Jump to ratings and reviews
Rate this book

Kurt Kanunu

Rate this book
"Kurtlukta düşeni yemek kanundur" korkusunu her an enselerinde hissederek yaşayan köşeye kıstırılmış, kendileriyle ve geçmişleriyle, içinde bulundukları zamanla hesaplaşan insanları anlatıyor Kemal Tahir, Kurt Kanunu’nda. Cumhuriyetin en bunalımlı dönemlerinden biri olarak değerlendirilen "İzmir Suikasti" olayına karışan ve karıştırılanların dramı olarak da okunabilecek roman, İttihatçılar arasındaki iktidar kavgasını ve tasfiye sürecini de acımasız bir yalınlıkla ve özeleştiriyle ortaya koyuyor. Esir Şehir Üçlemesi’nde taşıdığı umudu Yol Ayrımı’nda yitirmeye başlayan Kemal Tahir, Kurt Kanunu’nda mücadelenin kime ve neye karşı yapıldığının pek de öneminin kalmadığı günleri -hayal kırıklığını satır aralarına gizleyerek- ustalıkla betimliyor.

304 pages, Paperback

First published January 1, 1969

68 people are currently reading
1354 people want to read

About the author

Kemal Tahir

72 books246 followers
15 Nisan 1910’da İstanbul’da doğdu. 21 Nisan 1973’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Asıl ismi Kemal Tahir Demir. Deniz yüzbaşı olan babası, Sultan II. Abdulhamid’in yaverlerinden. Babasının görevleri nedeniyle ilk eğitimini Türkiye’nin çeşitli yerlerinde tamamladı. 1923’te İstanbul Kasımpaşa’daki Cezayirli Hasan Paşa Rüştiyesi’nde mezun oldu. Galatasaray Lisesi’nde 10’uncu sınıftayken öğrenimini yarıda bıraktı. Avukat katipliği, Zonguldak Kömür İşletmeleri’nde ambar memurluğu yaptı. İstanbul’da Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde düzeltmenlik, röportaj yazarlığı, çevirmenlik yaptı. Yedigün, Karikatür dergilerinde sayfa sekreteri oldu. Karagöz gazetesinde başyazarlık, Tan gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1938’de Nâzım Hikmet’le beraber Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde “askeri isyana teşvik” suçlamasıyla yargılandı. 15 yıl hapse mahkum oldu. Çankırı, Çorum, Kırşehir, Malatya ve Nevşehir cezaevlerinde yattı. 12 yıl sonra 1950’de genel afla özgürlüğüne kavuştu.

İstanbul’a döndükten sonra bir süre İzmir Ticaret gazetesinin İstanbul temsilciliğini görevinde bulundu. “Körduman”, “Bedri Eser”, “Samim Aşkın”, “F. M. İkinci”, “Nurettin Demir”, “Ali Gıcırlı” gibi takma isimlerle gazetelere tefrika aşk ve macera romanları, senaryolar yazdı. Fransızca çeviriler yaptı. 6-7 Eylül olayları sırasında tekrar gözaltına alındı. Harbiye Cezaevi’nde 6 ay yattı. Çıktıktan sonra 14 ay kadar Aziz Nesin‘le birlikte kurdukları Düşün Yayınevi’ni yönetti. Edebiyata şiirle başladı. İlk şiirleri 1931’de “İçtihad” dergisinde yayınlandı. Yeni Kültür, arkadaşlarıya birlikte kurdukları “Geçit”, Var, Ses dergilerinde şiirleri çıktı. İlk önemli eseri olan 4 bölümlük “Göl İnsanları” uzun öyküsü Tan gazetesinde tefrika olarak yayınlandı, 1955’te basıldı. Yine 1955’te basılan “Sağırdere” romanıyla adını duyurdu. İstanbul’u bir çerçeve gibi alıp Türklerin Osmanlılıktan Cumhuriyet’e geçişini incelediği “şehir romanları” dizisinin ilk kitabı “Esir Şehrin İnsanları” 1956’da yayınlandı. Bu kitapta Mütareke dönemi İstanbul’unu anlattı. Dizinin diğer kitabı olan “Esir Şehrin Mahpusu” 1961’de, “Hür Şehrin İnsanları” 1976’da basıldı.

Kemal Tahirİlk kitaplarında daha çok köy ve köylü sorunlarına eğildi. Daha sonra Türk tarihinin ve özellikle yakın tarihin olaylarını ele aldı. “Devlet Ana“da, kuruluş sürecindeki Osmanlı toplumu ve yönetim sistemini, “Kurt Kanunu”da Atatürk’e karşı düzenlenmek istenen İzmir suikastini, “Rahmet Yolları Kesti” ve “Yedi Çınar Yaylası”nda ağalık kurumu ve eşkıyalık olgusunu inceledi. “Yorgun Savaşçı”da Anadolu’daki başsız, öndersiz ulusal güçlerin birleşip Ulusal Kurtuluş Savaşı’na başlamasına kadar geçen dönemi anlattı. “Bozkırdaki Çekirdek”te de köy enstitüleri üzerinde durdu. Kemal Tahir’in düşüncelerindeki çıkış noktası Marksist görüş ile Türkiye gerçeği arasındaki bağlantı sorunuydu. Siyasi eylemlere de katılmış bir yazar olarak, Türkiye’de kendi algıladığı siyasal, sosyal, kültürel yapı ile Marksist görüşün sunduğu çözüm arasında bir çelişki görüyordu. Türk toplum yaşamına uymadığına inandığı Batılılaşmaya ilişkin yargısı da bu Marksist çözümü yetersiz bulmasına bağlıydı. Çünkü Marksizim, “Türkiye’de 2’nci Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinin siyasal ve kültürel uygulamalarını bir ticaret burjuvazisi devriminin sonucu” olarak değerlendiriyordu. Kemal Tahir ise böyle bir sınıfın varlığından kuşkuluydu. Böylece hem Marksist görüşün, hem de Batılılaşmanın ürünü olan Cumhuriyet dönemi resmi tarih görüşünün aşılması düşüncelerini belirleyen temel nokta oldu.

“Devlet Ana”da Osmanlı toplumunun kölecilik ve feodalizmden çok farklı ve insancıl bir temel üzerine kurulduğunu anlatmayı amaçladı. Diğer romanlarında da “Türk insanı ve Türkiye özeli” olgusunu ortaya çıkarmaya çalıştı. Toplumsal gerçekçi çizgide sürdürdüğü yazarlık yaşamında eserlerinde yalın bir dil kullandı. Diyaloglarla zengileştirdi, karizmatik karakterler yarattı. En üretken romancılarımızdan biri oldu.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
632 (43%)
4 stars
595 (41%)
3 stars
190 (13%)
2 stars
24 (1%)
1 star
5 (<1%)
Displaying 1 - 30 of 102 reviews
Profile Image for Baris Ozyurt.
918 reviews31 followers
April 22, 2018
“Sorumlusu biziz! Suç ne kadar büyükse çekilecek cezanın da o kadar büyük olması gerekir. Biz dünyanın en ağır suçunu biraz tartaklanmayla savuşturulur sandık. Bu anda, yüzüme vuran darağacı gölgesi, suikast suçlusu olduğumdan değildir Emincim… Büyük suçun gölgesidir bu… Tarihin örneğini yazmadığı kurtlar boğuşmasına girip yenik düştük. Kurtlukta düşeni yemek kanundur.”(s.287)
Profile Image for Mustafa Özgür.
103 reviews39 followers
January 16, 2015
Kitabın iki yerinde, ifadeler çok çarpıcıydı; birincisi sayfa 264'ün sonu ve 265'in başında geçiyor, Emin Bey istiklal mahkemesinde "Ayağa Kalk" emri ile başlayan ardı arkası kesilmeyen sorulara cevap verdikten bir müddet sonra, sorulan bir soru karşısında hissettiği tarifi imkansız o duygunun verildiği bölüm :)

"...Emin Bey, "Ben siyasetin ekmeğine muhtaç değildim Allah'a şükür, hastası olmadığımı da ispatladım" diyecekti. Birden uçsuz bucaksız bir usanma duydu. Yere bakarak kederle gülümsedi".

Bazen olaylar karşısında gerçekten lal oluruz ya, Kemal Tahir bunu çok güzel ifade etmiş bence, uçsuz bucaksız bir usanma duyma :).

İkincisi ise, birkaç sayfa sonra, sayfa 270'de geçiyor; yine mahkeme sahnesi ve Emin Bey ayakta, kendisini yargılayanlara diyor ki,

"....Siz benim eski arkadaşlarımsınız... İçinizde gerçek dostum olanlar da var... Ben bu işe istemeden karıştım. Beni korkutmaya çalışmanız boşunadır. (İleri geri sallandı, susmak istediği halde, konuştu). Yeterince korktum. Daha fazla korkmak gücümün üstündedir. Gerçekten imkansızdır..."

Yeterince korktum, doyma noktasına geldi korkum, alabileceği maksimum değerini aldı; bundan sonra yapacağınız hiçbir şey, bende oluşan bu korkunun niceliğini artıramayacaktır; bu saatten sonra sarfedeceğiniz her söz, beni germeyecek sadece sündürecektir, demek istiyor Kemal Tahir.









Profile Image for meryem betul.
48 reviews6 followers
May 14, 2020
Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan İzmir Suikast girişimini anlatan kitap tek parti dönemindeki zorlukları, İstiklal mahkemelerini, savunma hakkının bulunmaması gibi olumsuzlukları göz önüne getirirken aynı zamanda Kara Kemal ile İttihat ve Terakki'nin öz eleştirisini, pişmanlıkları, yanlışlıkları da anlatıyor. Son bölümde Emin Bey ile de aydın tarafın tarihi olaylara bakış açısını, böylesi bir dönemde ve ülkede tarafsız olmanın ne denli zor ve vicdan rahatsız edici olduğunu anlatıyor.

Kemal Tahir, benim çok severek ve zevk alarak okuduğum bir yazar. Kitaplarındaki tarafsızlık, her kesime yapmış olduğu tarafsız eleştiriler onu daha kıymetli yapıyor. Bu kitabında da aynı şekilde tek parti dönemindeki sıkıntıları, İttihat ve Terakki'nin yönetimindeki sorunları ve son olarak aydın kesimin tüm bu olaylara karşı bakış açısını tarafsız bir şekilde ele alıp eleştiriyor.
Profile Image for Sinem.
344 reviews205 followers
March 3, 2025
Kemal Tahir’i en çok bana hiç düşünmediğim bir perspektiften bir şeyler anlattığı için seviyorum sanırım. Edebiyatını tarih yazımıyla kıyaslamak hatasına düşen mutlaka olacaktır ama benim için sadece çok iyi bir yazar ve bir yandan da hiç hoşlanmayacağım tiplerin kendisini haklı çıkarmasını okutmak konusunda çok başarılı bir yazar.
Jenerasyon olarak edebiyatta bizim payımıza 80 darbesiyle yüzleşen kitaplar düştü malum ama Osmanlı’nın sonu Cumhuriyetin başı dönemini sadece yaptığı/başardığı/becerdiği iyi şeylerle hatırlıyoruz ve edebiyat babında böyle bir yüzleşme yazımı pek de yaygın değil ya da var ama popüler değil. Sadece bu yüzden bile Kemal Tahir’in zamana direnen kitaplarına bayılıyorum. Osmanlı’nın sonu Cumhuriyet’in başı dönemlerini too sağcı for my taste stilinde yazmasına rağmen bana değerli geliyor. İlk defa bu kitabında ya bu kadar da kör sağcı olunmaz be kardeşim dedim ama güldüm geçtim de, komik çünkü. İşte efendim bizim tarihimiz, geleneğimiz çok demokratikmiş de, halk zaten demokrasi konusunda talepkarmış da falan filan. aynen hıhı. Taraflı sağcılığına rağmen bu kitabını da beğendim, birkaç yerde yahu bunun hikayeye katkısı nedir bu nerden çıktı dediğim şeyler oldu ama o kadar olur bence.
Profile Image for elfisena.
2 reviews
September 24, 2020
Tarihi roman okuyamam, sıkılırım derken bir şans vermek istedim. Çok güzeldi bir daha okurum he.
Profile Image for Arda.
11 reviews4 followers
November 18, 2025
Kurt Kanunu, Kemal Tahir'in en sevmediğim romanı.
Kemal Tahir'in eserlerini ideolojik fikirleri üzerine inşa ettiği ve romanlarını da kendi tezlerini savunmak için birer araç olarak kullandığı bir gerçek ve bu, bir noktaya kadar da normal.
Ancak Kurt Kanununda Kemal Tahir, ideolojik tutumunu ve tezlerini diğer kitaplarının aksine eserle bütünleştiremiyor, anlatılan hikaye ile ileri sürülen fikirler birbiri ile uyum sağlayamıyor. Abdülkerim'in çapkınlığı, Emin'in gururu veya Kara Kemal'in geçmişiyle hesaplaşması Kemal Tahir'in fikirlerinin gölgesinde kalıyor. Bunun sonucunda da birbirleriyle de örtüşmeyen, çoğu bir noktaya varmayan ve yer yer bütüne katkı sağlamayan hikaye parçaları; uzun ve didaktik tespitlerin gerisinde kalıp masallardaki tekerlemelerden öte bir anlama sahip olamıyor.
Bu başarısızlığın nedenini ben yine de Kemal Tahir'in fikirlerinde değil, onun hikaye anlaticiliginda görüyorum. Kemal Tahir, kurt kanununu, kurtların kadim töresinin hikayesini anlatmak istiyor fakat romanın başkarakterlerini bu yasanın dışında kalan bir çakal (Abdülkerim) ve uysal bir ev köpeğinden (Emin Bey) seçiyor. Bir çakalın ve ev köpeğinin gözünden de bu acımasız, çetin kanun anlaşılamayacağından kitabın diğer bir karakteri olan ve gerçek bir kurdu temsil eden Kara Kemal'in tabiri caizse ulumaları da anlamını yitirmek zorunda kalıyor.
Neticede ise tüm bu çarpık kurgu, Karakol Teşkilatı'nın kurucularından olan ve teslim olmamak icin intihar eden Kara Kemal'in hikayesini güçten düşmüş bir adamın, dostlarının evinde bir sığıntı gibi saklandığı günlerin anlamsız boğuculuğu ve o adamın hazin ve umutsuz sayıklamaları olarak okurla paylaşarak başarısızlığı iyice katmerleştiriyor.
Profile Image for Tuğba.
84 reviews3 followers
November 23, 2016
“Bizim ömrümüz, bütün suçlarımızı muhaliflerimize yüklemekle geçmiştir. Büyük politika sandık bunu... Yatkınmışı, alıştık. Daha beteri, en suçlularımıza, en utanmazlarımıza uyarak, doğru söyleyenlere, hiçbir suçu olmayanlara diş biledik yıllarca... Giderek muhaliflerimizle aramızdaki ilintileri hırsızlarımız, alçaklarımız, manyaklarımız belirleyip denetler hale geldi. Bu heriflerin ne kadar rezil, ne kadar işe yaramaz olduklarını... Ne demek işe yaramaz! Tersine kancıklıklarını... Aptallıklarını... Çalıp çırptıklarını bile bile, muhaliflerimizi en alçak iftiralarla karamalarını beğeniyorduk, sırtlarını sıvazlayarak kışkırtıyorduk, mükafat olarak da çalmalarına, namussuzluklarına göz yumuyorduk...."

“... muhalefetsiz hükümet etmek isteği, devleti alet ederek, hiçbir ceza korkusu duymadan bol bol suç işleme zevkinden geliyor. Ceza görmemek güvenini sağlayıp keyfince en namussuz suçları işleyeceksin... İşte insanoğlunun düşebileceği en sefil çirkef çukuru... Bir kez bu yokuştan teker meker kaymaya başladın mı, olduğundan yüz kat, bin kat kıyıcı kesilirsin. Canavarlaşırsın. Her an alçaklık etmekten artık kendini çekemezsin! Önüne çıkanları, bir korkulu rüyada, karakancalostan kurtulmana biricik engel görürsün. Ezmeden geçemeyeceğine inanırsın. Kızarsın. Kızmaktan da öte bir şeydir bu... Kızmak insancıl bir duygudur. Oysa artık sen insanlıktan çıkmışsındır! Bir toplum düşün ki, orda adam öldürmeye, hem de çoğu suçsuz adam öldürmeye SİYASET deniyor.”

Türk sağının yüzyıllık öyküsü.
Profile Image for Mustafa.
94 reviews
May 27, 2023
Atatürk'e teşebbüs edilen İzmir Suikastı olayının arka planını film tadında anlatan kitap. Kemal Tahir'den okuduğum ilk kitap olduğu için genel bir kanıda bulunamıyorum fakat çok akıcı bir anlatıma sahipti. Cumhuriyetimizin o ilk bunalımlı yıllarına ilgi duyan kişilerin kesinlikle okuması gereken bir kitap.
Profile Image for aysanovski.
18 reviews
Read
June 26, 2020
Emin Bey’in odağa geçtiği kısma kadar Esir Şehrin İnsanları’nın fikir ve duygu yoğunluğu olarak çok daha iyi bir kitap olduğunu düşünüyordum, yanılmışım. O nasıl sondu öyle?
Profile Image for Senaullah Havrani.
27 reviews14 followers
October 13, 2024
Politik felsefe ve etik üzerine Türkçedeki en iyi metin. Her sene bir defa okurum. Bunun yanında Türk Devleti nedir, ayan beyan serer ortaya, "enikonu" anlarsınız ne ile muhatapsınız.
Profile Image for Tuncay Özdemir.
290 reviews54 followers
December 3, 2024
Cumhuriyetin kurucu politikalarının yargılandığı, yer yer suçlandığı çok sayıda diyalog içeriyor kitap. Kemal Tahir, Kara Kemal üzerinden İttihatçılığı ve İttihatçı politikayı aklamaya çalışıyor gibime geldi. Şuna ne denir mesela:

‘Osmanlılığın bütün iyi yönlerinin reddedilmesine karşılık, dış borçlarının yüklenilmesine doğrusu akıl erdirmek zordur. İlerde de akıl erdirecekler pek bulunmasa gerektir,’ diye güldü.”

Buna benzer bir pasaj Yol Ayrımı'nda da vardı, Kemalist kadro ne hakla imparatorluğu tasfiye ediyor cinsinden uzunca bir pasaj. Gene bu kitapta sen kim köpeksin ki halifeliği kaldırabiliyorsun tadında diyaloglar.

Yani her şey iyi güzel, hadi diyelim bu eleştirilerin elle tutulur bir yanı da var diyelim de ne yapılması gerektiği ile ilgili içerik çok cılız. İmparatorluğu tasfiye etmeyecekmişiz, Yunan megalo idea'dan vazgeçmiyor, biz neden Tunus'tan Libya'dan vazgeçiyormuşuz, gücümüz yetince girip tekrar alırmışız. Bunu deneyen var, deneyene sorsana bir delikanlı. Gücü yetince denedi Almanya. Aldırmadılar. Öyle kolay olsaydı keşke. Borç meselesi de böyle. Sanki bunlar keyiften kabul ediliyor gibi bir tavır, neredeyse ihanetle suçlanacak kurucu kadro. Gene bu kitapta mı yoksa Yol Ayrımı'nda mı geçiyordu Viyana önlerinde savaşan millet, İzmir'i kurtardım diye seviniyor diye alay eden bir karakter vardı. Yani ne denir ki?

Arkadaşlar, şunda hepimiz hemfikiriz değil mi? Kurtuluş Savaşı ayrı bir savaş değil, Sevr'i kabul etmeyen Türklerin savaşı uzatması ve Sevr'i tadil etme gayreti. Yani Lozan anlaşması Sevr'i kabul etmeyen bizlerin 1.Dünya Savaşı'nı sonlandırma anlaşması. Yani biz oraya yenik bir devlet olarak gidiyoruz. Makul seviyede toprak kaybına tamam deyip, Türk unsurunun güçlü olduğu yerde yeni bir ulus devlet kuruyoruz. Bazı şeylerden vazgeçtiğimizi deklare edip etrafımızdaki düşman dünyayla bir barış yapıyor, iç sorunlarımıza ve yüzyıllarca gecikmiş ilerleme yolculuğumuza dönüyoruz. Bunu anlamak bu kadar zor mu?

Bence bu kitabın özeti en güzel kendi cümlelerinden yapılır: “Bilmez misiniz, herkes kendisine denk saydığını kıskanır.”

20'lerin sonlarında kalan İttihatçılar memleketi en iyi kendilerinin yöneteceğini düşünüyorlardı, iktidarın kendi hakları olduğuna inanıyorlardı. Bu suçlamaları da ben o bağlamda yorumluyorum. Sonucunda suikaste kalkışıldı. Tam olarak kim yaptı, kimler bu işin içindeydi asla bilemeyiz ama son kalan İttihatçılar bu olayla tasfiye edildi, çünkü "Kurtlukta düşeni yemek kanundur.”
9 reviews
July 2, 2020
Şimdi düşüneceksiniz eleştireceksen neden beş yıldız verdin diye ama yazmak istiyorum. Edebi açıdan eleştirim yok. Zaten bu beş yıldız da oradan kaynaklanıyor. Ben tarihsel açıdan yaklaşacağım. Kemal Tahir bu kitap ile cumhuriyete olan dargınlığından ötürü(bu kelimeyi kullanmak istedim) olmayacak tarihsel kişiyi, öyle konuşmayacağına emin olduğum şekilde konuşturmuş. Tabi bu kurgu eserdir, yazarın tercihidir ancak tarihsel kişiyi direkt ismiyle romana sokmuşsun. E tabi, o zaman birkaç şey söylenmesi de gerekir tarihsel açıdan. Kara Kemal İttihat Terakki'nin savaş dönemi İaşe Nazırıydı. Bu konumuyla Milli iktisadiyatın baş uygulayıcılarından biriydi desek yanlış olmaz. Milli iktisadiyat, ortaya çıkışı ile 1908 devrimi sonrasında aslında toplumun "ancien regime"e bir reaksiyonudur. Sen böyle bir tarihsel arka plana sahip kişiye Abdülhamit övgüsü yaptırırsan bu göze çok batar. Evet Mustafa Kemal ile ters düştü İttihatçılar ama dönüp Abdülhamit övecek pozisyona da gelmediler.

İttihatçıların iç çekişmesini ve Mustafa Kemal'e bakış açılarını harika yansıtmış aslında ama yukarıda bahsettiğim hususta iç gıcıklayıcı bir yolla sapmış bence Kemal Tahir.
Profile Image for Serap.
233 reviews4 followers
November 3, 2025
Hakkında önceden duyduklarımla okumaktan en çok çekindiğim Kemal Tahir kitabı Kurt Kanunu idi. Ve tam da tahmin ettiğim gibi oldu. Kafamı çok karıştırdı bu kitap ve okurken de bittikten sonra da çok sinirlendirdi beni. Malumunuz, kitap İzmir Suikastini ve sonrasını konu ediyor. Cumhuriyetin sancılı geçen ilk yıllarında Atatürk’e bir suikast düzenlemek, planlayanların yanında bulunmak, bir şekilde onları saklamaya, korumaya çalışmak ve tüm bu kişilerin tarafından olaylara bakmak benim kabul edemeyeceğim bir şey. Takrir-i Sükun yasası ve İstiklal Mahkelerine olan eleştirilerindeki haklılık payı olan noktaları saklı tutarak hiçbir şekilde bir insanın yönetimden el çektirilmesinin yolunun suikastle sağlanmasını kabul edemem. Hele ki bu kişi Atatürk olursa!

Cumhuriyet devrimini haksız bulmak, hala büyük Osmanlı İmparatorluğu, padişahsız ama halifeliğin olduğu Osmanlıcılığı savunma fikri hiç kabul edebileceğim şeyler değil.

Kemal Tahir’in güçlü yönüne gelecek olursak; karakterlerini öyle bir anlatıyor ki, bir an için bile olsa o insanların içinde bulunduğu çaresizliği, korkuyu ve bocalamayı anlamaya başlıyorsun. Ama anladığın şeyi onaylaman mümkün değil. İşte tam bu ikilem, kitabı sinir bozucu olduğu kadar güçlü kılıyor. Kemal Tahir’in dili artık bunca okuduktan sonra oldukça alışıldık benim için. Karakterlerin tartışmaları, diyaloglar uzun ama zihinlerine girdiğinde, o dönemin atmosferini koklayabiliyorsun.

Bu romanla anlaşamadık belki ama sanırım etkilenmemek de mümkün değil. Kızarak okudum, tartışarak bitirdim. Ve hâlâ kafamda dönüyor.
Profile Image for İlhanCa.
901 reviews6 followers
January 29, 2024
Kemal Tahir klasiği..
Yine eğmeden bükmeden..
Dümdüz anlatıyor her şeyi..
Mustafa Kemal'e planlanan süikast sonrası olaylara odaklanmış bu sefer Kemal Tahir..
İttihatçıların fikir dünyasında gezinirken buluyorsunuz kendinizi..
Ve tabii içlerindeki kargaşayı da..
Film senaryosu tadında bir kitap daha okumuş oldum..
Dönemin tarihini merak eden biri olarak Kemal Tahir okumaları devam edecek..
Profile Image for alper.
210 reviews62 followers
April 28, 2025
Kemal Tahir’in Türkçesini, üslubunu epey sevdim. Karakter yaratmada, diyaloglarda, dönemin atmosferini kurgulamada, hikaye anlatiminda epey mahir. İlk 3 Türk yazarım arasına dahil edebilirim, o seviyede. Ama çok nutuk çekiyor yahu; gel de alternatif senaryonun nereye çıktığını gör bakalım. Değdi mi akışı baltaladığına? :)

Daha güzel günlerde, daha güzel günlerde daha keyifli bir okuma neden olmasın…
Profile Image for Ufuk Savaş.
36 reviews4 followers
August 22, 2020
Kemal Tahir bir tarihi size roman içinde veren Ender Türk romancısı. Onun kıymetini her kitabında daha çok anlıyorum.
Kurt kanunu Mustafa Kemal e İzmir’de yapılması planlanan bir suikasitin perde arkasını. O dönemki İstanbulu İtihat ve terakki nin son dönemini Cumhuriyetin ilk yıllarını anlatıyor.
Profile Image for Murat Gonul.
222 reviews
February 23, 2016
'Yaratılmış olmanın, toplum baskılarının özrüne sığınamayız. Sorumluluk idrakine varmış insan sınırsız olarak hürdür. Hürlüğü arttıkça, sorumluluğu artar. Artan sorumluluk karşısında ister istemez bunaltı duyarız. Anlıyor musun küçük abla, niçin uyuyamıyorum gecelerdir?'

Muhteşem bir eser!
Profile Image for Semih Eker.
129 reviews18 followers
March 16, 2016
İlk iki bölümde çok fazla gereksiz cinsellik vardı, açıkçası beni oldukça rahatsız etti. Üçüncü ve son bölümü severek okuduğumu söyleyebilirim. Özellikle üçüncü bölümde çok da bilinmeyen tarihi bilgiler veriliyor.
Profile Image for Avşar.
Author 1 book34 followers
August 22, 2018
Cumhuriyet ve İstanbul tarihinin çok az ele alınan bir dönemini, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişi bu kadar açık bir şekilde okuyabilmek dimağ açıcı. Zaman zaman cinsellik anlatısının fazla uzadığını hissettim, ama yine de kendine özgü kurgusu ve açık sözlü anlatımı etkileyiciydi.
Profile Image for Emre.
5 reviews1 follower
May 27, 2020
Kemal Tahir'in başarılı ve tartışmalı romanlarından biri. Okuyucuya 1926 yargılanmaları üzerinden kriz anlarında dahi insani ilkelerden taviz verilmemesi gerektiği mesajını verir. Yalnız okurken kitabın bir tarih kitabı olmadığını, roman olduğunu unutmamak gerekir.
41 reviews1 follower
Read
April 25, 2024
Kemal Tahir bir tarihçi, bir sosyolog gibi düşünüp romancı gibi yazan, toplumcu gerçekçi türk romanının en iyisi. Diğer romanlarında olduğu gibi gerek kurgusu gerek diyaloglarıyla müthiş keyifle okunan bir roman Kurt Kanunu. Kurt Kanunu Mustafa Kemal’e yapılan İzmir suikasti girişimini sahneye çıkarıyor. Kemal Tahir, romancı öznelliğini tarihi ve sosyolojik nesnellikle kurguya yediriyor. Suikast girişiminde ittihatçıların en önemli isimlerinden Küçük Efendi Kara Kemal’in bu girişimde direkt olarak yer almadığı belirtilir. Ancak Kara Kemal’in koyu bir gölge gibi tüm olayları bir ittihatçı titizliği ve ketumluğuyla yönlendirdiği hissedilir satır aralarında. Her ne kadar yeni rejim kurulmuş olsa da ittihatçılar ve ittihatçılık rejim için bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir. izmir suikast girişimi de istiklal mahkemeleri aracılığıyla bu tehdidin ortadan kaldırılması için bir fırsat yaratmıştır. Ne de olsa Kemal Tahir’in Kara Kemal’in ağzından dile getirdiği gibi ‘kurtlukta kanundur düşeni yemek’ Kara Kemal’in yeni rejimle ilgili eleştirileri ve ittihatçılıkla ilgili öz eleştirilerinin yanısıra çocukluk arkadaşı Emin beyin mahkeme sonrası, sinik yaşamının iç muhasebesini yaptığı, kapısına gelmiş olan Abdülkerim’i içeri alma isteğiyle varoluşuna bir anlam katma arzusunun yer aldığı bölümler oldukça etkileyiciydi.
Profile Image for Aykut Kısa.
222 reviews16 followers
May 4, 2022
Edebi açıdan kesinlikle 5 yıldız. Ama tarihi bir kurgunun bu kadar abes olacağını -hele Kemal Tahir’in kalemindense- hiç tahmin etmezdim. İttihatçılıkla ve ittihatçılarla ilgili hangi kaynağa giderseniz gidin fikir ayrılıkları olsa da birleştikleri tek bir şey görürsünüz. O da Abdülhamit’e olan nefretleri ve onu devirmek arzusudur. Ama gelin görün ki Kemal Tahir bu kitapta ittihatçılığın perde arkasında yaşananlarını bize kurguyla anlatırken Abdülhamit’i öven ittihatçılar olduğunu gösteriyor. (!)
İttihatçılığı, Enver-Talat-Cemal paşaları yerden yere vurup, amiyane tabirle dış güçleri falan devreye sokuyor. Ben bu kitabın tarihi bir kurgu olduğunun fazlasıyla farkındayım ama ya Cumhuriyeti kuran kadroları eleştirmek için tetikte bekleyenler onlar da tarihi bir kurgu derler mi buna? Niyet okumayı hiç sevmem ama sanmıyorum! Kemal Tahir’in bir hesaplaşması olduğu aşikar. Son olarak kitapta biraz daha Ankara’yı ve Gazi Paşa’yı(kitaptaki ifade) ve yakın çevresini görmeyi isterdim.
Profile Image for Bahri Gür.
12 reviews5 followers
August 4, 2020
İzmir Suikasti ana başlığı içinde geçen fakat hem İttihat ve Terakki Dönemi, hem de Erken Cumhuriyet Dönemi ekonomik-siyasi-hukuki ve toplumsal hayatını, üzerinde ciddi düşünülmesi gereken şekilde eleştiriyor Kemal Tahir.

Olaylara bir de öbür taraftan bakmak garip ama güzeldi.
Profile Image for Murat.
65 reviews
December 4, 2018
Mükemmel dönem romanı. İçinde genç Cumhuriyet kadrosu ve uygulamalarına fazlasıyla eleştiri bulunuyor. Bunun yanında İttihat ve Terakki de payını almış.

En dikkatimi çeken pasaj Masonluk hakkında oldu. Bahsedilen Ali Kemal'in torunu Londra Belediye Başkanı... Tesadüf mü, mükemmel tespit mi? bilemiyorum

"Hiç belli olmaz. Güçlerini yüzyıllar boyu yitirmemeleri, sırasında sinmeyi bilmelerindendir. Baskı çok sert geldi mi hiç direnmezler. Dünya ölümlü, insanoğlu ölecek değil mi ergeç? Ha biraz önce, ha biraz sonra. . Elverir ki, locaların gücü silinmesin büsbütün.. Babasına yapamadıkları yardımı oğluna yaparlar. Gerçekten de yaparlar. Sözgelimi, Ali Kemal Masondu. Kurtarmadılar. Oğlunu ilerde çok önemli bir makama çıkmış görürsen hiç şaşma...
-Enikonu keyiflenip başını salladı..
-Yaşamalı da seyretmeli..."
Profile Image for Caterina.
1,209 reviews62 followers
August 9, 2024
2017'de yaptığım ilk okumada eserde aksayan yönleri ve yazarın siyasi görüşünden kaynaklanan sıkıntıları görmüş fakat bunları nasıl kaleme alacağımı kafamda bir türlü toparlayamadığımdan inceleme yazmadan sadece yıldız üzerinden değerlendirip bir şey eklememiştim.

Bu okumamda da Atatürk, Genç Cumhuriyet, Atatürk, devrimler gibi konularda baş karakter Kara Kemal üzerinden söyletilenleri teessüfle okuduğumdan 2 yıldız notunu uygun gördüm.

Normalde bir kitaba dair inceleme yazarken başka bir kitaptan alıntı yapmam fakat düşüncelerimi bire bir yansıttığı için buradan sonrası paylaşacaklarım Berna Moran 'ın Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 2: Sabahattin Ali'den Yusuf Atılgan'a adlı eserinden alıntılar...

Makalenin tamamını incelemek isteyenler için konu başlığı: Kurt Kanunu'nun Polisiye Kurgusu ve Suçlusu

Kemal Tahir'in tarihsel bakımdan doğru olmadığı halde Kara Kemal ile Abdülkerim'i iki dost olarak birlikte kaçır­masının nedeni, besbelli, iki tür İttihatçı tipini bu çifte tem­sil ettirmek isteği. İttihat ve Terakki'nin fedailerinden Ab­dülkerim eli ikide bir belindeki silaha giden, rahatlıkla cana kıyan cinsten, okumasını sevmeyen, Kara Kemal'in arada bir "aptal oğlum" dediği "düşünmeyi başkalarına bırakmış" bir hareket adamı. Üstünde en çok durulan özelliği de kadına doymazlığı. Kara Kemal ise Abdülkerim'in tam tersi. Ko­mitacılığa hiç inanmayan, kabadayılıktan nefret eden, cin­sel konulardan hoşlanmayan, ömründe tabanca taşımamış ağırbaşlı bir düşünce ve siyaset adamı. Aralarında ortak hiç­ bir yön olmayan bu iki adamın dostluğu garip karşılanabi­leceği için yazar bu ilişkiyi açıklamak ve savunmak zorun­luluğunu duymuş. Kara Kemal, Emin Bey ile bir konuşma­sında İttihatçıların kabadayı, kıyıcı tipini hiç sevmediğini söyledikten sonra, Abdülkerim'i kendisine içten bağlı oldu­ğu için onların arasına katamadığını itiraf eder, "biricik dostu"dur belki de.

***

Kara Kemal'in kafasında yepyeni bir kuşku doğduğuna tanık oluyoruz. O ana kadar adı karıştırılmasaydı güvende olacağına inanırken, şimdi, son aylardaki olayları gözden geçirince hükümetin daha geniş bir hazırlık içinde olduğu ve tüm muhalifleri susturmak ya da ortadan kaldır­mak için fırsat aradığı kanısına varıyor.

***

Yazarın o günkü iktidarı yermek için yapıtta uyguladığı stratejide Gurbet Hala'ya da iş düşer. Gurbet Hala hüküme­te veryansın eden sevgili bir karakterdir. Getirdiği haberler de yalnız Kara Kemal ile ilgili değildir, aynı zamanda oku­run gözünde kıyıcı, zorba bir hükümet imgesi yaratmaya yarar.

***

Gerçi Anadolu savaşını başarıya ulaştıran asker-sivil kad­ronun çoğunluğu İttihatçıydı, ama Gazi Paşa'nın takımı ik­tidarı aldı. lktidarda olan yıpranır. Halkçılar köklü reform­larla halka gidecek yerde eskisi ile idare etmeye kalkınca haksızlığı, hırsızlığı, kanunsuzluğu önleyemediler. Bu du­ rumda muhalifler adım adım iktidara yaklaşırlar. lşte o za­man iktidar baskı rejiminde bulur çareyi.

***

Demek ki hükümet ne Kara Kemal'in başta sandığı gibi masummuş ne de hatta sandığı gibi hazırlanmış bir suikast girişimini haber alınca bundan yararlanmayı düşünmüş. Anlaşılan, karakteri suikast işine yatkın ve meyilli ittihatçı­ları el altından suikasta kendi kışkırtmış, sonra durumu iz­lemiş. Polis romanlarında bazen gerçek katilin polis çıkma­sı gibi, Kurt Kanunu'nda da gerçek katilin, muhaliflerini idam edebilmek için suikastçıları kışkırtan iktidar hüküme­ti olduğu ortaya çıkar. Romanda varılan bu sonuç beklen­medik bir sonuçtur, çünkü başta masum görünen hükü­mettir, cinayeti planlayanlar ise ittihatçılardır. Okur, ilk bö­lüme verilen "Kanlı Tuzak" başlığını, Gazi'ye lzmir'de yapı­lacak suikasta işaret sayar, ama romanın sonunda bu kanlı tuzağın gerçekte hem suikastçılara hem de suçsuz birtakım muhaliflere kurulmuş olduğu anlaşılır.


O dönemin iktidarı ve Cumhurbaşkanı'nın kim olduğunu düşünecek olursak kurgunun içeriğini kabul edebilmem mümkün değil. Daha fazla detay isteyen Berna Moran'ın ilgili kitabındaki bölümü açar okur.

Söyleyeceklerim bu kadar.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for Murat Tecimer.
52 reviews1 follower
July 5, 2020
Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı hedef alan İzmir Suikasti olayı konu alınmakla birlikte, kitabın dörtte üçü bu olayın işbirlikçilerinden olan Abdülkerim’in hovardalık hikayeleri ile geçiyor. Her ne kadar yazar, Abdülkerim’in birlikte olduğu kadınların evine sığınarak, onlardan aldığı haberlerle kaçış planı yaparak hovardalığını bu olaya bir marifet perdesi olarak kurgulasa da bu yönü abartı buldum.
Profile Image for Emre Ergin.
Author 10 books83 followers
April 3, 2012
ilk iki bölümünün hatası gereksiz cinsellik. son bölümünün hatası abartılı didaktiklik ve sorumluluk güzellemeleri. bir de spoiler: kitabın son kırk sayfası filan, death note'un 25'inci bölümünden sonrası gibi bi tatsız tutsuz. verilen örnek anlatıyor spoiler'ın içeriğini. ikinci yarıda odağı değiştirmesini ilginç buldum. her şeye rağmen türkçe'den okuduğum adına roman denilebilecek üç beş romandan biri. belge niteliğinde değinmeleri, karakter çizimleri vesaire yerindeydi.

dizisi çekilmez, olmaz, rezil ederler. hareket bazlı değil çünkü.
Profile Image for Dina.
53 reviews
March 5, 2018
Kitabı adının güzelliği hasebiyle okumuş biraz hâyâl kırıklığına uğramıştım. Kemal Tahir okuyanlar bilir adam hapis yattığı yerlerin insanını âciz, özellikle kadınlarını nâmussuz olarak tasvir eder. Artık kafasını kodesten ne ara çıkardı da etrafı gözlemledi bilemiyorum. Bu yüzden pek de güzel servis edebileceği Atatürk'e suikast olayını bulandırmış Tahir Bey. Okuyacak varsa Devlet Ana'sını okuyup bıraksın zannımca.
Profile Image for Bugra.
20 reviews4 followers
April 22, 2025
Politik görüşlerinden bağımsız, romanda anlatılan hal ve durumun bugün de hala ne kadar güncel olduğunu görmek etkileyici. Ne yazık ki Türk milleti saygın idealist eşit vatandaşlar olmayı henüz beceremedi. Ama yönümüz bellidir.
Displaying 1 - 30 of 102 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.