilyaprak.
331 reviews27 followers
March 27, 2020
İlk Türk romanlarından biri olarak görülen ilk olarak 1800'lü yıllarda Servet-i Fünun dergisinde resimli olarak yayınlamış ve daha sonra kitap haline getirilmiştir. Kitabın adı Araba Sevdası olsa da aslen eğitimi az olan bir Vezir'in oğlu Bihruz Bey'in bir lükse olan düşkünlüğünü konu alırken kitap sıradan bir aşk hikâyesini de anlatıan bu kitapta Bihruz Bey'in babası ölünce kalan mirası çar çur eder ve boş yere kalan miras harcanır.
“Periveş'' adlı güzel bir ,namuslu bir kız zannettiği kıza aşık olur Bihruz fakat Periveş düzgün bir kadın değildir ama Bihruz onu sevdiğinden hep onu düşünmektedir.

“Araba Sevdası” adlı roman Türkiye'nin ilk gerçekçi (realist) roman akımının öncülerinden biri olduğundan kaynaklı edebiyat tarihinin dönüm noktası sayılırken Roman aşk,lüks,pişmanlık ve yanlış batılılaşma gibi birçok duyguyu içermektedir.
Profile Image for Damla Caba.
33 reviews7 followers
Read
May 20, 2020
"Genç Bihruz'un Acıları" olmalıymış bu kitabın adı. Ah Bihruz, vah Bihruz. Bihruz, gösterişe aşırı meraklı, kendini beğenmiş, başkalarını hor gören, hiçbir konuda vasfı olmayan (aşk acısı çekmek dışında tabii) bir karakter. Belki birkaç kelime Fransızca da öğrenirim diyerek başladığım kitapta Bihruz'u tanıyınca "buna güven olmaz" diyerek vazgeçtim. O derece. Her cümlesine mutlaka Fransızca bir kelime sıkıştırması da günümüzde konuşmalarına sürekli yabancı kelime ekleyerek hava atmaya çalışan insanımızı andırıyor baya.
Aslında sıradan bir kadın olan Periveş'i fevkalade bir "lando"nun içinde görünce aşık olan Bihruz kadına mı yoksa arabayı mı aşık oldu bilemeyiz tabii ama kadını kalbinde yücelterek platonik aşkını ızdırap içinde yaşar. Lando da lando. Asıl komik olan da her şeyi görünüşe göre yargılayan biri olarak "görünüşe aldanmamalı" dü��üncesini onaylaması. Ah Bihruzcuğum, seninle ilgili her şey o kadar sığ ve eksik ki. Zaten pek olmayan mantıklı düşünebilme yetisini bu aşka kapıldıktan sonra iyice kaybeden Bihruz, biraz da saftır. Etrafındakilerin kendisini sömürdüğünün farkında değildir. Har vurup harman savurur. Mirasyedi yani kendileri. Belki de bu yüzden pek kıymet bilmez.
Sevdiği kızın öldüğünü duyması üzerine kahrolur Bihruz. Hayattan elini eteğini çeker, doğaya döner. Neşesini kaybeder, hatta o çok sevdiği arabasından bile vazgeçer. İçine kapanır. Burada romantik dönemden realizm'e geçişin etkileri de görülüyor. Bihruz, aşk acısı çekmekten haz alır. Kendisini o çok anlamadığı şiirlere vererek kahramanlık yapar. Kendini ömür boyu acı çekmeye adar... Öyle bir adar ki, bu adanış ona mutluluk verir.
Sonra bir gün kızı görür uzaktan. Kızın öldüğü yalanını kendisine söyleyen Keşfi'yle yüzleşmeye gider ancak bu sefer onun başka bir yalanına inanarak ayrılır oradan. Akıllanmaz bizimki yani. Gördüğü kızın Periveş'in ablası olduğuna inanır. Kafasına yerleştirdiği bu düşüncelere o kadar inanır ki gerçeklik algısını tamamen yitirir. Hatta bir gün yolda yine Periveş'i gördüğünde -ablası olduğunu düşünerek tabii- ona kızkardeşinin mezarının yerini sorar. Kendisinin o kız olduğunu söylemesine rağmen -şu anda Bihruz'un Periveş'in adını kitap boyunca hiç öğrenmediğini farkettim!- bizimki o kadar inanmak istemez ki ne yapacağını şaşırır. Yani aşık olduğu kızı kanlı canlı görmesine rağmen tanıyamaz hale gelmiştir. Bir "lando" görür ve kızlardan uzaklaşır. Haline güler herkes. Kitap boyunca düştüğü komik durumlarla alay konusu olur bizimki.
Amacı yalnızca başkaları tarafından "görünmek" değil aynı zamanda etrafında neler olup bittiğini "görmek" olsaydı bu durumlara düşmezdi belki. Ama kendi kafasında kurduğu hayal dünyasına öyle bir daldı ki, gerçekle bağını tamamen kopardı ve kitabın sonunda akıl sağlığını yitirdi. Gerçekten trajikomik bir hikaye. İronilerle dolu. Sadeleştirilmiş olarak okudum ben bu kitabı. Okurken gerçekten keyif aldım. Zaman zaman Don Kişot'a benzettim Bihruz'u, güldürdü beni. Çoğu zaman da çaresiz aşık Werther'i hatırlattı bana, üzüldüm haline.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Rıdvan.
549 reviews93 followers
April 30, 2015
Türk Edebiyatının ilk realist romanı "Araba Sevdası."
İlk duyduğunda kulağa çok anlamsız geliyor realist roman tanımı. Ne demek oluyor ki diyorsunuz realist roman. Ancak okuduğunuzda anlıyorsunuz ki çok sıradan ve gündelik olayların da romanda sıklıkla ve detaylarıyla birlikte yer bulduğu romana deniyor realist.
Açıkçası bir ilk olmasıyla çok ünlenmiş, yıllardır lise edebiyat derslerinde adı anılan bu romanın içi o kadar da dolu sayılmaz. Okumak kimseye bir şey kazandırmayacaktır ancak en azından kaybettirmeyecektir de.
Profile Image for Emre vs..
118 reviews10 followers
February 4, 2024
Trt1 uygulmasındaki sesli kitaplardan dinledim.
Ara ara radyo tiyatroları için de dinliyorum. Bilmeyen varsa göz atabilir.
Kitabı bilmeme rağmen okumamıştım. Birkac ilginç yanı var. Özellikle aydın olma sıfatının fransizca dil kullanimi ve osmanli metinleri arasındaki gecişlerle baglantilanması bana günümüzde, saf türkçe yerine 3 4 dili aynı anda kullanmaya çalışan kalenderleri! anımsattı.
Keza dönem gereği miras yedilik ve görgösüzlük de ön planda. Dinlemesi, fransızca bilmedigim icin zordu. Belki basılı halinde, dipnotlarda daha fazla acıklayici içerik vardır.
İyi okumalar.
Profile Image for Rana.
5 reviews
January 1, 2018
Bihruz Bey siz bana sırf o dönemi değil, şimdiki zamanda da yanlış batılılaşanları da anlatıyorsunuz. Hakikaten kalıcılığı yakalamak bu olsa gerek. :) tavsiye edilir, güzeldir, okunması gerekenlerdendir..
Profile Image for Volkan.
10 reviews1 follower
July 24, 2015
Bihruz Bey en sevdigim edebi karakterler listesine ilk 10dan giris yapti sanirim.. Obsesif kompulsif takintili ve alafrangamsi bir karakterin olmamis aski..
Profile Image for aslı.
4 reviews20 followers
August 5, 2025
aşırı iyiydi bihruz bey resmen türk fransız liseli gıcık adam tiplemesi ya bayıldım demek ki erkekler o zamanlardan beri sinir bozucuymuş
Profile Image for Kursat.
49 reviews
September 12, 2020
Yazarin can sıkıntısını gidermek icin kendince eğlencelik yazdiği bu eseri, Türk edebiyatında iç monologların, realizmin hemen hemen ilk örneklerinden birisi olma ve bir çok yazar/donem icin yeni bir çağ açma olgularından bağımsiz değerlendireceğim. Aksi takdirde 5 yıldızdan aşağısını vermek adil olmaz.

Ne kadar simple bir kurgu, ne kadar vulgaire karakterler.
Hikayenin kurgusuna, anlattığına çok değinmeden ilginç iki karakterden bahsetmek istiyorum.
Kitapta ana karakter, gösteriş meraklısı mirasyedi Bihruz Bey; içerisine -anlamını çok ta bilmediği- Fransızca sözcükler ekleyerek konuşmayı aydınlığın şiarı bellemiş, dünyadan bihaber, eğitimsiz, yarını düşünmeyen, her daim kapıyı büyük açan, etrafı şakşakçılarla dolu bir ahmak. Kitabın bana göre en önemli yan karakteri, garb kurnazı Pier Efendi ise bu ahmaklığı sömürmek için konağa kurulmuş, çıkar uğruna vazgeçemeyeceği herhangi bir kaidesi, duruşu olmayan, hasılı omurgası oynak bir ihtiyar.

Bunlardan başka, makul ölçüde belirgin iki karakter daha var. Yalan haber ajansı Keşfi Bey ve güzel yosma Periveş hanım.

Okuduğum kitapları bugünkü bağlamlarına oturtuyorum ister istemez. Bihruz Bey günümüzün şehzadesi gibi, pohpohlanmaktan bayağılığının farkına varmayan, dünya onun zanneden şehzade... Tabii günümüzdeki karakterler asla Bihruz bey gibi saf, naif değil. Bilakis hırs ile gücünü sevmediği her şeye, her kese karşı kullanmaktan asla kaçınmayacak zalim karakterler.
Pier ise vaktin akil adamları. Onurunu satmakta bir beis görmeyen, vaktiyle karşısında durduğu her düstura sarılmaktan imtina etmeyen bir ... bit yavrusu.
Profile Image for Barboros Erendag.
2 reviews
December 19, 2025
Öncelikle küfür etmeyi yerinde ve lazım geldiği zamanlar çok seven ve kurgu kitaplar okurken de bundan hiç geri kalmayan biri olarak şunu şöylemeliyim ki kitabın ana karakteri olan Bihruz Bey karakterinin, benden küfür yemediği tek bir sayfa bile olmadı roman boyunca.

Bu kadar salak bir karaktere tahammül etmek okuyan için ayrı, yazan için ise apayrı bir eziyet olmalı ve sırf bu yüzden bir teşbih ustası olan Recaizade kendi yarattığı bu karaktere tahammül edip kitabı bitirebildiği için takdiri hak ediyor.

Edebiyat sanatı olarak bakıldığında dil ve üslup, bağlam ve atmosfer açılarından iyi bir iş olduğu aşikar olsa da, tema, karakter derinliği ve alt anlam (metafor) konusunda okuyucuya çok fazla bir şey vadedemeyen bir kitap olduğunu söylemek çok da yanlış olmayacaktır.

Son olarak, Bihruz Bey'in ağzına ıslak tuvalet terliğiyle vurma isteğini duyumsayan bir tek ben olmadığımı biliyor ve böyle düşünenlere "sizin yanınızdayım, yalnız değilsiniz" mesajı vermek istiyorum.
Profile Image for Ekrem.
19 reviews
July 24, 2020
“amur! amur! kes köse kö lâmur? se tön tambur, se tön tambur! tus kil ya dö plü bet! anfen jö lem, jölem, jö lem!”

Kitabın sadeleştirilmemiş bir baskısını okumak ilk başlarda alışık olmayanları bir miktar zorlayabilir ama yine de fazladan emek harcamayı hak eden bir eser. Hikayedeki karakterlerin tamamının absürt oldukları kadar da gerçekçi olmaları da ister istemez trajikomik bir tat yaratıyor. Recaizade'nin bu kitabı pek ciddiye almadan sadece eğlence amacıyla yazdığını da unutmamak gerek aksi halde kitabın sonunda Bihruz Beyin tarihin ilk Şener Şen koşuşuyla olay yerinden uzaklaşmasını anlamlandırmak biraz zor olabilir.
Profile Image for incila  ̤̮.
75 reviews
February 22, 2021
İçeriği hiç ilgimi çekmemesine rağmen bir şekilde bitirebildim kitabı. Çok uzun sürdü, günlerce hiç elime almadığım oldu. Elime aldığım zaman içim bunaldı. Yazar anlatmak istediği şeyi çok daha kısa ve öz yazabilirdi diye düşünüyorum. Aynı şeyleri tekrar tekrar okumaktan gerçekten çok sıkıldım bir süre sonra.

2 ve 3 arasında gidip geldim ama 2 verirsem de haksızlık edermişim gibi hissettim. Yine de önerebileceğim bir kitap olmadı, edebiyat tarihimizdeki önemi için okunabilir.
Profile Image for Duygu.
37 reviews3 followers
September 4, 2023
Kitap temel olarak mirasyedi, Fransız özentisi Bihruz Bey’in görüp aşık olduğu ve sonradan arkadaşı Keşfi Bey’in söylediği yalan dolayısıyla öldü zannettiği Periveş Hanım’a (siyeh çerde) olan umutsuz aşkını yalınlıktan uzak bir dille anlatıyor. Kitap olaylardan çok Bihruz Bey’in duyguları üzerine kurulmuş. Pek çok yerde de Bihruz Bey’in günlük hayatında kullandığı bol Fransız sözcüklü, bazen bütünüyle Fransızca, konuşmalarına rastlıyoruz. Bu konuşmaların Türkçe’si parantez içinde verilmiş olsa da kitaptaki ağır dilin yoruculuğunu daha da arttırıyor.
Genel olarak çok etkilendiğim ya da çok beğendiğim bir kitap olmadı ne yazık ki ancak bu kitap aracılığıyla bir kez daha İstanbul’un o dönemler ne kadar güzel olduğunu anladım…
Profile Image for Fearless.
737 reviews105 followers
October 11, 2022
Konunun islenisi sıkıcıydı ve ilk kez bunu bir kitap icin soyluyorum. Ilk goruste onu etkileyen bir guzelin ardindan askiyla yanan bir Bey tasvirinden bahsediyor. Islenis tarzi aski anlatisi cok guzel ama o zamanlardaki moda takintisi bunun icin yapilanlar dilin anlasilirligini karistirarak konustuklarindsn yitirmesi gibi bircok etkiyi goruyoruz
Displaying 1 - 30 of 137 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.