Jump to ratings and reviews
Rate this book

Avucumda Rüzgâr Var

Rate this book
“Tanrı müziği yarattı ve sustu.”

Yüzlerce yıl boyunca Platon’un gizemli bir bestesi olduğuna inanıldı ve bazı müzisyenlerin o kayıp eseri bildiği söylentileri kulaktan kulağa yayıldı. Bu eseri bulmaya, onun labirent gibi yapılanmış melodisiyle dinleyenleri büyülemeye çalışan insanların dünyasında geçen Avucumda Rüzgâr Var, bir yandan da müziğin zaten büyü olduğuna ikna etmeye çalışıyor okurunu. Tahir’in müziği keşfediş yolculuğu, neredeyse egzotik bir haz alarak okunabilecek, tek başına bir macera öyküsü olarak romanın omurgasını oluşturuyor. Bir melodram olarak başlayıp büyülü gerçekçilik ile sürüp bir macera romanı olarak sona eren ve bir saz eseri gibi biçimlendirilmiş bu romanda türler arasında yapılan gezinti aynı zamanda melodik bir seyir izliyor.

Avucumda Rüzgâr Var nağmenin ve insanın ruhuna yolculuk vaat ediyor.

416 pages, Paperback

Published April 1, 2022

1 person is currently reading
51 people want to read

About the author

İsmail Güzelsoy

22 books86 followers
İsmail Güzelsoy 1963 yılında Iğdır'da doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul'da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu'ndan ayrılıp İsveç'e gitti. İsveç'te yaşadığı üç yıl boyunca İsveç dili ve edebiyatı üzerine çalıştı.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
36 (63%)
4 stars
17 (29%)
3 stars
4 (7%)
2 stars
0 (0%)
1 star
0 (0%)
Displaying 1 - 15 of 15 reviews
Profile Image for Erkan.
285 reviews64 followers
April 27, 2023
Üslup acisindan oldukça başarılı, kullanılan dilin romanın geçtiği döneme çok uygun şekilde adapte edildiği bir roman olmuş. Ayrıca kolaya kaçan değil risk alan ve yaratıcılığın sınırlarını sürekli zorlayan bir anlatı olduğunu da söylemek mümkün. Güzelsoy yayımlanan bir çok romanından mütevellit oldukça tecrübeli bir yazar ve özgüveni de epey yüksek. Bazı eserlerinde büyük romanı zorluyor ve kıyılarında dolaşıyor. Bu romanda da zorlamış bana kalirsa ama bazı kısımlar beni tatmin etmedi, inandiriciliktan uzak kalmış ki deginilen bazı mevzular öyle uçuk kaçık ki bunlara dalabilmesi bile büyük başarı. Bunlardan yer yer alnının akıyla çıksa da bazı bölümlerde sırıtan, inandiriciliktan uzak kısımlar var. Çok ufak spoiler ile örnek verecek olursam mavi örümceklerin hikayesi çok gereksiz geldi bana ve Firdevs karakterinin kötülüğünün altı doldurulmamis, zorlama bir kötü karakter portresi çizilmiş. Yine de değindiği konular itibariyle başarılı ve oldukça yaratıcı bir roman olmuş diyebilirim.
Profile Image for Özgün.
243 reviews20 followers
May 6, 2022
Ne muazzam bir hikayecilik, ne muhteşem bir edebi lezzet, ne inanılmaz bir atmosfer inşası. Tipik bir İsmail Guzelsoy eseri. Okumalara doymadım. Makamları öğrenmek için çok güçlü bir arzu yarattı ruhumda. Ve 400 sayfa romanda sadece 3 yerde yanlış kullanım vardı. Bir yerde Nubar yerine Tahir yazılmıştı, iki tane de ek yazimi yanlıştı. Standartlar üstü bir özen.
Profile Image for Metin Celâl.
Author 33 books128 followers
April 24, 2022
İsmail Güzelsoy yine çok boyutlu, geçmişle, tarihle, efsaneler ve masallarla bağlar kuran ama bir macera romanı gibi soluk soluğa gelişen bir roman yazmış. Önceki romanlarındaki tavrını sürdürerek masalla gerçeği, efsaneyle öyküyü birbirine katmakla kalmıyor udun, udilerin dünyasına derinlemesine dalmamamızı sağlayacak bir tarihsel ve teknik bilgi birikimiyle donatıyor anlatısını. Bu bilgi birikimi bizi şarkıların sırlarına, oradan da müziğin felsefesine yöneltiyor.
Öncelikle udları yapan lutiyeler var. Müziğin tüm tonlarını yansıtan büyülü müzik aletlerini, udları yaratan lutiyeler ağaçların gizemli dünyasına, doğanın sırlarına doğru yöneltiyor anlatıyı.
“Tanrı müziği yarattı ve sustu” bir anahtar cümle olabilir. Kitabın arka kapağında bu cümlenin ardından “Yüzlerce yıl boyunca Platon’un gizemli bir bestesi olduğuna inanıldı ve bazı müzisyenlerin o kayıp eseri bildiği söylentileri kulaktan kulağa yayıldı” bilgisi yer alıyor. Platon ya da Eflatun’un “İmkânsız Beste” adıyla anılan bu bestesi udiler arasında bir efsanedir. Udda virtüözlük dercesine gelen udiler bu bestenin peşine düşerler, onu çalmayı başarırlarsa sanatlarının en üst seviyesine geleceklerine, dünyanın ve insanını sırrına vakıf olacaklarına, bir daha başka bir beste çalmalarına gerek kalmayacağına inanırlar. Platon’un musikişinas olduğu, beste yaptığı bilgisiyle ilk kez bu romanda karşılaşıyorum. Bendeki izlenim Platon’un sanata ve sanatçılara karşı olan olumsuz bir tutumu olduğu yönündeydi. Devlet adlı eserinde neler dediğini anımsıyorum. Biraz araştırınca Platon’un “ritm ve makam ruhumuzun derinliklerine kadar sokularak bizi çepeçevre sarar, ona soylu davranış kazandırırlar” dediği de biliniyormuş. Platon sadece savaş ruhunu yansıtan besteleri tercih edermiş. Platon’un hayatın anlamını müzikte araması, hele bu arayışın sonucunu bir beste ile ifade etmesi ilgi çekici. Varsa böyle bir beste merak edilecektir.
İsmail Güzelsoy, müziğin evrenine bizi bir lutiyenin İsot’un aracılığıyla sokuyor. Kendi içine kapalı yapısı, gizemli bir yaşamı, karanlık yanları olan bir insan olduğuna inanıldığı için pek dostu olamayan biridir İsot. Askerde arkadaşlık kurduğu tek kişi olan Nubar’ı atölyesinde çalışması için davet etmesi ile öykü başlar. İşleri kolaylaştıracak bir çırak olması beklenen Nubar’ın müzik yeteneği keşfedilecek ve kısa sürede ud virtüözü haline gelecektir.
Udi Nubar sanatında o kadar gelişecektir ki, udundan çıkan namelerle karısı Firdevs’i uyutup onun bütün sırlarını ve tabii gizli suçlarını kendi ağzından öğrenebilecek üst bir konuma gelecektir. Avucumda Rüzgâr Var, Udi Nubar’ın karısını tüm sırlarını itiraf ettirdiği bu girişle başlar sonra geriye doğru gider onun bu aşamaya nasıl geldiğinin hikayesinin izini sürer anlatıcı.
Avucumda Rüzgâr Var’ın anlatıcısı yazar yani İsmail Güzelsoy değil kimliği ve cinsiyeti belirtilmeyen bir başka kişidir. Öyküsünü kime anlattığını da romanın sonuna dek öğrenemeyiz. Ama biraz masalsı, bolca fantastik olsa da güzel anlatır, okur olarak bizi öyküsüne bağlar. Zaman zaman da araya başka anlatıcılar girer, anlatıya katkıda bulunurlar.
Nubar’ın udi olmasına tesadüfen vesile olan Nevâ önce sevgilisi sonra karısı olup onun yaşamını belirleyecektir. Nevâ’nın hazin sonu, Nubar’ın kaderi olur. Sevgili karısının mezarı başında birden ortaya çıkan Firdevs’se bu kaderde belirleyici rol oynar.
Udi Nubar bir gece çok sevdiği uduyla birlikte İstanbul’un dehlizlerinden birinde kaybolunca 5,5 aylıkken terk ettiği oğlu Tahir’in öyküsü öne çıkar. Yalnız bir çocukluk geçiren Tahir annesi Firdevs’in oğlunu çolak edecek kadar hırslı olması sayesinde babasından da üstün bir ud üstadı olur. Tahir’in hayatına bir ağacın dalından giren Pervâ, Udi Çolak Tahir’in üzerinde Nubar’la Nevâ’nın aşkına benzer bir etki yaratır. İsmail Güzelsoy romanda da belirttiği gibi güçlü kadın karakterler yazmayı seviyor. Onun kadın kahramanları asla kaderlerine razı olmadıkları gibi, sevdikleri erkekleri de etkilerine alıp yönetiyor, yönlendiriyor.
İsmail Güzelsoy romanları arasında bağlar kurmayı sever. Avucumda Rüzgâr Var da Öksüz Ağaçların Çobanı ile derin bağlar kurmuş. Oradaki “ağaçtan doğmak, ağaca dönüşmek” temasını tamamen farklı bir öyküde daha da derinleştirmiş. Efsanelerle bağ kurup efsaneleşen bir anlatı çıkmış ortaya. Öksüz Ağaçların Çobanı’nın ağaca dönüşen Meryem’ine anlatılıyor öykü.
Avucumda Rüzgâr Var “bir saz eseri gibi biçimlendirilmiş” diye tanımlanıyor. Güzelsoy yapıyı roman boyunca öyküsü ve anlamı anlatılan Eflatun’un kayıp bestesinin yapısında kurmuş anlatısını. Bir sarmal yaratmış, anlatı doğrusal değil çembersi bir yapı oluşturuyor, bir başka deyişle sonu başına bağlanıyor. Ama roman boyunca merak edilenler çözümsüz kalmıyor. İçerdiği aşk öyküleri, Eflatun’un bestesinin oluşturduğu merak ögesi ve bestenin notaları peşinde yaşanan maceralar, öldü mü kaldı mı bilinmeyen Nubar’ın aranması ve hayatlarına aniden giren kadınların gizemleri ile roman çok katmanda birbirine bağlar kuran öyküler ve maceralarla soluk soluğa gelişiyor.
İsmail Güzelsoy Avucumda Rüzgâr Var’ı, oya gibi işlenmiş, bağlantıları iyi kurmuş. İyi okurun bir romandan beklediği her şeyi hem kurgu hem anlatım hem de anlattığı olaylar bağlamında hayata geçiren usta işi bir eser çıkmış ortaya.
Profile Image for Serhan Mumcu.
48 reviews1 follower
July 25, 2023
Muazzam bir kitap. iyi ki edebiyat var, iyi ki türkçe biliyorum diye hissediyorsunuz kitabı bitirdiğinizde. Kitabı okurken sürekli "ben bunu biliyorum, bu daha önce başka bir kitabında vardı" diye düşünüyorsunuz sonra da haklı çıkıyorsunuz ve eski tatlı tatlı tekrar duymak için dönüp öksüz ağaçların çobanı ve kıpırdamıyoruz kitabını ikinci kez okuyorsunuz. bu iki kitabı daha önce okumadıysanız da mutlaka okuyun. Sonuç olarak en az üç kitaplık bir edebiyat ve türkçe şöleni olarak bakmak lazım...Eline kalemine yüreğine sağlık İsmail Güzelsoy
Profile Image for Pınar Aydoğdu.
Author 4 books39 followers
September 14, 2023
Yine sıra dışı kurgusuyla, edebî gücüyle okuru hikâyesinin içine çekiyor Güzelsoy. Arka fonda hep bir musiki eşlik ediyor. İnsanın doğayla bütünlüğü satır aralarında bu kadar güzel anlatılabilir, bu kadar etkili kılınabilirdi. Bambaşka diyarlarda, bambaşka duygularda gezdiriyor insanı bu roman.
Profile Image for Goknilirmak.
98 reviews4 followers
January 3, 2023
… geride bıraktığı harap geçmişin esrarıyla yüzleşmek demekti. Sf. 108

Son kısımda ortaya çıkan Zuhal teyze ve kızı, ondan önceki 100 sayfa bütünlüğü biraz bozmuş. Müzik tekniği ve enstrüman özellikleri kısımlarında çok sıkıldığım yerler oldu. Biraz Pinokyo’dan esinlenme var sanırım. Klasik desem değil, büyülü gerçekçilik desem abartılı sürrealist ögeler var. Son tahlilde, Platon ve Demiurgos’u, ruhun ölümsüzlüğünü, hatırlamayı, ideaları, ezoterizmi kapsayan bir metin. Felsefe-teoloji birikimi olmayan okur, bunlara nasıl mana verir bilemedim. Bunları bilerek yine okur muydum, evet.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Eda.
7 reviews
August 8, 2022
İsmail Güzelsoy yine büyülü bir hikaye anlatıyor. Avucumda Rüzgar Var bir masal tadı bırakıyor insanın aklında ve çoğu İsmail Güzelsoy kitabında olduğu gibi tanıdık karakterlere selam çakıyor :) Çok severek okudum, naif, saf, büyülü bir hikaye anlatılan.
Profile Image for Özgür Demirci.
16 reviews1 follower
November 19, 2022
Yazarın önceki kitaplarında anlattığı konularla örtüşen, kurgusu yine muhteşem bir kitap. Orijinal ve benzersiz bir tarz.
45 reviews
November 21, 2022
Müthiş bir roman, hikaye, anlatım ve özellikle karakterler (Simurg) çok iyi betimlenmiş. Masalsı ve insanın içine dokunan bir hikaye. Tavsiye ederim..
Profile Image for Alphan Lodi.
329 reviews1 follower
July 14, 2023
İsmail Güzelsoy’dan efsane ve masallarla, gerçekler ve kurguyla örülmüş olağanüstü, ustaca bir roman. Müziğin, özellikle udun, udilerin dünyasına misafir ediyor bizi. Kendine has üslubunu koruduğu bu romanda okuru bir melodramın içerisinde makamlar arasında gezdiriyor; ağaçların büyülü dünyası ve bir çocuğun müziği kavrayışı üzerinden, bir babanın müziğe tutkusu üzerinden arka kapaktaki şu cümleye varıyor: “Tanrı müziği yarattı ve sustu…”

“Keşke ne kadar lüzumsuz bir ağıt. Keşke ne kadar zavallı bir küfür. Keşke yetim bir duadır. Keşke sahipsizdir ! Keşke ağır bir hakarettir tatmadığın zevklere.
Hüseyni perdesinde asma kalış yaptı Tahir.
Keşke ne beyhude bir kargış… Keşke avuçta bir yanma hissi… Keşke, keşke hiç olmasaydı !”
16 reviews
July 10, 2025
''Şem'ine pervâneyim perva ne lâzımdır banâ''

Şeyh Galib'e bir nazire ile başlamak abesle iştigal olmayacaktır.

Okuduğum ikinci eser aynı yazardan ve söylemeliyim ki Perva'nın anlattığıdır kısmına kadar ki bölümde biraz kayboluyorsunuz sonrasında ise akıp gidiyor.
5 reviews
April 27, 2022
Edebiyatla müzik İsmail Güzelsoy'un elinde birleşince ortaya Avucumda Rüzgâr Var çıkmış. Kendinize yapacağınız bir güzellik o rüzgârı yakalamak.
Harikaydı.
Profile Image for Mustafa Doğru.
219 reviews4 followers
July 19, 2022
Yazarın önceki kitaplarının bir benzeri niteliğinde bir eserdi. Üslubu, hikayeciliği, anlatımı naif ve okuyucuya dokunan cinsten. Seçilen konular yine farklı ve içerilerinde karakter olarak hayvanların olduğu, tarihsel bazı detayları barındırın içerikler mevcut. Fakat her ne kadar karşılaştığım her şey zaten yazardan beklentilerimi karşılıyor olsa da bu kitabında çok fazla tekrara düştüğünü hissettim. Bu tekrarların özellikle kitabın sonuna doğru arttığını düşünüyorum. Yazarın kitaplarında fantastik ögeler olay örgüsü içerisinde hiç sırıtmazdı, fakat burada karşılaştığım konular zorlama olmuş gibi geldi.

It was a work that was similar to the previous books of the author. His style, storytelling and narration are naive and touching the reader. The selected topics are again different and there are some historical details with animals as characters. But although everything I encountered already met my expectations from the author, I felt that there was too much repetition in this book. I think these repetitions increase especially towards the end of the book. In the author's books, fantastic elements never smirked in the plot, but the issues I encountered here seemed forced.
Displaying 1 - 15 of 15 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.