First published in 1937, this magisterial account of India in the 1930s contains the impressions and thoughts of Halide Edib, a Turkish writer who was not interested in imagining, inscribing or inventing India, but rather in documenting its multifaceted personality. Edib's idea of India was firmly anchored in the historical and sociological insights she gained during her stay in the subcontinent, and especially through her meetings with Mahatma Gandhi and other leading figures of the nationalist movement. In this book, she sums up aspects of Indian nationalism, pointing to its strengths and weaknesses, and highlights its encounters with British colonialism. She perceives the idea of pan Islamism with skepticism, and believes that religious identity cannot be defined in isolation since it is also determined by the confluence of cultural ideas and beliefs. In India, for instance, common ideals of citizenship and culture allow a distinct sense of nationhood to exist in separation from the religious lives of its people.
An overarching and scholarly Introduction by Mushirul Hasan--supported by two maps, a chronology of events, a genealogy of the Ottoman sultans, and brief biographical notes--allows for a complete reading of the text.
Kitap için Halide Edip'in Inside India kitabının Türkiye'ye özel hali diyebiliriz. Kitap çeviri olmadığı için o dönem yaşanılan iç savaş ve siyasi meseleler üzerine olan bölüm çıkarılmış bu yüzden bölünmeden önceki Hindistan'a dair az da olsa fikir sahibi olabileceğiniz bir kitap. Hatta kitabın sonlarına doğru Hindu dinleriyle ilgili bilgi de veriyor ama dediğim gibi tam anlamıyla çeviri olmadığı için bazı şeyler eksik kalmış hatta sonra bahsedileceği söylenilen bazı konulara değinilmemiş. Yine de Hindistan'a dair ön bilgi edinmek isteyenlere tavsiye ederim.
Her satırıyla dolu ve Hindistan hakkında yeni şeyler öğreten bir kitap. Hem Halide Edib'in diğer kitaplarını merak ettiğimden, hem de Hindistan hakkında Halide Edib'in gözlemlerini okumak istediğimden dolayı aldığım ve iyi ki okumuşum dediğim bir kitap oldu. Yine de Inside India versiyonunun daha detaylı olduğunu öğrendikten sonra çok şaşırdım. Kim bilir, belki daha sonra onu da okuma imkanı bulurum.
5 yıldız bir okuma ile girdim 2022'ye, bende hissettirdiği beğeniyi değerlendiriyorum bu puanlama ile. (değerlendirmenin bir de kavramsal tartışması var içimde - o yüzden açıklama ile başladım)
Halide Edip'i hem tarihsel olarak, hem de feminist yaklaşımda döneminin önde gelenlerinden olarak - hem eğitim dönemimde, hem de kişisek ilgim sebebi ile okudum, takip ettim kendimce. Ama bu kitapda, kend, ağzından, "politically correct" olma kaygısı olmadan - 1930'larda Hindistan'a yaptığı gezi, gördükleri, gördüklerini yordumlama şeklinden çok çok etkilendim, ve çok keyif alarak okudum. Gandhi ile biraraya bile gelmiş olması bile çok büyük bir yaşanmışlıkken, onun misafiri olması, onunla sohbetleri, o'na dair aktardıkları vs hepsi çok çok naif ve çok canlı anılar.
Hinduizm ile ilgili çok gerçek bir gözlem, Müslümanlığa dair farklı mezhepler (inanışlar), eğitim uygulamalarına dair yorumlar ve karşılaştırmalar, hepsi ama hepsi naif, gerçek ve düşündürücü. Son olarak da sözcükler - o kadar güzel sözcükler var ki, "şamil'in cümle içindeki hali...
Ulke acisindan tarihi nitelikteki bir degerli yazarin, Ingiltere'den somurge ulke Himdistan'a gidip ulkenjn ileri gelenleriyle gecen yillar ah gozlemlerin degerliligi ve dilinin sadeceligiyle akiciligi...
Halide Edip'in 1930 sonlarına dogru Hindistan hinterland'ında bölgenin müslüman ilerigelenleri ile yaptığı görüşmeleri, bölge ile ilgili sosyolojik , sosyo-kültürel izlenimlerini anlatan anı kitabı.1947'deki bagımsızlık öncesi hint müslüman liderlerin harıl harıl çalıştığı , destek aradığı ve özellikle Türk Bağımsızlık savaşından oldukca ilham aldıklerı ve etkilendikleri aşıkar.1936-1945 yılları British Raj atmosferini tamim etmek icin harika bir eser.Ek olarak Gandhi ile görüşmesine de tanık oldugumuzu hatırlatalım.