Bilim kurgunun temel kavramları, türleri ve tarihi üzerine bir inceleme. Belli başlı bilim kurgu klasikleri ve ödüllü çağdaş kitapları da içeren faydalı bir liste sunmanın yanında bilim kurgu yazarlığı hakkında bazı temel öneriler de sunuyor.
Editörlük önemli. Özellikle böylesi edebiyat incelemesi kitaplarında.
Yazar bir şeylere çabalamış. Bilimkurgu üzerine uluslararası literatürü incelemiş, edindiği bilgileri ve kanaatlerini gelişigüzel serpiştirmiş. Bazı alıntıları yabancı dilden anladığı kadar çevirmiş, anlatabildiği kadar anlatmış. Bir izlekten yoksun, dağınık bir üslupta ve çokca tartışmalı yargılar içeren bir denemeler bütünü meydana getirmiş. Sanki ödev yetiştirir gibi bir aceleyle yazılmış, zira metni çok sayıda hata ve eksiklikle malul bırakmış:
Örneğin yazar, kitabın kavramsal çerçevesini "novum" üzerine kurmuş ama Darko Suvin'den sadece bir alıntı yapıp bırakmış, kaynakçada ise ismine hiç yer vermemiş (Ekim Devrimi üzerine kitap yazıp Lenin'i anmamak gibi bir şey). Novum'u çerçeveleyen biliş (cognition) kavramına değinmemiş bile. Sağlık olsun...
Malgrem'in o meşhur makalesini ilk sayfasından iki kuple alıntıyla bırakmış. Kavramlar haliyle havada kalmış. Kalanını aktarmaya üşenmiş muhtemelen, olur öyle...
"fantezi ve bilimkurgu birbirlerinin doğal düşmanıdırlar", "fantastikte suçlu her zaman kötü olandır, cadıdır" vs gibi akla zarar tespitler yapmış yazar. Muhtemelen başka bir şeyler demek istemiş, kendini ifade edememiş. Canı sağ olsun.
Doğalcı/gerçekçi edebiyat için "düz edebiyat" ifadesini kullanmış. Diğer edebi türler eğik ya da pürüzlü oluyor bu durumda. Olabilir, diyelim...
Özetle yazarlar hata yaparlar, eksiklikleri de olur. Hatta bazen çok olur. Editörün orada imdada yetişip metni derleyip toplaması beklenir.
Ama bazı yazar isimlerinin sistematik biçimde yanlış yazılması, bazı kitapların yazarının belirtilmemesi, orjinal adlarının verilmemesi, bazı kavramların Türkçesinin yazılmaması, bazı eserlerin sinopsislerinde hatalar, anlamsız tablolar, ansiklopedi formundan sohbet formuna oradan makale formuna savrulan tutarsız bir üslup...
İşte tüm bunlar kötü editörlük ve okuyucu böyle bir özensizliği hak etmiyor. Türkçe'de önemli bir boşluğu doldurabilecekken "hiç yazılmasa daha iyiydi"ye varan bir kitap kalıyor elde. Yazık.