Paperback. 13,50 / 21,00 cm. In Turkish. 240 p. Original Die Germanen Translated by Tugba Ismailoglu Kacir Avrupa Tarihinin Köklerine Yön Germenler… Germen adi nereden geliyor? Germenler tarih sahnesine ilk çiktiklarinda Akdeniz dünyasinda neler yasaniyordu? Sezar'in Germenlerle iliskileri nasildi? Germenlerin kökenleri nereye dayaniyordu? Germen kavimlerinin göçüyle birlikte Roma dünyasina geçisleri nasil saglandi? Gotlar, Vandallar, Burgonlar, Lombardlar, Franklar ve Anglosaksonlar hangi karakteristik özelliklere sahipti? Germenlerin günümüz dünyasina etkileri olmus mudur? Avrupa dünyasinin sekillenmesindeki paylari nedir? Erken dönem halklari ve Orta Çag tarihi üzerine çok sayida kitap ve makale yayimlamis, Viyana Üniversitesi'nden emekli Orta Çag Tarihi profesörü Herwig Wolfram, Germenler hakkindaki bu son derece keyifli çalismasinda akilda kalici bir özet sunuyor. Okuyucuya Germenlerin köken ve mitlerini, yasanti ve miraslarini tanitiyor. Onlarin soylarini resmediyor ve Kavimler Göçü'nü anlatiyor. En önemli kaynaklardan ve arastirma sonuçlarindan elde ettigi verilerle, günümüze degin Germen dünyasinin tarihsel olarak hakkiyla anlasilmasini olumsuz yönde etkilemis tüm kliseleri ortadan kaldirmayi amaçliyor. Roma dünyasiyla nasil etkilesime girdiklerini ve iliskilerini de gözler önüne seriyor. Tugba Ismailoglu Kacir'in titiz çevirisiyle hazirlanan " Kökenleri ve Roma Dünyasiyla Iliskileri", Avrupa tarihinin kökenlerine dair zihin açici bir çalisma.
Viele Informationen in denkbar unübersichtlichster Weise präsentiert. Wer eine Art essayistische Abhandlung über die Germanen sucht, für den ist das Buch vielleicht interessant. Wer allerdings genau das sucht, womit der Verlag wirbt, nämlich eine einfache, einprägsame und kurzweilige Zusammenfassung, dem kann ich nur raten: Hände weg und lieber ein anderes Buch kaufen!
Auf gut 120 Seiten bietet hier Experte Herwig Wolfram Einblick in die Welt der Germanen. Man braucht kein Vorwissen, wem dieses aber fehlt, der sollte Google oder ein anderes Nachschlagewerk bereithalten. Es kommen sehr viele verschiedene Völker vor und auch die Ländernamen waren zu Beginn des Mittelalters noch anders, sodass ich persönlich froh war, mir dank Googles Hilfe die Wanderungen der einzelnen Völker verbildlichen zu können.
Der Schreibstil ist erwartungsgemäss eher wissenschaftlich, wer aber nicht einfach durch das Buch durchrasen will, der merkt, dass sich dieses Werk eigentlich trotzdem ziemlich gut lesen will. Gerne lässt Wolfram auch etwas Humor durchschimmern, wenn er z.B. leicht lakonisch erzählt, dass die Franken sich zu gut dafür hielten, Steuern zu zahlen und deshalb die Eintreiber einfach umnieteten.
Dank Wolfram habe ich nun ein genaueres Bild der Germanen, des Europas im frühen Mittelalter und auch der Römer, die damals ja auch fleissig bei uns rumwuselten. Auch zu diesem Thema findet der Autor immer wieder humorvolle Anekdoten, die in das Buch einfliessen lässt.
Tacitus’un çalışması daha akıcı ilerlemişti. Kısa bir kitap olmasına rağmen, az biraz uzayan bir kitap oldu. Sıkıldım diyebilir miyim? Hayır ama akıcılık aksadı desem yalan olmaz.
Bei diesem Band der Beck'schen Reihe habe ich so meine Probleme gehabt. Eigentlich bin ich ja großer Fan, doch "Die Germanen" von Herwig Wolfram musste ich einige Kapitel überspringen — zu langweilig. Anders als sonst üblich verliert sich der Autor hier in Details, die dann jedoch nicht so gut lesbar beschrieben sind, wie es notwendig gewesen wäre. Mein Fazit: Fachlich sicherlich gut, aber für Laien eher ein Nachschlagewerk als ein Grundkurs.
A very interesting overview monograph on the Germanic peoples, but one that needs a reader with some background knowledge. The flow of the narrative does not follow the usual presentation of material in history textbooks. This may make the content more difficult to access for some lay readers. A lot of information, reduced to a manageable number of pages. The author is certainly a great expert on the history of the Germanic peoples in late antiquity and the early Middle Ages.
Çok enteresan bir konu ama maalesef kötü bir çeviri. Bir de kitapta tek bir harita yer almıyor. Dünya kadar yer adı geçmesine rağmen bunları sadece hayal edebiliyoruz. Büyük bir eksiklik.
Germen kavimlerinin yaşayışları, tarihleri, dini inançları, Roma İmparatorluğu ile Gaius Julius Caesar'dan başlayıp Batı İmparatorluğunun yıkılışına kadar olan süredeki etkileşimlerini inceleyen bir eser. Her ne kadar kısa ve yüzeysel kalsa da çok fazla bilgi içeriyor. Başarılı bir eser. Germen kavimlerinin tarihlerine ilgi duyan ve bu konuya bir giriş kaynağı arayan okuyucular için biçilmiş kaftan.
Bu klasikleşmiş kitabın Zor bir tercüme olduğu her halinden belli tuğba hanım oldukça zahmetli bir işi başarıyla becermiş. bu kadar yoğun ve çetrefilli almanca ile başa etmek de ancak Avusturya’da belirli bir dönem okumakla mümkündü demek ki her işte bir hayır var. Başlangıçdaki çevirmenin önsözü gerçekten çok başarılı buldum ve bir çok zor karmaşık Germen klanlarının yerleri göçleri kavgaları vs özellikle de Tuğba hanımın ne kadar titizlikçe tercüme yapmaya çalıştığını göstermektedir. Kendisinden diğer klasik ortaçağ kuzey kavimleri ile ilgili eserleri ( mesela Polm’un Avarlar veya F Curta’ın kitaplari vs) tercüme etmesini de sabırsızlıkla beklerim.
Wolfram’ın Bu eseri için ise söyleyecek fazla bir söz yok gerçekten o dönemi bilmeyenler okumakta zorlanırlar ince bir kitap gözükmesine rağmen her satırı her paragrafı incelenmesi başka kitaplarla desteklenmesi gereken bir yapıt.. hiçbir kavmin saf ırk olmadığı söylerken bizim tarihçilerimizin de bunu göz önüne almasını ve Avrasya‘daki bütün konar göçer kavimlerin Türklerle bağlantı kurulmasına çalışılmasının artık önüne geçilmesi gerektiğini fark etmesi dileğiyle bundan sonra da Yeni bilgiler edindikçe birkaç kere daha bu kitabı tekrardan okuyacağımı belirtmek isterim.
Readable introduction to the history of Germanic peoples. However, I cannot help but thinking that this is one of those examples in the C.H Beck Wissen series (which I absolutely love) where the diversity of the subject matter can not really be conveyed on a mere 100+ pages.
Onur bir insanın bölünmez bütünlüğüdür; insanın zihinsel, maddi ve manevi açıdan sağlamlığıdır. Onuru olan kurtulmuştur; kurtuluşa ermiştir. Onurunu kaybetmiş olan ise çaresizdir; “korkak” olarak ölüme mahkumdur.
Ne yazık ki tahmin ettiğimden ağır çıktı. Gündelik bi tarih okuyucusu olarak antropolojinin bu kadar gündemde olması beni çok yordu. Ama meraklısının seveceğini düşünüyorum. İyi okumalar.