Jump to ratings and reviews
Rate this book

Animal trist

Rate this book
Al Museu de Ciències Naturals de Berlín, als peus de l’esquelet d’un braquiosaure de dotze metres d’alçada, una dona i un home es coneixen. La seva història, explicada per ella, els propulsa en una dimensió que escapa al temps i a tota forma de mesura. És l’amor dels amants que mai no viuran junts i per a qui el llit és un terreny d’exploració —dels cossos, però també dels records, que de vegades separen més que un mur.

Animal trist, traduïda arreu del món, és la novel·la que va consagrar Monika Maron com una de les escriptores més importants d’Alemanya. La seva obra, ampla i variada, expressa alguns dels vincles que més estretament lliguen les persones: l’amor, l’odi, la traïció.

208 pages, Paperback

First published January 1, 1996

40 people are currently reading
1652 people want to read

About the author

Monika Maron

44 books65 followers
Monika Maron is a German author, formerly of the German Democratic Republic. She moved in 1951 from West to East Berlin with her stepfather, Karl Maron, the GDR Minister of the Interior.

She studied theatre and spent time as a directing assistant and as a journalist. In the late 1970s, she began writing full-time in East Berlin. In her early novels written in East Berlin, her primary theme was life and loathing inside a totalitarian surveillance state. But despite Maron's criticism of the GDR regime, it turned out that she had worked as an informer for the Ministry of State Security, or Stasi — a fact that she addressed in her 1999 novel, Pawels Briefe (Pawel's Letters).

She left the GDR in 1988 with a three-year visa. After living in Hamburg, Germany, until 1992, she returned to a reunited Berlin, where she currently lives and writes.

Her works deal to a large degree with confrontation with the past and explore the threats posed both by memory and isolation. Her prose is sparse, bleak, and lonely, conveying the sensitivity and desperation of her narrators.

In 1992, she was distinguished with the renowned Kleist Prize, awarded annually to prominent German authors, and, in 2003, with the Friedrich Hölderlin Prize.

Her latest novel, Artur Lanz (2020), delves into the emasculation of men as "heroes," and the evolution of "cancel culture" in a liberal mainstream that polices speech and opinions. Maron's characters' views on gender, immigration and Islam made some wonder if the once leftist writer had become Islamophobic or anti-feminist. Maron has also railed against the "gender gibberish" of woke liberals in political essays. She has criticized an "unenlightened Islam" and warned against "tolerance in the face of intolerance." Her political rhetoric echoes the far-right AFD party. Is the opinionated author turning herself into a mouthpiece for the alt right?

"I say what I think," she explained in an interview with public broadcaster Deutschlandfunk. "I arrive at my convictions or opinions by looking at the world or reading about it, or by weighing one opinion against another and somehow orienting myself. Whether that's right-wing or not doesn't matter to me in the end."

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
291 (30%)
4 stars
377 (39%)
3 stars
216 (22%)
2 stars
47 (4%)
1 star
15 (1%)
Displaying 1 - 30 of 119 reviews
Profile Image for Deniz Balcı.
Author 2 books818 followers
May 30, 2017
Çok beğendim. Yaklaşık yüz yaşına gelmiş anlatıcının geçmişi, tanıklıkları hakkındaki sayıklamalarından meydana gelen, anlatı formunda bir roman olan eser; istenileni anlatma noktasında kullandığı dil ile nitelik şovu yapıyor resmen. 150 sayfalık kısa ama kurşun gibi bir kitap. Altı çizilebilecek bir sürü cümle var. Ne anlattığı, hikayenin özünün ne olduğu hiç önemli değil, tek başına Monika Maron'un cümleleri yetiyor.

8/10
Profile Image for Özgür Atmaca.
Author 2 books105 followers
November 17, 2017
2017 yılından beni etkilemiş birkaç kitaptan olacak.

Bu kadar sanrılı, tutkulu, mazoşist bir anlatım ve ilişki gerçekten insanı düşünmeye sevk ediyor.
Kısacık bir kitap düşünün, giriş kısmında anlatıcının yüzlerce yıl yaşadığını döne döne söylediği fakat ilerleyen sayfalarda öyle saplantılı bir aşkın içerisinde kendini buluyor ki kitabın sonuna geldiğinizde 100 yıl geri dönmüş gibi hissediyorsunuz.

Kitapta aşk ve ilişki kavramının en diplerinde en dramatik ve sancılı süreçlerini yaşıyorsunuz fakat buna rağmen anlatımdan veya dilden mi olduğunu kestiremediğim bir şekilde gerçekten yaşanılması gerekenin bu olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz.


Çok etkili bir anlatımı var. Uzun süre gözümün önüne gelir o sahneler ve diyaloglar.
Çok küçük de olsa karakter ve mekân algısı biraz beni boğdu sanırım bu sebepten bir yıldızcık cebime sakladım.
Profile Image for merixien.
671 reviews666 followers
April 28, 2021
“Savaşlar olmasaydı erkekler de kadınlar gibi yalnızca insan olurlardı, erkeklere atfedilen ölümden korkmama ve şövalye sadakati gibi belirli özelliklerin yalnızca savaş aracılığıyla yüceltilmesi değildir bunun tek nedeni; savaş, erkeklerin kökünü kazıyarak onları çok kıymetli kılmıştır. Böylece bu en korkunç eylemleri karşılığında kadınlar tarafından en hararetle sevilmişlerdir, bu yüzden savaşçı özelliklerinin en iyi özellikleri olduğuna inanmak zorunda kalmışlardır.
..... bütün savaşların en kötüsü olan bu sonuncu savaştan eve döndüklerinde, yorgunluktan ölmek üzereyken ve kanla, kendilerinin ve yabancıların kanıyla kirlenmişken, nasıl olur da gelecek kuşağı eğitmek için tam da kendilerinin görevlendirildiğini varsayabilirlerdi?”
Profile Image for Banu Yıldıran Genç.
Author 2 books1,423 followers
August 21, 2017
monika maron aşka dair acıyı inanılmaz bir biçimde betimliyor, sanki başka çağda yaşamış gibi...
bunun yanında savaş, berlin duvarı, duvarın iki yakasında kalanlar, erkeksiz kalan kadınlara dair müthiş cümleler, son derece alçakgönüllü cümleler var romanda.
böyle aşklar kaldı mı? insan orta yaşlarda böyle aşık olur mu dedirten bir roman.
her şeyden vazgeçmek, zamandan uzamdan... öylesi bir aşk, kaybediş ve acı...
Profile Image for Sevgi K..
82 reviews38 followers
September 1, 2020
Son ana kadar okuyucuyu kendine çekiyor oluşu eserin asıl başarısı olmalı, çünkü dinlemek istemeyeceğiniz türden bir hayat öyküsü anlatılıyor. Yine de önünde sonunda hafızanızın bir köşesinde hep var olacak bir eser.
"Yoksa ben yaşamayı unutmuş muydum?"
Profile Image for Papatya ŞENOL.
Author 1 book70 followers
November 21, 2016
i-na-nıl-maz hatta muh-te-şem.
kapağına bakmaktan kendinizi alıkoyamayacağınız bu küçük kitap, duygusu, dili ve anlatımıyla göründüğünden çok daha büyük bir değer taşıyor. berlin duvarı'nın öncesi ve sonrasında zaman da dahil birçok kavramın yittiği veya karıştığı bir aşk hikayesi. ruhunuzu delecek kadar gerçek.
şiddetle tavsiye ederim.
Profile Image for Jin.
840 reviews147 followers
October 6, 2021
Ich finde einfach die Art wie Monika Maron Geschichten erzählt faszinierend und unterhaltsam. Sie schafft es präzise und manchmal fast schon schmerzhaft die Wahrheit auf das Papier zu bringen. Diese Geschichte über eine alte, scheinbar verwirrte Frau erzählt von ihrem Leben über Liebe, Partnerschaft und wie ihr Leben verlaufen ist. Die Geschichte scheint sich um ihre eigene Achse zu drehen und die Protagonistin erzählt durcheinander von ihrem Leben und ihrer Liebe zum letzten Liebhaber bis er sich nicht mehr blicken lässt. Es geht nicht nur um Liebe, sondern auch um die Selbstwahrnehmung und auch das Altwerden insbesondere für eine Frau. Der Titel spiegelt eigentlich die Hauptthematik der Geschichte wieder: Wer ist in dieser Geschichte eigentlich das traurige Tier? Das auf dem Cover dargestellte Skelett? Oder die Protagonistin? Oder doch einfach den Menschen an sich?

Insgesamt hat es sehr viel Spaß gemacht das Buch zu lesen und ich fand es toll, dass die Protagonistin eine alte Frau war, die trotz ihres Alters genug Drama und Feuer hatte um noch eine dramatische Geschichte zu erzählen. Übrigens finde ich den Titel perfekt für die Story, aber das Cover finde ich etwas lieblos. Irgendwie finde ich es schade, dass für diese Geschichte kein besseres Cover genutzt wurde.

** Dieses Buch wurde mir über NetGalley als E-Book zur Verfügung gestellt **
Profile Image for Elise Pype.
65 reviews2 followers
June 5, 2025
Der Mensch gehört dem Leben


Oké nu hier vlug een essay over schrijven tegen middernacht🙏🫡

Update: mooi 1 minuut voor middernacht ingediend en een banger van een essay geschreven (nu hopen dat Elke dat ook vindt)🙏🙏
Profile Image for Cansu Kargı.
121 reviews72 followers
October 19, 2021
Anlatım biçimi orijinal bir roman. Aşk tanımınızı bilmem, her hikaye insana farklı tanımlar sunar hep, okurken aşk üzerine, unutmak ya da hatırlamak üzerine sorgulamanızı vaat eden bir metin.
Farklı bir roman arayanlara önerimdir. Dağınık bir anlatım biçimi ile kaleme alınışıyla bana göre kurulmuş iyi bir bütün.
Tekrarlı yazım hatası ile dolu metin okumayı sevmem, bu olmasaydı eklemekten kaçınmayacağım husus.
Profile Image for EGe.
142 reviews62 followers
December 10, 2021
Son zamanlarda en çok etkilendiğim kitaplardan. Hüzünlü hayvanlardan insan, birleşme sonrası hüznü. Şehrin birleşmesi, iki bedenin birleşmesi... Monika Maron'dan sarsıcı anımsamalarla savaşı, savaş sonrasını, aynı ülkede kültürlere ayrışmayı ve bir insana duyulan tutkuyu anlatan bir roman.
http://egecita.com/animal-triste
Profile Image for Ercan Gurses.
4 reviews2 followers
June 7, 2019
Oldukça değişik bir kurgusu olan çok hüzünlü bir aşk hikayesiydi. Doksan-yüz yaşlarında ve geçmişi çok iyi hatırlamayan kadının ağzından orta yaşlarda yaşadığı ve kadının terk edilmesi ile biten bir aşk hikayesi kopuk kopuk bölümler halinde anlatılıyor. Kitabın finali oldukça etkileyiciydi. Maron’un okuduğum ilk kitabıydı. Diğer kitaplarına da bakmayı düşünüyorum.
Profile Image for Bern.
90 reviews1 follower
May 14, 2018
Saplantılı, eskiden yaşanmamışlıkların yerine konulan, çok geç gelen -uğruna neredeyse çocuğunu bile hiçe saydıran- aşk, doğanın en büyük hayvanı ve en küçük hayvanını seven iki kişi arasındaki ulaş(ama)ma, aşılamayan hatlar-sınırlar, savaş ve yıkımları (ölü sıçanlardan oyuncak ikamesi olması, yabancı biyolojik babalar), gerçek olamayan birleşmeler (iki Berlin'in, iki bedenin sözde birleşmesi), ebeveynlerin yaptıklarının vebalini çocukların çekmesi, duvarın aşılamaması (kurtarıcının Sovyetler ya da Amerikalılar olmasının tezat halleri, duvarın farklı yerinde olmanın neticesinde sözlerin-şarkıların farklılıkları) anne-babaya benzeme korkusu, yaşlanmanın zoraki kabulü ....169 sayfalık incecik romanda hepsi var..."Animal Triste-Hüzünlü Hayvan", okuyun-okutturun.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Özge.
40 reviews3 followers
May 7, 2024
“Hayatta aşktan başka bir şey kaçırılmış olamaz.

Hatırlamaya çalışmanın cazibesine kapılarak yaşadığı andan kopma pahasına, ya da şimdiki anın zorluğuna dayanamamanın getirdiği kaçışla geçmişteki her küçük güzel anının oyalayıcılığına deve kuşu misali kafasını gömse de kişi hatırlamakta zorlandığı detaylar vardır aşkın içinde. Acaba bunlar ile insanın hafızasına kazınmasından kaçınamadığı anların bir ‘toplamı’ mıdır aşk? Yoksa olması muhtemel olanlar ve kafada kurulanlarlarla sahiden yaşanmış olanların birbirinden ‘çıkarılması’ mı? Ya da kişinin sevdiğiyle birlikte geçirdiği süre ile tek başınayken içinde bir yerlerde onu onun yokluğunda bile yaşattığı sürenin ‘çarpımı’ mı, yoksa bir şehri ortadan ikiye bölen ya da barbar akınlarına karşı örülen duvarların yaptığı gibi imkansızlıkların zorunlu sınırları yüzünden iki kişinin ‘bölünmesi’yle ortaya çıkan sonuç mudur aşk? Bittiğinde bu soruları beraberinde getiren bir kitap Animal Triste’. Hiçbir işleme ve hesaplamaya tabi tutulamayan, sağlaması yapılamayan, hiçbir tanıma sığmayan ‘aşk’ın bir romanı bu ve okuduğum en güçlü aşk romanlarından biri.

Karakterimiz yaşını artık hayli almış bir kadın ve daha önce hiç denk gelemediği ve ancak orta yaşlarında bulabildiği ‘gençlik aşkı’nı kronolojik olmayan geri dönüşlerle aktarıyor kitap boyunca. Ancak romanın arka planında Berlin Duvarı, savaştan geri dönen ama dönmeseler daha iyi olurdu diye düşündüren savaş artığı kocalar ve babalar da var:

“Savaşlar olmasaydı erkekler de kadınlar gibi yalnızca insan olurlardı, erkeklere atfedilen ölümden korkmama ve şövalye sadakati gibi belirli özelliklerin yalnızca savaş aracılığıyla yüceltilmesi değildir bunun tek nedeni; savaş, erkeklerin kökünü kazıyarak onları çok kıymetli kılmıştır. Böylece bu en korkunç eylemleri karşılığında kadınlar tarafindan en hararetle sevilmişlerdir, bu yüzden savaşçı özelliklerinin en iyi özellikleri olduğuna inanmak zorunda kalmışlardır.”

Sırf bu ve benzeri Monika Maron cümleleri için bile okunmaya değer bir kitap ‘Animal Triste’ ama inanın ki daha fazlasını vadediyor. Emir kipi kullanmak istemem fakat okuyun okuyun okuyun:)
Profile Image for Serap.
233 reviews4 followers
November 29, 2025
Böyle bir sonu hiç beklemiyordum, hiç tahmin etmemiştim. Çok ilginç bir şekilde kitabı hem sevdim hem sevmedim derken o hiç beklemediğim son kısım okurken sıkıldığım yerler için utandırdı beni.

Yüz yaşına merdiven dayamış anlatıcımız geriye dönüp hayatının aşkı Franz’ı anlatıyor bize. Kendi tabiriyle hayatını bitmeyen bir aşk hikayesi olarak sürdürmeye karar veriyor. Dediği gibi de yapıyor. Hatırladıklarıyla melankolik bir biçimde sürüyor anlatı. Kısa süren ilişkileri, adamın evli olmasının getirdiği sorunlar ve bir sonbahar akşamı Franz’ın ‘geleceğim’ diye gidip bir daha dönmeyişini aktarıyor. Artık bir takıntı haline gelen bu adamı yaşamın sonlarında hala böyle yoğun hatırlaması, onun yokluğunu, sözlerini, bakışlarını ve birlikte geçirdikleri her anı tekrar tekrar zihninde canlandırdığı kısımlar çok çarpıcı.

Kitapta belli bir olay örgüsü yok. Arka planda Doğu Almanya’nın çöküşünden, savaşlar dolayısıyla erkeklerini yitiren kadınlardan, toplumsal değişimlerin yarattığı sarsıntılardan bahsediyor. Tüm bu çalkantılar, değişmeler içerisinde o sadece Franz’ı seviyor ve bekliyor. Kendi kızını unutacak kadar hem de!

Arka kapakta yer aldığı gibi ‘son yılların en güzel aşk romanı’ olduğunu düşünmüyorum. Ama benim gibi melankolik anlatıları, olay beklentisinden uzak iç monologların olduğu hikayeleri sevenler beğenecektir.
Profile Image for Matt.
752 reviews626 followers
June 5, 2016
I remember my lover very clearly. I know what he looked like when he entered my apartment, reticent, with the measured steps of a high jumper taking aim for a precise jumping-off spot. I can still sense his smell as if he had just left this room; when I'm lying in the dark, tired and weary, I can feel his arms around me. I have forgotten only his name and why he left me.
The woman who narrates this story is a hundred years old, perhaps only ninety, she doesn’t know for sure. She tells about her last loveŗ whom she now calls Franz. Her only daughter was already grown up when she met Franz, and is now living in Australia, or maybe Canada. She says her husband must have vanished shortly after she met Franz. This is because Franz was able to visit her anytime in the apartment in which she has lived forever. One day Franz walked out on her, and she is waiting for him to return ever since. She came from East-Germany, Franz from the West. She says they met by chance in the summer after the Wall fell, at the Natural History Museum where they both worked, beneath the towering skeleton of the Brachiosaurus. He said “A beautiful animal.” And she said “Yes, a beautiful animal.”

This woman is obviously a bona fide unreliable narrator. And she admits. Her story hooked me right from the start and I read it in a day. It is first and foremost a love story, albeit not with a Happy Ending. But it is also a story about getting old, about physical and mental decay, about unfulfilled dreams and excessive expectations, about jealousy and hate. It even has a mythic touch to it. In addition it’s a story about the union of two countries into a single one, exemplified by the two main protagonists.

Literary critic Marcel Reich-Ranicki called this book “highly erotic”, to which I can only partly subscribe. There are a few scenes I would call erotic, but they are not essential ones. Or maybe I’m not sensitive enough and couldn’t read between the lines/sheets well enough. In any case, the author left for us enough room for interpretation.

I read the original German text, but the English translation seems to be quite good as well. I found the first chapter on the NY-Times website along with a professional review.

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 3.0 Unported License.

Profile Image for Bahar.
158 reviews25 followers
September 10, 2017
Farklı düşünülmüş, farklı işlenmiş bir öykü, yalın ama çarpıcı bir son... Beni çok etkiledi.
Profile Image for kübra terzi.
252 reviews20 followers
April 30, 2025
"Ne o mevsimde havanın nasıl olduğunu biliyorum, ne de bizim ilk yazımız mı yoksa üçüncü ya da son yazımız mı olduğunu; ne Franz'la benim tek bir yazı mı yoksa birden fazla yazı mı birlikte geçirdiğimizi ne de belki tüm mevsimleri bile bir arada yaşayamadığımızı söyleyebilirim. Franz'la geçirdiğim zaman benim için zamansız bir zaman olarak kaldı; hiçbir sayma sistemiyle düzenlenmemiş o zamandan beri bir kürenin havadar iç yüzeyindeymiş gibi içinde bulunduğum bir zaman."

Yüz yaşına yaklaşmış anlatıcının koşulsuz ve zamansız aşkı anlatılıyor.

İmrendirici güzellikte net duygular, keskin cümleler..


Böyle aşklar kaldı mı yahu? Ya da başına gelenler gerçekten var mı?

Ben bilemem..

Muhakkak kalbimde eksikliğini hissettirdi:)

Keyifli okumalar.
Profile Image for Sinem.
344 reviews205 followers
January 10, 2019
normalde hiç dikkatimi çekecek bir kitap değildi, hediye gelmesi sayesinde okudum. iyi ki okumuşum, anlatım şeklini çok beğendim. anlattığı şeyi de beğendim. diyalogları da düzyazıya gömmesi ve kitle halinde anlatması hikayenin etkisini arttırmış. unutmak ve hayattayken yaşamamak üzere minik bir hikaye, finali bağlama şeklini de çok beğendim. call me by your name'den sonra ikinci defa çevirisini beğenmediğim bir kitabı çok sevdim.
Profile Image for Mustafa Rushan.
436 reviews16 followers
April 3, 2025
Sevgisini yaşatmaq üçün bir əsr yaşamağı seçən qadın.
Sevgilisindən yeganə xatirə olan eynəyi taxa-taxa gözünü kor edən qadın.
Ətrini duymaq üçün yataq dəstini heç vaxt dəyişməyən qadın...
Segili üçün ailəsini, uşağını özünü tərk edən qadın...

Bir vaxtların Leylisi, Məcnunu, bir zamanların Romeosu, Culyettası ülvi bir məhəbbətdi...
Doğrudanmı ülvi idi?.. Bəlkə toksik idi?
Dövrlərin məvhumlara vurduğu bütün bu etiketlər həqiqəti əyib-bükmürmü?..
Romanı çox bəyəndim, təkrar oxunmağa layiq kitablar siyahısına əlavə etdim.
Girişində erotik əsər kimi qələmə verilən romanda bircə sevişmə səhnəsinə rast gəlmədim. Amma olduqca erotik romandı. Duyğular zirvədə idi.
Hisslərin köklərinə, dərin qatlarına getməyi sevənlər, qazıb-qazıb hər birinə məntiqi cavablar tapmaq üçün alışıb-yananlar və ən əsası da ləzzətli bir təfəkkür süfrəsinin arxasında əyləşib acgözlüklə monoloqa qulaq asmaq istəyənlər üçün əvəzolunmaz mətndir...

Bu kitabı aşağıdakı oxucu dostlarıma tövsiyə edirəm:
Lamiya Goycayeva

Nigar Makhmud
Profile Image for Fulya.
545 reviews197 followers
January 30, 2019
Monika Maron'un daha önce Acayip Bir Başlangıç kitabını okumuştum. Bu kitabın çok daha başarılı olduğunu eleştirilerden görmüştüm. Ben her ikisini de çok sevdim. Sadece bu kitap daha çok zaman ve hafıza üzerine yoğunlaştığı için konusu yönünden daha çok ilgimi çekti. Takıntılı bir aşk hikayesi kitap evet ama bence hafızamızın bize oynadığı oyunlar ve unutmayı seçmek hatta unutabilmenin bir lütuf olması daha çok vurgulanan temalar. Sonu da beni sarstı. Ancak çevirisine dair şikayetlerim var. Bazı cümleler düşük ve anlaşılmaz. Geneli oldukça iyi çevrilmiş ama o düşük cümleler iyi bir çeviriye yakışmamış. Redaksiyonda gözden geçirilmesi gerekirdi diye düşünüyorum.
Profile Image for Merve Eflatun.
59 reviews50 followers
June 13, 2017
3.5 /5
Yaşlılık ve gençlikle ilgili anlatılar mükemmele yakın olmakla beraber, anlatıcının obsesyonu bana tam olarak işlemedi. Bu durum ekseni direk aşk üzerinden dönen romanlara tam yaklaşamamamdan da kaynaklı olabilir.
Profile Image for Burcu.
100 reviews67 followers
November 26, 2017
Yazım dilini çok etkileyici bulduğum fakat çok hassas olduğum bir konunun geçmesi sebebiyle okuyamadığım nadir kitap...
Düzelti: Önyargımı kırıp yeniden okumayı denedim iyi ki de öyle yapmışım!
Profile Image for zoe arenós.
122 reviews8 followers
September 2, 2024
No hi he acabat de connectar, però m'ha agradat molt com descriu l'obsessió amorosa fins a un punt malaltís. Si bé al principi em va desconcertar la perspectiva de la narració – una dona gran que ja no recorda ni quants anys té ni el nom de l'amant amb el qual està completament obsessionada – el final crec que li dona tot el sentit del món.
Profile Image for Zeynep .
70 reviews14 followers
February 22, 2025
1941 doğumlu yazar Monika Maron pek çok ödüle layık görülmüş... (Kleist, Lessing, Grimm Kardeşler ödülleri gibi.)
Ancak ben bu kitabı sevemedim ve evli bir adama aşık olan bir kadının kıskançlık, takıntı, beklentilerle dolu ve örneğine rastlanabilir hikayesi olarak okudum, yaşadıkları ilginç gelmedi, anlatım dili dikkatimi çekmedi.
Aslında çevirmeni kitaba göz atmamda etkiliydi, Mustafa Tüzel, saygı duyduğum bir çevirmendir, yine ne zaman çevirdiği bir kitap olsa ilgimi çeker, yazarı sevsem de sevmesem de yeni isimler tanırım, bu kitap da böyleydi.
Arka planda Berlin Duvarı tarihi olsa da özel bulmadım, "son yılların en güzel aşk romanlarından biri" yorumunu son yılların en abartılı yaklaşımı saydım...
Profile Image for kashmir21.
46 reviews5 followers
September 5, 2021
Yazardan okuduğum ilk kitaptı.Etkileyici bir dili var.Cümleleri betimlemeleri güzeldi.Arka planda savaş sonrası Almanya .. Ve gecikmiş bir gençlik aşkı…
Profile Image for Damla.
180 reviews74 followers
September 22, 2024
Bu yıl okuduğum en güzel kurguydu. Yüz yaşına yaklaşmış bir kadın, tek konuştuğu eski aşkı ve dinozorlar. O kendiliği, iyi olmaya çalışmayışı. Hem kendim hem yazmak istediğim şeye çok yakın bir şeyi gördüm. Çok gerçek bir şey. Son bir sayfada ise her şey tepetaklak oldu. Bütün motivasyonlar değişti. Hala çok güzel.
Displaying 1 - 30 of 119 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.